Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/516 E. 2021/4 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/516 Esas
KARAR NO : 2021/4
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 11/03/2019 tarihinde sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla seyir halindeyken yolun karşısına geçmekte olan yaya konumundaki müvekkili …’a çarpması sonucu çift taraflı, yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin yaralanarak malûl kaldığını, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve aracın davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin uğradığı maddi zararın tazmini için 04/05/2019 tarihinde davalı … şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı tarfaça herhangi bir cevap verilmediği ve ödeme yapılmadığını, tüm bu nedenlerle müvekkiline ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 4.500,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı … şirketine başvuru tarihi olan 04/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacı tarafın müvekkil şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan öncelikle KTK.nun madde 97 uyarınca işbu davanın usulden reddi gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 28/09/2018-2019 tarihlerini kapsayan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafça kazanın gerçekliğini somut delillerle ispat edilemediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece davacının maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyetinin tespiti açısından ATK’dan rapor alınarak aktüerya tazminat hesaplaması yaptırılması gerektiğini, davacının kazaya ilişkin SGK tarafından herhangi bir ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanarak malûl kalması sebebiyle maddi tazminatın davalıdan tahsili istemidir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/06/2020 tarih ve 2019/… Esas 2020/… Karar sayılı yetkisizlik kararıyla dosyanın 21/09/2020 tarihinde mahkememize tevzi edilerek 2020/… sayılı esasına kaydedildiği anlaşıldı.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; … CBS’nın 2019/… Soruşturma dosyası, kaza tespit tutanağı, poliçe, hastane kayıtları, hasar dosyası, bilirkişi raporu, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; Dava trafik kazası neticesinde cismani zarar nedeniyle maddi tazminat (daimi maluliyet tazminatı) istemine ilişkindir. 11/03/2019 tarihinde dava dışı sürücü … …’ın yönetimindeki … plakalı aracın yolun karşısına geçmek isteyen yaya davacıya çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucu davacı yayanın yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… sayılı soruşturma dosyasında, savcılık tarafından, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253 üncü maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetinde bulunulduğu, kazadaki yaralanma nedeniyle şüpheli … …’ın kazada yaralanan davacıya meydana gelen kazadan kaynaklı olarak uğramış olduğu zarar karşılığı bir defaya mahsus olarak 2.000,00 TL’yi ödemesi suretiyle tarafların uzlaştıkları, Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. 5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup, anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle ödeme yapılmak suretiyle uzlaşma sağlandığından, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 14,90-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/01/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪