Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/595 E. 2021/360 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/595 Esas
KARAR NO : 2021/360
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili şirket ile davalı-borçlu şirketin aynı alanda faaliyet göstermekte olup aralarında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkilinin cari hesap kayıtlarına göre alacaklı konuma geçmiş olup talebi üzerine alacaklarının tahsili amacıyla, davalı-borçlu şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/…E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibinde düzenlenen ödeme emrinin, 29/06/2020 tarihinde davalı-borçluya tebliğ edilmiş olup davalı-borçlunun 06/07/2020 tarihinde ödeme emrindeki “borca, faize, temerrüt faizine, masraf ve vekalet ücretine” haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı-borçlunun itirazının taraflarına tebliğ edilmemiş olmakla birlikte Uyap sistemi üzerinden görüldüğünü ve ticari davalarda arabuluculuğa başvuru zorunlu olduğundan taraflarınca arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak borçlu ile yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığından anlaşamama tutanağı tutulduğunu ve davalı borçlunun haksız itirazının iptali ve takibin devamı istemi ile huzurdaki davanın açılması gereği doğduğunu, davalı-borçlunun icra takip dosyasına sunmuş olduğu itirazının haksız, kötüniyetli ve müvekkilinin alacağına kavuşmasını önlemeye yönelik olduğunu, bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket ile davalı-borçlu arasında ticari ilişki mevcut olup davalı borçlunun, müvekkilinden toplu kağıt alımı yapmakta olduğunu, bu kapsamda müvekkili tarafından davalı-borçlu için imal edilmiş olan ürünlerin davalı-borçluya teslim edildiğini ve ürünlere ilişkin faturalar tanzim edildiğini, davalı-borçlunun, bu faturalara itiraz etmediğini ancak fatura bedellerini de ödemediğini, müvekkilin davalı borçludan 27.093,64 TL cari hesap alacağı bulunmakta olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu-davalı şirketin BA-BS kayıtları, cari hesap ekstreleri, ticari defterleri, sevk irsaliyeleri, faturalar incelendiğinde alacaklarının varlığı ve davalarının haklılığının ortaya çıkacağını, açıklamış oldukları üzere, davalı-borçlunun, müvekkilinden malları teslim aldığı halde karşılığında ödeme yapmayarak müvekkilinin zarara uğramasına sebep olduğu gibi işbu takibi durdurarak müvekkilin alacağını icra takibi yoluyla elde etmesine de engel olduğunu, davaya konu işbu haksız itiraz yargılamayı geciktirmiş ve halihazırda zarara uğrattığı müvekkilinin bu süreçte zararının artmasına sebep olduğunu, alacaklarının likit ve borçlu davalı şirket tarafından bilinebilir nitelikte olduğundan, davalı borçlu şirketin yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli takibi geciktirmeye yönelik itirazı nedeniyle, müvekkili şirket lehine olmak üzere alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yukarıda açıklamış oldukları üzere, davalı-borçlu tarafa müvekkilinin haklı alacaklarını ödememek amacı ile müvekkilini uzun süre oyaladığını, müvekkilinin alacaklarının tahsili amacıyla takibe geçildiğini, davalı-borçlunun takibi sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itirazda bulunmuş olup itirazının tamamen kötüniyetli olduğunu, davalı-borçlunun, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi gerektiğinden bahisle fazlaya dair tüm dava, talep ve tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, yukarıda anlatılan nedenler ve mahkemenizin re’sen gözeteceği nedenler ile; davalı borçlunun … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 27.093,64 TL’lik kısmı yönünden iptali ile takibin devamına ve takip sonrası ticari faiz ile alacağın tahsiline karar verilmesini, davalı borçlunun itirazı haksız ve kötü niyetli olduğundan ve alacaklarının borçlu tarafından bilinmekte ve likit olduğundan, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmiş ancak davalı taraf duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi vermemiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, faturalar, sevk irsaliyeleri, cari hesap ekstresi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Davacı ve davalı şirkete ait Ba Bs formları getirtilmiştir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 19/06/2020 tarihinde 27.093,64 TL cari hesap alacağı ve 1.265,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.359,25 TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 29/06/2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 06/07/2020 tarihinde takibe, borca, faize, temerrüt faizine, masrafa, vekalet ücretine ve tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde incelemede yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden bilirkişi raporu alınması karar verildiği, SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 29/03/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacı şirketin 5 adet fatura ile … AŞ.ne fatura düzenlediği, davacı şirketin bu durumu BS formu ile bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirdiği, diğer taraftan kendisine fatura tanzim edilen … AŞ.nin ise BA formu ile 5 adet evraka ilişkin alım yaptığı ve BA formunda beyan ettiğinin görüldüğü, davacı şirketin muavin kayıtlarında ayrıca tanzim edilmiş olan faturalar gereği 12.335,25 TL tahsilat yaptığı ve 27.093,64 TL alacağının olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında kağıt alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça satışa ilişkin faturalar düzenlendiği, davalı tarafça faturaların kabul edildiği, faturaların taraflarca vergi dairesine bildirildiği, davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığı, davalı tarafın ihtarlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini mahkememize sunmadığı, davalı taraf faturaları kabul ettiği halde ödeme def’i ve benzeri bir savunmada bulunmadığından davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borç ödenmediği halde icra takibine haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 27.093,64 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 27.093,64 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.850,77-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 320,90-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.529,87-TL harcın davalı taraftan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 320,90-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/05/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪