Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/588 E. 2023/323 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/588 Esas
KARAR NO : 2023/323

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

ASIL DAVA
İSTANBUL … ATM NİN… ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili banka ile davalılardan … A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, diğer davalılar …, …Tic. A.Ş., lyad Malas’ın bu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını,
Borcun ödenmemesi üzerine, kredi hesapları kat edilerek Beyoğlu … Noterliği’nin 03.06.2019 tarih ve … yevmiye no.lu kat ihtarının keşide edildiğini, kat ihtarına rağmen borç ödenmediğinden, davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak davalıların takibe itiraz ettiklerini, itirazın haksız olduğunu beyanla;
davalıların itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalıların takibin % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP / Davalılar … A.Ş., …, …ve …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle;
…’ın Türkiye’de hiçbir belgeye imza atmadığını, bu nedenle kendisine husumet tevcih edilemeyeceğini,
ava konusu borca karşılık alacaklı bankaya Lübnan Merkez Şubesinde ödeme yapıldığını, bu ödemeyi davacının toplam alacaktan düşmediğini, belgelerin Lübnan’dan talep edildiğini ve geldiğinde sayın Mahkemeye ibraz edeceklerini,
alacağa uygulanan faiz oranının yasal düzenlemelere aykırı ve fahiş olduğunu beyanla;
… hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine, fahiş ve yasaya aykırı olarak hesaplanan faize yönelik itirazın iptali talebinin reddine, yapılan ödeme tutarındaki alacağa yönelik talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
İSTANBUL …ATM NİN 2021/48-42 SAYILI DOSYASI
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … A.Ş. 09.09.2014 arasında tarihli 15.000.000 USD bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, Borcun ödenmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek Beyoğlu … Noterliğinin 03.06.2019 Tarihli … yevmiye numaralı kat ihtarları keşide edilerek borçluya gönderildiğini, borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini,
Davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine itiraz edildiğini, dava açmadan önce 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesi çerçevesinde Arabulucuya başvuru yapıldığını, fakat uzlaşma sağlanamadığını belirterek, Fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere, davalının itirazının iptaline, davalı tarafın takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalı Işık Keçeci vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacının ileri sürmüş olduğu ve varlığını iddia ettiği tüm alacakların zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini,
huzurdaki davaya konu icra takibine dayanak gösterilen Genel Kredi Sözleşmesinde müvekkilin kefaletinin geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmelerinin geçerliliğinin mevzuatta sayılan geçerlilik koşullarının tamamının bir arada bulunmasına bağlı olduğunu, bu koşullardan bir tanesi dahi eksikse kefalet sözleşmesinin hukuken geçersiz olacağını, müvekkile imzalatılan kefalet sözleşmesi incelendiğinde kefalet sözleşmesinin kanunun aradığı geçerlilik şartlarını taşımadığının görüleceğini,
Asıl ve birleşen davalarda takibe konu edilen toplam miktarın 100.000.000,00 TL’nin üzerinde muazzam büyüklükte bir meblağ olduğunu, bu meblağ için davacı banka tarafından ayni ve nakdi teminat alınıp alınmadığının, teminat alındıysa bu teminatlar satılıp paraya çevrilip çevrilmediğinin ve özen yükümlülüğü kapsamında davacı bankanın bu soruları cevaplamasının gerektiğini,
Müvekkilinin, bankaya tek bir seferliğine ve yalnızca eş muvafakatini imzalamak için gittiğini, bunun haricinde başka bir şey imzalamak adına müvekkilin bankaya gitmediğini,
Müvekkilin diğer davalı …’un halihazırda eşi olduğunu, taraflar arasında halen boşanma davasının devam ettiğini beyanla;
Haksız ve mesnetsiz davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, davacı bankanın asıl alacak olarak gösterdiği miktarın % 20’sinden az olmamak üzere, kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalıların vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Asıl davada; İstanbul … İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyasının tetkikinden; Mahkememiz dosyası davacısı tarafından yine mahkememiz dosyası davalıları aleyhine 96.245.426,51-TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı,
Davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde vaki itirazda bulunulduğu, icra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Birleşen davada; İstanbul .. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının tetkikinden; Mahkememiz dosyası davacısı tarafından yine mahkememiz dosyası davalıları aleyhine 17.128.922,07-TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı,
Davalı vekili tarafından yasal süresi içinde vaki itirazda bulunulduğu, icra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Asıl dava … de İstanbul… icra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı,
Birleşen 2021/48 de İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı istemi konusunda olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce 24/06/2021 tarihli ön inceleme sonunda verilen ara karar ile davalı … (…) vekilinin zamanaşımı itirazı; alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 10 yıllık süre içinde dava açıldığı anlaşılmış olmakla reddedilmiştir.
Davalı… vekili müvekkili yönünden husumet itirazında bulunmuş isede 15/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile cevaplarını ıslah ettiklerini bildirmiş, ıslah edilmiş cevaplarında husumet itirazlarından vazgeçerek… ın yalnızca 09/09/2014 tarihli sözleşmede kefalet imzası bulunduğu, bu sözleşme nedeniyle doğan borçların ödendiği, bu nedenle davalının borcu bulunmadığını bildirmiştir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, bilirkişiler…,…,… ve … tarafından hazırlanan 24/09/2021 tarihli kök ve 08/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış alınan rapor hüküm vermeye yeterli bulunmamıştır. Bilirkişi bankacı … ve banka hukukçusu …dan oluşan heyetten 08/02/2023 tarihli ikinci rapor alınmıştır. Alınan rapor denetlemeye ve hüküm vermeye elverişli bulunmuş karara esas alınmıştır.
Somut olayda;
Davacı …A.Ş Maslak Kurumsal ve Ticari Bankacılık Merkezi Şubesi ile davalı … A.Ş. Arasında aşağıda syılan 6 adet Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı
09.09.2014 tarihli 15.000.000,00 USD limitli söz / kefil ve kefalet limiti 1-… 19.000.000,00 USD
2-… 19.000.000,00 USD
3- …13.500.000,00 USD

08.07.2015 tarihli 10.000.000,00 USD limitli söz /kefil ve kefalet limiti 1-… 10.000.000,00 USD
2-… Tic.A.Ş.10.000.000,00 USD
04.12.2015tarihli 10.000.000,00 TL limitli söz / kefil ve kefalet limiti 1-… 10.000.000,00 TL
2-…A.Ş.10.000.000,00 TL
24.06.2016 tarihli 5.000.000,00 USD limitli söz /kefil ve kefalet limiti 1-… 5.000.000,00 USD
2-…A.Ş 5.000.000,00 USD
12.07.2016 tarihli 5.000.000,00 USD limitli söz /kefil ve kefalet limiti 1-… 5.000.000,00 USD
2-…A.Ş 5.000.000,00 USD
04.08.2016 tarihli 5.000.000,00 USD limitli söz / kefil ve kefalet limiti 1-… 5.000.000,00 USD
2-…A.Ş. 5.000.000,00 USD

Banka tarafından Beyoğlu …Noterliğinden düzenlenen 03.06… tarih ve yevmiye sayılı ihtarname ile kredi hesaplarının 03.06.2019 tarihinde kat edildiği, kat tarihi itibarı ile kredi borçlusu ve kefillerden 101.666.995,39-TL’nin talep edildiği,
Kefillerden…’un, kredilerin kullandırıldığı tarihlerde kredi borçlusu… A.Ş.’nin yöneticileri arasında bulunması nedeniyle TBK md 584/3 uyarınca kefil olması için eş muvafakatının gerekmediği,
Alacaklının kredi borçlusu hakkında takip başlatmadan önce taşınmaz rehnine konu teminatları takibe koymak zorunda olduğu (İİK md 45), ancak müteselsil kefiller hakkında takip başlatmak için taşınmaz rehinlerini takibe koymadan alacağının tamamı için takip yapabileceği (TBK md 586),
Kredi borçlusuna kullandırılan kredilerin teminatına 41.145.000,00-TL ipotek alındığı, bu teminatlarla ilgili İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …-E sayılı ‘ipoteğin paraya çevrilmesi yolu’ ile 12.08.2020 tarihinde takip başlattığı; bu takipten sonra başlatılan ilamsız takipte ipotek miktarının düşüldüğü,
Uyuşmazlık konusunun, davacı … A.Ş. ile davalı … A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden, davalı şirkete kullandırılan … no.lu Taksitli Ticari Kredi ve … no.lu Spot kredi borçlarından kaynaklandığı,
Alacaklı Banka’nın, ‘tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla’: Kredi borçlusu … A.Ş. ve kefiller …, … Tic A.Ş., Iyad Malas hakkında Asıl Davanın konusunu oluşturan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…-E sayılı ilamsız takibi 26.08.2020 tarihinde başlattığı
Kefillerden… hakkında Birleşen Davanın konusunu oluşturan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …-E sayılı ilamsız takibi 04.12.2020 tarihinde başlattığı,
Takip tarihi ile dava tarihleri arasında bir ödeme olmadığından, takip tarihine göre çıkarılan alacağa eklenecek temerrüt faizi ile faizin BSMV’si, takip giderleri ile icra vekâlet ücretinin dava tarihine göre alacak miktarını oluşturacağı anlaşılmıştır.
Davalı kefil … A.Ş yönünden;
Davalı kefil şirketin 30.11.2021 tarihinde iflas ettiği, iflas kararının kesinleştiği ve davacı banka tarafından tahsilde tekerrür olmamak üzere, kefalet (bu davanın konusu) alacaklarına karşılık talep edilen 137.081.213,12-TL alacağının müflis şirketin sıra cetveline kabul edilerek 4.sıraya yazıldığı, İstanbul …İflas müdürlüğü nün 29/06/2022 tarihli cevabı yazısından anlaşılmıştır. Bu davalı yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmış, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Davalı kefil… ve davalı kefil… yönünden;
Davacı Banka, 09.09.2014/001 tarih ve Referans sayılı GK Sözleşmesinin; ‘Krediye uygulanacak hükümler’ başlıklı 2.maddesinin 2.paragrafında yer alan, “İşbu Sözleşme daha önce imzalanmış ve ileride imzalanacak kredi sözleşmelerinin eki ve ayrılmaz parçasıdır…” (08.07.2015,04.12.2015, 24.06.2016,12.07.2016 ve 04.08.2016 tarihli GKS’nin 2.2.maddesi de aynı doğrultuda) maddesine dayanarak, 08.07.2015 tarihli GKS’nin ‘ana sözleşme’ diğer GKS’lerin ise ‘ek sözleşme’ olduğunu savunmakta ve 08.07.2015 tarihli GKS’ye kefil olan davalıların, kefalet limitleri ile sınırlı olarak firmanın kredi borçlarından sorumlu olduğunu iddia etmiştir.
Davalılardan, … ve…; 08.07.2015 tarihli GKS nin imzalanması ile kullandırılan önceki kredinin kapandığını, sonraki 08.07.2015 tarihli GKS den itibaren imza ve sorumluluklarının bulunmadığını, sonraki 08.07.2015 tarihli GKS ve diğer GKS lerin öncekilerin eki değil, ayrı ayrı düzenlenmiş sözleşmeler olduğunu, kefalet sorumluluklarının bulunmadığını, ayrıca… vekilinin ‘eş muvafakatı’ ve sözleşmenin ingilizce olması nedeniyle anlamadığı gerekçesiyle kefaletin geçersiz olduğu savunmasında bulunduğu görülmüştür.
09.09.2014 tarihli GKS, İngilizce ve Türkçe olarak düzenlenmiştir. Bu sözleşmede, ‘yabancı’ olduğu anlaşılan…’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır. Dolayısıyla, 09.09.2014 tarihli GKS’nin… nedeniyle hem İngilizce hem Türkçe düzenlendiği değerlendirilmekte, bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan…’un ‘sözleşmenin yabancı dilde olması nedeniyle anlamadan imzaladığı’ savunması yerinde bulunmamıştır.
Davalılardan…, ‘eş muvafakatı’ olmayışı nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını ifade etmekle birlikte, davalı kredi müşterisi … A.Ş.’nin Ticaret Sicilinden gelen kayıtları arasında, …’un firmanın yöneticileri arasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, 6098 sk’nun 584 üncü maddesine 26.03.2013 tarihinde eklenen 3.fıkra ile ‘ticaret siciline kayıtlı işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin otrtağı ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili verilecek kefaletler için eşin rızası aranmayacağından’, eş muvafakatının aranmaması gerektiği sabit olup, savunma kabul edilmemiştir.
Kefilin sorumluluğunun kapsamına ilişkin, TBK md. 589 f.1’de, “Kefil, her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azamî miktara kadar sorumludur.” Maddenin 3.fıkrasına göre de, “Sözleşmede açıkça kararlaştırılmamışsa kefil, borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumludur” denilmektedir.
Bu düzenleme ile, kefilin, mevcut bir borç için mi, yoksa ileride doğacak bir borç için mi taahhüt altına girdiği hususunun kefalet sözleşmesinden açıkça anlaşılamaması, sözleşmenin ‘müphem’ bırakılmasına karşı TBK md 589/3 f ile açık bir hüküm getirilmiş ve ‘kefalet sözleşmesinden aksi kararlaştırılmamışsa, kefilin sadece kefalet sözleşmesinden sonraki borçlardan sorumlu olacağı’ kabul edilmiştir. Öğreti de, “bu hüküm bir yorum kuralı içerdiği için taraflar aksini kararlaştırmak istedikleri zaman, bunu çok açık olarak ifade etmek zorunda” olduğu ifade edilmektedir. Maddenin karşılığı Mülga 818 s BK’nın 490.maddesinde ‘buna benzer bir düzenleme yer almamıştır. , Kefil, mevcut bir borca kefil olabileceği gibi, ileride doğacak bir borca da kefil olabilir. İleride doğacak borç, belirlenebilir bir borç olmalıdır. Örneğin, bir bankanın müşterisine ileride vereceği bir kredi için bir kimse ile kefalet sözleşmesi yapması bu niteliktedir.
Kefalet süreli verileceği gibi, süresizde verilebilir. 818 sayılı BK’da bu konuda bir süre kısıtlaması bulunmamakla birlikte, 6098 s TBK m. 598/3 ile on yıllık süre sınırlaması getirilmiştir. Sözleşmede bir sürenin olmaması halinde süresiz (veya 6098 sK’a göre azami on yıl süreli kabul edilebilecek) sözleşmeye göre kullanılacak kredinin ödenerek borcun kapatılması sözleşmeyi sona erdirmez ve bu sözleşme ile borçluya yeniden kredi kullandırılması halinde kefilinde sorumluluğu devam eder. Ancak, kefilin, kefil olduğu sözleşme nedeniyle kullandırılan kredi borcunun sona ermesinden sonra, Banka ile davalı borçlu şirket arasında yeniden değişik tarihli kredi sözleşmelerinin akdedilmesi ve bu kredi sözleşmelerine kefilin kefil olmaması halinde, yani Banka’nın krediyi sonraki tarihli başka bir kredi sözleşmesine istinaden kullandırması halinde ise, kefilin bu yeni krediden sorumlu olmadığı kabul edilir.
Örneğin: “…davacı kefillerin 14/06/2006-tarihli kredi sözleşmesinde imzalarının bulunduğu ve bu kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredinin zaman zaman kullandırıldığı ve ödemelerle kapatıldığı, davacılar hakkında yapılan icra takibine konu kredi borcunun 31/08/2015 tarihinde kullandırılan krediden kaynaklandığı ve bu kredinin de 06/03/2013 tarihli kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığı, bu sözleşmede davacıların kefil sıfatıyla imzalarının bulunmadığı, bu nedenle imzalarının bulunmadığı kredi sözleşmesinden dolayı kefil sıfatıyla sorumlu olamayacakları daha önceden imzaladıkları kredi sözleşmesindeki kefil sıfatlarının daha sonradan düzenlenen kredi sözleşmelerinde de geçerli olmayacağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararın dosya içerisinde mevcut deliller kapsamında usul ve yasaya uygun olduğu..” (Yargıtay 11. HD’nin 08.12.2021 tarihli 2021/349 -6940 sayılı kararı; aynı doğrultuda : Yargıtay 19.HD’nin 12.12.2019 tarihli 2018/695 E. , 2019/5550 K.)
“..Ne var ki, süresiz olarak düzenlenmiş olmasına rağmen borç ödenmiş ve cari hesap sıfırlanmış olduktan sonra, bankanın başka kredi sözleşmeleri üzerinden borçluya kredi kullandırması halinde doğan borçtan, eski kredi sözleşmesinin kefilinin, yeni sözleşmelerde imzası veya eski sözleşmede yeni sözleşmelere tarih ve miktar belirtilerek herhangi bir atıf yoksa sorumlu tutulamaz.” (Yargıtay 19.HD’nin 09.05.2011 tarihli 2010/11945 E. , 2011/6293 K. ilamı )
Uygulamada, bir genel kredi sözleşmesine bağlı olarak ‘cari hesap şeklinde işleyen kredinin’ bir tarihte kapanması, bu sözleşme kapsamında borçluya yeniden kredi kullandırılması halinde, kefaletin süresi sona ermemişse, kefilin sorumluluğu devam edeceği kabul edilmektedir ( Yargıtay19.HD’nin 28.04.2016 tarihli 2015/16241-E ve 2016/7729-K sy ilamı). Ancak, ‘bu sonuca varılabilmesi için bankanın kefille yaptığı yazışmalarda veya kefille yaptığı görüşmelerde, borçluya yeni kredi açılacağı izlenimini vermesi ve kefilin iyi niyetinden bu şekilde yararlanmak istemesi gerekir; yoksa uygulamada matbu banka kefaletlerinin hepsinde yer alan ‘doğmuş ve doğacak borçlar’ için kefil olma halinde, sadece ibarelerden, borçluya yeni krediler açılacağı ve kefilinde bu kredilere kefil olduğu sonucu çıkarılamaz’.
Davalılardan… ve…’un, 09.09.2014 tarihli GKS’de ‘müteselsil kefil’ sıfatıyla imzalarının bulunduğu, diğer GKS’lerde ise imzalarının bulunmadığı görülmektedir.
Uyuşmazlık dosyasında, sonradan imzalanan GKS’lerin, önceki GKS’nin tarih ve miktarına atıfla eki olduğunu gösteren bir düzenleme bulunmamaktadır. GKS’lerin (09.09.2014 tarihli olna GKS’de dahil) hemen hepsinde (md.2/2) ‘daha önce imzalanmış ve ileride imzalanacak kredi sözleşmelerinin eki’ olduğuna ilişkin düzenleme ve kefilin, ‘Müşterinin lehine açılmış ve açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerden’ sorumlu olduğu düzenlemesi (md.40/1) bulunmaktadır. Bu madde, davacı Banka’nın uyuşmazlık dosyasına sunulu, ‘matbu’, hemen her GKS’de bulunan maddedir. Kefilin bu madde ile, kefalet limiti ile sınırlı olmakla birlikte, oldukça belirsiz yükümlülük altına girmesi ve imzasını taşımayan, GKS’ler kapsamında kullandırılan kredilerden sorumlu tutulması, kefilin ‘kefil olduğu borcun belirlenebilir olması’ ilkesine uygun bulunmamıştır.
Davacı tarafından 09.09.2014 tarihli GKS’nin ana sözleşme, diğerlerinin ise bu sözleşmenin eki olduğu, yeni bir kredi kullandırıldığında, limit kapsamında kalması kaydıyla 09.09.2014 tarihli GKS’yi imzalamış kefillerin kullandırılan sonraki kredilerden sorumlu olacağı ifade edilmekle birlikte, dava dosyasında bulunan her bir GKS’nin bir diğerinin eki olduğunu belirten somut bir tarih ve miktar içermeyişi nedeniyle, sonraki sözleşmeler ‘ek sözleşme’ olarak kabul edilmemiştir.
15.11.2016 tarihinde kullandırılan Taksitli Ticari Kredi için, Şube kredi teklifinde, … ve…’un kefaletinin alınmasını önermiş, Genel Müdürlük KTM’da … ve …’un kefaletinin alınarak kredinin kullandırılabileceğini bildirmiştir.30.01.2019 tarihinde tarihinde kullandırılan Spot Kredi için, Şube, kredi teklifinde, … ve … A.Ş.’nin kefaletinin alınmasını önermiş, Genel Müdürlük KTM’da … ve … A.Ş.’nin kefaletinin alınarak kredinin kullandırılabileceğini bildirmiştir.
Kredi Teklifi ve Kredi Tebliğ Mektubu, gerek 15.11.2016, gerekse 30.01.2019 tarihli kredilerin kullandırılmasında, Iyad Malas’ın kefaletinin alınmasının düşünülmediği, Işık Keçeci Aşur’un Taksitli Ticari Kredi ile ilgili kefaletinin alınmasının düşünüldüğü, Spot Kredi için ise düşünülmediği; ancak her iki davalının da sonra kullandırılan bu kredilerin kefaletini üstlenmedikleri, her iki davalının kefaletini üstlendikleri 09.09.2014 tarihli GKS’ye göre kullandırılan kredinin kapatılmasına bağlı olarak sorumluluklarının kalmadığı sabit bulunmuştur.
Mahkememizce birleşen İstanbul … ATM nin … sayılı dosyasında; davalı kefil… hakkındaki İstanbul …İcra müdürlüğü nün … esas sayılı icra takip dosyasındaki itirazın iptali talebinin reddine ,davalı… vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin yasal koşullar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Asıl dava olan İstanbul … ATM nin …esas sayılı dosyasında; İstanbul …İcra Müdürlüğü nün … esas sayılı takip dosyasında, davalı kefil… yönünden itirazın iptali talebinin reddine, husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı kefil … yönünden;
Alacaklı Banka’nın, ‘tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla’: Kredi borçlusu … A.Ş. ve kefiller …, …A.Ş., … ve… hakkında Asıl Davanın konusunu oluşturan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…-E sayılı ilamsız takibi 26.08.2020 tarihinde, kefillerden…hakkında Birleşen Davanın konusunu oluşturan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …-E sayılı ilamsız takibi 04.12.2020 tarihinde başlattığı;
Hesabın kat’ı tarihine göre Taksiti Ticari Kredi alacağının 36.848.811,38-TL, Spot Kredi alacağının 64.463.613,22-TL olmak üzere 101.176.378,58-TL hesaplandığı;
GKS’nin E-Temerrüt başlıklı maddesinde, ‘muacceliyet’ hali temerrüt hali olarak öngörülmüş olsada bu hükmün asıl borçlu şirket yönünden geçerli olduğu, kefiller hakkında geçerli olacağına dair açık hüküm bulunmadığı, spot kredi yönünden cari hesabın kesilmesi öncesi temerrüt faizi istenemeyeceği sabit bulunmuştur.
26.08.2020 tarihli takibin yapıldığı tarih itibarı ile alacaklı Banka’nın kredi borçlusu firmadan talep edebileceği alacağın 94.807.944,27-TL (Anapara 60.031.378,68-TL + Kat tarihi sonrası işleyen faiz 33.095.779,45-TL + Faizin BSMV’si 1.680.786,14-TL) hesaplandığı; buna göre :
Talep Edilen-TL Açıklama Hesaplanan-TL Fark-TL
60.521.995,39 Anapara 60.031.378,68 -490.616,71
34.022.315,35 Faiz 33.095.779,45 -926.535,90
1.701.115,77 BSMV 1.680.786,14 – 20.329,63
96.245.426,51 Toplam 94.807.944,27 -1.437.482,24
davacının takip tarihi itibarı ile 94.807.944,27-TL talep edebileceği hesabına göre, talebinde 1.437.482,24-TL fazla talep bulunduğu

Davalı asıl borçlu … AŞ yönünden;
Alacaklı Banka’nın, ‘tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla’: Kredi borçlusu … A.Ş. ve kefiller …,…A.Ş., Işık … ve… hakkında Asıl Davanın konusunu oluşturan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…-E sayılı ilamsız takibi 26.08.2020 tarihinde, kefillerden… hakkında Birleşen Davanın konusunu oluşturan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün….-E sayılı ilamsız takibi 04.12.2020 tarihinde başlattığı;
Hesabın kat’ı tarihine göre Taksiti Ticari Kredi alacağının 36.848.811,38-TL, Spot Kredi alacağının 64.463.613,22-TL olmak üzere 101.176.378,58-TL hesaplandığı
Taraflar arasındaki GKS’nin E-Temerrüt başlıklı maddesinde, ‘muacceliyet’ hali temerrüt hali olarak öngörülmüştür. Spot Krediye ilişkin kullandırım talimatında, vadenin 15.03.2019 tarihi olacağı kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, 15 Mart 2019 tarihi itibarı ile spot kredi muaccel hale gelmiştir. Bu durumda, alacaklı Banka, GKS’nin temerrüde ilişkin hükmü uyarınca 15.03.2019 tarihinden itibaren temerrüt faizi isteyebilecektir
Spot Kredinin vadesinin 15.03.2019 olmasına bağlı olarak 15.03.2019 tarihinde muaccel hale geldiği ve muacceliyet tarihinden itibaren temerrüt faizinin işletilmesi gerektiğinin kabulü halinde ise alacağın,
60.031.378,68 Anapara
33.095.779,45 Faiz Alacağı
1.680.786,14 BSMV
2.594.299,95 Faiz (temerrüt)
129.715,00 BSMV
97.531.959,22 Toplam alacak
olmak üzere, alacaklının takip tarihi itibarı ile 97.531.959,22-TL talep edebileceği ve bu miktarın talep edilen tutarın (97.531.959,22-94.807.944,27=) 2.724.014,95-TL üzerinde olmasına göre, takipteki 96.245.426,51-TL talebi ile bağlı takipteki tutarı talep edebileceği sabit görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin E-Temerrüt maddesi uyarınca,davacı bankanın takip tarihinden itibaren dava konusu alacak tutarına yıllık %45,80 oranında temerrüt faizi isteyebileceği belirlenmiştir.
Aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /.
1-Birleşen dava dosyası; İstanbul … ATM nin… sayılı dosyasında; davalı kefil… hakkındaki İstanbul … İcra müdürlüğü nün … esas sayılı icra takip dosyasındaki itirazın iptali talebinin reddine
Davalının, kötüniyet tazminatı talebinin reddine
2-Asıl dava dosyası; İstanbul… ATM nin… esas sayılı dosyasında; İstanbul …İcra Müdürlüğü nün … esas sayılı takip dosyasında
Davalı kefil … yönünden itirazın iptali talebinin reddine, husumet itirazının reddine
Davalı kefil Müflis … AŞ yönünden davacı alacağı davalının iflas sıra cetveline kayıt ve kabul edildiğinden konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına
Davalı asıl borçlu … AŞ yönünden; tahsilde tekerrür olmamak üzere 96.245.426,51 TL üzerinden itirazın iptaline takibin devamına, 96.245.426,51 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline,60.031.378,68 TL asıl alacağa takip koşullarında faiz yürütülmesine ve faizin %5 BSMV si ile tahsiline
Davalı kefil … yönünden; tahsilde tekerrür olmamak üzere 94.807.944,27 TL üzerinden itirazın iptaline takibin devamına fazla istemin reddine, 94.807.944,27 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline,60.031.378,68 TL asıl alacağa takip koşullarında faiz yürütülmesine ve faizin %5 BSMV si ile tahsiline

BİRLEŞEN DAVA
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 206.874,56-TL den 179,90-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 206.694,66-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davalı Işık Keçeci vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 409.289,22-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
6-Davalı Işık Keçeci’nin yapmış olduğu 127,60-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
ASIL DAVA
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 6.574.525,08- TL Harçtan peşin alınan 1.162.404,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.412.120,93-TL harcın davalılar …, … Anonim Şirketi ve (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi tahsili ile hazineye gelir kaydına,
(179,90-TL’sinden davalılar …, … Anonim Şirketi ve (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi, 5.330.759,21-TL’sinden davalılar … ve … Anonim Şirketi, kalan 81.361,72-TL’sinden davalı … Anonim Şirketi sorumlu olmak üzere)
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılar …, … Anonim Şirketi ve (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 1.200.454,27-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … Anonim Şirketi ve (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
(9.200-TL’sinden davalılar …, … Anonim Şirketi ve (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi, 1.173.385,45-TL’sinden davalılar … ve … Anonim Şirketi, kalan 27.068,82-TL’sinden davalı … Anonim Şirketi sorumlu olmak üzere)
12-Davalı … vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 162.998,58-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
13-Davacı tarafından yapılan 1.162,458,55-TL ilk gider, 785-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 10.000-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.173.243,55-TL yargılama giderinin davalılar …, … Anonim Şirketi ve (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nden tahsili davacıya verilmesine,
(1.155.644,89-TL’sinden davalılar …, … Anonim Şirketi ve (İflas Nedeniyle) Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi, kalan 17.598,66-TL’sinden … Anonim Şirketi sorumlu olmak üzere)
14-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekili Av. …, Davalı …, …, …Aş Vekili Av. …, İflas Halindeki …Tic. A.Ş iflas masası vekili Av. … ve Davalı … Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/04/2023
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır