Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/529 E. 2022/42 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/529 Esas
KARAR NO : 2022/42
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili olan şirket … İnş. San, ve Tic. A.Ş. ile … Tic. Ltd. Şti. arasında uzun bir süreye sadır ticari ilişki bulunduğunu, davalının müvekkili olan şirketin ticaret ve faaliyet alanı kapsamında müvekkili şirketten hizmet almakta, teknelerinde Türk gecesi vb organizasyonlar düzenlenmekte, müvekkili olan şirket tarafından da bu hizmetler/faaliyetler karşılığında fatura kesilmekte olduğunu, işbu ticari ilişki kapsamında müvekkili olan şirket tarafından davalı/borçlu şirket aleyhine 2019 ve 2020 yıllarında toplam 18 adet fatura kesildiğini, taraflar arasında cari hesap ile çalışıldığını, takip tarihi itibariyle davalı/borçlu şirket’in müvekkili olan şirkete 189.120,65.-TL borcu bulunduğunu, davalı/borçlu şirket, cari hesap süresi içerisinde ödemelerin bir kısmını gerçekleştirdiğini, ancak mahkemeye sunulan cari hesaptan da anlaşılacağı üzere davalı/borçlu şirketin müvekkili olan şirkete takip tarihi itibariyle 189.120,65.-TL borcu bulunduğunu, yapılan görüşmeler ve verilen sürelere rağmen ödemenin gerçekleştirilmemesi ve sürekli zaman kazanma taktiğiyle hareket edildiğinin gözlemlenmesi üzerine anılı borcun tahsili için davalı/borçlu şirket aleyhine 27.07.2020 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası tahtında ilamsız icra takibi başlatılmışsa da, ilamsız takibe ilişkin ödeme emrine davalı/borçlu şirket tarafından itiraz edilerek icra takibi haksız ve kötüniyetli olarak durdurulduğunu, davalı/borçlu şirketin mal kaçırdığına dair duyumlar alındığını ve mal varlıklarını eksilttiği bilgisi edinildiğini, davalı/borçlunun müvekkili olan şirketi de uzun süre ödemeleri yapacağı bahanesiyle oyaladığını, hatta müvekkili olan şirketin takip başlatmaktan uzunca süre imtina ettiğini, ancak davalının, bu süreci aslında alacaklıları oyalamak için kullandığını kendisine ait taşınır ve taşınmazları elden çıkarmaya başladığının görüldüğünü beyanla, itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın hiç bir iddiasını kabul etmediklerini, aksi bir kanaat oluşması halinde, davacı tarafından davalı şirketi temerrüte düşürecek ödemeye ilişkin herhangi bir bildirim, ihtar yapılmamış olduğunu, bu nedenle icra takibine konu edilen takip öncesi faize, faiz oranına, takip sonrası faize ve faiz başlangıcına itiraz ettiklerini, davalı şirketin, 01.01.1990 tarihinden bu yana 30 yıldır turizm seyahat acentesi olarak faaliyet göstermekte olup, yurt içi ve yurt dışından gelen misafirleri için davacı şirketten “gece yemekli tur” hizmeti satın almakta olduğunu, ancak 2019 yılına gelindiğinde, 2019 yılı ve önceki yıllara ait bir kısım ödemelerin ve alınan hizmete dair kişi sayısı ve buna bağlı ücretlendirmelerin davacı şirket tarafından yanlış hesaplanarak, davalı şirkete fazla hizmet bedeli yansıtıldığının fark edilmiş olduğunu, yine yapılan bir kısım ödemelerin eksik veya hiç girilmediğinin görülmüş olduğunu, aradaki ticari ilişkiye istinaden bu durumun sehven olabileceği düşünülerek, davacı şirketin finans/muhasebe ve ilgili diğer departmanlarında görüşülmüş, hesapların düzeltilmesinin talep edilmiş olduğunu, tüm bu görüşmelere rağmen davacı şirket tarafından gereği yerine getirilmediğini, davaya konu icra takibinin başlatıldığını, davacı şirket tarafından yapılan hatalar ve hatalara bağlı yanlış faturalandırmalar nedeniyle, davacı şirket ile müvekkili davalı şirkete arasında ihtilaf söz konusu olduğunu, davacı şirketin kendi kayıtlarında bunun gibi pek çok hata mevcut olduğunu, hiç bir zaman cari hesapta mutabakat sağlanamadığını, müvekkil şirket tarafından geçmiş yıllara yönelik kayıtlardaki hatalarında halen kontrol edilmekte olduğunu, müvekkili şirketin davalı alacaklı şirketine hiç bir borcu bulunmamakta olduğunu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi veya mutabakatı bulunmadığından, dava dilekçesi ekinde yer alan cari hesap ekstresine de itiraz ettiklerini belirterek davacının haksız davasının reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı vekilince davalı borçlu hakkında 189.120,64 TL asıl alacak, 10.849,59 TL işlemiş faiz toplamı 199.970,23 TL alacağın tahsili istemiyle 27/07/2020 tarihinde örnek 7 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 12/08/2020 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket vekilinin 12/08/2020 tarihinde borcun tamamına, işlemiş faiz olan faize, talep edilen faiz oranına, vekalet ücretine ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Dava, cevap, ibraz edilen deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen S.M.Mali Müşavir … tarafından sunulan 11/06/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle;
“Davacı yanın 2017,2018 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olduğu kanaatine varılmış olduğu,
Davalı yanın 2017,2018 ve 2019 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2020 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olduğu kanaatine varılmış olduğu,
Davacı yan’ın icra takip tarihi olan 27/07/2020 tarihi itibariyle belgelere dayanan alacağının 167.876,72 TL olduğu, 31.10.2017 tarihli 24.126,82 TL tutarlı faturanın davalı tarafından kabul edildiğinin ispata muhtaç olduğu, davacı tarafından işbu faturanın davalı tarafa teslim edildiği, davacı tarafından belge ile sunulmuş olması halinde davacının icra takip tarihi olan 27/07/2020 tarihi itibariyle alacağının 192.003,54 TL olacağı, ancak davacı tarafından asıl alacak olarak 189.120,64 TL talep edilmiş olduğu,
Taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme ve ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu,
Davacı yan 27/07/2020 tarihli icra takibinde 189.120,64 TL’lik asıl alacağına, 10.849,59 TL işlemiş faiz talep etmiş olduğu, ancak, taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme veya davalının temerrüde düşürülmüş olduğuna ilişkin bir ihtarnameye rastlanmadığından işlemiş faiz hesabı yapılmamış olduğu,
Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 27/07/2020 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, avans faizi talep edebileceği,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, yasal süresinde açılmıştır.
…. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasında, davacı alacaklı vekilince davalı borçlu hakkında 189.120,64 TL asıl alacak, 10.849,59 TL işlemiş faiz toplamı 199.970,23 TL alacağın tahsili istemiyle 27/07/2020 tarihinde örnek 7 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 12/08/2020 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket vekilinin 12/08/2020 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketin turizm acentesi olarak faaliyet gösterdiği, davalının yurt içi ve yurt dışından gelen misafirleri için davacı şirketten “gece yemekli tur” hizmeti satın aldığı, taraflar arasında ticari ilişki olduğu hususunda ihtilaf olmadığı, ihtilafın alacak miktarına ilişkin olduğu, alınan bilirkişi raporu ile davacının 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olduğunun, davalının ise 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2020 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olduğunun tespit edildiği, davacının incelenen ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle 189.120,64 TL alacağının bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya 105.141,74 TL borcunun bulunduğunun tespit edildiği, davacı ve davalı tarafın ticari defterleri ve tahsilat makbuzları ve banka dekontları karşılaştırıldığında her iki tarafın da ödeme tutarlarına ilişkin USD karşılığı TL tutarları hesabında yanlışlıklar yaptığının bilirkişi tarafından tespit edildiği, davalı tarafın ticari defterlerine eksik kaydedilmiş hareketler ticari defterlerine kayıt edildikten sonra davalının davacıya 167.876,72 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, 31.10.2017 tarihli 24.126,82 TL tutarlı faturanın davalı tarafından kabul edildiğinin ispata muhtaç olduğu, davacı tarafından işbu faturanın davalı tarafa teslim edildiğine ilişkin belge sunulmadığı, davacının 25.06.2021 havale tarihli beyan dilekçesi ekinde sunulan belgelerin bu hususu ispatlayacak nitelikte olmadığı, davacının muavin defterine faturayı kaydetmesinin faturanın davalı tarafça kabul edildiği anlamına gelmeyeceği, mail yazışmalarının da faturaya ilişkin olmadığı, sunulan BA-BS ekran görüntüsünün de okunamadığı gibi davacının beyanıyla düzenlen bu belgenin faturanın kabul edildiğini ispatlamadığı, davacının icra takip tarihi olan 27/07/2020 tarihi itibariyle belgelere dayanan alacağının 167.876,72 TL olduğu, taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme veya davalının temerrüde düşürülmüş olduğuna ilişkin bir ihtarnameye rastlanmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 167.876,72 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, 16.09.2021 tarihinde davalı tarafından yapılan 50.000,00-TL’lik ödemenin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına karar verilmiştir.
Alacak likit olduğundan, asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının … İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 167.876,72 TL asıl alacak üzerinden, takip talebinde belirtilen şartlarla devamına,
16.09.2021 tarihinde davalı tarafından yapılan 50.000,00-TL’lik ödemenin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına,
2-Asıl alacak olan 167.876,72 TL’nin % 20’sı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 11.467,66-TL Harçtan peşin alınan 2.415,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.052,51-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 19.898,29-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5.100-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.469,55-TL ilk gider, 121,75-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.341,30-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 3.201,39-TL’sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
8-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatırana iadesine,
Karara karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır