Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/781 Esas
KARAR NO : 2023/214
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; taraflar arasında akdolunan sözleşme gereğince Davalının gerek sözleşmede belirtilen ve gerekse kendisinin taahhüt ettiği vasıflara aykırı olarak yapılan yalıtım işi nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zararın fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 55.460,00 TL’nin bankalarca orta vadeli ticari kredilere uygulanan en yüksek kredi faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, delil tespit giderleri yargılama giderlerinden sayıldığından, ….Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… D.İş sayılı dosyasına yapılan tespit masraflarının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… D.İş sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflarca bildirilen tanıklar dinlenilmiş, buna dair tutanaklar dosya kapsamında olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince bildirilen tanıklardan tanık … için davalı vekiline 22/11/2022 tarihli celsede adres bildirmesi için kesin ve ihtaratlı kesin süre verilmiş, davalı vekili adres bildirmeyip tanığın adresini mahkememizce araştırılması istemiş ise de; tanık adresinin araştırılması gibi bir usulun bulunmadığı, tanık deliline dayanan tarafın tanığın adresini bildirmek ile mükellef olduğu ancak davalı vekilinin kesin süreye rağmen adres bildirmediği anlaşıldığından iş bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiştir.
Davalı vekili tarafından bildirilen tanıklardan …’ın dinlenilmesi amacı ile talimat yazıldığı, talimatın iade döndüğü bu defa tanığın yurt dışında olduğu yönünde davalı beyanı üzerine davalıya bu hususta beyanda bulunmak üzere süre verildiği ancak bu süre içerisinde beyanda bulunmadığı, sonrasında davalı vekiline kesin ve ihtaratlı kesin süre verildiği, bu defa bildirilen başka bir adrese yazılan talimatın da yine iade döndüğü, davalı vekiline tanığa yapılacak tebligatın iade dönmesi halinde dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılacağın ihtar edildiği ayrıca gerek değişik iş dosyasında alınan bilirkişi raporu gerekse de iş bu dosyada alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsımdaki deliller itibari ile mahkememizce yetirince kanaat hasıl olduğundan ilgili tanığından dinlenilmesinden vazgeçilmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabi yazılar dosya arasına alınmıştır.
Mahallinde keşif icra edilmiş keşif sonrası düzenlenen 05.01.2022 tarihli bilirkişi heyet raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflara rapora karşı itiraz ve beyan sunma hakkı tanınmış, sunulan itiraz ve beyan dilekçeleri dosya kapsamına alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davalı tarafça yapılan teslimden sonra A ve E blok asansörlerinin bozulması sonrasında davalı şirkete bu durumun ihbar edilip … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/… D.iş dosyası ile tespit edildiği ve dava dışı … San. A.Ş tarafından onarımının yapılması ile ödenen 55.460-TL’nin tahsili istemi istemine ilişkin olduğu tespit edildi.
Taraflar arasında mevcut İstanbul İli … İlçesi … Mahallesi … Ada / … parsel konut inşaatı projesi yalıtım yapı işleri sözleşmesinin anahtar teslim şeklinde akdedildiği, davalı tarafça yapılan teslimden sonra A ve E blok asansörlerinin bozulması sonrasında davalı şirkete bu durumun ihbar edilip … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/… D.iş dosyası ile tespit edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 16. Maddesinde davalının imalatı sebebiyle ortaya çıkacak ayıp ve zarardan sorumluluğu 5 yıl süre ile sınırlandırılmıştır. TBK 148’de belirtilen zamanaşımını değiştirme yasağı ise anılan bölümde düzenlenen 5 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri için geçerli olup sözleşmeye etkisi bulunmamaktadır. Açılan dava süresinde olup davalı yanın zamanaşımı itirazı yerinde değildir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı, ayıplı imalatın tecrit ile giderilmesini ve ayrıca bu ayıp sebebiyle asansörlerde ortaya çıkan arızadan dolayı üçüncü firmaya yaptığı ödemenin kendisine tazminen verilmesini istemektedir. Bu durumda davacın talebi genel hükümlere göre tazminat talebidir.
Dosya kapsamı birlikte tetkik edildiğinde gerek dosya kapsamına alınan değişik iş dosyasında bilirkişi incelemesi ile yapılan tespitler gerekirse mahkememizce mahallinde keşif icra edilmek suretiyle bilirkişi marifetiyle yapılan tespitler göre; asansörde meydana gelen bozulmanın su sızıntısından, su sızıntısının da yalıtımdaki imalatın fen ve sanat kurallarına uygun yapılmamasından kaynaklandığı, ayıbın gizli ayıp olduğu, bu husunun alınan her iki rapor ile de net bir şekilde anlaşıldığı, davacının asansör tamiri için üçüncü firmaya çek ile ödeme yaptığı, yapılan ödemenin 55.460- TL olduğu, ayıplı imalatların hasar ve onarım bedelinin ise 57.500 TL(KDV DAHİL OLMADAN) olduğu yapılan ödeme 55.460 TL olması ve davacının talebinin 3. Kişiye yapılan ödemenin rücuen tazmini istemine ilişkin olması hasebiyle 55.460- TL mahkememizce nazara alınmış, tespiti yapılan iş bu alacağın rücuen tazmini için gereken koşulların oluştuğu, dosya kapsamına alınan Makine Yüksek Mühendisi Prof.Dr …, Öğretim Üyesi Prof.Dr. …, İnşaat Mühendisi … ve mali müşavir … tarafından hazırlanan 05.01.2022 tarihli raporu ile de davacının talep ettiği 55.460-Tl’nin davalıdan tazmini için gereken koşulların oluştuğuna dair raporu ile de davacının haklılığının anlaşıldığı, her ne kadar alınan raporda ayrıca asansör kuyularının yalıtımı için 10.000 TL gerektiği yazılı ise de; davacının talebinin sadece 3. Kişiye ödenen 55.460 TL-nin rücuen tazmini istemine ilişkin olması sebebi ile taleple bağlı kalınarak; açılan davanın kabulü ile 55.460-TL alacağın dava tarihinden itibaren bankalarca orta vadeli ticari kredilere uygulanan en yüksek kredi faizi(sözleşmedeki faize dair düzenlemenin yer aldığı 17. Madde nazara alınarak) ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın kabulü ile 55.460-TL alacağın dava tarihinden itibaren bankalarca orta vadeli ticari kredilere uygulanan en yüksek kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 3.788,47 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 947,12 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.841,35 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-1.320 TL zorunlu arabuluculuk ücreti giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça dava açıldıktan sonra yapılan başvurma harcı, peşin harç, keşif harcı, araç ücreti, bilirkişi ücretleri ve posta masrafından oluşan 5.763,42 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı taraf dava öncesi değişik iş dosyası ile masraf yapıldığını beyan etmiş olup, değişik iş dosyasında yapılan masrafların yargılama gideri olması ve davacının dava öncesi yapılan yargılama giderlerinden sadece bu dosyada yapılan masrafları talep etmiş olması sebebi ile taleple bağlı kalınarak değişik iş dosyasında yapılan(başvurma harcı, peşin harç, bilirkişi ücreti, posta masraflarından oluşan) 761,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*