Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/539 E. 2023/393 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/539 Esas
KARAR NO : 2023/393
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/09/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirketin bir taşıma şirketi olduğunu, davalının taşıma işlerini üstlenmiş olması nedeniyle davalının taşıma işlerini bir çok gerçekleştirdiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıdan alacağının bulunduğunu ancak ödenmemesi üzerine tahsili için davalı borçlu aleyhinde ….İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, borçlunun yasal süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğunu; dava açılmadan önce dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurduklarını ancak tarafların anlaşamamaları nedeniyle 27/02/2020 tarihinde anlaşamama tutanağının düzenlendiğini, bu tutanağın örneğini sunduklarını; davalının davacı hesabına 20/03/2020 tarihind USD ödemede bulunduğunu; davalının arabulucu ücreti ödemesinden kurtuhrfa amacında olduğunu; TBK’nun lOO.maddesine göre kısmi ödemenin faiz ve giderlere mahsup edilmesi gerektiğini, takip talepnamesinde de TBK’nun 1 OO.maddesinin uygulanmasını talep ettiklerini, davalının icra takibine itiraz ettikten sonra ve fakat dava açılmadan önce ödeme yapmış olması halinde, kısmen yapılan ödemenin öncelikle işlemiş faiz, masraf, vekalet ücretini mahsup edileceğini, borçlunu bakiye bedelden sorumluluğunun devam edeceğini, buna ilişkin Yargıtay’ın emsal kararlarından da bahsederek, kısmi ödemeden öncelikle işlemiş faiz, masraf ve vekalet ücretinin mahsup edilmesi gerektiğini; davalı taraf, her ne kadar borcu olmadığını iddia etmiş ise de, takibe konu cari hesap sözleşmesi ve ve taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle, müvekkilinin davalının bir çok taşıma işini gerçekleştirdiğini, bu kapsamda oluşan borçlarına karşılık ödemelerde bulunduğunu, bu nedenle, bedel artırım davası hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun ….İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin tüm fer’ileri ile birlikte devamına ve ayrıca alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının takibinin usul ve yasaya aykırı olup, geçerli bir takibi olmadığını, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğe göre hizmet sözleşmelerinin yabancı para üzerinden tahsilinin mümkün olmadığını, Tebliğ’in 8.maddesinin 4.fıkrasında bu konunun açıklığa kavuşturulduğunu belirterek alıntı yaptığı, bu nedenle, yabancı para cinsinden ikame edilen icra takibinin usul ve yasaya aykırı olmasından dolayı reddinin gerektiğini, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8.maddesi kapsamında hizmet bedelinin Türk parası olarak belirlenmesi gerektiğini, bununla birlikte davacının davalı müvekkiline gönderdiği bir alacağın mevcut olmaması nedeniyle temerrüt koşullarının oluşmadığını, muaccel olmamış bir alacağın icra takibine konu edilmesinin mümkün olmadığını iddia ederek davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
18.01.2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davalı tarafın takibin yabancı para olarak yapılamayacağına, bu nedenle, takibin geçersiz olduğuna ilişkin iddiası ile cari hesap sözleşmesinin mevcudiyeti ile saptanan bakiyenin davalı borçlu tarafa tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise itiraz edip edilmediği bilinemediği için, alacağın muaccel hale gelip gelmediği, yabancı para ya da Türk Lirası üzerinden davalı borçlu aleyhinde takip yapılıp yapılmayacağının hukuki değerlendirmesi mahkememize ait olmak üzere ülkemizdeki üç devlet bankasından USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına en yüksek faiz ödeyen bankanın fiilen uyguladığı faiz oram üzerinden yapılan faiz hesaplaması sonucundan takip tarihi ile davanın açıldığı tarih itibariyle (takip öncesi döneme ait faiz talep edilmediğinden, takip öncesi dönem için faiz hesabı yapılmamıştır) işlemiş faiz miktarının 14,64 USD olarak hesaplanmış olduğunu, davacı alacaklının da kabulünde olduğu üzere takip tarihinden sonra ve fakat davanın açıldığı tarihten önce 20/03/2020 tarihinde davacının banka hesabına ödendiği anlaşılan 979,15-TL’nin toplam borçtan mahsubu ile davanın açıldığı 30/09/2020 tarihi itibariyle bakiye dosya borcunun Türk Lirası cinsinden 1.510,29 TL olarak hesaplanmış olduğunu, takip tarihinden önceki dönemde işleyecek faizin 814,27-USD alacak esas alınmak suretiyle faiz hesaplanmasının kesintiye uğramaması için 30/09/2020-20/03/2021 tarihleri arasındaki dönemde yıllık %2,50 sonraki birer yıllık dönemlerde de 3095 sayılı yasa’nın 4/a maddesi gereğince … Bankası, … Bankası ve … Bankasının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden TBK’nun 100. Maddesinin de dikkate alınmak suretiyle faiz hesabının yapılması gerekeceğini görüş ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı 979, 15 USD toplam asıl alacağı davadan önce takipten sonra ödemiş olup, bu alacağın ferilerinin ödenmediği iddiasıyla davalının takibe itirazının iptali talep edilmektedir.
TBK’nun 100.maddesi dikkate alınmak suretiyle, söz konusu asıl alacağın dava tarihi itibariyle işlemiş faizinin bilirkişi tarafından14,64 USD olarak hesaplandığı, dosya (kapak) hesap özetinde de 979,15 USD alacak ile 14,64 USD işlemiş faiz alacağı toplamı olan 993,79 USD’den davalı borçlunun takipten sonra ve fakat davanın açılmasından önce 20/03/2020 tarihinde davacı alacaklının banka hesabına USD olarak ödemiş olduğu 979,15 USD miktarındaki ödeme, toplam USD alacağından mahsup edildikten 14,64 USD kaldığı anlaşıldığından, davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 14,64 USD asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2- Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 179,90-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 99,48-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 80,42-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “… Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 114,63-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 153,88-TL ilk gider, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti ve 102,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.656,38-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 26/04/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)