Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/541 E. 2022/617 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/94 Esas
KARAR NO : 2022/618
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizin 28/12/2016 tarihli, 2016/… Esas, 2016/… Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın …. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edildiği, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 11/12/2018 tarihli, 2017/… Esas, 2018/… Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin istinaf talebi üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesi’ne sevk edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 29/03/2019 tarih 2019/… Esas 2019/… Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmekle ve davaya bakma görevi ticaret mahkemesine ait olacağından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği için kararın kaldırıldığı ve …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/11/2019 tarih 2019/… Esas 2019/… Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edildiği, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2020 tarihli, 2020/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile ”Dosya her ne kadar mahkememize gönderilmiş ise de, dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı, …. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından bu husus gözetilmeksizin dosyanın resen mahkememize gönderildiği ve mahkememiz esasına kaydedilmiş olduğu, bunun ise usule aykırı olduğu, tüm bu nedenlerle dosyanın mahkememiz esasının kapatılarak, dosyanın görevsizlik kararı verilen … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere … Adliyesi Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosuna gönderilmesine” karar verilmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmakla; mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında yapılan sözleşme gereği davacı müvekkilinin iş makinalarını davalı şirkete 2016 yılında kiraladığını, kira bedelini davalı şirkete faturalandırılmasına rağmen davalı tarafca her hangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin 29/08/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketin ihtarnameye cevaben borcun 37.199,50 TL’sini kabul ettiklerini ancak geçmişte davacı müvekkiline fazla ödeme yapıldığından bahisle borcun 256.567,40 TL’sini ödemeyeceklerini beyan ettiklerini, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin icra takibi başladıktan sonra davacı müvekkili hesabına 18.000,00 TL ve 18.972,00 TL ödeme yaptıklarını ve borcun bakiyesine itiraz ettiklerinden bahisle borçlu davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile tabin devamına, alacağın likit olması sebebiyle haksız itiraz eden borçlunun %20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 06.09.2013 yılında müvekkil şirket faaliyet bölgesinde yapılan vinç ve kamyon taşımacılığı işleri için şifahi olarak vinç ve araç kiralama sözleşmesi yapıldığını, 2013 yılından itibaren davacı firma tarafından yapılan hak edişlerin müvekkili şirketin İç Denetim Birimi tarafından incelenmesinde davacı firma tarafından tutulan günlük fişler ile toplam icmallerin farklı olduğu, bunun sonucunda toplam ödemenin 21277 saat üzerinden yapıldığını, fakat yapılan işin toplamının aslında 18165 saat olduğu tespit edildiğini, bu durum sonucu ortaya çıkan 217.430,00-TL’lik fazla ödeme davacı firmaya bildirilerek 3112 saatlik farka ilişkin ellerinde evrak varsa ibrazı istendiğini, davacı tarafça bu farka ait evrak ibraz edilmediğinden son hak edişinden 217.430,00-TL kesinti yapıldığını, davacı taraf aslında yapmadığı işlerin karşılığı bir bedeli tahsil ederek sebepsiz yere zenginleştiğini, cevap dilekçesi ekinde … Kullanım Hizmet Analizi İnceleme raporu bulunduğunu, CD halinde … Hakediş Dosyası (Excel dosyası) ise kapsamlı olup, fiziken teslim edileceğini, … Noterliği aracılığıyla 02.09.2016 tarih ve … yevmiye no ile, davacı şirket tarafından keşide edilen ihtarnameye müvekkili şirketçe verilen cevabi ihtarnamede yapılan iş ile faturalandırılan miktar arasında müvekkil şirket aleyhine 217,430-TL + KDV tutarında fark bulunduğunun tespit edildiğini, aradaki farkın kasden müvekkil şirketi zarara uğratmaya yönelik olduğu, sehven yapılamayacak kadar çok miktarda hak edişte davacı firma lehine kötü niyet olarak nitelendirilebilecek şekilde fazla hak ediş gösterildiğini, bunun karşılığında hak edilmeyen bir tutarın faturalandırıldığını ve talep edildiğinin görüldüğü bildirildiğini, tespit edilen bu farkın (256.567,40-TL), davacı tarafça keşide edilen ihtarname ile gönderilen fatura tutarı olan 293.766,90-TL’den mahsup edildiğinde davacı taraftan alınan hizmet karşılığı hak edişi olan 37.199,50-TL.nin ödeneceğini, kalan kısma itiraz edildiği, davacı tarafça başlatılan icra takibine de aynı gerekçelerle itiraz edildiğini, kabul edilen ve ödeneceği bildirilen kısım ödendiğini, davacı tarafça açılan haksız ve yersiz davanın reddi gerektiğini, davacı vekili dava dilekçesinde faturaya itiraz edilmediğini iddia etmekte ise de, yukarıda belirtildiği üzere davacı tarafça ihtarname ekinde gönderilen 293.766,90-TL bedelli faturaya 02.09.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile açıkça itiraz edildiğini, daha önce bedelleri ödenen faturalara gelince, TTK’nun 21.maddesinde faturayla ilgili olarak düzenlenen karine, kesin bir karine olmayıp, aksi ispatlanabilen bir karine olduğunu, bu anlamda 8 gün içinde itiraz edilmeyen fatura sadece delil haline geldiğini, aksinin ispatı mümkünd olduğunu, doktrin ve Yargıtay tarafından kabul edilen görüşe göre, fatura bir akit olmayıp, muteber bir akdin ifası ile ilgili ticari vesika olduğundan, bizzat fatura tebliği herhangi bir alacak doğurmadığını, Fatura, sözleşmesinin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğunu, bu nedenle Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. (Eski TTK. Md.23/2) maddesine göre süresinde itiraz olunmamak suretiyle kabul edildiği varsayılan fatura içeriği, ancak sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olarak faturada yer alması olağan sayılan, satılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü, bedeli gibi noktaların sözleşmede yazılı bulunan hususların tam olarak satıcı tarafından sunulması ile geçerli olabileceğini, bu nedenle, hizmetin tamamının alınmaması durumunda, hizmet sunacak olan firmanın peşin ödenen faturanın Türk Ticaret Kanunu’nun 21. Maddesindeki “8 günlük süre içerisinde itiraz edilmediği takdirde içeriğinin kabul edildiği” hükümlerine tabi tutulmasına olanak bulunmadığını, itiraz edilmeyen fatura, hizmeti verecek olan firma tarafından sunulmamış bir hizmetin bedelini içermekte olduğunu, Müvekkili şirket bu faturayı aldığı zaman sunulmamış olan hizmetin faturada yazıldığı gibi olup olmadığını test edememiş olup, fatura karşılığı hizmetin sunulmadığını sonradan öğrendiğini, bunların yanında davacı firma tarafından bedeli alınan hizmetin sunulmamış olması nedeniyle davacı firmanın sebepsiz zenginleştiği de ayrı bir gerçek olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin takibe itirazının haklılığı yanında, davanın niteliği dikkate alındığında, var ise davacı alacağının miktarı ancak yargılama ile tespit edilebileceğini, alacağın likit olmayıp yargılama ve hesap yapmayı gerektirdiğinden müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, haksız ve yersiz davanın reddine, davacı şirketin % 20’den az olmamak üzere haksız takip nedeniyle kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Davacı vekili tarafından davalı şirket aleyhine yapılan icra takibine davalının vaki itirazı nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamı istemlidir.
Taraflar arasında 06.09.2013 Tarihinde sözlü olarak vinç ve araç kiralama sözleşmesi yapıldığı hususu ihtilafsızdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasında davacı vekili; 29.02.2016 Tarihli 21240TL bedelli, 30.04.2016 tarihli 88.818,60Tl bedelli, 22/06/2016 tarihli 152.220TL bedelli, 23.06.2016 Traihli ve 13216Tl bedelli, 17.08.2016 Tarihli 18272,30Tl bedelli faturaların ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine ilamsız takip başlatmıştır.
Davalı vekili, şirketin iç denetimi sonucunda günlük fişler ile toplam icmallerin farklı olduğunun tespit edildiğini bu nedenle ilgili rapora göre 217.430TL’lik fazla ödeme yapılmış olması nedeni ile davacının son hakedişinden kesinti yapıldığını savunmuştur ve takibe kısmen itiraz etmiştir.
Taraflar arasında 06.09.2013 Tarihinde sözlü olarak vinç ve araç kiralama sözleşmesi yapıldığı hususu ihtilafsızdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasında davacı vekili; 29.02.2016 Tarihli 21240TL bedelli, 30.04.2016 tarihli 88.818,60Tl bedelli, 22/06/2016 tarihli 152.220TL bedelli, 23.06.2016 Traihli ve 13216Tl bedelli, 17.08.2016 Tarihli 18272,30Tl bedelli faturaların ödenmediği iddiası ile davalı aleyhine ilamsız takip başlatmıştır.
Davalı vekili, şirketin iç denetimi sonucunda günlük fişler ile toplam icmallerin farklı olduğunun tespit edildiğini bu nedenle ilgili rapora göre 217.430TL’lik fazla ödeme yapılmış olması nedeni ile davacının son hakedişinden kesinti yapıldığını savunmuştur ve takibe kısmen itiraz etmiştir.
Taraflar tacir olup mahkememizce taraf delilleri toplanıp icra dosyası celp edilerek SMM bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin yeterli ve hüküm kurmaya elverişli bulunan raporuna göre; her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve her iki tarafın ticari defterinde takip konusu faturaların kayıtlı olduğu, takip tarihi itibarı ile ticari defterlere göre davacının davalıdan 293.766,90TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafın savunması ve rapora karşı itirazları delilleri ile birlikte incelendiğinde; davacının hakedişinden mahsubu gerektiğini iddia ettiği 217.430TL’lik hatalı ödemenin takipten önceki işler yönünden (2014 ve 2015 yılları için) davacıya yapılan ödemelere ilişkin olduğu, ilgili ödemeler yapıldıktan sonra tarafların karşılıklı uzlaşması yahut kesinleşmiş bir alacak olmadan takip konusu faturalardan tek taraflı mahsup yapılmasının yerinde olmadığı, davalı tarafça iade faturası kesilmediği, tarafların tacir olup takip konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dikkate alınarak itirazları kabul edilmemiştir.
Davalının 08.09.2016 Tarihinde 18.272,30TL, 19.09.2016 Tarihinde 18927,60TL olmak üzere toplam 37.199,90TL ödeme yaptığı ticari defter kayıtlarında sabittir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasında; 293766,90TL asıl alacak, 643,00TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 294.409,90TL talep edilmiştir.
Davacı vekilinin 14.11.2017 tarihli dilekçesi ile sunduğu makine çalışma saatleri ile davalı şirket günlük fiş kayıtlarının karşılaştırıldığı; davacı kayıtlarında 51848 saat olan çalışmanın davalı şirket kayıtlarında 44077 saat olmakla arada 7771 saatlik bir çalışma saat farkı ortaya çıktığı; davacı kayıtlarının her iki taraf görevlilerinin imzalarını taşıması, buna karşılık davalı şirket kayıtlarının dava konusu işin tamamını kapsayıp kapsamadığı, başka bir ifade ile eksiksiz ve tam olup olmadıklarının tespit edilmesinin mümkün olmaması karşısında davacı yanca sunulan imzalı belgelerin kabul edilmesi gerektiğine dair kanaat oluştuğu; zira davacı yan kayıtlarının günlük fiş kayıtları incelenip doğrulukları kabul edildikten sonra davalı şirket görevlilerince onaylandığı, yüklenicinin de buna dayalı olarak hakkediş bedeli tutarında fatura keşide etmesinin istenilmesinin beklendiği; kaldı ki davalı şirket tarafından fazla ödeminin 3122 saat farka ilişkin olduğu beyan edilmesine rağmen tutanaklar ile günlük fiş kayıtları arasındaki farkın 7771 saat olarak tespit edilmesinin davalı yanca sunulan belgelerin tam ve eksiksiz olmadığı kanaati oluşturduğu İş bu sebeple davacı yanın sunmuş olduğu ve taraflarca imza altına alınmış tutanaklara itibar edilmesi gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş, nitekim dosya kapsamına alınan 14/06/2022 tarihli heyet raporunda da bu husus vurgulanmış olup;
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafça 18000TL ve 18972TL ödeme yapıldığını (toplam 36972,00TL) beyan etmiş ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 256.794,70TL üzerinden dava açmış, bu değer üzerinden harç yatırılmış, takipteki faiz talebi davada harçlandırılmamıştır. (293.766,90-36.972TL=256.794,00TL)
Taleple bağlılık ilkesi ve davalının takibe kısmi itirazı dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, davalının takibe kısmi itirazının kısmen iptali ile, takibin itiraz edilen kısım yönünden 256.567,00TL (293766,90TL- 37199,90TL defterlerdeki kayıtlı ödeme=256.567,00TL) asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacı İİK 67/2.maddesi gereğince icra inkar tazminat talebinde bulunmuştur. İcra inkar tazminatına hükmolunabilmesi için alacağın belirlenebilir nitelikte olması ve borçlunun itirazında haksız olması gereklidir. Davalı itirazında haksız olup alacak likit nitelikte olduğundan davacının icra inkar tazminat talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı yen her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de; davacının takibi başlatmasında kötüniyetli olduğu hususu ispatlanamamış olup, anılan sebeple reddine karar verilmiş, aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası yönünden kısmi itirazın KISMEN İPTALİ ile , takibin 256.567,00TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
3-Kabul edilen asıl alacağın % 20’si olan 51.313,40TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 17.526,09-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 2.913,37-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 14.612,72-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 38.919,38-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 227,70-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 2.942,57-TL ilk gider, 550-TL bilirkişi ücreti, 203,85-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 3.696,42-TL giderin kabul nispetine göre 3.695,75-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 6.135,50-TL giderin red nispetine göre 5,44-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*