Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2022/904 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/599 Esas
KARAR NO : 2022/904
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı sigorta şirketi nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan ve davalı araç sürücüsü … …’ın sevk ve idaresinde bulunan … Plakalı motosikletin 15.10.2018 tarihinde saat 20:00 sıralarında … Mah. … Cad. Üzerinde seyir halinde iken o sırada yaya olarak orada bulunan müvekkili … …’e çarptığını, yapılan tetkiklerde motosiklet sürücüsünün 91,54 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, yaşanan bu kazanın ardından müvekkilinin vücudunda kırıklar meydana geldiğini, kaza sırasında sürücünün alkollü olması ve tedbirsizlik dikkatsizlik sonucu kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle sürücü asli kusurlu olduğunu, kazanın gerçekleşmesinin ardından araç sürücüsü hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, bu soruşturma sürecinde 25.02.2019 tarihinde dosyaya kusur bilirkişisi tarafından sunulan raporda araç sürücüsü olan davalı … …’ın alkollü olarak araç kullanmak, şerit ihlali yapmak ve hız ihlali yapmak eylemleri nedeniyle 2918 sayılı KTK’nın 3 ayrı maddesini ihlal ettiği sonucuna varıldığını ve sürücünün asli kusurlu olduğuna kanaat getirildiğini, 14.01.2020 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketinin yasal süre olan 15 gün içinde herhangi bir cevap vermediğini, kaza yapan aracın ZMMS sigortası davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, bu sebeple davalı şirketin müvekkiline karşı maddi sorumluluğunun bulunduğunu, sigorta şirketinin cevap vermemesi üzerine taraflarınca bu kez dava şartı zorunlu ticari arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak bu aşamada yapılan toplantıda da bir anlaşmaya varılamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğranılan zararın tespitinden sonra eksik harç tamamlanmak üzere şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihin olan 15.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı müvekkilin uğramış olduğu manevi zarar nedeniyle 30.000-TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 15.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte yalnızca davalı … …’tan tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; … plakalı aracın 15.10.2018 tarihinde karıştığı bedeni hasarlı trafik kazasına ilişkin 2020 E. … numaralı dosyada incelendiğini, komisyon tarafından 2020.E.39921 numaralı dosyada başvurunun reddine karar verildiğini, iş bu karara başvuran vekili tarafından komisyon nezdinde itiraz edilmediğini ve kararın kesinleştiğini, bu nedenle huzurda görülen başvurunun kesin hüküm yönünden reddini talep ettiklerini, davacı tarafın dava öncesinde müvekkili olan şirkete başvuruda bulunmuşsa da işbu başvuru Karayolları Trafik Kanunu’ nun, “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. Maddesi’nin aradığı anlamda usulüne uygun bir başvuru olmadığını bu sebeple dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, itirazları neticesinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, aksi kanaat halinde, kusur raporu alınmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini ve itirazlarının kabulü ile davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti’nin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … …’ın cevap dilekçesi özetle; Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
09.09.2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; 15.10.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; … plakalı motosikletin sürücüsü … …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya … …’in kusursuz olduğunu, %4,2 oranında malül kalan davacı … …’in maddi zararının 65.171,28-TL’den ibaret bulunduğunu görüş ve beyan etmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 30.03.2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; 11.11.1986 doğumlu … …’in 15.10.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 VIII(2Aa20)A %24×1/5 = A%4.8 E cetveline göre %4.2 (yüzde dörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme süresinin(iş göremezlik süresi) 15.10.2018 tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceğini oy birliği ile mütalaa etmişlerdir.
Adli Tıp Kurumunun 05.05.2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; … ve … oğlu, 11/11/1986 doğumlu, … …’in 15/10/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre; Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, el bileği eklemi hareket kısıtlılığı, Şekil 2.6’ya göre üst ekstremite özürlülük oranı %4 olup Tablo 2.3’e göre; kişinin tüm vücut özürlülük oranının %2 (yüzdeiki) olduğunu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini oy birliği ile mütalaa etmişlerdir.
31.08.2022 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; 15.10.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; %2 oranında malül kalan davacı … …’in maddi zararının 61.078,39-TL’den ibaret bulunduğunu görüş ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle cismani zarara yönelik maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
15.10.2018 olay tarihinde, davalı sürücü … … yönetimindeki … plakalı motosikletin yolun karşısına geçmeye çalışan davacı yayaya çarpması sonucu kaza meydana gelmiş olup, yaşanan kazada trafik kurallarına uygun seyir
halinde olan araçlara karşı tedbirli davranan yaya davacı … …’ in birden fazla trafik kralını ihlal eden
motosiklet sürücüsü karşısında etkili tedbir alması beklenemeyeceği bu nedenle olayın meydana
gelişinde … plakalı motosikletin sürücüsü davalının trafik kurallarına aykırı, dikkatsiz
ve tedbirsiz davranışları ile tam kusurlu olduğu, yaya davacının kusursuz olduğu, kaza tarihindeki yönetmeliğe göre alınan ATK raporunda davacının tüm vücut özürlülük oranının %2 (yüzdeiki) olduğunun, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa edildiği, alınan aktüer raporunda ise davacının geçici ve sürekli iş göremezlik maddi zararının 61.078,39-TL’den ibaret bulunduğunun tespit edildiği, bu zarardan davalı sürücü ve … plakalı aracın trafik sigortacısı davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu ve davacının zararının ödenmediği anlaşıldığından, talep artırım dilekçesi de dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise; Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, davacının kusursuz olması, davacının yaşı, maluliyet oranı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; davacı için 20.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalı sürücüden tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 61.078,39 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden 21.10.2020 dava tarihinden itibaren, davalı … … yönünden 15.10.2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 20.000,00 TL’nin 15.10.2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … …’tan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 5.538,46-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 749,41-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4.789,05-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Maddi Tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.772,54-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi Tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı … …’tan alınarak davacıya verilmesine,
7-Red edilen Maddi Tazminat yönünden kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.092,89- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketine ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 803,81-TL ilk gider, 338,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.855,00-TL ATK fatura ücreti ve 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.497,56-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 3.950,59-TL sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda karar verildi. 23/11/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)