Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/559 E. 2021/203 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/… Esas
KARAR NO : 2021/201
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2020/… ESAS 2020/901 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2020/… ESAS 2021/… KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2020/… ESAS 2021/… KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020

Mahkememizde görülen Alacakdavasının yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili … A.Ş’nin 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde SPK’nun gözetim ve denetimi altında faaliyet gösteren, geniş yetkili bir aracı kurum olduğunu, Davalı Şirket … A.Ş’nin ise yine 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde SPK’nun gözetim ve denetimi altında faaliyet gösteren, paylarını halka arz etmiş, gayrimenkuller, gayrimenkul projeleri, gayrimenkule dayalı haklar ve ilgili mevzuatta belirtilen kıymetlerden oluşan portföyünü işletmek amacıyla kurulmuş bir gayrimenkul yatırım ortaklığı olduğunu,
Müvekkili şirket’in Davalı Şirket hisselerini Borsa’dan almak suretiyle söz konusu hisselere yatırım yaptığını, Müvekkili Şirket, Davalı Şirket paylarını ilk olarak 22.03.2017 tarihinde Borsa’dan satın aldığını, En son elinde bulunan tüm payları satarak ortaklıktan çıkmış olduğu 20.02.2019 tarihine kadar çeşitli tarihlerde söz konusu hisseye yatırım yapmaya devam ettiğini,
Davalı Şirket, 14.03.2018 tarihinde Şirketin çıkarılmış sermayesinin % 60 bedelli olarak 100.000.000 TL’den 160.000.000 TL’ye artırılması yönünde karar aldığını ve 04.04.2018 tarihinde sermaye artırımı izni için Sermaye Piyasası Kurulu başvurduğunu,
SPK’ya yapılan başvuruda sermaye artırımının gerekçesi olarak, sermaye artırımından elde edilecek fonun tamamının banka kredilerinin ödenmesi, finansal borç tutarının azaltılması ve işletme sermayesinin ihtiyacında kullanacağının belirtildiğini,
SPK onayına sunulan halka arz izahnamesinin 28.2 bölümünde sermaye artırımının gerekçesinin tekrar edildiğini, Sermaye artırımı henüz tamamlanmış iken 23.07.2018 tarihinde Şirket yönetim kurulu çıkarılmış sermayenin 160.000.000 TL’den 90.000.000 TL artırılarak 250.000.000 TL’ye yükseltilmesi için yeni bir karar aldığını,
Sermaye artırımından elde edilecek fonun tamamı, banka kredilerinin geri ödemesi, finansal borç tutarının azaltılması, teminat yapısının güçlendirilmesi ve işletme sermayesi ihtiyacının karşılanmasında kullanılacağını, Aynı gerekçe, 09.08.2018 tarihli KAP açıklaması ile duyurulan taslak izahnamede ve 17.09.2018 tarihli Kap açıklaması ile duyurulan ve SPK tarafından onaylanan izahnamede de yer aldığını,
Bu esnada Davalı Şirket 14.08.2018 tarihli KAP açıklaması ile sermayenin 100.000.000- TL’den 160.000.000-TL’ye arttırılmasında sermaye arttırımında elde edilen fonun kullanım yerlerine ilişkin Denetim Komitesi Raporu’nu açıklamış sonrasında ise 07.09.2018 tarihinde söz konusu raporu revize ettiğini,
25/10/2018 tarihinde arttırılan sermaye tescil edilmek suretiyle süreç tamamlandığını, şirketin 1 hafta arayla 2 bedelli sermaye arttırım kararı aldığını, Şirket Yönetim Kurulu tarafından alınan 18.10.2018 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile şirketin sermaye arttırımına ilişkin gerekçelerine ve fon kullanım raporlarına tamamen aykırı bir biçimde Şirket Yönetim Kurulu üyeleri ve diğer Davalılar olan … ve … adına kayıtlı 54 adet bağımsız bölümü 54.432.000-TL bedelle satın alınmasına karar verildiği duyurulduğunu, sermaye artırımından elde edilen fonun izahnameye ve mevzuata aykırı bir biçimde ilişkili taraflara aktarıldığını ortaya koyduğunu,
İkinci sermaye artırımından yani sermayenin 160.000.000-TL’den 250.000.000-TL’ye aktarılması neticesinde elde edilen fonun kullanılmasına ilişkin Denetim Komitesi Raporu da 04.02.2019 tarihinde KAP’ta duyurulduğunu, sermaye arttırımından elde edilen fonun açıklandığı üzere şirketin borçlarının ödenmesinden ziyade ilişkili taraflarından almış olduğu gayrimenkullerin ödemelerine, iskan ve yapı denetim harcamalarına gittiğini gösterdiğini,
Müvekkili Şirketin, … Noterliği’nin 27.09.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle Şirket faaliyetleri hakkında bilgi talep ettiğini, Davalı Şirket … Noterliği vasıtasıyla Müvekkili Şirketin sormuş hususları cevaplar nitelikte olmayan, herhangi bir bilgi içermeyen 17.10.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile cevap verdiğini,
Müvekkili şirketin konuyu SPK’ya taşıdığını ve 24.10.2018 tarihli başvurusunda; Davalı Şirketin Kanuna ve izahnameye aykırı işlemlerde bulunduğunu belirterek, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (SPKn) 110. maddesi kapsamına giren işlemler nedeniyle soruşturma başlatılması ve Yönetim kurulu üyelerinin görevden alınarak gerekli hukuki ve cezai takibatın başlatılmasını talep ettiğini, bu esnada, Davalı Şirketin izahnameye ve fon kullanım raporlarına aykırı bir biçimde elde edilen fonu ilişkili taraf olan Yönetim Kurulu üyelerine aktarması hisse senetlerinin oldukça değer kaybetmesine yol açtığını,
Bu belirsizlik ve hisse senetlerinin hergün daha fazla değer kaybettiği bir ortamda Müvekkili Şirketin de daha fazla zarara uğramamak adına, 18.12.2018 – 20.02.2019 tarihleri arasında sahip olduğu tüm … hisselerini Borsa’da sattığını
Müvekkilinin SPK’ya yapmış olduğu şikayetin üzerinden yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra SPK tarafından alınan 10.10.2019 tarih ve 2019/52 sayılı SPK Haftalık Bülteni’nde yayınlanan kararla SPK Şirketin çıkarılmış sermayesinin 160.000.000-TL’den 250.000.000-TL’ve arttırılması kapsamında elde edilen fonun önemli bir kısmının izahnamede açıklanan şekilde kullanılmadığını,
Bu sebeple Davalı Şirket’e ve diğer Davalılar olan Şirket yönetim kurulu üyeleri … ve …’ye II. 15.1 sayılı İzahname ve İhraç Belgesi Tebliği’nin 25. Maddesi ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 32. maddesine aykırılıktan ayrı ayrı 387.009-TL idari para cezası verildiğini
Söz konusu karar sonrasında SPK, … A.Ş.’nin yapmış olduğu 24.10.2018 tarihli başvuruya … sayılı yazısı ile neredeyse bir yıllık sürede cevap verdiğini ve Şirketin, TTK’nın 437. maddesi çerçevesinde yasal yollara başvurabileceğini belirterek, 10.10.2019 tarih ve 2019/52 sayılı Haftalık bültende yer alan kararı hakkında bilgi verdiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca Davalılar aleyhine iş bu dava ikame edilmeden önce arabuluculuğa başvurulmuş olup, arabuluculuk görüşmeleri anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek ;
Davalı … AŞ nin ve yönetim kurulu üyeleri … ve …’nin kusurlu davranışları sebebiyle müvekkili … A.Ş.’nin uğramış olduğu 27.167.729,00 TL tutarındaki zararın 100.000,00 TL sinin tazminini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davacısı … A.Ş. ve birleşen davada davacısı … vekili tarafından sunulan 21/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; Asıl davayı 27.067.729,00-TL artıralarak (… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… esas ) dava değerini 27.167.729,00 TL ye artırdıklarını
Birleşen davayı ( … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… E.) 124.900.000,00-TL ıslah ettiklerini bildirmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle usulen reddine ,
Davanın usulden reddi talebi kabul görmez ise davanın esasına ilişkin olarak, Müvekkili Davalılara atfedilebilecek kusurlu davranışın gösterilememesi ve ispat edilememesi sebebiyle, Davacının zararını ispat edememesi ve kusur atfedilen davranış sebebiyle zarar ortaya çıkmasının aklen ve mantıken mümkün olmaması sebebiyle, Davacının iddia ettiği kusur ile zarar arasında dayandığı SPKn md. 32’deki f. 6 hükmünü dilekçesinde atlaması sebebiyle aynı Kanun maddesinin f. 4 hükmündeki illiyet bağı karinesine dayanamayacak olması sebebiyle illiyet bağı iddiasını ispat edememiş ve iddiasını somutlaştıramamış olması sebebiyle, SPKn md. 32 f. 4’teki illiyet bağı karinesinden yararlanabilmek için Davacının aynı fıkrada ön koşul olarak belirlenen, ispat edilemeyen zararın borsada satırı alınan veya satılan sermaye piyasası araçlarının, gerçeğe uygun bilginin ortaya çıktığı tarihten hemen sonra borsada satılması veya satın alınması üzerine meydana geldiğini gösterememesinden dolayı Davacının SPKn md. 32 f. 4’teki illiyet bağı karinesine dayanamayacak olması sebebiyle Davanın esastan reddine,yargılama gideri ile vekalet ücretinin Davacıya yükletilmesine karar verilmesini
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, şirket yöneticilerinin sorumluluğundan ve haksız fiilden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili 01/03/2021 tarihli dilekçe ile ; Mahkememiz 2020/… Esas sayılı dava ve bu dava ile birleşen diğer mahkemelerde açılan tüm dava dosyalarının … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyasında birleştirilmesine ve dosyaların … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyasına gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
Dilekçe üzerine yapılan incelemede ; … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyası ile açılan davaların mahkememiz 2020/… Esas sayılı dava ile birleştirilmesine ilgili mahkemeler tarafından karar verilmiş ve böylece HMK 166 f. 1 hükmüne göre bu dava dosyaları Mahkememiz 2020/… Esas sayılı dava dosyasına girmiştir.
Davacı vekilinin 01/03/2021 tarihli dilekçesi ile gönderilen tevzi dağılım çizelgesinde davacı tarafından açılan davaların açılış sıralamasına göre … Asliye ticaret mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyasında ilk harç yatırımı yapılarak … harç sırasına kaydı olmuş, ilk dava açılışı bu şekilde belirlenmiştir.
Birleştirme talebi konu diğer davaların muhakeme süreçlerinde HMK md. 166 f. 1 ve buna dair doktrin ve içtihat birliği dikkate alınarak davanın ilk açıldığı yer olarak tespit edilen … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas dosyasında birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememiz dosyası ve birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyası ile … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dava dosyalarının tetkikinde; incelenen dosyada her iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğundan usul ekonomisi açısından HMK’nın 166. maddesi uyarınca “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
Mahkememizdeki işbu davanın tarafları ve konusu itibariyle birbirini etkileyecek nitelikte olduğu, HMK’nın 166/4. maddesi uyarınca “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır” denilmektedir. Öyleyse Mahkememizin işbu dava dosyası ile … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /.
1-HMK. 166. maddesi gereğince Mahkememiz 2020/… Esas sayılı dosyası ve birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan … ATM’nin 2020/… E. sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Yargılamanın birleştirilen … ATM’nin 2020/… E. sayılı dosyası üzerinden devamına,
2-HMK. 166. maddesi gereği birleştirme kararının derhal … ATM’nin 2020/… E. sayılı dosyasına bildirilmesine,
3-Yargılama gideri ve sair hususların birleştirilen dosya üzerinden karara bağlanmasına,
Tarafların yokluğunda, H.M.K.nun 166/1. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hüküm ile birlikte temyizi kabil olmak üzere karar verildi. 11/03/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır