Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/775 E. 2021/983 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/775 Esas
KARAR NO : 2021/983
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında “… Yolu Üzeri … Civarı … – Gaziantep” adresinde faaliyette bulunan akaryakıt istasyonunda “…” markası altında bayilik yürütülebilmesi için 07.02.2016 tarihinde 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, Bayilik Protokolü ve Ariyet Sözleşmeleri ve Satış Taahhütnamesi akdedildiğini ve müvekkili ile davalı bayi arasında bayilik dikey ilişkisi kurulduğunu, bayilik ilişkisinin davalı tarafından bayilik sözleşmesinin olağan bitiş süresinden (07.02.2021) önce tek taraflı olarak … Noterliği’nden gönderilen … yevmiye numaralı ve 31.07.2019 tarihli ihtarnamesi ile feshedildiğini,
bayilik ilişkisinin davalı tarafından tek taraflı olarak feshi, haksız ve sözleşmeye aykırı olduğunu, bayilik sözleşmesinin davalı eski bayinin bayilik sözleşmesinin yüklediği yükümlülüğe aykırı davranarak kusurlu davranışı nedeni ile süresinden önce sona erdiğinden, davacı …’in sözleşme ve eklerinde düzenlenen tüm yaptırımları uygulama hak ve yetkisi doğmuş olup, taraflar arasında imzalanan Bayilik Sözleşmesi’nin 46 ve 47. maddeleri ile Bayilik Protokolünün 4. maddesi uyarınca belirlenen cezai şart tutarını talep edebileceğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 07.02.2016 tarihli Bayilik Protokolü’nün 4. maddesinde öngörülen blok cezai şart tutarı olan 50.000-USD karşılığı 188.880,00-TL’nin sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 07.02.2016 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’nin 46.maddesi, Bayilik Protokolü’nün 3.1.6.maddesi ve Satış Taahhütnamesi uyarınca, sözleşmenin feshedildiği tarihten, sözleşmenin 43.maddesinde düzenlenen 5 yıllık süre bitimi olan 07.02.2021 tarihine kadar olan dönem bakımından oluşan kâr mahrumiyeti alacağının şimdilik 10.000,00 TL+KDV’sinin fesih tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı bayiye teslim edilen ariyet ve demirbaşlardan iade edilmeyenlerin aynen ve hasarsız şekilde davacı müvekkile iade edilmesine ve iade edilmeyen her gün için 07.02.2016 tarihli Ariyet Sözleşmesi’nin 19. Maddesi uyarınca 08.08.2019 tarihinden itibaren günlük 200,00 USD karşılığı 755.52 TL ‘den hesaplanacak cezai şart bedelinin şimdilik 1.000,00 USD karşılığı 3.778,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; arabulucu davet mektubunun müvekkiline usule uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğundan ve arabulucu araştırma yükümlülüğü olmasına tarafları bir araya getirmek için gerekli çabayı göstermediğinden arabulucu tutanağının hukuken geçerli olduğu düşünülemeyeceğini, müvekkil şirketin huzurdaki davadan ve dolayısıyla uyuşmazlıktan kendisine gönderilen dava dilekçesi ve tensip zaptı ile haberdar olduğunu, öncesinde arabulucu tarafından kendisine herhangi bir tebligat yapılmadığını, müvekkil şirketin taraflar arasında imzalanmış bayilik sözleşmesi ve eklerini davacının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle feshetmiş olduğundan cezai şart ve kâr mahrumiyeti talebinin kabul görmesi hukuken olmadığını, davacı tarafın müvekkiline sözleşme ve eklerini teslim etmediğini, müvekkilinin huzurdaki dava ile sözleşme ve eklerine vakıf olduğunu, müvekkilinin sözleşme ve eklerini talep etmesine rağmen davacı şirketin müvekkilinin taleplerine kayıtsız kaldığını, davacının müvekkilinin en doğal hakkı olan imzaladığı sözleşme ve eklerini almaktan mahrum ettiğini, müvekkilinin bu ve benzer taleplerini ilettiğinde “cezai şart kesileceği, teminatının yakılacağı” tehditlerine maruz bırakıldığını, davacı ile var olan ticari ilişkide müvekkilinin davacının sözleşmeye aykırı davranışlarını düzeltmesi, sözleşmeye uygun davranması amacıyla müvekkilinin elinden gelen her türlü çabayı sarf etmesine rağmen davacının aynı tutum ve davranışlarını sürdürmede ısrarcı davranması neticesinde bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak feshedildiğini, müvekkilin ihtar tarihine kadar oluştuğu iddia edilen satış taahhüdüne bağlı cezai şart borcunu kabul etmemesine, davacıyı sözleşmenin feshine yönelik davette bulunmasına rağmen davacının ayrıca ürün vermeye de devam ettiğini, müvekkilinin davaya konu ticari ilişkide tek amacı davacıdan temin ettiği akaryakıt ürünlerini piyasaya arz ederek kâr sağlamak olduğunu, ancak davacı şirketin müvekkil şirketin kârlılığını maalesef tek taraflı olarak müvekkil aleyhine değiştirerek sözleşmenin esasını ve amacını ihlâl ettiğini, bu ve belirttiğimiz diğer nedenlerle müvekkilin bayilik sözleşmesini feshinin haklı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca fesih akabinde davacı nezdinde bulunan 60.000,00 TL’lik nakit teminatın cari hesap borcuna mahsup edilerek, bakiye bedelin iadesi talep edildiğini, davacının söz konusu nakit teminatı cari hesap borcuna mahsup etmiş ise de bakiye bedeli müvekkiline iade etmediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının kendisine ait ariyetlerin iadesi ile sözleşme kapsamında cezai şart bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflarca delil olarak; Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, Bayilik Protokolü, Ariyet Sözleşmesi, Satış Taahhütnamesi, ihtarnameler, faturalar, EPDK kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası, tarafların ilgili kayıtları üzerinde ve yerinde inceleme davalı tarafa teslim edilen ariyet ve demirbaşların yerinde bulunup bulunmadığı, bulunmayanların tespiti ile tüm ariyet ve demirbaşların değerinin tespiti hususunda bilirkişi raporu alınması yönünden … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … ve Kimya Mühendisi bilirkişi … tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Talimat sayılı dosyasına sunulan 13/09/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davalı tarafın 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları yasal defter kayıtlarına göre davalının davacıya yapmış olduğu ticari ilişki kayıtlarına göre davalının davacıya 31/12/2019 tarihi itibariyle 8.096,21 TL fazla ödeme yaptığı kaydının olduğu, davalının davacıdan 21/01/2016 – 06/07/2019 tarihleri arasında toplam 1.023.075 litre motorin ve benzin aldığı kaydının olduğu, davalının belirttiği … San.Tic.Ltd.Şti., … Ltd.Şti.ve … Ltd.Şti.unvanlı firmalarla 2018 ve 2019 yıllarında ticari münasebetlerin olduğu, davalıyla anılan bu firmalar arasındaki ticari münasebet kayıtlarına göre davalının … Ltd.Şti.nden 31/12/2018 tarihi itibariyle 152.417,26 TL, 31/12/2018 tarihi itibariyle 177.473,90 TL, … San.Tic.Ltd.Şti.nden 31/12/2018 tarihi itibariyle 242.573,56 TL, 31/12/2019 tarihi itibariyle 241.551,11 TL, … Ltd.Şti.nden 31/12/2018 tarihi itibariyle 117.323,93 TL, 31/12/2019 tarihi itibariyle yine 117.323,93 TL alacağının kaldığı kaydının olduğu, davalının incelenen 2019 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesine göre davalının 31/12/2019 tarihi itibariyle öz sermayesinin Ortaklara Borçlar hesabı dahil olarak 864.237,46 TL olduğu ve bu tarihli öz sermayesinin 500.000,00 TL sermaye, 105.783,34 TL geçmiş yıllar kârları, 75.223,42 TL geçmiş yıllar zarar, 17.883,36 TL dönem net kârı, 315.794,18 TL ortaklara borç olmak üzere toplam 864.237,46 TL olduğunun tespit edildiği, taraflar arası sözleşme süresince istasyonda kullanılmak üzere davalı eski bayiye (Bayilik Protokolünün Demirbaş Eşya Teslimi Yükümlülüğü başlıklı 3.2.2.maddesinde belirtilen) istasyon kurumsal kimlik, otomasyon sistemi, kompresör hava-su saati ariyet olarak verildiğini, otomasyon sistemi (TSE tarafından 2022 yılına kadar geçerli olmak üzere muayenesinin yapıldığını ve muayene sonucuna göre uygun olduğunun tespitinin yapıldığı) kompresör hava-su saatinin istasyonda mevcut olduğu, davacı tarafa ait kurumsal kimliğin mevcut olmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk işlemlerinin usulüne uygun yürütülmediği iddiası üzerine arabulucudan izahat istenilmiş ve … Kargo şirketiyle yazışmalar yapılmıştır.
GEREKÇE :
Eldeki davanın niteliği itibariyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca dava şartı olarak arabuluculuğa tabi olduğu, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinde dava şartı olarak arabuluculuğun hangi usulle yapılacağının anlatıldığı, davacı tarafça dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğu ve davalı tarafın yokluğunda arabuluculuk işlemlerinin yapıldığı, davalı tarafın kendisine bilgi verilmeden arabuluculuk işlemlerinin yapıldığı savunmasında bulunduğu, arabulucudan istenilen izahat ve … Kargo şirketinden gelen cevap yazılarından davalı tarafa usulüne uygun bilgi verilmeden arabuluculuk faaliyetinin sonlandırıldığı anlaşıldığından dava şartı olan arabulucuk işlemleri usulüne uygun yürütülmediğinden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi gereğince dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk işlemlerinin usulüne uygun yürütülmemesi sebebiyle davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 3.460,90-TL peşin harç ve 3.850,00-TL tamamlama harcı toplamı 7.310,90-TL’den mahsubuyla fazla alınan 7.251,60-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davacı taraftan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.1000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır¸

Hakim …
e-imzalıdır¸