Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/585 E. 2021/355 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/585
KARAR NO : 2021/355
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2016
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu, müvekkilinin aboneliğinin başlangıcından beri ödediği faturalarda kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli adı altında çeşitli bedellerin tahsil edildiğini, davalı tarafca tahsil edilen bedellerin yasaya aykırı olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı tarafca tahsil edilen bedellerin davalıdan işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davallı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; elektrik faturalarında yer alan tüm gelir kalemleri ile ilgili düzenleme yapma yetkisinin EPDK ‘da olduğunu; EPDK kararlarının düzenleyici işlem olduğundan hem elektrik tedariklerini hem de aboneleri bağladığından dava konusu bedellerinde EPDK’nın kurul kararları ile uygulamaya koyduğu gelir kalemleri olduğundan, davalının söz konusu bedelleri abonelerin faturalarına yansıtmakla yükümlü olduğunu; aksi halde davalının idari yaptırımlara muhatap olacağı; ayrıca, davacı iddiası kapsamında, davalının sebepsiz zenginleşmesininde bulunmadığını ve bu kapsamda kayıp kaçak bedellerinin de iade yükümlülüğü bulunmadığı gibi ayrıca, davalının temerrüte düşürülmediğinden faizin başlangıcına yönelik isteminin de yerinde bulunmadığını; davaya cevap dilekçesinde ayrıntılı belirtilen açıklamalar kapsamında, davanın esastan da reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacının davalı tarafça tahsil edilen bedellerin yasaya aykırı olması sebebiyle iadesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce 27/02/2018 tarih, 2016/ … esas 2018/… karar sayılı karar ile “Davanın HMK.150 ve HMK.103/3 maddesi uyarınca süresinde yenilenmediği anlaşılmakla davanın 26/07/2017 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş,
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 29/09/2020 tarih 2020/ … esas 2020/ … karar sayılı ilamında: “Somut olayda, dava dosyasının 25/04/2017 de işlemden kaldırıldığı günden itibaren davanın yenilenmesi için kanunca davacıya tanınan 3 aylık süre 25/07/2017 de sona ereceğinden bu tarihin adli tatile isabet etmesi nedeniyle HMK 104 maddesi uyarınca sürenin adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzamış sayılması gerekeceğinden yenileme süresinin 08.09.2017 tarihinde dolacağından, bir haftalık uzama süresi gözetilmeden 07/09/2017 günü davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış ve davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiştir
Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-5 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmıştır.
Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili 10/04/2018 tarihli duruşmada EPDK nın düzenleyici işlerine aykırı şekilde hesaplama yapıldığına yönelik bir iddialarının olmadığını, davanın konusuz kaldığını, davanın açıldığı tarihte haklılık durumlarına göre vekalet ücreti taleplerinin olduğunu beyan etmiştir.
Kayıp kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce verilen kararlar ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında abonelerden tahsilinin hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Mahkememizde açılan davadan sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 17. Maddesinin 1,3 ve 4. Fıkraları ile 6. Fıkrasının (a.ç.d.f) bentleri değiştirilmiş, aynı maddeye eklenen 10. bent ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilmiştir.
6719 sayılı Kanun’un 26. Maddesi ile 6446 sayılı yasaya eklenen Geçici 20. Maddesinde ise “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkisi sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konuda düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Kanunun yürürlüğünden önce mahkememizde açılan işbu davada davacı yanın tahsilatların EPDK’nın düzenleyici işlemlerine aykırı olduğu yönünde bir iddiası bulunmayıp, yapılan tahsilatların haksız ve hukuka aykırı olduğu iddiası ile davalıdan tahsili istenmiş, EPDK’nın düzenleyici işlemlerine aykırı şekilde işlem yapıldığı yönünde bir itizarız olmadığını bildirmiştir.
HMK 331 maddesi hükmü uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde Hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hüküm eder.
Bir davanın yargılaması sürerken yürürlüğe giren yeni bir Kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile davanın konusuz kalması mümkündür. Bu durumda mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Mahkememizde açılan davanın yargılaması sırasında 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Yasa ile 6446 sayılı Yasa’ya getirilen yeni düzenlemeler uyarınca dava konusuz kalmıştır. Yürürlüğe giren yeni yasa nedeni ile konusuz kalan davada yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gereklidir. Mahkememizde açılan davanın tarihi itibariyle gerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, gerekse Yargıtay … Hukuk Dairesi kararları ile davacının bu davayı açmakta haklı olduğu sabittir. Dava açıldığı anda haklı durumda olan tarafın yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden ve dolayısıyla karşı tarafın vekalet ücretinden sorumlu kılınması da mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 günlü ve 2009/18 – 421 Esas – 2009/526 Karar sayılı ilamı ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 05/05/2017 tarih, 2017/452 Esas- 394 Karar sayılı karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/2534 Esas 3956 Karar sayılı 28.03.2017 tarihli kararı ile onanan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 2016/21 Esas – 21 Karar sayılı 07/12/2016 tarihli kararı da nazara alınarak ) konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarih itibariyle dava açmakta haklı olan davacının yargılama sırasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacı lehine maktu vekalet ücreti takdireni dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 116,78-TL den 59,30-TL karar harcının mahsubu ile kalan 48,47-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 145,98-TL ilk gider, 145,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 291,48-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır