Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/74 E. 2020/601 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/74
KARAR NO : 2020/601
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2014
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti müvekkiline ait Silivri ilçesi, … mahalesi, … Tarla mevkii, … ada 2,3,4,5 nolu parsellerde kayıtlı gayrimenkuller üzerine 3.kişi olan … Ltd.Şti nin borcunu teminen ve … Bankası … Şubesi lehine 100.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davacının ipotek alacaklısı banka ile görüşerek ipotek borcunun 80.000,00 TL olarak ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, bu hususta davalının da muvafakatinin alındığını, bunun üzerine davacının bankaya 80.000,00 TL ödediğini ve ipoteğin sona erdirildiğinin banka tarafından 29/01/2010 tarih N o: … sayılı yazı ile bildirildiğini, aynı bankanın 11.12.2012 tarihinde bir kısım ödemeler nedeni ile davalıya kanuni halefiyet belgesi verdiğini, bu belgede davacının 80.000,00 TL ödeme yaptığının belli olmasına rağmen davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2013/… sayılı dosyası ile davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi talebiyle takip başlattığını, icra dosyasının hukuka aykırı şekilde kesinleştiğini, taşınmazın kıymet takdirinin tebliği üzerine durumdan haberdar olunduğunu, davalının kötü niyetli olarak hareket ettiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile takibin teminatsız olarak durdurulmasına, davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasının talikine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin haciz baskısı nedeni ile dava dışı bankaya 476.398,34 ödeme yapmak zorunda kaldığını, yapılan ödeme ile bankanın nakdi riskinin sona erdiğini, asıl borçlu şirket ve yetkilisine verilen çeklerin geri dönmemesi ve bir adet teminat mektubu bedelinin ödenmemiş olması nedeni ile davalıya halefiyet belgesi verilmediğini, gayri nakdi risk nedeni ile 193.500,00 TL ödenmesi halinde alacağın temlik edilebileceğinin beyan edildiğini, davalıda bulunan çek yapraklarının bankaya iade edildiğini, istenen bedelin neye tekabül ettiğinin bankaca açıklanmadığını, bunun üzerine bankaya ihtarname keşide edildiğini ve bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, dava dışı bankanın müvekkiline vermediği temlik hakkını her nedense davacıya verdiğini, davalının müteselsil kefil sıfatı ile ödediği parayı tahsil zımnında tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ipoteğin paraya çevrilmesini istediğini, icra dosyasından yapılan tebligatların yasal adrese usule uygun olarak yapıldığını, davacının da bankaya ödeme yaptığı iddiasında olduğunu, fek bankaca yapılmadığından taşınmazın halefiyet yolu ile paraya çevrilmesinin istenmesinin kötü niyetli bir davranış olmadığını kötü niyetli olanın dava dışı banka olduğunu, söz konusu taşınmazların edinilme sebebine bağlı olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2029/… Esas sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davası açıldığını, mahkemece taşınmazların kaydının … Hiz.Ltd.Şti adına dönmesine karar verildiğini, davacının davada hukuki yararı kalmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… esas sayısında açıldığı mahkemesince 2017/… sayılı ve 18/06/2015 tarihli görevsizlik kararı ile dava dosyasının tevzien mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Dosyanın Mahkememize tevzi edilmesi üzerine yapılan yargılamada Mahkememizce 09/03/2018 tarih 2017/814 esas 2018/210 karar sayılı kararı ile; “Menfi tespit isteminin dayanağı olan icra takip dosyası ön inceleme tarihi itibariyle sonlandığından hukuki yarar yokluğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın HMK 114, 115 maddesi gereğince usulen reddine” dair karar verilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememiz kararını temyizi üzerine dosya temyiz incelemesi için Yargıtaya gönderilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 16/09/2019 tarih 2018/… esas 2019/… karar sayılı ilamı ile; ” Dava, davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip nedeniyle açılmış menfi tespit davasıdır. Hukuki yarar, bir dava şartı olmakla birlikte hukuki yararın mevcut olup olmadığı dava tarihine göre belirlenir. Davalı alacaklı tarafından davadan sonra takipten feragat edilmiş olması, davacının hukuki yararını ortadan kaldırmaz, davayı konusuz bırakır. Bu nedenle, mahkemece konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bir dava konusuz kaldığında, mahkemece, tahkikat tamamlanarak dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumunun saptanması, davacının haklı ve davalının takibe başlarken kötüniyetli olup olmadığı belirlenip, davalının haksız ve kötüniyetli olarak takip yaptığının anlaşılması halinde, davacının kötüniyet tazminatı talebinin kabulü gerekir. Mahkemece davacının bu talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. Ayrıca, konusuz kalan davada haklılık durumuna göre taraflara nisbi vekalet ücreti verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde de isabet görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararını bozmuştur.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay … Hukuk Dairesinin 16/09/2019 tarih 2018/… esas 2019/… karar sayılı ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş Bozma ilamı doğrultusunda Konusuz Kalan Davanın Esası Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar vermek gerektiği ayrıca her ne kadar davacı tarafından kötü niyet tazminatı talep edilmişse de, davalı tarafından kötüniyetle takibin başlatılmış olduğu ispat edilememiş olması nedeni ile koşulları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin de reddi ne karar verilmesi gerektiği kanaati le aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Koşulları oluşmayan kötü niyetle takip başlattığı ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin alınan 1.707,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.671,85-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı vekiline takdir olunan 13.450- TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 2.547,95-TL giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider ve delil avansı varsa karar kesinleştikten sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır