Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/619 E. 2021/372 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/619 Esas
KARAR NO : 2021/372
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’nin yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet veren bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin davalının talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkilinin davalıdan 2.531,98-TL tutarında alacağı bulunduğunu, ancak davalının borcunu ödemediğini, …. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine söz konusu takibin durduğunu beyanla, itirazların iptalini, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İİK 67. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili şirket aleyhine açılan davanın usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacının talep ettiği alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili olan şirket aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı icra dosyasına böyle bir borcun bulunmaması sebebiyle itiraz edildiğini, ödeme emrinde borcun sebebinin açık hesaptan kaynaklanan alacak şeklinde belirtildiği ancak borcun hangi faturalardan kaynaklandığının anlaşılamadığını, müvekkilinin kendisine tebliğ edilen tüm faturaları ödediğini, davacı taraf ile olan hesap ekstresinde borç bakiyesinin bulunmadığını bu sebeple davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 31/10/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 09/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 07/11/2018 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın ve 30/10/2020 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından hazırlanan 06.05.2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı ve davalı tarafın dava konusu 2017-2018 döneme ait ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin davacı tarafından kargo hizmetinden kaynaklı olduğu, ilişkinin öteden beri devam ettiği davacının kargo faturaları düzenlediği, davalının ise bu faturalara istinaden ödemeler yaptığı, tarafların defter ve kayıtları ile uyumlu yardımcı muavin defter dökümlerinin karşılaştırıldığını, hesaplar arasında mutabakat farklarının olduğu, bu mutabakat farklarının 2017 yılından davacının defter kayıtlarında olmayan, davalının defter kayıtlarında olan ödeme-tahsilatlardan kaynaklı olduğu, mutabakat farklarından ötürü davacı şirketin kendi defter ve kayıtlarında davalı firmadan 31.12.2018 tarihi itibariyle 2.531,93-TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı gözüktüğü, ancak iş bu raporun inceleme ve tespit aşamasında davacının defter ve kayıtlarında olamayan ve davalı tarafından ödenen 2.344,32-TL ve 705,33-TL dekontu sunulan ödemeyi davacı tarafından kayıt altına aldığı, kayıtlarına mükerrer işlediği, 518,30-TL ödemeyi ise düzeltme kaydı yaptığı, böylece davacının kendi hesaplarında davalıdan alacağı kalmadığı, davalının defter ve kayıtlarında 31.12.2018 tarih sonu itibari ile davacıyla -0- TL borç-alacak ilişkisinin kalmadığı, her iki tarafın defter ve kayıtlarındaki cari hesap mutabakat farklarının tespit edildiği borç alacak ilişkisinin kalmadığı belirtilmiştir.
Taralar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine konu borcun ödenip ödenmediği hususundadır.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bilirkişi raporunda bu raporun inceleme ve tespit aşamasında davacının defter ve kayıtlarında olamayan ve davalı tarafından ödenen 2.344,32-TL ve 705,33-TL dekontu sunulan ödemeyi davacı tarafından kayıt altına aldığı, kayıtlarına mükerrer işlediği, 518,30-TL ödemeyi ise düzeltme kaydı yaptığı, böylece davacının kendi hesaplarında davalıdan alacağı kalmadığı, davalının defter ve kayıtlarında 31.12.2018 tarih sonu itibari ile davacıyla borç-alacak ilişkisinin kalmadığının belirtildiği görülmekle, davacının davalıdan alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 54,40-TL. nin 59,30-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 4,90-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.531,98-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne, davacı yanın yokluğunda davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 26/05/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)