Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/655 E. 2022/985 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/655 Esas
KARAR NO : 2022/985

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/12/2014
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/05/2014 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen arkasında mibzer olan traktörün, eski Akçakale yolunda asfalt kenarında yürüyen müvekkil …’a çarpması neticesi yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, Kazanın oluşumunda sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen traktörün asli ve tamamen kusurlu olduğunu, Traktörün asfalt yolda seyrederken yoldan taşarak yol kenarında yürüyen müvekkiline çarptığını, kazanın ardından ağır şekilde yaralanan müvekkilinin kolunu hiç kullanamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin sürekli iş göremezliği için 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın beyan edilen şekilde gerçekleştiğinin kesin olarak ispatlanmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın ve sürücüsünün araştırılmasının gerektiğini, bu yolda ilgili soruşturma makamına müzekkere yazılarak kazaya ve yaralanmaya sebebiyet verdiği beyan olunan aracın ve sürücüsünün bulunup bulunmadığının sorulmasının gerektiğini, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesinin gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla geçici iş görmezlik dönemi tazminat hesabına dahil edilmemesinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından dava dilekçesinde 08/05/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davacıya sürücüsü ve plakası belirlenmeyen arkasında mibzer olan traktörün yaya olarak yol kenarında yürüyen davacıya çarptığı ve davacı yaralanmasına sebep olduğu iddia edilerek bu yaralanma nedeniyle maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.
Polis memurları tutulan tutanakta tarafından kazaya karışan araç sürücüsünün olay mahallinden kaçtığı, kaza mahallini gören görgü tanığını, mobese, kamera kaydı bulunmadığı, kazanın meydana geldiği iddia edilen cadde üzerinde ve çevresinde araca ait her hangi bir kırık, lastik ve fren izine rastlanılmadığından bahisle trafik kazası tespit tutanağı tanzim edilmediğinin tutanağa bağlandığı, olay yeri görgü tespit tutanağı ve basit kroki düzenlendiği görülmüştür.
Davacı soruşturma dosyasındaki beyanında, olay günü yol kenarında kız arkadaşı ile telefon ile konuşurken eski Akçakale yolundan gelen arkasında mibzer olan traktörün kolundan çarptığını ve bu kaza neticesinde kendisinin yaralandığını, şikayetçi olmadığını belirtmiş; Soruşturmayı yürüten … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından… E. …K.sayılı kararı ile şikayetçi olunmadığı nedenle kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmiştir.
Mahkemece dosya üzerinden aldırılan 19/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; olay yeri basit krokisi ile görgü ve tespit tutanağına göre plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen traktörün arkasında bağlı bulunan, kullanımda olmadığı durumda hidrolik silindirler yardımıyla zeminden yüksekte bulunan ve yapısı itibariyle traktörden daha geniş olan tapan mekanizmasının yol dışına taşan kısmının davacıya çarpması sonucu meydana geldiği, traktör sürücüsünün %100 oranda kusurlu olduğu bildirilmiştir. …Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 18/05/2016 tarihli maluliyet raporunda; “…’un 09/10/2015 tarihinde Anabilim dalımızda yapılan muayenesinde; 2014 mayıs ayında motosiklet kazası geçirdiğini….” şeklinde belirtildiği görülmüştür.
Davacı iddiasını ispat ile yükümlü olup, Sigortacılık Yasası hükümleri ve TTK’nın 1409.maddesine kıyasen uygulanması halinde bunun aksinin davalı tarafından ispatlanması gerekmektedir.
Mahkememizce verilen karara karşı yapılan istinaf incelemesi neticesinde;
“Bu durumda iddia olunan trafik kazasının varlığını ve varsa araç sürücüsünün kusurunu ispat yükü davacıya aittir. Mahkemece öncelikle savcılık dosyası, kazaya ilişkin tüm belgeler, olay yeri görgü ve tespit tutanağı, olayın meydana geliş şekli ve yeri göz önünde tutularak, davacıda oluşan yaralanmanın meydana geliş şekli itibari davacı beyanına göre gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve kusur durumu hususlarına ilişkin doktor bilirkişi ve trafik bilirkişisinden ayrıntılı, denetime elverişli şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/1593 E. ve 2020/4240 K. sayılı kararı)” karar verilmiş olup iş bu karara istinaden gerekli inceleme yapılmış, bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Kaldırma ilamı sonrası yapılan tetkikte; kimliği tespit edilemeyen zirai makina bağlı traktör sürücüsünün, karayolu üzerinde yolun kenarında nizami şekilde yürüyen taşıtın arkasına bağlı karayolu taşıt genişliğini aşan zirai makina kısmı ile çarptığı ortaya çıktığından %100 kusurlu olduğu, kazada yaralanan davacıya yapılan tetkik ve tedavilerin kazada yaralanması ile illiyetli ve tıbben uygun olduğu, Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenmiş 05/06/2017 tarihli rapora göre, davacının maluliyet oranı %44 olarak belirlendiği uzman bilirkişilerce yapılan hesaplamalara göre, davacının 08/05/2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu …’un %44 nispetindeki maluliyetiyle orantılı olarak maddi zararının 387.525,74 -TL” olduğu, davalı Güvence Hesabının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası “Traktör” grubunda kişi başına sakatlanma ve ölüm teminat limiti 268.000.-TL ile sınırlı olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak; kazaya yaralanan…’un kazada kusurunun bulunmadığı, söz kosunu kazada plakası tespit edilemeyen traktör sürücüsünün %100 kusurlu olması nedeniyle, Güvence Hesabı … Fonu Yönetmeliği’nin 9-1/a maddesinde (Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanan tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar) Güvence Hesabı kapsamı içinde yer aldığı, davalı Güvence Hesabı … Fonu teminatı, kişi başı sakatlanma için asgari sigorta teminat limiti (268.000.TL) ile sınırlı olmak üzere, Güvence Hesabının sorumlu olacağı maddi tazminat tutarının 268.000TL olduğu temerrüt tarihine esas dosya kapsamında bir belge ibraz edilmemiş olması nedeni ile faiz başlangıcının dava tarihinden itibaren olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 268.000-TL tazminatın dava tarihi olan 10/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 18.307,08-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak ayrı ayrı yatırılan toplam 917,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 17.390,04-TL karar ve ilam harcının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 40.520-TL nispi vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından kaldırma ilamı öncesi yapılan 942,24-TL ilk gider, 1.500-TL bilirkişi, 443,15-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.885,39-TL ile kaldırma ilamı sonrası yapılan posta, müzekkere ve bilirkişi masraflarından oluşan 2.066 TL olmak üzere toplam 4.951,39 TL yargılama giderinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*