Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/564 E. 2021/982 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/564 Esas
KARAR NO : 2021/982

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirketin alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı borçlu hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin beyanında; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin kararına göre icra takibine vekil itiraz etmiş ise açılacak davanın duruşması vekile tebliğ olunması gerekmektiğini, dosyaya vekaletname sunduktan sonra bilirkişi raporunun tarafına tebliğ edilmediğini, bilirkişi raporunun tarafına tebliğini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalıların vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçluların itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçluların icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası, cari hesap çizelgesi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 16/06/2020 tarihinde cari alacağına konu 36.739,89-TL asıl alacak ve 1.356,36-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.096,25-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 10/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 17/07/2020 tarihinde icra takibine, borca, faize ve tüm fer’îlerine itiraz edildiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ile birlikte dava dosyası, icra dosyası ve tarafların ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve dava konusu talepler hususu yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir …tarafından sunulan 30/04/2019 tarihli raporu özetle; ”Davacı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı ve defterlerin delil niteliğinde olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin belge ve defterlerinin açılış ve kapanış tasdik sürelerinde yapıldığı ve defterlerinin delil niteliğinde olduğu tespit edildiği, davacının davalıya ihtarname keşide etmediği ve davalının temerrüde düşmediğinin tespit edildiği, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında davalı şirketten 10/03/2020 tarihi itibariyle cari hesap sonucunda 36.739,89 TL alacak bakiyesi olduğu, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında davacı şirketin 01/04/2020 tarihi itibariyle cari hesap sonucunda 36.436,04 TL borç bakiyesi olduğu, davacı şirketin davalı şirketten 36.739,89 TL alacağının olduğunun tespit edildiği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında alım satıma dayalı ticari ilişki ve cari hesap bulunduğu, davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığı, bakiye alacak için davacı tarafça icra takibi yapıldığı, davalı tarafın takibe itiraz ettiği, taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davacı taraf ticari defterlerine göre davacının davalıdan 36.739,89-TL alacaklı, davalı taraf ticari defterlerine göre davacının davalıdan 36.436,04-TL alacaklı gözüktüğü, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve bu sebeple taraflar leh ve aleyhine delil olabileceği anlaşıldığından davalı taraf ticari defterlerinde borç olarak gözüken ve defterlerin birbirini doğrulayan kısmı olan 36.436,04-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, takip öncesi davalı taraf temerrüte düşmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davalı tarafça likit ve bilinebilir asıl alacağa ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 36.436,04 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 36.436,04 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 2.488,95-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 436,95-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.052,00-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 436,95-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.465,41-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 303,85-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 99,00-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplamı 1.390,35-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.382,91-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.07/12/2021

Katip
¸e-imzalıdır¸

Hakim
¸e-imzalıdır¸