Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/696 E. 2021/459 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/696 Esas
KARAR NO : 2021/459
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili ile davalının aralarında anlaşarak … Limited Şirketi kurduklarını, müvekkilinin yaptığı iş gereği, antika eşyalardan anlamadığı izahtan vareste olup, antika eşya alınması ve satılması için davalıya 20.02.2020 tarihinde 57.500,00 TL, 17.02.2020 tarihinde 100.000,00 TL bedeli banka havalesi ile davalıya gönderdiğini, davalının eşya alımı gerçekleştirmediği gibi buna ilişkin olarak bilgi ve belge de sunmadığını, taraflar arasındaki anlaşmazlığın büyüdüğünü ve bunun sonucunda müvekkilinin şirket hisselerini davalı yana devir ettiğini, bu sebeple davalı tarafa 07.07.2020 keşide tarihli … yevmiye numaralı ve … Noterliği’nden keşide edilen ihtarname ile durumun bildirildiğini, şirketin hisselerine ilişkin haklarının da ayrıca saklı kaldığı ihtar edildiğini, davalının ilgili ihtarlarına 16.07.2020 tarih … yevmiye numaralı … Noterliği’nden keşide edilen ihtarname ile cevap verdiğini ve böyle bir borcu olmadığını şirket paylarının da ayrıca eşit olarak paylaşıldığını bildirildiğini, bunların sonucunda davalıdan alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile 14.07.2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin 22/07/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlunun 23/07/2020 tarihinde haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının müvekkili hakkında başlattığı icra takibinin haksız ve iyi niyetten uzak olduğunu, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacı tarafça müvekkilinin hesabına havale edilen tutarların havale edilmesinin hukuki nedeni konusundaki davacı iddiaları doğru olmadığını, müvekkilinin hesabına yapılan söz konusu havalelerin davacının iddia ettiği gibi müvekkili tarafından antika eşya alınması için değil davacının müvekkiline olan nakit para borcunun ödenmesi amacı ile yapıldığını, davacı taraf yapılan havalelerin müvekkiline olan nakit para borçlarının ifası amacı dışında bir hukuki nedenle yapıldığını iddia ediyorsa bu iddiasını ispat yükü altında olduğunu, somut olayda fiili durumun ve yasal karinenin aksini iddia eden davacının bu iddiasını ispat yükü altında olduğu gibi; bahse konu havalelerin toplam 157.500,00-TL olması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Senetle İspat Zorunluluğu başlıklı 288/1 maddesi maddesi uyarınca iddia ettiği hukuki nedeni senetle ispat mecburiyetinde olduğunu ve ayrıca davacının müvekkiline antika eşya alması için gönderildiğine işaret edecek düzeyde dahi herhangi bir delil ibraz edilemediğini, davacının söz konusu şirketteki payını, pay bedelini almak suretiyle devrederek 30/06/2020 tarihi itibariyle ayrıldığını ve ayrıldıktan yaklaşık 10 gün sonra ortaya arttığı bu iki iddia da tamamen gerçek dışı olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, herhangi bir alacağı olmadığı halde müvekkili hakkında icra takibi başlatan davacının takibinde haksız ve aynı zamanda kötüniyetli olması nedeniyle takip konusu alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere takdir edilecek kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası, ödeme dekontları, İto kayıtları, ihtarnameler, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 14/07/2020 tarihinde 157.500,00-TL asıl alacak ve 415,33-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 157.915,33-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 22/07/2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 23/07/2020 tarihine borcun tamamına, faize, faiz oranına, faiz başlangıç tarihine, takip konusu alacağa, takip süresince işletilmesi talep edilen faizin tamamına ve tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacı tarafın ortak iş yapmak savıyla davalı tarafa gönderdiği paraların taraflar arasında anlaşmazlık çıktığı iddiasıyla davacı tarafça iadesi istemine ilişkin olup paraların gönderildiği banka dekontlarının açıklama kısmında davacı tarafın savını ispat edecek herhangi bir ibare bulunmadığı, davacı tarafın iddialarını ancak yazılı belgeyle ispat edebileceği ve iddialarını ispat edecek mahkememize yazılı bir belge sunmadığından davanın reddine, taraflar arasında bir sebeple para gönderme ilişkisi bulunduğundan davacı taraf icra takibi yapmakta kötü niyetli olarak kabul edilemeyeceğinden davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.900,13-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.840,83-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.912,50-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/06/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪