Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/674 E. 2021/844 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/674 Esas
KARAR NO : 2021/844
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı borçlular tarafından 06.09.2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkil şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkil şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı borçlular tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/ … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edildiğini, davalı borçluların haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlular tarafından yapılan itirazların iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi’nin vekilinin cevap dilekçesi özetle; Hasar mahallinde müvekkil şirket tarafından her hangi bir çalışma yapılmadığını, söz konusu hasarın muhatabının müvekkil şirket değil, diğer davalı … İnş.Tic.ve Taah.Ltd.Şti olup müvekkil şirketin hasarla bir ilgisi bulunmadığını, müvekkil şirketle diğer davalı … İnş.Tic.ve Taah.Ltd.Şti arasında 27.12.2018 tarihli sözleşme imzalanmış olup sözleşme kapsamında üçüncü kişilere verilecek zararlardan diğer davalı şirketin sorumlu olacağı açıkça düzenlendiğini, dava konusu olayda müvekkil şirketin iddia edilen hasarın meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmayıp illiyet bağından da söz edilemeyeceğini, müvekkil şirkete husumet yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının malzeme, montaj ve işçilik bedellerini isteyemeyeceği hususu yerleşmiş içtihat kararlarıyla kesinlik kazandığını, müvekkil şirketin davacıya kesinleşmiş bir borcu bulunmadığı gibi davacı tarafından da ihtarname gönderilmediğinden müvekkil şirketin temerrüdü söz konusu olmayıp faizi ve faiz oranını da kabul etmediklerini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının icra inkâr tazminatı talebinin haksız olması sebebiyle davacının %20’den az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Limited Şirketi’nin vekilinin cevap dilekçesi özetle; Hiçbir şekilde hasarı ve hasardaki kusuru kabul etmemekle birlikte davacının muvazaalı bir şekilde meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin davacının yüklenici şirketi tarafından giderildiğini iddia ettiğini, oysa ki davacı tarafından diğer davalı …’a gönderilen ve iş bu dava dosyasında yer alan 09/09/2019 tarih ve … sayılı evrakta ”..Abonelerimize kesintisiz enerji sağlayabilmek amacıyla vermiş olduğunuz hasar ekiplerimiz tarafından tamir edilmiş olup, tarafınıza 2.636,19-TL+KDV toplam 3.110,70-TL borç tahakkuk etmiştir.” ifadesinin yer aldığını, davacının hasarın ekipleri tarafından giderildiğini ikrar ettiğini, davacı ile müvekkil şirket arasında yüzlerce konusu aynı olan dava bulunduğunu, talep ettiği alacaklara kavuşamayan davacının müvekkil şirket aleyhine açılan yeni davalarda meydana gelen hasarların yüklenici şirket tarafından giderildiğini iddia etmeye başladığını ancak gerçekten hasarın yüklenici şirket tarafından giderildiğini kanıtlayan herhangi bir yazılı delil dosyaya sunulmadığını, müvekkil şirketin diğer davalı … A.Ş. ile imzalanan Erişim Şebekeleri Bakım Onarım Alt İşveren Sözleşmesi uyarınca bu şirkete ait alt yapıların bakım ve onarım işlerini yürüttüğünü ve ruhsatta yer alan adreste çalışma yaptığını, müvekkil şirketin davacının tesisatına verdiği herhangi bir zarar ve zararın oluşumunda kusuru bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından yapılan ve davacının tesislerinde zarar meydana geldiği iddia edilen tüm kazılarda davacı kurumun ağır kusuru bulunduğunu, somut olayda da davacı şirketin elektrik hattını yüzeye çok yakın bir şekilde döşediğini, elektrik hattının üstüne kum dökmediğini, şerit ve tuğla koymadığını, yapılan her kazıda müvekkil şirket işçilerinin iş kazası tehlikesi yaşamaları nedeniyle asıl mağdur olan taraf müvekkil şirket iken davacı şirketin kötü niyetli ve haksız taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının hukuka aykırı takip nedeni ile dava konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası, sözleşme, Hasar Tespit Tutanakları, Hesaplama Dokümanları, Hasar Dosyası, Altyapı ruhsat formu, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 28/02/2020 tarihinde 3.110,70-TL asıl alacak ve 131,16-TL faiz olmak üzere toplam 3.241,86-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu … Anonim Şirketi’ne 12/03/2020 tarihinde, diğer davalı borçlu … Ticaret Ve Taahhüt Limited Şirketi’ne 17/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu … Anonim Şirketi vekili tarafından 16/03/2019 tarihinde borcun tamamına, faize ve borcun tüm fer’îlerine itiraz ettiği, davalı borçlu … Ticaret Ve Taahhüt Limited Şirketi vekili tarafından 18/03/2019 tarihinde takibe, ödeme emrine, borca, faiz oranına ve borcun tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazların süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların tanıkları …, … ve … ‘ın dinlenmesine karar verilmiş olup, tanıklara çıkartılan davetiye ile beyanları alınmakla;
Tanık … ‘nin 22/06/2021 tarihli celse beyanında; ”Ben … elektrikte çalıyorum, arıza bakım onarım teknisyeniyim, biz gittiğimiz yerde fotoğraf çekiyoruz tabelaları çekiyoruz, ben zarar verirken görmedim ancak gittiğimde onlar orada çalışıyordu sordum biz vurduk dediler imzalarını almadım ancak tabelalarının fotoğrafını çektim, olay yerinde tutanak tutmadım, biz olay yerine gittiğimizde tabelayla kazı yapılan yerin fotoğrafını çekiyoruz enerjiyi kesiyoruz, alt taşeron gelip tamir yapıyor, tutanak tutmuyoruz, olay yerine bizden kim giderse o fotoğrafı çekiyor” olarak beyan etmiştir.
Tanık … …’ın 22/06/2021 tarihli celse beyanında; ”Dava tarihinde firmamızca …’ın elektrik hatlarına zarar verme olayı oldu, … numarayı arayıp arıca kaydı oluşturduk, arkadaşlar geldi biraz geç geldiler, kablonun üzerinde her hangi bir koruyucu önlem yoktu, kazı derinliği standardın dışındaydı 30 35 cm civarındaydı derinliği, kazıya başlamadan önce aradığımızda kimse gelmiyordu bu nedenle nezaretçi alamadık, her kazıda arıyoruz, karşıdan olumlu cevap almadığımız için bazen arkadaşlar aramıyordu, deneme kazısı yok onu bilemeyiz, doğalgazda aradığımızda arkadaşlar geliyor, …’tan gelmiyor, şirketin yetkilileriyle uzaktan akrabalığım vardır” olarak beyan etmiştir.
Tanık … ‘un 22/06/2021 tarihli celse beyanında; ”Ben … firması şantiye şefiyim olay tarihini hatırlıyorum, olay tarihinde orada çalışma yaptık, boğaziçinin kablolarına zarar verdik ancak … elektriğin döşemiş olduğu elektrik hattı standartlara uygun değildi, …’ı çalışan personelim aradı bir saat sonra anca geldi, çalışmadan önce personelim doğal gazı her yeri arayıp bilgi vermektedir, deneme kazısı diye bir şey yok, personel kurumları aradığında nezaretçi de geliyor, …’tan genellikle nezaretçi gelmiyor doğalgazdan geliyor, o gün …’tan nezaretçi yoktu” olarak beyan etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddiaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve tarafların ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı, tarafların kusur durumu ve verilen zararın tespiti için elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, … Elektrik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi bilirkişi Doç.Dr. … tarafından sunulan 18/08/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”06/09/2019 tarihinde …/İstanbul adresinde davalı borçlu tarafından yapılan çalışma sırasında davacıya olduğu şirkete ait dağıtım altyapısına dahil kablo ve tesisata hasar verildiği, davacı şirket personeli tarafından arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan 3.110,70 TL nin hasar bedeli olarak davalıya tahakkuk ettirildiği, davalı borçlu tarafından tahakkuk ettirilen bedelin ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığı, davalı borçlular tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğu, davalı tarafın yapılan kazı işleminde kusurlarının olmadığı, oluşan hasarda davacı kuruma ait kablo tesisinin normal şartlarda (yönetmelik kapsamında) 80 cm lik derinliğe yapılması gerektiği, ancak mevzuata uygun kablo döşemesi yapılmadığı, 80 cm lik döşeme derinliğine (tranşe derinliği) riayet edilmemesi sonucu meydana geldiğine ilişkin beyanların olduğu, dosyaya sunulan olay yerine ait olduğu anlaşılan bir adet fotoğraf yer aldığı, fotoğrafta görülen kablonun 25-30 cm civarında bir derinliğe sahip olduğu, fotoğraftan tranşede (kablo kanalı) meydana geldiği ifade edilen hasarın olduğu kablo kanalının en ve derinlik ile traşede kablo döşeme usullerine uygun kablo kanalının altı kum, kablo üstü tuğla ve kırmızı ikaz şeridine ait görüntü olmadığı, kablo kanalında görünen kablonun yüzeye çok yakın şekilde olduğu ve mevzuata göre döşenmediğinin anlaşıldığı, bununla birlikte dosyada kazı işlemini yapan şirketin davalı şirket yüklenicisi olan vekili tarafından da dosyaya sunulan beyan dilekçesinde de ilgili çalışmanın kendileri tarafından yapıldığına ilişkin bilgilerin yer aldığı anlaşılmakla, davacı tarafın muhatabının davalı … Ticaret Ve Taahhüt Limited Şirketi olduğu, davalı taraflar arasında yer alan ve ifade edilen sözleşme kapsamında davalı … şirketinin üstlendiği davalı … şirketine ait yer altı kablo tesislerine ilişkin doğabilecek her türlü hasar, arıza vb.bedellerin sorumluluğunun davalı … şirketinde olacağı, sözleşmenin 36.5 maddesinde açıkça yazıldığı, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerden anlaşılacağı üzere davacı tarafın tesislerinde ortaya çıkan hasara eden olan hususun kabloların döşenme derinliğinin … Kabloları Montaj Usul ve Esasları kapsamında yer alan yönetmelikte belirtilen şartlara göre tesis edilmediğinin dosya kapsamındaki fotoğraf – tanık vb.somut objektif bilgilerden anlaşıldığı, … Kabloları Montaj Usul ve Esasları kapsamındaki yönetmelik çerçevesinde kabloların 80 cm lik tranşe derinliği, kum, kablo, tuğla, dolgu malzemesi ve ikaz kırmızı şerit gibi malzemelerin kullanılarak yer altı kablo tesisinin gerçekleştirilmesi gerekmekte olduğu, kazı ruhsatı alan davalı tarafların sorumluluğunun bulunmadığı, davacı tarafın sorumluluğunda yer alan yer altı enerji kablosunun … Kabloları Montaj Usul ve Esasları kapsamında yer alan yönetmelikte belirtilen şartlara göre tesis edilmediği, kablo kanalının mevzuat gereği derinlik-genişlik-tuğla, ikaz şeridi vb.içeriğe donanıma sahip olmaması sebebiyle davalı tarafın verdiği hasara ilişkin ortaya çıkan bedelin sorumlusu olamayacağı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; dava, haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf sorumluluğunda bulunan enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinden bahisle hasar bedelini davalılardan talep etmektedir. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, davacı tarafın sorumluluğunda yer alan yer altı enerji kablosunun … Kabloları Montaj Usul Ve Esasları kapsamında yer alan yönetmelikte belirtilen 80 santimlik tranşe derinliği şartına göre tesis edilmediği, kablo kanalının mevzuat gereği derinlik-genişlik-tuğla, ikaz şeridi ve benzeri içeriğe-donanıma sahip olmaması sebebiyle davalı tarafın verdiği hasara ilişkin ortaya çıkan bedelin sorumlusu olamayacağı yönünde kanaat belirttiği, Türk Borçlar Kanunu’nun 49’uncu maddesinin “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü düzenlediği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davalıların kusurunun bulunmadığı ve tüm kusurun davacı tarafta olduğu, davalılar yönünden bir yükümlülük doğmadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır¸

Hakim …
¸e-imzalıdır¸