Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/760 E. 2020/883 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/760 Esas
KARAR NO : 2020/883
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili … tarafından … A.Ş. adına 27/03/2019 tanzim tarihli 30/03/2020 vade tarihli 2.000,00-TL bedelli senet, 27/03/2019 tanzim tarihli 30/03/2020 vade tarihli 3.750,00 TL bedelli senet (işbu senedin 1.600 TL’si takibe konu edilmiştir.) ve 27/03/2019 tanzim tarihli 30/01/2020 vade tarihli 2.100,00-TL bedelli senet tanzim edildiğini, işbu senetlerin … A.Ş. tarafından … Tic. Ltd. Şti.’ye ciro edildiğini, 27/03/2019 tanzim tarihli 30/03/2020 vade tarihli 2.000,00-TL bedelli senet, 27/03/2019 tanzim tarihli 30/03/2020 vade tarihli 3.750,00 TL bedelli senet (işbu senedin 1.600 TL’si takibe konu edilmiştir.) ve 27/03/2019 tanzim tarihli 30/01/2020 vade tarihli 2.100,00-TL bedelli senetler için cirantası … Tic. Ltd. Şti. tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak müvekkilinin davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını ve müvekkilinin icra tehdidi altında bulunduğunu, gönderilen ödeme emirlerine karşı her ne kadar borca itiraz nedeni ile …. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/… E. sayılı dosyası, …. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/… E. sayılı dosyası ve …. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/… E. sayılı dosyaları ile borca itiraz davası açılmış ise de müvekkilinin haciz tehdidi altında kaldığından işbu menfi tespit davası açılması ile mahkemeye başvurarak müvekkilinin davalılara karşı borçlu olmadığının tespitini isteme zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkili … ile … A.Ş. arasında müvekkili …’ın çocukları … ve … ‘ın 2019/2020 eğitim ve öğretim yılında … ‘nde eğitimlerini tamamlamaları amacı ile … ‘ın eğitim-öğretim masrafları 23.000,00 TL ve yemek masrafları 5.500,00 TL olmak üzere toplam 28.500,00-TL bedelli sözleşme ile … ‘ın eğitim ve öğretim masrafları 16.500,00-TL olmak üzere toplam 16.500,00 TL bedelli sözleşme imzalandığını, işbu sözleşme kapsamında müvekkilinin çocuklarının 2019/2020 eğitim-öğretim yıllarına ait eğitim ve yemek ücretlerine dair peşinatlar yatırıldığını ve taksitler ödenmeye başlandığını, işbu sözleşmeler kapsamında; müvekkili tarafından … ‘ın 2019/2020 eğitim/öğretim yılına dair eğitim masrafları ve yemek masraflarının ekli ödeme planı çerçevesinde; 27/03/2019 tarihinde peşinat 6.000,00 TL, 30/05/2019 tarihinde 2. Taksit 3.750,00 TL, 30/07/2019 tarihinde 3. Taksit 3.750,00 TL, 30/09/2019 tarihinde 4. Taksit 3.750,00 TL, 30/11/2019 tarihinde 5. Taksit 3.750,00 TL, 30/01/2019 tarihinde 6. Taksit 3.750,00 TL ve 30/03/2019 tarihinde 7. Taksit 3.750,00 TL olarak ödenmesine karar verildiğini, müvekkili tarafından … ‘ın 2019/2020 eğitim/öğretim yılına dair eğitim masraflarının ekli ödeme planı çerçevesinde; 27/03/2019 tarihinde peşinat 4.000,00 TL, 30/05/2019 tarihinde 2. Taksit 2.100,00 TL, 30/07/2019 tarihinde 3. Taksit 2.100,00 TL, 30/09/2019 tarihinde 4. Taksit 2.100,00 TL, 30/11/2019 tarihinde 5. Taksit 2.100,00 TL, 30/01/2019 tarihinde 6. Taksit 2.100,00 TL ve 30/03/2019 tarihinde 7. Taksit 2.100,00 TL olarak ödenmesine karar verildiğini, müvekkili tarafından işbu ödeme planına uyularak 27/03/2019 tarihine 6.000,00 TL peşinat, 27/03/2019 tarihinde 4.000 TL peşinat, 30/05/2019 tarihinde 5.850,00-TL, 29/07/2019 tarihinde 5.850,00-TL, 25/09/2019 tarihinde 3.750,00 TL,29/11/2019 tarihinde 5.850,00-TL,30/01/2019 tarihinde 5.850,00-TL olmak üzere toplam … açısından toplam 24.750,00 TL, … açısından ise toplam 14.500,00 TL ödeme yapıldığını, ödemelerde hiçbir aksama olmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup sözleşmede … A.Ş. özetle 2019/2020 eğitim öğretim yılının müfredatının tamamı için müvekkilinin çocuklarına eğitim ve öğretim hizmeti ile yemek hizmeti sunmayı; müvekkilinin ise bu hizmet karşılığında … A.Ş.’ye ücret ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, ancak … A.Ş.’nin sözleşme gereği yüklendiği edimleri tam ve gereği gibi ifa etmediğini, dolayısıyla ücrete hak kazanamadığını ve müvekkilinin işbu sözleşme/sözleşmelerden kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, zira sözleşme/sözleşmeler gereği ödemelerin tamamı fiili olarak eğitim verilen tarihe kadar ödeme planına uygun olarak yapılmış, fiili eğitim ve yemek hizmeti verilmeyen dönem için ödenmeyen ücretlerin tahsili için senet takibe konulduğunu, ancak öğrencilere herhangi bir eğitim verilmediğini, bu sebeple müvekkilinin sözleşme/sözleşmelerden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, dava konusu ettikleri ve borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri 27/03/2019 tanzim tarihli 30/03/2020 vade tarihli 2.000,00-TL bedelli senet, 27/03/2019 tanzim tarihli 30/03/2020 vade tarihli 3.750,00 TL bedelli senet (işbu senedin 1.600 TL’si takibe konu edilmiştir.) ve 27/03/2019 tanzim tarihli 30/01/2020 vade tarihli 2.100,00-TL bedelli senetler için müvekkili aleyhine senet cirantası … Tic. Ltd. Şti. tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak müvekkilinin davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını ve müvekkilinin icra tehdidi altında bulunduğunu, ayrıca her ne kadar kambiyo senedi ciro edilmiş olsa bile, borçlunun senet lehtarına (veya cirantalara) karşı -hamille birlikte veya ayrı olarak- menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu, bu sebeple her ne kadar dava konusu edilen takip alacaklısı … Tic. Ltd. Şti. olsa da işbu senet müvekkili tarafından … A.Ş. adına düzenlenmiş olduğundan ve müvekkilinin davalılara herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle öncelikle ileride telafisi imkansız zararların ortaya çıkması ihtimaline binaen dava konusu icra takipleri ile ilgili olarak müvekkili hakkında başlatılan takibin teminatsız dava sonuna kadar durdurulmasına bu talebi uygun görülmez ise İİK ‘nun 72/3. maddesi gereğince icra dosyalarına yapılacak ödemelerin alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine; müvekkilinin davalılar aleyhine icra takiplerine konu olabilecek herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetle açılmış bulunan takiplerin iptalini, davalı yanın kötü niyetli olmasından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekil olarak saygı ile arz ve talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okula öğrenci kaydı yaptırılması sebebiyle okul ücretine karşılık düzenlenen senetlerin ciro edilmesi ve ciro alanın senetleri icra takibine konu etmesi sebebiyle senetleri ciro eden ve ciro alana karşı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un dava konusu uyuşmazlık ile ilgili 3 (1) k), 4 (3), (5), 73 (1) ve 83 (2) maddelerinde yer alan hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3 (1) k) maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği,
3 (1) l) maddesinde; Tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
4 (3) maddesinde; Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemeyeceği, bankaların, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceği,
4 (5) maddesinde; Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.
73 (1) maddesinde; Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu,
83 (2) maddesinde; Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel okul öğrenci ücret ödemesi için tanzim edilen NAMA yazılı senetlerden kaynaklandığı, davalı özel okul …’nin senetleri ciro yoluyla diğer davalı …’ne devrettiği, davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3 (1) k) maddesinde belirtildiği şekilde tüketici konumunda olduğu yine davacı ile davalı özel okul … arasındaki hukuki ilişkinin ise 3 (1) l) maddesinde ifade edilen tüketici işlemi kapsamında olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda; özel okul öğrenci ücret ödemesi sebebiyle düzenlenen senetlerin nama düzenlenmesi gerektiği 4077 sayılı Yasanın gereğidir, bu senetleri ciro yoluyla ele geçiren davalı …’ne karşı da davalı özel okul …’ne karşı ileri sürülebilecek itiraz ve def’ilere dayanılabilinir, davacı tüketici olup uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği, mahkememizin ise görevsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Bu sebeplerle; dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1, 20, 114 (1) c) ve 115 (2) maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusu edilen bonoların niteliği göz önünde bulundurulduğunda Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
3-Görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması nedeniyle dava dosyasının kararın kesinleşmesinden itibaren ve yasal süresi içerisinde talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmek üzere tevzi bürosuna tevdine,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra davaya yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtaratına,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı vekili ile davalıların yokluğunda İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 29/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır