Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/560 E. 2021/396 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/560 Esas
KARAR NO : 2021/396
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari alım satım ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin farklı tarihlerde ürün satışı yaptığını, mobilya satımı nedeniyle davalı şirkete kesilen 23.12.2016 tarihli … no’lu 2.950,00 TL, 19.08.2016 tarihli … no’lu 1.180,00 TL, 29.03.2016 tarihli … no’lu 6.136,00 TL ve 10.03.2017 tarihli … no’lu 15.984,00 TL bedelli faturalar karşılığında mutfak dolabı, otel mobilyası, kapı yaptırılmış malzemeler teslim edilmesine rağmen fatura karşılıklarının ödenmediğini, bunun üzerine üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/ … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 17/09/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlunun vekili marifetiyle haksız ve dayanaksız olarak 24/09/2019 tarihinde itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili ile davacı arasında bir dönem ticari alım-satım ilişkisi olduğunu, aralarındaki ticari ilişkiye güvenerek müvekkilinin zaman zaman davacı tarafından kendisine mal tesliminde bulunulmamasına rağmen ödemeler yaptığını ve bazı zamanlarda faturaları dahi mal teslimi olmamasına rağmen kabul ettiğini, müvekkilinin bugüne kadar aralarındaki ticari ilişki dolayısıyla davacıdan almış olduğu hizmet veya malların tüm bedelini de fazlasıyla ödediğini ve davacıya herhangi bir borcu da kalmadığını, davacının müvekkilinin kendisine olan güven duygusunu kötüye kullandığını ve hiç bir zaman müvekkiline teslim etmediği malların bedelini talep ettiğinden bahisle davanın reddine, müvekkili aleyhine haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi yapıldığından ötürü alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2019/ … Esas sayılı icra dosyası, faturalar, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/ … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 12/09/2019 tarihinde toplam 32.8127,47 TL üzerinden örnek 7 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 17/09/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket vekili tarafından 24/09/2019 tarihinde icra takibine, borca, borcun konusu, ödeme emrine, işlemiş faize, faiz oranına ve alacağın tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tarafların ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 27/04/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının düzenlediği mal satış faturalarının toplamı 26.250,00 TL (KDV Dahil) olduğu, buna istinaden davacı tarafın alacaklı olduğu, davalı tarafın ise yapmış olduğu ödemelere ilişkin hiç bir belge, makbuz, evrak ibraz edememiş olduğundan kayıtlarında gözükmediği, mahkemece davacının alacağı sabit görülürse alacağa ilişkin faiz hesaplaması ihtarname teslim tarihi 17/09/2019, 7 günlük süre 24/09/2019, dava tarihi 08/10/2020 arası 374 gün hesaplandığında 26.250,00 x 374 x %9 / 360 = 2.454,37 TL faiz + 26.250,00 TL anapara toplam tutar 28.704,37 TL olmak üzere davacının 28.704,37 TL bakiye alacağının olabileceği, davacının inkâr tazminatı talebinin de likit ve muaccel fatura alacakları bakiyesi olguları gözetilerek mahkemece değerlendirilebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve beyanları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında mobilya satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacı taraf satılan mobilyaların parasının ödenmediği iddiasında, davalı taraf mobilyaların teslim edilmediği savunmasında bulunduğu, taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığında, davacı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, icra takibine konu 6.136,00-TL, 1.180,00-TL ve 2.950,00-TL’lik faturaların 2016 yılı ticari defterlerinde, 15.984,00-TL’lik faturanın ise 2017 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturalardan dolayı davacı tarafın toplam 26.250,00-TL alacaklı gözüktüğü, davalı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, icra takibine konu 6.136,00-TL, 1.180,00-TL ve 2.950,00-TL’lik faturaların 2016 yılı ticari defterlerinde işlenmiş olduğu ancak ödeme yapıldığının yazılı belge ile ispat olunamadığı, 15.984,00-TL’lik faturanın ise ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı nazara alındığında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222’nci maddesinin “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü düzenlediği, buna göre icra takibine konu 6.136,00-TL, 1.180,00-TL ve 2.950,00-TL’lik faturaların her iki taraf ticari defterlerinde yer alıp ticari defterlerin birbirini doğruladığı ve davalı tarafın usulüne uygun ödeme yaptığını ispat edemediği anlaşıldığından bu faturalar miktarı yönünden icra takibine yapılan itirazın iptaline, takipten önce temerrüt gerçekleşmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, 15.984,00-TL’lik fatura yönünden taraf ticari defterleri birbirini doğrulamadığından ve davacı taraf malı teslim ettiğini ispat edemediğinden bu fatura ve işlemiş faizi yönünden davanın reddine, kabul edilen kısım yönünden davalı tarafça ödeme yapılmadığı halde icra takibine haksız ve kötüniyetle itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/ … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 6.136,00 TL asıl alacak, 1.180,00 TL asıl alacak ve 2.950,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 10.266,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 10.266,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 701,27-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 396,36-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 304,91-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 396,36-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti, 54,40-TL başvuru harcı ve 41,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 895,40-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 317,48-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/06/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪