Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/667 E. 2021/334 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/667 Esas
KARAR NO : 2021/334
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirketin Gayrimenkul Aracılık Hizmeti verdiğini, … Caddesi, … İş Merkezi No: … /Beşiktaş adresindeki yeri maliklerinden kiralama yetkisi aldığını ve davalıya kiraya verilmesinde aracılık ettiğini, taraflar arasında 70.00 TL bedelli kira kontratı tesisini sağladığını, davalı kendi adına kiralayacağını beyan ettiği işyerini kontrat imzalama sırasında kendi adına değil şimdilik yetkilisi olduğu … Sanayi Tic. A.Ş. Şirketi adına tesis ettiğini, kiralayanların da kabul ettiğini, ancak 6 ay içerisinde kendisinin tek başına kuracağı …Sanayi Ticaret Anonim şirketi adına değiştirilme opsiyonunu da kiralayanlardan almış ve durumu kontrada dercetmiş olduğunu, 1 aylık kira bedeli 70.000-TL ücretin 29.000-TL’lik kısmının ilk anlaşma doğrultusunda kendi adına ve davacı şirket yetkilisi … ‘in şahsi hesabına havale yaptığını, bu nedenle sadece kendisinin bizzat davalı olarak gösterildiğini, anlaşma gereğince ödenmesi gereken bakiye 41.000-TL ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, 14 Mart 2020 tarihinde ihtarnamenin tebliğ edildiğini, hiç bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle davacı şirketin tellallık alacağı bakiyesi olan 41.000-TL’nin ihtar tarihi olan 14.03.2020 tarihinden itibaren 3.690-TL faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava dilekçesinde belirtilen kira sözleşmesinin tarafının … Sanati Ticaret A.Ş. belirtilip davayı müvekkili adına açıldığını, sözleşmede taraf değişikliği opsiyonunun tanınması sözleşmenin tarafının müvekkili olduğunu göstermediğini, sözleşmede taraf … Ticaret A.Ş. olduğunu, davacının müvekkilinden hiçbir hak ve alacağı olmadığını, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, Müvekkilinin şirketi adına, davacı ile söz konusu … Cad. … Merkezi No: … /Beşiktaş adresindeki yeri kiralamak üzere görüşmeler yapıldığını, davacı ile müvekkili arasında aracılık hizmeti gereği 30.000-TL ödeme yapılması hususunda anlaşma sağlandığını, müvekkilinin kapora olarak 1.000- TL’sının elden ödendiğini, kalan 29.000-TL’yi davacı tarafa banka kanalıyla yaptığını, anlaşmanın 30.000-TL üzerinden yapıldığını ve müvekkilinin tüm ödemeleri yaptığını ve herhangi bir borcu olmadığını, davacının belirttiği hakka ilişkin herhangi bir fatura veya müvekkiline göndermediğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinini davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; simsarlık ücreti alacağı istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
HMK’nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesinde davanın, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş olması ve anılan Kanun maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan olması gerekmektedir.
Somut olayda uyuşmazlık, simsarlık ücreti alacağı istemine ilişkindir. Davalı tacir olmadığı gibi, eldeki dava da Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Bu nedenlerle davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Yargıtay 13 Hukuk Dairesi’nin 24/09/2019 tarih ve E.2016/10768 K.2019/53471 sayılı kararında “…1-Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmenin niteliğine göre dava mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, her iki tarafın da tacir olmadığının anlaşılmasına göre nispi ticari dava da değildir. Bu nedenle iş bu davada genel yetkili mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürüldüğüne ve görev hususu kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken hususlardan olduğuna göre mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,…” gerekçeleri ile bozmayı gerektirdiği belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır