Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/767 E. 2022/152 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/702 Esas
KARAR NO : 2022/151

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 27/07/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil …’in davalı şirkette %5, müvekkil …’in ise davalı şirkette % 10, toplam olarak davacı müvekkillerin davalı şirkette %15’lik hisseye sahip olduğunu, müvekkilleri ve davalı şirket arasında imzalanan ortaklık sözleşmesi 4. maddesi, TTK md 608 gereği, gerek şirket yetkilileri ve gerekse diğer ortaklar tarafından ödenmesi gereken kar paylan müvekkillere ödenmediğini, şirket yetkilileri ve ortakları tarafından müvekkillerine sürekli zarar edildiği bilgisi verilerek, yine ortaklık sözleşmesi ve TTK md 614 gereğince şirket mali hesapları ve evrakları, defterlerinin müvekkillerince inceleme yetkisi bulunmasına rağmen izin verilmeyerek inceletilmediğini, sözleşmeye aykırı davranıldığını, bu hususların TTK md. 245 gereğince şirket ortaklığından çıkmak için haklı sebeplerden olduğunu, davalı şirketin mali durum raporlarının incelenememesi ve gerekli bilginin müvekkillerince alınamamasından dolayı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 638. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava suresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir” ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 641. Maddesi “Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkını haizdir.” maddeleri gereği, müvekkillerinin şirket hisselerinin gerçek değeri oranında davalı şirket mal varlıklarına diğer ortaklar ve yetkililer tarafında mal kaçırma durumuna binaen tedbir koyulmasını gerektiğini, davalı şirketin mali durumunun incelemesi ile ilgili yapılacak bilirkişi incelemesinde de müvekkillerinin şirket ortaklığından çıkma taleplerinin haklı ve geçerli olduğunun anlaşılacağını, tüm bu sebeplerle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkillerinin şirket ortaklığından çıkarılması ve payının şirkete devredilmesini sağlamak üzere ayrılma akçesi ve kar paylarının hak edilen tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari faiz oranı ile müvekkillerine nakden ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup cevap dilekçesi sunulmamıştır.
03.02.2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davalı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK nın amir hükümlerine göre sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğunu, davacılar ile davalı şirket ortaklan arasında yapılan 23.08.2017 tarihli ortaklık sözleşmesine göre davalı şirketin ticari defterlerinde herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığını, davalı ticari defterlerine göre davacı … 13.000,00-TL ve diğer davacı … 25.000,00-TL ödenmemiş sermaye borcunun bulunduğunu bu durumun hukuki takdirinin mahkememiz taktirinde olduğunu, davalı şirketin 31.12.2018 tarihli mali tablolarına (kaydi değerlere) göre şirket ortaklarının ayrılma akçelerinin;
… 34,80% 263.070-TL
… 34,80% 263.070-TL
… 15,20% 114.904-TL
… 10,00% 75 595-TL
… 5,20% 39.309-TL
TOPLAM 100,00% 755.949,39-TL olduğunu beyan etmişlerdir.
28.09.2021 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; Davacı vekilinin 10.02.2020 tarihli dilekçe ekinde sunduğu davacı … ‘ın T.C….Bankasına ait 3 adet dekont fotokopilerinde 124.000,00-TL davalı şirketin …ndaki hesabına hisse devri açıklamalı havale yaptığını, bu ödemenin sermaye taahhüdü kapsamında olup olmadığı hususunun Mahkememiz takdirinde bulunduğunu, davacı vekilinin 09.10.2020 tarihli dilekçesinde davacı … 57.000,00-TL ve davacı … 13.000,00-TL davalı şirketin… hesabına havale yapıldığı hususunun ise dava dosyasındaki belge ve bilgilerden herhangi bir tespitin yapılamadığını, davacı vekilinin 09.10.2020 tarihli dilekçe ekindeki 1 adet dekont fotokopide 62.500,00-TL davalı şirketin … Bankası hesabına havale yaptığını, bu havanelin sermaye ödemesi olup olmadığı hususu Mahkememiz takdirinde bulunduğunu, davacılar tarafından bilirkişi raporundan sonra dava dosyasına sunulan 4 adet banka dekont fotokopilerindeki toplam 186.500,00-TL ödemenin bulunduğu bu ödemelerin Mahkememiz sermaye taahhüdü kapsamında kabulü halinde davacıların sermaye borcu bulunmadığını aksi halde davacılar … 13.000,00-TL ve diğer davacı … 25.000,00-TL ödenmemiş sermaye borcunun bulunduğunu görüş ve beyan etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, limited şirket ortağı olan davacıların haklı sebeple ortaklıktan çıkması ve ayrılma akçesi istemine ilişkindir.
TTK 638. maddesine göre şirket sözleşmesi, ortakları şirketten çıkma hakkı tanıyabilir. Bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. Her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.
Davacılar haklı sebep olarak; kar paylarının ödenmediğini, şirketin sürekli zarar ettiği bilgisi verilerek şirketin mali hesapları, evrakları ve defterlerinin incelenmesine izin verilmediğini ileri sürmüştür.
Uzun süre kar payı ödenmemesi ortaklar için haklı sebeple çıkma nedenidir. Davalı şirketin ticaret odasına kayıt tarihinin ve ana sözleşme tescil tarihinin 18.07.2017 tarihi olduğu, davacıların ortaklık sözleşmesinin 23.08.2017 ve dava tarihinin ise 27.07.2018 tarihi olduğu, bu nedenle uzun süre kar payı ödenmemesi haklı sebebinin somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Davacıların şirketin işleyişi ile ilgili bilgi alma haklarının engellendiği iddiası yönünden ise; davacılar tanığının mahkeme huzurunda, davacıların sürekli şirkete geldiklerini, sadece davacı …’nun öğrenci olduğu için haftada bir gün okula gittiğini, okul çıkışı yine şirkete geldiğini beyan ettiği bu nedenle davacıların şirketin işleyişi ile ilgili bilgi alma haklarının engellenmediği anlaşıldığından, ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,

2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 35,90-TL. nin 80,70-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 44,80-TL harcın davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacılara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı vekilinin ve tasfiye memurunun yüzüne karşı karar verildi. 23/02/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)