Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/686 E. 2021/789 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/686 Esas
KARAR NO :2021/789

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/11/2020
KARAR TARİHİ:19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Taraflar arasında Malzeme Alım Satım Sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşmenin konusu 3 adet … model jeneratör, 3 adet … … Marka Çıkış Şalteri, 1 adet otomatik kontrol ve senkronizasyon panosu ve PLC panosunun satınalımı, montajı, devreye alımı ve eğitimi olduğunu, müvekkil şirketin eksiksiz ve hasarsız bir şekilde teslimatı gerçekleştirdiğini, servis hizmetlerini sağladığını ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmede kararlaştırılan bedelin 550.000,00-EURO olduğunu, sözleşmenin 8. maddesinden kaynaklanan %5’lik kısmına denk gelen 27.500-EURO ve faturalarla da servis bedeli olan 40.498,57-TL bedelin davalı şirketçe ödenmediğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı şirketin her ne kadar taraflarca akdedilmiş sözleşme ve faturalara istinaden icra takibi başlatmışsa da davacı tarafından talep edilen alacak tutarlarına konu hizmetlerin verilip verilmediğinin ve yine söz konusu faturaların müvekkil şirkete tebliğ edilip edilmediğinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin davacı yana takip tutarı kadar borcu olup olmadığı hususu ancak tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, davacının alacağının işbu hali ile likit bir alacak olmadığından her durumda davacı tarafın müvekkili aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi talebi yerinde olmayacağını, müvekkil şirketin davacının yaptığı icra takibine konu miktarda bir borcu bulunmadığından ilamsız icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, müvekkil lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalıların vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Malzeme Alım Satım Sözleşmesi, faturalar, cari hesap ekstresi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 09/09/2020 tarihinde 28/02/2018 tarih ve … numaralı fatura alacağına konu 27.500,00-EURO ve 34,66-EURO işlemiş faiz olmak üzere 27.534,66-EURO ile 29/05/2019 tarih ve … numaralı ve 11/02/2019 tarih ve … numaralı fatura alacağına konu 40.498,56-TL fatura alacağo ve 8.637,33-TL işlemiş faiz olmak üzere 49.135,89-TL toplamı 291.749,29-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 28/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 30/09/2020 tarihine borca, faize, borcun tamamıne ve tüm fer’îlerine itiraz edildiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı, tarafların hak ve borçlarının tespitini yönünden bilirkişi rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 07/05/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacı şirketin düzenlediği faturanın toplamı 550.000,02 EURO olduğu, buna istinaden yapılan cari ödemelerin toplamının 522.500,00 EURO olduğu, aradaki farkın 27.500,02 EURO olduğu, ayrıca davacı şirketin TL hesaplarında da 40.498,56 TL alacaklı olduğunun ilgili kayıtlarda görüldüğü, davalı şirketin dosya kapsamında ve ticari defter ile belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının alacak tutarı kadar borcu olduğu, davacının alacağının mahkemece sabit görülmesi halinde alacağa ilişkin faiz hesaplamasında 28/09/2020 ihtarname teslim tarihi, 7 günlük süre, 05/10/2020 dava tarihi, 25/11/2020 arası 51 gün hesaplandığı, TL alacağının hesaplanmasında; 40.498,56 TL asıl alacak x 51 gün x %10/360 = 573,73 TL hesaplanan faiz + 40.498,56 TL asıl alacak = 41.072,29 TL olduğu, EURO alacağının hesaplanmasında; 27.500,02 EURO x 51 gün x %1/360 = 38,96 EURO hesaplanan faiz + 27.500,02 EURO asıl alacak = 27.538,98 EURO olduğu, davacının inkâr tazminatı talebinin de likit ve muaccel fatura alacakları bakiyesi olguları gözetilerek mahkemece değerlendirilebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce tarafların 07/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda ek alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 06/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; ”Tarafların bilirkişi kök raporuna itirazları doğrultusunda yapılan incelemede takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı şirketin düzenlediği faturanın toplamının 550.000,02 EURO olduğu, buna istinaden yapılan cari ödemelerin toplamının 522.500,00 EURO olduğu, aradaki farkın 27.500,02 EURO olduğu, ayrıca davacı şirketin TL hesaplarında da 40.498,56 TL alacaklı olduğunun ilgili kayıtlarda görüldüğü, dava konusu takibin açık hesaba (fatura müstenidine) dayalı adi takip olması ve işlemiş faiz talep edilebilmesi için davalının (BK.88/1) uyarınca mütemerrit olması gerektiği, diğer taraftan mevcut dosya incelemesinde görüldüğü üzere faturalar üzerinde ödeme tarihi belirtilmediği, buna istinaden faturayı tebliğ alan borçlu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği, anılan husus TBK.nun 117.maddesi ile düzenlendiği, bu durumda borçluya ihtarname gönderilmeden başlatılan icra takibine, takip tarihinden öncesi için faiz talep edilmeyeceği, borçluya icra takibi veya ihtarname çekmek suretiyle temerrüde düşmüş sayılacağı, bu itibarla mütemerrit ve taraflara tacir olduğu nazara alınmak suretiyle (BK.120/1) uyarınca ispatlanmış davacı asıl alacağı 40.498,56 TL’sına 01/08/2020 takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanıunun 4489 sayılı Kanun ile değişik 2.maddesi uyarınca TC.Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine dönemde uygulanan faiz oranı üzerinden basit usulde temerrüt faizi tahakkukunun olacağı, 8 gün süre verilmesinden sonra 01/08/2020 tarihinde faiz başlangıcı olup, dava tarihi 25/11/2020 arası 116 günden hesaplandığında takdiri mahkemeye ait olmak üzere 1.158,37 TL faiz alacağı olup toplamda ise 41.656,93 TL davacının alacağı olabileceği, EURO olarak da kök raporda yapılan 27.538,98 EURO hesaplamada kanaatin değişmediği, davacının 41.656,93 TL ve 27.538,98 EURO bakiye alacağının olabileceğinin hesaplandığı, davacının inkâr tazminatı talebinin de likit ve muaccel fatura alacakları bakiyesi olguları gözetilerek mahkemece değerlendirilebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf davalı tarafa jeneratör ve yardımcı ekipmanları 522.500,00 Euro’ya satmış, davalı taraf bu satış bedelinin 27.500,00 Euro dışındaki bedeli ödemiştir. Yine dava dışı … A.Ş.’de davalı tarafa iki ayrı servis hizmeti vermiş ve hizmetler karşılığı olarak iki adet faturaya dayanan toplam 40.498,56-TL’lik fatura düzenlemiş, faturaların ödenmediği iddia olunmuş, dava dışı … A.Ş. ile davacı şirket birleşmiş, iddia olunan alacak hakkı davacı tarafa geçmiştir. Taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve satıştan dolayı davacı tarafın 27.500,00 Euro, servis hizmetinden dolayı ise 40.498,56-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, taraf ticari defterlerinin birbirini doğruladığı, HMK 222 maddesi uyarınca davacı tarafın asıl alacak yönünden alacağını ispat etmiş olduğu görülmüştür. Takip öncesi işlemiş faiz açısından değerlendirme yapıldığında, davacı tarafça satıştan kaynaklı bakiye alacak ve servis hizmeti bedelinin ödenmesi için … 26. Noterliği’nin 23 Temmuz 2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarını çektiği, ihtarname içeriğinde ihtarın tebliğinden itibaren 8 işgünü içerisinde borcun ödenmesi, ödenmediği takdirde mütemerrit sayılacağı hususunun yer aldığı, söz konusu ihtarname davalı tarafa tebliğ olunmadığından davalı tarafın icra takibi öncesi temerrüte düşmüş sayılamayacağı anlaşıldığından takip öncesi faiz talebinin reddine, davalı tarafça likit ve bilinebilir asıl alacağa ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin;
1-28/02/2018 tarih ve … numaralı fatura alacaklarına konu;
27.500,00 Euro asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 27.500,00 Euro’nun %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-29/05/2019 tarih ve … numaralı ve 11/02/2019 tarih ve … numaralı fatura alacaklarına konu;
40.498,56 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına
Asıl alacak 40.498,56 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 27.246,04-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 3.718,78-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 23.527,98-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 3.718,78-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 36.370,11-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 65,25-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplamı 1.119,65-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.090,04-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.19/10/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪