Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/742 E. 2021/348 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/742 Esas
KARAR NO : 2021/348
DAVA : Tanıma
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/05/2021

Mahkememizde görülen Tanıma davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı…vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkil … Şirketinin Amsterdam Bölge Mahkemesi’nin 23/09/2014 tarihli kararı ile iflasına karar verildiğini, bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiğini,
Huzurundaki dava ile tanınmasını talep ettikleri iflas kararının Türk Ticaret Kanunu kapsamında mutlak ticari dava olduğundan, davaya bakmak ile görevli mahkemelerin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu,
Müvekkil şirket’in iflas kararının tanınmasına ilişkin talebinin , müvekkil şirketin kayyumu tarafından … . asliye ticaret mahkemesi’nin 2017/ … e. dosyasına taşınmış olup, usûl ekonomisi ilkesi gereğince yargılamanın hızlandırılması adına iflasın kesinleşip kesinleşmediğinin bu dosya kapsamında yapılan resmi yazışmalar üzerinden tespit edilebileceğini, belirterek ;
İflas eden Müvekkil Şirket’in Türkiye’de bazı kurum ve kuruluşlardan alacağı bulunmakta olup, söz konusu iflas kararının bu kurum ve kuruluşlar nezdinde gerçekliğinin ispatlanabilmesi adına davanın kabulü ile Müvekkil Şirket’in iflasına ilişkin Amsterdam Bölge Mahkemesi’nin 23.09.2014 tarihli kararının 5718 sayılı MÖHUK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, yabancı mahkemece hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve Devlet Kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamın Türkiye’de geçerli olabilmesi için 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki kanunun (MÖHUK) 54 ve 58 Maddeleri uyarınca tanınmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı…tarafın kanıt olarak bildirdiği; Hollanda Amsterdam Mahkemesi Özel Hukuk Bölümü … iflas numaralı 23/ Eylül 2014 tarihli kararın ve 09/12/2016 tarihli apostill onaylı Türkçe tercümesi, kararın kesinleştiğine dair şerhin apostilli orijinal dilinde aslı ve onaylı tercümesi, davalıya gönderilen ihtarın orijinal dilinde aslı ve onaylı tercümesi ibraz edilmiştir. Mahkememizce bilirkişi Doç. Dr. …Arning’in 13/04/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacının isteminde MÖHUK 58 ve 54 maddeler uygulanacaktır.
Tanıma; MADDE 58 – (1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz.
(2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir.
(3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye’de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.
Tenfiz şartları; MADDE 54 – (1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir: a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.
b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.
c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.
ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/05/2012 tarih ve 2011/14209 e- 2012/8926 k sayılı ilamında yabancı mahkememi kararlarının tanınması ve tenfizi için aranan koşullar açıklanmıştır.;
“Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için;5718 sayılı Kanun’un 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı). Zira aksinin kabulü, aynı davanın Türk mahkemesinde tekrar görülmesi ve yeni bir Türk mahkemesi kararının ortaya çıkması sonucunu doğurur. Ancak örneğin Türk hukukunun vazgeçilmez kabul ettiği temel prensiplerini ihlal eden veya milletlerarası alanda geçerli olan ortak ilkelere aykırı bulunan yabancı mahkeme kararları tenfiz edilemez. Tenfiz hakimi takdir hakkını kullanırken, her somut olayın kendine mahsus özelliklerini de dikkate almalıdır.
O halde dava konusu uyuşmazlık yönünden de somut olayın özelliklerine göre bir inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır. Burada ilk olarak yabancı mahkemece davalının savunma hakkının ihlal edilip edilmediğinin incelenmesi gereklidir.
Yabancı mahkemenin uyguladığı usulün Türk usul hukukundan farklı olması, Türk kamu düzeninin müdahalesi için tek başına yeterli sebep oluşturmaz. Aynı ilkeler yabancı mahkemece uygulanan ispat hukuku açısından da geçerlidir. Burada ilk olarak tanıma ve tenfiz hukukundaki kamu düzenine aykırılık kavramının, iç hukuktaki emredici kurallara aykırılık kavramından daha dar ve sınırlı bir anlama sahip olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Dolayısıyla kamu düzeni gerekçesiyle yabancı mahkeme kararının tenfizine istisnaen müdahale edilmelidir.”
Dava dosyasındaki somut olayda;Karar tercümesinde belirtildiği üzere; … Mahkemesi Özel Hukuk Bölümü iflas numarası … Eylül 2014 tarihli kararıyla Ticaret Odası … kayıt nolu, kayıtlı ofisi Amsterdam, yazışma adresi …, posta kutusu 26; ofis adresi … ’nin iflas durumunda olduğuna karar vermiştir. Yabancı devlet mahkemesi kararda … ’nin iflas durumunda olduğunun yanı sıra, … ’in kayyım olarak atanmasına; kayyımın borçluya hitaben mektupları ve telgrafları açmak üzere yetkili kılınmasına; hakkında iflas kararı verilene ait olup kayyımın vesayeti ve himayesinde bulunan mal ve mal varlıklarının üçüncü taraflar (alacaklılar) tarafından talep edilmesi yetkisinin işbu karar tarihinden iki ay sonrasına kadar ertelenmesine veyahut Sorgu Hakimi’nin müsaadesi ile yerine getirilmesine karar verilmiştir. Yabancı mahkeme, iflas kararının iflas Kanunu 1, 2, 4, 6 ve 14 maddeleri uyarınca alındığını; AB 1346/2000 sayılı Tüzüğü ilgili maddesi uyarınca mahkemenin bu prosedürü başlatmaya yetkili olduğunu kararda açıklamıştır.
Davalı…tarafa yabancı mahkeme tarafından davanın bildirildiği, davalının savunma hakkının ihlal edilmediği, Türk Hukuku ndaki ispat kurallarına uygun şekilde hüküm oluşturulduğu, kamu düzenine açıkca aykırı olmayan kararın verildiği tespit edilmiştir.
Tespit edilen hukuksal durum gereğince davanın kabulüne ilişkin karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın kabulü ile Hollanda … Mahkemesi Özel Hukuk Bölümü … iflas numaralı 23/ Eylül 2014 tarihli kararın ve 09/12/2016 tarihli apostill onaylı Türkçe tercümesinin TANINMASINA
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacı…tarafından yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubuna , eksik 4,9 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına ,
Davacı…tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı…tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı…vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/05/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır