Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/533 E. 2021/674 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/533 Esas
KARAR NO :2021/674

DAVA:Tespit
DAVA TARİHİ:25/10/2018
KARAR TARİHİ:15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı/Karşı davalı vekilinin dava/cevap dilekçesi özetle; Davalının … ve … sosyal medya hesaplarında, TTK m d. 55/a ve Ticari … ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin 7. Maddesini ihlal eden, müvekkilinin haklarını zedeleyici iddia ve ifadelere yer verildiğini, davalının davacının rakibi olduğunu, … markasının hak sahibi olduğunu, davalının “…”, “Türkiye’nin en büyük doğnıdan satış şirketi”, “… sisteminin Türkiye’de sadece …’de olduğunun belirtilmesi” gibi gerçek dışı ve hiçbir dayanağı olmayan üstünlük belirten ifadeler kullanıldığını, bu eylemlerin tespiti için …. ATM … D.i$ dosyası ile delil tespiti başvurusunda bulunulmuş olduğunu ve davalının anılan adreslerde video yayınladığı ve videonun içeriğinde ayrıca “…”, “Ülkemizde sadece …’de bulunan son teknoloji akıllı makineler” “sektörün lider doğrudan satış firması”, “Türkiye’de 1 milyondan fazla girişimci” ifadelerinin de tespitinin gerçekleştirildiğini, ayrıca kısa videonun yayınında “… …, büyük bir yatırımla yine Türkiye’nin en modem operasyon merkezini kurdu. … kozmetik ürünleri 125 ülkede yaklaşık 350 milyondan fazla kişi tarafından kullanılmaktadır.” şeklinde yine haksız rekabet yaratacak ifadelerin yer aladığı tespit raporu ile tespit edildiğini, davalının … adresinde de “…” ifadelerini içerir görseli pop-up olarak kullandığını, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, ileri teknoloji ürünlerin urun yıllardır müvekkil tarafından kullanıldığını, … sisteminin de TR’de müvekkil tarafından kullanıldığını, davalının herhangi bir alanda lider olmadığını ve davalının mevcut girişimci sayısının 1 milyon olmadığını, gerekli ölçümleme tekniği ile ölçülmeyen iddialar ile mukayeseli reklamların haksız rekabet teşkil edeceğini tespit ettiğini, ilgili yönetmelik md. 9 hükmü ile getirilen ispat külfeti şartını karşılamadığını, … Kurulu nun bu yönde kararlar tesis ederek yaptırım uyguladığını, bu halde ilgili videoların her türlü mecrada yayından kaldınlmasım, kararın yayınlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı/Karşı davacı vekilinin cevap-karşı dava dilekçesi özetle; Dava konusu … ifadelerinin kendilerine ait olmadığını ve bu ifadelerin haksız rekabet teşkil etmediğini, … A.Ş’nin müvekkillerinin ürünlerini pazarlayan bir şirket olduğunu, müvekkillerinin yalnızca üretim yaptığını, belirterek husumet itirazlarını ileri sürdüğünü, tespit davasına katılamadıklarını, adreslerinin dosyaya yazılmadığını, “…” ve diğer … ifadelerinin TTk md. 55/1-a-2 hükmüne göre haksız rekabet teşkil etmediğini, bu sebeple sunulan bilirkişi raporuna itiraz etmelerinin kasıtlı olarak engellendiğini, 1 milyondan fazla girişimcisinin olduğunun ölçülebileceğini, bu sebeple sektörde lider ve en büyük doğrudan satış şirketi olduğunu, reklamlarında … tekniği değil Kırnap tekniğinin kullanıldığını, bunun da yalnızca … markasında olduğunu belirterek esas davanın reddini talep ettiğini, Davalı- karşı davacı karşı dava dilekçesinde, davacının her ne kadar ticaret unvanında “sanayi” ifadesi yer alsa da, sanayici olmadığını, TR’de üretimi olmadığını, bu halde kendisine esasen rakip olmadığını, hedef kitlede yanlış anlaşılma uyandırdığını, bu hususun TTk md. 46 ve TTK md. 54 vd. maddelerine aykırı olduğunu, davacının kendisi, ticari işletmesi ve faaliyetleri ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı yanıltıcı açıklamalarda bulunduğunu, hakkı olmadığı halde organize sanayi bölgesini kullandığını, bu sebeplerle davacının anılan unvanla yer verdiği tüm tanıtım malzemelerinin imhası ile şimdilik 10.000,00-TL maddi, 5.000,00-TL manevi tazminat davası ikame ettiklerini, kararın yayınını talep etmişlerdir.
Davalılar … ve … vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davalı … … hakkında açılan davanın öncelikle husumet yokluğu açısından reddini, davaya konu olan RÖK görüşünde imzası bulunan kişilerin aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunması sebebi ile diğer imza sahiplerinin davaya dahil edilmesine karar verilmesini, davacılara taraf teşkilinin tamamlanması için süre verilmesini, verilecek süre içerisinde bu eksikliğin giderilmemesi halinde davanın usulden reddini, müvekkilleri … ve … … hakkında açılan davanın yargılamanın daha sıhhatli sürdürülebilmesi için işbu davadan ayrılmasını, HMK 138. madde gereğince, esastan incelemeye geçmeden önce sayın Mahkemece değerlendirilip karar bağlanmasını, esastan yapılacak inceleme neticesinde de davalı müvekkillerine karşı haksız, dayanaksız ve kötü niyetle açılan davanın reddi ile dava giderleri ile avukatlık ücretinin de davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
19.09.2019 tarihli bilirkişiler …, … ve …’ın raporu özetle; Davalı- karşı davacının, tespiti yapılan … ve … adreslerinde yer alan videolarının içeriğinden, aşağıda yer verilen iddiaları revize ederek, sağlamaya elverişli iddiaları ile reklamlarını yayına almasının ve reklamların düzenlenmesinin, bu sebeple anılan reklamların yayının durdurulmasını, anılan iddialar düzeltilerek tekrar yayına alınmasının amaca uygun olacağını, bu anlamda, “…” ifadesinin içerikten kaldırılması, “Avrupanın en büyük entegre kozmetik tesisi” ifadesinin sayın mahkemenizin uygun bulacağı; “…” veya “çok büyük entegre kozmetik tesis” gibi sair ifadelerle düzeltilmesi ve düzenlenmesini, “Türkiye’de bir milyondan fazla girişimci” ifadesinin haksız rekabet teşkil eden bir yönü olmadığına, haksız rekabet yaratan “bir numara” “tek” “en büyük” ifadelerinin kullanımından kaçınılmasının isabetli ve sektör uygulamasına uygun olacağını, haksız rekabet davasında davalı mutlaka rakip olmayabilir. Dava haksız rekabet eylemine dolaylı veya dolaysız olarak katılan üçüncü kişilere karşı da açılabilir. bu bakımdan ürettiği ürünlerinin üçüncü kişiler tarafından yayınlanan reklamlarında satışı arttırmada menfaati olan davalı karşı davacının husumet itirazlarına iştirak edilemediğini, davacının “sanayi” ifadesini ticaret unvanına eklemesinin, haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığına ve bu haksız fiil sebebiyle sektörde bu sayede öne geçmekte olduğuna dair dosyadan yeterli ve sağlamaya elverişli bilgi ve belge edimlemediğini Mahkememizin takdirine göre bu emarelerin taraflarca getirilmesi halinde yeninden inceleme yapılabileceğini, şimdilik davalı karşı davacının eylem neticesinde zararının var olup olmadığının da anlaşılamadığını görüş ve beyan etmiştir.
19.09.2019 tarihli bilirkişiler …, … ve …’ın raporu özetle; Haksız rekabetin TTK m.54 vd maddelerinde düzenlendiği; haksız rekabetin TTK m 54/2 uyarınca mevcut olması için tarafların birbirlerine rakip olmalarının (aynı sektörde faaliyet göstermelerinin) zorunlu olmadığını; ayrıca beyanların kamuya hitaben yapılmış, ticari hayatı etkilemiş ve ticari etki yaratmış olması gerektiğini, davalılar … … ve … hakkında haksız rekabet iddiası ile ilgili bu kişilerin … … Kurulu adına hareket ettiğini, davacı şirketler ile … … Kurulu arasında yapılmış yazışmaların söz konusu olduğunu, kamuya hitaben yapılmış bir beyanın bulunmadığını, bu çerçevede haksız rekabetin söz konusu olmadığını, …’un davacı şirkete karşı “cephe organize etmeye çalıştığına” ilişkin iddialar ve bu yazıların bu organizasyona dahil olup olmadığına ilişkin takdirin Mahkememize ait olduğunu, davalılar …, … ve …’ya karşı haksız rekabet iddiası ile ilgili olarak haksız rekabet fiilinden prensip olarak- fiili gerçekleştiren kişinin sorumlu olduğunu, …, …’nun … çalışanı olması/iş akdi ile davacı şirkette çalışıyor olmalarının bu bakımdan bir fark yaratmayacağını, bir ticari işletmenin kendi bünyesinde kalan ve müşterile ile olan ilişkilerine yansımayan iç yazışmaları, sirküleri ile davranış ve uygulamalarının haksız rekabet hükümlerinin uygulama alanına dahil olmayacağı, bu davalıların dikkate aldığı yazıların bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini, …’ün yazısının davacılar vekili tarafından doğrudan satıcılarına yolladığı sirküler/ mesaj/ e-mail olarak nitelendirildiği, bu çerçevede haksız rekabet teşkil eden bir durum bulunmadığını … ve … bakımından, bu davalılann beyanlarının bulunduğu internet çıktılarının kime hitaben ve hangi mecrada yayınlandıkları hususunun anlaşılamadığı; bu hususun açıklığa kavuşturulması durumunda bu davalıların beyanları hakkında kanaat oluşturmanın mümkün olabileceğini, …’un … … Kurulu’na başvurusunun tek başına haksız rekabet teşkil etmeyeceğini, “Türkiyelin 1 numaralı doğrudan satış markası” beyanının haksız rekabet teşkil edip etmediği hakkında: beyanın içeriği doğru olmak kaydı ile, karşılaştırmalı reklamın ve keza 1 numara olduğu hususunun ilan ve reklamlarda beyan edilebileceğini, dosya münderecatında ihtilaf konusu beyana ilişkin olarak … tarafından yayınlandığı iddia edilen iki rapor bulunduğunu; davacı tarafından ibraz edilen internet çıktılarında davacı/karşı davalı lehine ifadeler yer aldığı; buna karşılık davalı tarafından ibraz edilen belgelerde davalı/karşı davacı lehine ifadeler bulunduğunu; delillerin Mahkememizin takdirinde olduğunu; …’un davacı şirketlere karşı cephe oluşturduğu, dürüst olmayan ve kanuna aykırı mahiyette mücadeleye yöneldiği iddia ile ilgili olarak: Davacı şirketlere karşı durust olmayan ve kanuna aykırı mahiyette mücadeleye girişildiğini ispat eder nitelikte belgeye/bilgiye rastlamadığını taktirin mahkememizde olduğunu görüş ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; asıl dava yönünden; davalıların iştirak ve katılımıyla birlikte dürüstlük kurallarına aykırı davranış ve uygulamalarla haksız rekabet fiilini işledikleri iddiası ile haksız rekabetin tespiti, meni, ve haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ve kanuna aykırı olan cephe kurma organizasyonunun kaldırılması, yanlış beyanların düzeltilmesi ve … … kurulunun haksız rekabet oluşturan adının değiştirilmesine yönelik haksız rekabetin tespiti davası olduğu, karşı dava yönünden ise; davacı karşı davalı tarafından basın ilanın internet sitesi ve satış katologlarında yer alan Türkiye’nin 1 numaralı doğrudan satış mağazası … temalı yayınların TTK 56. Maddesi gereğince haksız rekabet yarattığının tespitine, söz konusu yayınların durdurulmasına ve haksız tecavüzün menine ve ilanına yönelik haksız rekabet davası olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ile mahkememizce alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Haksız rekabetin TTK 54 vd maddelerinde düzenlendiği; haksız rekabetin TTK m.54/2 uyarınca mevcut olması için tarafların birbirlerine rakip olmalarının (aynı sektörde faaliyet göstermelerinin) zorunlu olmadığı, ayrıca beyanların kamuya hitaben yapılmış, ticari hayatı etkilemiş ve ticari etki yaratmış olması gerektiği bu kapsamda;
Davalılar … … ve … hakkında haksız rekabet iddiası ile ilgili olarak; Bu kişilerin … … Kurulu adına hareket ettiği, davacı şirketler ile … … Kurulu arasında yapılmış yazışmalar söz konusu olduğu, kamuya hitaben yapılmış bir beyanın bulunmadığı, …’un davacı şirkete karşı “cephe organize etmeye çalıştığına” ilişkin iddiaların soyut iddialar olduğu anlaşıldığından, bu çerçevede haksız rekabetin söz konusu olmadığı tespit edilmiştir.
Davalılar …, … ve …’ya karşı haksız rekabet iddiası ile ilgili olarak; haksız rekabet fiilinden prensip olarak fiili gerçekleştiren kişinin sorumlu olduğu, … ve …’nun … çalışanı olması / iş akdi ile davacı şirkette çalışıyor olmalarının bu bakımdan bir fark yaratmayacağı, bir ticari işletmenin kendi bünyesinde kalan ve müşteriler ile olan ilişkilerine yansımayan iç yazışmaları, sirküleri ile davranış ve uygulamalarının haksız rekabet hükümlerinin uygulama alanına dahil olmayacağı, bu davalıların kaleme aldığı yazıların bu çerçevede olduğu, …’ün yazısının davacılar vekili tarafından doğrudan satıcılarına yolladığı sirküler/ mesaj/ e-mail olarak nitelendirildiği, … ve … bakımından, bu davalıların beyanlarının bulunduğu İnternet çıktılarının kime hitaben ve hangi mecrada yayınlandıkları belli olmadığından, haksız rekabet söz konusu değildir.
…’un … … Kurulu’na başvurusunun tek başına haksız rekabet teşkil etmeyeceği, karşı dava yönünden “Türkiye’nin 1 numaralı doğrudan satış markası” beyanının, beyanın içeriği doğru olmak kaydı ile karşılaştırmalı reklamın ve keza “1 numara” olduğu hususunun ilan ve reklamlarda beyan edilebileceği, dosya münderecatında ihtilaf konusu beyana ilişkin olarak … tarafından yayınlandığı iddia edilen iki rapor bulunduğu anlaşıldığından, ispatlanamayan asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve karşı davanın REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacılar-karşı davalılardan tahsiline,
3-Davalılar vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 4.080-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …’ın yapmış olduğu 50-TL giderin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatırana iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davalılar-karşı davacılar … SAN.VE TİC.AŞ, …, … ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı-karşı davalılar … A.Ş. Ve …. VE … SAN. VE TİC. A.Ş. vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 4.080-TL nispi vekalet ücretinin davalılar-karşı davacılar … SAN.VE TİC.AŞ, …, … ve …’dan tahsili ile Davacı-karşı davalılar … A.Ş. Ve …. VE … SAN. VE TİC. A.Ş.’ye verilmesine,
9-Davalılar-karşı davacılar … SAN.VE TİC.AŞ, …, … ve … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan Karşı Davacı/Karşı davalı, davalı/karşı davacı ve davalılar vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 15/09/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)