Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/702 E. 2023/932 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/702 Esas
KARAR NO : 2023/932
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 12/12/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket … A.Ş. ile davalı borçlu şirket arasında 20.12.2019 tarihli Yemek Kartı Satış Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket tarafından üye kuruluşlar vasıtası ile müşteri şirket personeline elektronik ödeme kartı ile yemek yeme ve akaryakıt alma olanağı sağladığı sistem, hizmet ve bu hizmetin bedelinin ödenmesine ilişkin şartlar Kart Satış Sözleşmesi’ nin konusunu oluşturduğunu, işbu davanın konusunu oluşturan alacağın sözleşmeden doğan alacaklara ilişkin kesilmiş faturalardan kaynaklandığını, müvekkili şirketin tüm sözlü ve yazılı uyarılarına rağmen borcun ödenmemesi sonucunda alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin borca, faize ve yetkiye itiraz ettiğini, takibin durduğunu, taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesi ile İstanbul Mahkemeleri ve Müdürlüklerinin yetkili kılındığını, dolayısıyla davalı borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını, davalının borcu olmadığına dair beyanlarının kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında sözleşmeye dayanan bir ticari ilişki olduğunu, cari hesap ekstresi bakiye bedellerinin ödenmediğini ve alacağın muaccel olduğunun yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde tespit olunacağını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin faizi ve ferileri ile beraber devamına, %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme bulunmadığı hususu da göz önünde bulundurulduğunda davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkil şirketin adresinin “… Mah. … Cad. No:…/İstanbul” olup; başvuru bakımından Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir sözleşme veya ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafından müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalandığı iddia edilen 20.12.2019 tarihli Yemek Kartı Satış Sözleşmesindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine veya çalışanına ait olmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir sözleşme veya ticari ilişki bulunmadığı gibi müvekkili şirkete teslim edilmiş herhangi bir mal, hizmet veya kart da bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu sözleşmede veya davacı tarafından sunulan sözleşmeye ilişkin evraklardaki hiçbir imzanın müvekkili şirket yetkililerine veya çalışanlarına ait olmadığını, bu nedenle icra takibine yapılan itiraz haklı olup; davacının iddiaları gerçeği yansıtmadığından davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafından sunulan kira sözleşmesinde bulunan “… Mah. … Cad. … Sok. No: … /İstanbul” adresinde müvekkili şirketin hiçbir zaman faaliyette bulunmadığını, müvekkili şirketin böyle bir adresi bulunmadığını, müvekkilinin … ve … isimli kişiler tarafından gerçekleştirilen faaliyetler sonucunda mağdur olduğunu, bu kişiler hakkında …Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda Nitelikli Dolandırıcılık suçunu işlediklerinden bahisle kamu davası açıldığını, müvekkilinin gerçekleştirilen bu eylemlerle hiçbir ilgisi bulunmadığını, müvekkiline ait şirket bilgileri kullanılarak yapılan dolandırıcılık eylemleri neticesinde mağdur olan bir kısım kişilerce müvekkili hakkında şikayette bulunulduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/ … Soruşturma numarası ile yürütülen soruşturma sonucunda … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığını ve müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kararda da müvekkili şirket yetkilisi … ‘in herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının açık bir şekilde belirtildiğini belirterek davanın reddine, takibin iptaline, haksız ve kötüniyetli olarak takip başlatan alacaklı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabı yazılar dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce davalı şirket temsilcisine ait imza örnekleri, mahkememizce alınan imza örnekleri ve taraflar arasında mevcut yemek kartı satış sözleşme aslı imza incelemesine konu olmak üzere bilirkişi …ya tevdi ile sözleşme aslındaki imzanın davalı şirket temsilcisine ait olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için 13/12/2021 tarihli bilirkişi ön raporunda;
”Yukarıda belirlenen benzerlikler nedeniyle inceleme konusu olan Yemek Kartı Sözleşmesi ve ekindeki genel Hükümler altında mevcut … A.Ş. kaşesi üzerine atılı imzaların, … …’e ait olması kuvvetle muhtemel olmakla beraber, örnek sayısının az ve örneklerin şüpheden belgeden sonrasına ait olması nedeniyle, fazla sayıda ve 2019 dan önceye ait imza örnekleriyle yeniden karşılaştırma yapılması halinde daha sağlıklı bir belirleme yapılabileceği” kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce belge asılları geldiğinde ön rapor doğrultusunda dosyanın … ‘ya tevdi ile yemek kartı sözleşmesi ve ekindeki … A.Ş kaşesi üzerinde atılı imzaların davalı şirket temsilcisi … …’e ait olup olmadığının belirlenmesi için alınan 16/10/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında;
”Yukarıda belirlenen farklılıklar nedeniyle inceleme konusu olan Yemek Kartı Sözleşmesi ve ekindeki genel Hükümler altında mevcut … A.Ş. kaşesi üzerine atılı imzaların, … …’e ait olamıyacağı” kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin ticari defter kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılarak alınan 22/02/2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında;
”Dava dosyasında tüm belgelerin kapsamı itibariyle yapılan incelemeler ışığında, her türlü hukuki ve nihai kararı Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere aşağıdaki neticelere ulaşılmıştır:
1. Davalı … SANAYİ VE TİCARET A.Ş. yönüyle;
Sayın Mahkemenizin 20/12/2020 tarihli duruşma tutanağında bilirkişiye yerinde inceleme yetkisiyle davalı vekili ile görüşüldüğünde davalı firmanın davaya konu dönemler ticari defterlerinin vergi müfettişi incelemesinde olduğu beyan edildiğinden incelenemediği,
2. Davacı …Ş.’nin ticari defterleri Usul Yönüyle tetkik edildiğinde;
Davacının davaya konu 2019 -2020 dönemlerde E-DEFTER mükellefi olduğu, ilgili yıllarda envanter defterinin açılış tasdiklerinin TTK. Md. 64 ve devam eden maddeleri ile VUK 220-226 maddeleri hükmü uyarınca yasal sürede usule uygun şekilde noterden yaptırıldığı, dönemlerde “yevmiye ve defter-i kebir”in ise 13.12.2011 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “ ELEKTRONİK DEFTER TUTMA TEBLİĞİ” hükümleri uyarınca ticari defter tekil numaralarını zamanı içerisinde oluşturduğu, defter bildirimlerini zamanı içerisinde yapmış olduğu, 6102 sayılı TTK 64. maddesinde sayılan ve tutulması zorunlu olan ticari defterlerinin HMK 222/2. mad. hükmüne uygun yasada belirtilen şartları taşıdığı görülmüş olup davacının ticari defterlerinin sahibi lehinde delil niteliği hususunun hukuki ve nihai takdirinin Sayın Mahkemenizin emrinde olduğu,
3. İncelemeye sunulan davacı …’in ticari defter kayıtlarında; davalı firmaya “TICKET RESTAURANT YEMEK BEDELİ ” açıklamalı 1 adet %8 Kdv dahil toplam 52.000,00 TL. tutarında e-Arşiv fatura kestiği, faturanın davacı firmanın ticari defterlerine kayıtlı olduğu, faturayı davalı firmaya …@ com e-posta adresine gönderdiğinin anlaşıldığı, dosyadaki vergi dairesi kayıtları tetkik edildiğinde ise; davacının faturayı vergi dairesine beyan ettiği, ancak davalı …’ın ise kendisine kesilen iş bu faturayı beyan etmediğinin anlaşıldığı,
4. Davalı firmanın davacıya ciroladığı 02.04.2020 vadeli/ … nolu … 115.000,00 TL.lik çekin davacı firmanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, çekin ödenmediğinin anlaşıldığı, Netice itibariyle; davacının ticari defterlerinde fatura bedelinden teslim davalıdan teslim aldığı çek bedeli düşüldüğünde ( Fatura 52.000 TL – davalı cirolu çeki 115.000 TL=) hem Takip Tarihinde (T.T: 24/01/2020) hemde Dava Tarihinde (D.T: 01/12/2020) davacı firmanın davalı … … A.Ş.ne 63.000,00 TL tutarında BORÇLU olduğunun kayıtlı olduğu,
Ancak; davalının davacıya ciroladığı bu çekin ödememesi nedeniyle, davacı firmanın ticari defter kayıtlarında 2020 Yılı hesap kapanış tarihinde ve iş bu rapor tanzim tarihinde, ödenmeyen çek nedeniyle davalı … … A.Ş.’den faturaya dayalı 52.000,00 TL ALACAKLI olduğunun kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davacının takipten sonra asıl alacağına aylık %3 faiz talep ettiği, davacının ticari defter kayıtlarında çekin vadesinin takip tarihinden sonra olması nedeniyle tarafımızca faiz hesabı yapılmadığı, Alacağa takdir edilmesi, faiz işletilmesi, faizin başlangıcı, türü nisbeti hususlarında takdir tümüyle Sayın Mahkemenize ait olmak üzere,” kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi lehine delil vasfının bulunup bulunmadığı, ticari defter kayıtlarının davacı ticari defter kayıtları ile uyumlu olup olmadığı hususlarında alınan 07/06/2023 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında;
”Dava dosyasında tüm belgelerin kapsamı itibariyle yapılan incelemeler ışığında, her türlü hukuki ve nihai kararı Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere aşağıdaki neticelere ulaşılmıştır:
1. Davalı … SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ‘nin dosyaya sunduğu 2019-2020 dönemleri ticari defterleri usul yönüyle tetkik edildiğinde; ilgili dönemlerde ticari defterlerini kağıt ortamında tuttuğu, yevmiye, kebir, envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin TTK. Md. 64 ve devam eden maddeleri ile VUK 220-226 maddeleri hükmü uyarınca yasal sürede usule uygun şekilde yaptırdığı, 2019-2020 yılları yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süre içerisinde yapıldığı, incelenen ticari defterlerin 6102 sayılı TTK 64. maddesinde sayılan ve tutulması zorunlu olan ticari defterlerinin HMK 222/2. mad. hükmüne uygun yasanın ön gördüğü şartları taşıdığı görülmüş olup davalının ticari defterlerinin sahibi lehinde delil niteliği hususunda nihai takdir Sayın Mahkemenizin emrinde olduğu,
2. Davacı …Ş.’nin 2019 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olan 26.12.2019 tarih/ … No.lu “TICKET RESTAURANT YEMEK BEDELİ ” açıklamalı 1 adet %8 Kdv dahil toplam 52.000,00 TL. tutarında e-Arşiv faturanın, davalı … SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bağlı olduğu vergi dairesine iş bu faturayı beyan etmediği,
3. Davacı …Ş.’nin 2019 yılı ticari defterlerinde davalıdan aldığı görülen cirolu … … Şb. 02/04/2020 vadeli … nolu 115.000,00 TL.lik çek’in davalı … SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ticari defterlerinde giriş/çıkış kaydının bulunmadığı hususu tespit edilmiştir.” kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 20/12/2019 tarihinde yemek kartı satış sözleşmesi imzalandığı, davacı şirket tarafından üye kuruluşlar vasıtasıyla müşteri şirket personeline elektronik ödeme kartı ile yemek yeme ve akaryakıt alma olanağı sağlayan sistem, hizmet ve bu hizmetin bedelinin ödenmesine ilişkin Kart Satış Sözleşmesi’nin konusunu oluşturduğu, dava konusunu oluşturan alacağın taraflar arasındaki sözleşmeden doğan alacaklara ilişkin kesilmiş faturaların tahsiline ilişkin olduğu, davacı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… takip sayılı dosyası ile icra takibine başlandığı, davalı şirket tarafından yapılan itiraz ile takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin sözleşmedeki imzaya itiraz etmesi sebebiyle imza incelemesi yaptırılmış, sözleşme altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığı yönünde mütalaa da bulunulmuştur. Mahkememizce yine taraflara ait defter kayıt ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi rapor ve ek raporu ile davalı şirketin dosyaya sunduğu 2019- 2020 dönemlerine ait ticari defterleri incelendiğinde defter ve kayıtların HMK 222.madde kapsamında yasaya uygun tutulduğu, gerekli şartları taşıdığı anlaşıldığından davalı lehine delil kabul edilmiştir. Davacı şirket 2019 tarihli ticari defterlerinde kayıtlı olan 26/12/2019 tarihli ticket restorant yemek bedeli açıklamalı 1 adet %8 KDV dahil toplam 52.000-TL tutarında e-arşiv faturanın davalı şirket ticari defterinde kayıtlı olmadığı, bağlı bulunduğu vergi dairesine bu faturanın beyan edilmediği, yine davacı şirketin 2019 yılı ticari defterlerinde davalıdan aldığı görülen cirolu … Şubesi 02/04/2020 tarihli … nolu, 115.000-TL bedelli çekin davalı şirketin ticari defterlerinde giriş- çıkış kaydının bulunmadığı, tüm bu hususlar değerlendirilerek davacının davasını ispat edemediği hususları değerlendirilerek davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının sübut bulmayan davasının reddine,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan 628,03-TL peşin harçtan, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL karar harcının mahsubu, artan 358,18-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 17.900-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 1.500-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*