Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/604 E. 2022/22 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/604 Esas
KARAR NO : 2022/22
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Taraflar arasında 30/03/2017 tarihli … Hizmet Satış Sözleşmesi akdedilmiş olup, davalının müvekkil şirketten sözleşme uyarınca Restonet hizmet aldığını, sözleşmenin 61 maddesi uyarınca yıllık olarak yenilenmekte olup 30/03/2019 tarihinde yenilenen sözleşme davalı tarafça Haziran 2019 döneminde erken feshedildiğinden müvekkili tarafından yine sözleşmenin 4.3.1 maddesi uyarınca davalıya Erken Fesih Bedeli olarak 5.454,15-TL’lik e-fatura düzenlenip gönderildiğini, davalının yapılan uyarılara rağmen borcunu ödemediğinden alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ve davalıya ödeme emrinin 08/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlunun 14/01/2020 tarihinde haksız itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Taraflar arasında 30/03/2017 tarihli … Hizmet Satış Sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin hizmet sözleşmesi süresince edimi olan hizmet verme yükümlülüğüne defalarca aykırı davrandığını ve … kartlara geç yükleme yaptığını, davacı şirketin edimlerine aykırı hareket etmesi nedeniyle müvekkil işveren ve işçileri arasında iş akdini feshetme noktasına varacak kadar sorunlar yaşandığını, işbu duruma rağmen müvekkil şirketin sözleşme uyarınca tarafına düşen sorumlulukları Aralık 2018 dönemine kadar yerine getirmeye devam ettiğini, müvekkil şirketin kredi kartından en son hizmet bedeline ilişkin çekim 04/12/2018 tarihinde yapıldığını, bu çekim tutarının öncesinde müvekkil şirket ve davacı şirket arasında defalarca sorun yaşandığını, davacı şirket tarafından 06/11/2018 tarihinde müvekkil kredi kartından 3.120,00-TL tutarında hatalı çekim yapıldığını ve bu tutarın müvekkil şirkete ancak 03/12/2018 tarihinde özür mahiyetinde bir maille bildirimin ardından iade edildiğini, aradan geçen yaklaşık 1 aylık sürede müvekkil şirket çalışanlarının ve müvekkilin mağduriyeti devam ettiğini defalarca bildirimde bulunulmasına rağmen mağduriyetin giderilmediğini, nitekim müvekkil şirketin oluşan bu son mağduriyet nedeniyle gerek çalışan gerekse de işletme menfaatlerini göz önünde bulundurularak tahsis edilen kredi kartını iptal edip çalışanlarına elden yemek ödemesi yapmaya başladığını, bu durumun akabinde sözleşmenin yenilenme tarihi olan Mart 2019 tarihinde kadar davacı şirket tarafından herhangi bir bildirim yapılmadığını, aleni bir şekilde hata ve sözleşmeye aykırılığın kendilerinde olması sebebiyle sözleşmesel herhangi bir talepte bulunulmadığını, sözleşmenin otomatik yenilendiği iddiasıyla herhangi bir fesih bildiriminde bulunulmamış olmasına rağmen erken fesih tazminatı talep edilmesinin açık olarak hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, müvekkil şirketin mağduriyeti oluşmuş olmasına rağmen davacı şirketin herhangi bir mağduriyeti oluşmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının icra takinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçluların itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçluların icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası, … Hizmet Satış Sözleşmesi, e-fatura, cari hesap ekstresi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 27/12/2019 tarihinde 5.454,15-TL asıl alacak ve 524,49-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.978,64-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 08/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket vekili tarafından 14/01/2020 tarihinde yetkiye, icra takibine, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve borcun tüm fer’îlerine itiraz edildiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ile birlikte dava dosyası, icra dosyası ve tarafların ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve dava konusu talepler hususu yönünden bilirkişilerden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir … ve Bilgisayar Mühendisi … tarafından sunulan 12/09/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacının davalıya düzenlendiği takibe ve davaya konu … Sözleşme Erken Fesih Bedeli açıklamalı 20/06/2019 tarihli … nolu 5.454,15-TL’lik faturanın davacının ticari defterlerine kayıtlı olduğu, dava dosyasındaki faturalar incelendiğinde; davacı şirketin 2018/Eylül dönemi için 04/09/2018 tarihinde davalıya 3.412,50-TL … Yemek Bedeli faturası düzenlendiği ancak aynı tarihte aynı … kart numaralarına mükerrer olarak 3.120,00-TL’lik … yemek bedeli faturası daha düzenlendiğinin görüldüğü, davalıya mükerrer kesilen bu faturanın davalının 06/11/2018 tarihinde davacıya düzenlendiği 3.120,00-TL’lik iade faturası ile mahsup edilerek düzeltildiği, ödemeler incelendiğinde; davacı şirketin 2018/Kasım döneminde davalıya tahakkuk ettirdiği 02/11/2018 tarihli 3.400,00-TL’lik faturayı 03/11/2018 tarihinde tahsil etmesine ve davalıdan alacağı olmamasına karşın 07/11/2018 tarihinde 3.120,00-TL olarak fazladan tahsilat yaptığının görüldüğü, fazla yapılan tahsilatın bir sonraki ay 03/12/2018 tarihli yemek bedeli fatura bedeli 3.400,00-TL’sına mahsup edilerek fatura ile fazla ödeme arasındaki farktan kalan davalının bakiye borcu 280,00-TL’yi davacının davalıdan tahsil edildiğinin tespit edildiği, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacı tarafından … kartlara geç yükleme yapıldığı, işbu durum davalı işveren şirket ve işçiler arasında problemler çıkmasına, işyerinde huzursuzluğa neden olduğunun belirtildiği, dosya kapsamında sunulan belgeler, deliller kapsamında söz konusu iddia ele alınmış yapılan incelemede davacı tarafın … kartlara yüklemenin geç yapılıp yapılmadığını gösterir bir delile veya bulgulara rastlanmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında Müşteri Hizmet Satış Sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça sözleşme gereği restonet hizmeti verildiği, davalı tarafça sözleşmenin süresinden önce feshedildiği, bunun üzerine davacı tarafça erken fesih bedeli faturası düzenlendiği, bu faturanın davanın konusunu oluşturduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davalının sözleşmeyi feshetmesi için haklı bir sebebinin bulunmadığı, fazla tahsil edilen paranın daha sonra mahsuplaşıldığı, davalı tarafın feshe sebep gösterdiği diğer sebeplerle ilgili de bir delil sunmadığı, yapılan fesih haksız olduğundan davacı tarafın sözleşmenin 4.3.1 maddesi gereği erken fesih faturası düzenlemekte haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir olan borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 5.454,15 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 408,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 102,11-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 306,29‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 102,11-TL peşin harç, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 125,00-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplamı 1.481,51-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır