Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/502 E. 2021/211 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/502
KARAR NO : 2021/211
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
BİRLEŞEN … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN
2016/… E. SAYILI DOSYASI
DAVA : Tazminat (Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/02/2016
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın 13/11/2009 günü … Karayolunun 9. Km’si … Köyü arasında meydana geldiğini, Sürücü … … İdaresindeki … plakalı otomobil ile … ilçesi yönünden Vezirköprü ilçesine seyir halinde iken 7. Km’ye geldiğinde … idaresindeki … plakalı kamyon ile çarpışarak trafik kazası geçirdiğini, kaza neticesinde olay yerinde … …’ın hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, bu kaza sonucu müteveffa … …’ın geriye bakmakla yükümlü olduğu eşi 1970 doğumlu …’ı, 1992 doğumlu kızı …’ı ve 1998 doğumlu kızı …’ı bıraktığını, bu kaza neticesinde müvekkillerinin desteklerinden yoksun kaldıklarını, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte şimdilik her iri için 1000 ‘er TL olmak üzere toplam 5.000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 18/01/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile ,dava dilekçesi ile talep etiği 3.000-TL Eş … için, 1.000-TL … 1.000-TL … için olmak üzere toplam 5.000-TL destekten yoksun kalma tazminatını ıslah ederek davacı … için talebini 77.117,97TL ye, davacı … için 16.028,04-TL ye ve davacı … için 5.726,15-TL ye yükselttiğini beyan etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle iş bu davanın zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde … numaralı trafik sigorta poliçesi karayolu motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile 23/08/2009-23/08/2010 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu zararlara ilişkin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, mahkemece kusura ilişkin yapılacak bilirikişi incelemesiyle kusur durumunun belirlenmesinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı ölenin ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispatının gerektiğini, davacıların manevi tazminat talebinin poliçeye dahil olmadığından bu talep açısından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacıların müvekkili şirketten olay tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, bu nedenlerle müvekkili aleyhine açılan davanın reddine, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirkete 09/07/2009-2010 tarihleri arasında … nolu KTK zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe teminatına giren bir hasarda, vefat eden kişi başına tüm varisler için toplam teminatın 150.000-TL olduğunu, teminat limitlerini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, dava konusu kazaya davacıların murisinin sebep olduğunu ve kusurlu olduğunu, yani murisin aynı zamanda haksız fiil faili olup aynı zamanda 3. Kişilere karşı asli sorumlu olan kişi olduğunu, bu şekilde tazminat sorumlusu olmayan kişinin zarar görenin ölmüş olması halinde varislerine karşı tazminat yükümlüsü olarak sorumlu olmayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın öncelikle sigortala araç sürücüsünün kusurunun ispat etmelerinin gerektiğini, müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine, müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, olmaz ise asıl alacak yargılama gideri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin müteveffa … …’ın ölümü nedeniyle uğradıkları maddi zararın tespitive tazmini ile maruz kaldıkları destekten yosun kalma tazminatının hüküm altına alınması için ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/687 esas sayılı dava açıldığını, müvekkillerinin ölüm neticesinden ötürü yaşadıkları manevi yıkımın bir nebze olsun izalesi maksadıyla … için 50.000,00.TL, … için 50.000,00.TL, … için 75.000,00.TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ilebirlikte müteselsilen ve müşterek sorumluluk esaslarına göre davalılarca ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalıya trafik sigortalı aracın kusuru ile meydana gelen kazada davacıların desteğini yitirmeleri sebebi ile uğranılan maddi zarar tazminatının tahsili istemine ilişkin olup birleşen davanın ise manevi zarar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Maddi tazminat istemine ilişkin asıl dava, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/… Esas , 2014/… sayılı Görevsizlik Kararı üzerine mahkememize gelmiştir.
… Asliye Hukuk mahkemesinin 2016/… e. 2016/… karar sayılı manevi tazminat istemli davanın dosyamız ile birleşmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce 13/12/2017 tarih 2014/… esas 2017/… karar sayılı karar ile; “1-Asıl davada Davalılar aleyhine maddi tazminat istemli davanın sigorta şirketleri tarafından maddi zararın karşılanması ile konusuz kaldığı bildirilmek ve anlaşılmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Asıl davada manevi tazminat yönünden harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından manevi tazminatı yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Birleşen … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… e. Sayılı dosyası ile davalılar … ve … yönünden manevi tazminat istemli davanın KISMEN KABULÜ ile tarafların ekonomik ve sosyal durumu kazanın meydana geliş şekli kaza tarihi kusur durumu paranın satın alma gücü nazara alınarak davacı Eş … için 10.000-TL, … için 10.000-TL, … için 10.000-TL olmak üzere toplam 30.000-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/11/2009 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” dair karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin kararı istinaf etmesi üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 26/06/2020 tarih 2019/… esas 2020/… karar sayılı ilamı ile;
” Dosya kapsamından, davacıların murisi … …’ın sürücüsü ve davalı …’nın ZMS sigortacısı olduğu, … plakalı araç ile, davalı …’ın sürücüsü, davalı …’ın maliki ve davalı …Ş.’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın kaza yapmaları neticesinde, davacıların desteği … …’ın vefat ettiğini, davacıların bu vefat olayı nedeniyle asıl ve birleşen davada maddi ve manevi tazminat talebinde bulundukları ve Mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Trafik kazası tespit tutanağında, kazanın meydana gelmesinde, … plakalı arcın sürücüsü davalı …’ın kusursuz, … plakalı aracın sürücüsü ve davacıların desteği müteveffa … …’ın tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Yine, ceza soruşturması aşamasında aldırılan 13/11/2009 tarihli tek kişilik bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 31/12/2009 tarihli raporunda kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın kusursuz, müteveffa … …’ın asli ve tam kusurlu olduğu mütalaa edilmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığının 08/04/2010 tarih, 2009/… Soruşturma -2010/… Karar numaralı kararı ile sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, bu karara itiraz edilmesi üzerine, … Ağır Ceza Mahkemesinin 20/05/2010 tarihli, 2010/… D.İş. sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir. İşbu dosyada aldırılan ve Mahkemece karara dayanak yapılan 14/12/2015 tarihli tek kişilik kusura ilişkin bilirkişi raporunda ise davalı (sürücü) … ‘ın kazanın meydana gelmesinde %20 oranında, müteveffa (sürücü) … …’ın %80 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Ancak raporun yapılan incelemesinde, yukarıda belirtilen ceza dosyasındaki raporlar ile trafik kazası tespit tutanağının hiçbir şekilde tartışılmadığı ve değerlendirme yapılmadığı, raporun, denetim ve hüküm kurmaya elverişle olmadığı kanısına varılmıştır. Bu durumda, kusura ilişkin raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve eksik inceleme sonucu karar verildiğinden, davalılar … ve … vekilinin istinaf iddia ve itirazları yerinde görülmüştür.
O halde, Mahkemece, tüm raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve araç sürücülerinin kusurlarının belirlenmesi bakımından, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyetinden seçilecek üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor aldırıldıktan sonra, tarafların delillerinin değerlendirilerek nihai bir kararın verilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, davacılar vekili ile davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına” dair karar verilerek dosyamız mahkememize gönderilmiştir.
Kaldırma kararı doğrultusunda dosyanın Karayolları Trafik İhtisas Heyetinden oluşacak bilirkişi heyetine tevdi ile kusur raporu düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü’den oluşan heyette bulunan Trafik Güv. İşaretleme Şefi İnşaat Mühendisi Bilirkişi … , Ulaşım Etütleri Şefi Elektronik Mühendisi Bilirkişi … ve Trafik Güvenliği Başmühendisi İnşaat Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 15/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı araç sürücüsü … … seyri sırasında gereken dikkat ve özeni göstermemesi, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 46 ve 56. Maddelerine aykırı olarak şerit değiştirmesi sonucu 84.maddesinde asli kusur olarak belirtilen “İkiden fazla şeritli taşıt yollarında, karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme” hareke­tinden dolayı dava konusu kazanın meydana gelmesinde 1. Derecede Kusurlu olduğu, … plakalı kamyon sürücüsü …’m kendi şeridinde seyri sırasında dava konusu kazanın meydana gelmesinde doğrudan etkisi olmamakla beraber, gereken dikkat ve özeni göstermesi, karşı şeritten gelerek kendi şeridine giren aracı görerek sağa doğru direksiyon ve fren tatbiki yapması halinde dava konusu kazanın meydana gelmesini önleyebileceği ya da sonuçlarının daha hafif olmasını sağlayabileceği, sürücünün kaza öncesinde diğer şeride doğru manevra yapması karşı şeritten kendi şeridine gelen aracı fark ettiği, ancak fren ya da sağa manevra hareketi yapmakta geç kaldığı için sol şeride doğru manevra yaptığı, bu hususlar muvacehesinde olayda; … plakalı kamyon sürücüsü …’ın İkinci derecede (%20) kusurlu, … plakalı araç sürücüsü … …’ın Birinci derecede (%80) kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Böylece belirlenen kusur oranının mahkememizin kaldırma karından önce itibar ettiği kusur oranı kadar olduğu yine sigorta şirketinin yapmış olduğu sulh ve ibra beyanında riayet ettiği kusur durumunun da bu oranda olduğu ,bu kapsamda kaldırma karından önce mahkememizce riayet olunan kusur durumu ile son ibraz edilen raporla belirlenen kusur durumunun birbirini teyit ettiği ve çelişkilerin giderildiği anlaşlmılmıştır.
Davacılar vekili 16/05/2016 tarihli dilekçesi ile ve 13.12.2017 tarihli duruşmadaki beyanında destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davalı … şirketleri ve diğer davalılar yönünden sulh olunduğunu maddi tazminat istemlerinin karşılandığını bu sebeple maddi tazminat istemli davanın konusuz kaldığını manevi tazminat yönünden Birleşen … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… e. Numaralı dosyası ile açılan davaya devam ettiklerini bildiği anlaşılmıştır.
Asıl dava maddi tazminat istemli olup, kaldırma kararından önce verilen mahkememizin 2014/… E 2017/… Karar sayılı ilamı ile maddi tazminat istemli dava konusuz kaldığı tespit olunmakla maddi tazminat talebi yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı iş bu kararda da kararı yinelenmiştir.
Şöyle ki: Taraflar arasındaki sulh protokolü ile davacı tarafın maddi tazminat isteminden feragat edeceği belirlenmiş ise de davacı tarafça açıkça dosya kapsamına feragat dilekçesi sunulmadığı .davacı vekilinin 13.12.2017 tarihli celsede feragat beyanı olmaksızın maddi tazminat istemli davanın sulh protokolü kapsamında konusuz kaldığını beyan etmesi durumu karşısında maddi tazminat talebi yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde verdiğimiz karar iş bu kararda da yinelenmiştir.
Davacı vekili asıl dava da taleplerini destekten yoksun kalma nedeni ile maddi manevi tazminat olarak nitelendirip dava değerini 5000 TL olarak göstermiş talep ve sonuç kısmında belirsiz alacak olarak açtığı davasında maddi tazminat istemini 5.000 TL olarak belirleyerek harcı bu miktar üzerinden yatırmıştır.
Manevi tazminat talebini ise ileride belirlenecek miktar olarak hiçbir belirleme yapmayıp, harcını da yatırmamıştır.
Manevi tazminat talepleri kural olarak bölünemezler, davacıların açtığı asıl davada harcı yatırılarak açılmış bir manevi tazminat istemi mevcut değildir. Bölünerek talep edilmiş bir meblağ da söz konusu değildir. Sonrası davacı tarafça işleten ve sürücüye yönelik olarak Birleşen … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… e. Numaralı dosyası ile manevi tazminat istemli dava açılmış olduğu da nazara alınarak Asıl davada manevi tazminat yönünden harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından manevi tazminat talebi yönünden yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde ilk hükümde verilen mahkememiz kararı kaldırma kararından sonra verilen bu kararda da yinelenmiştir.
İbraz edilen 20.01.2016 tarihli ibraname ile karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığı anlaşılmıştır.
Birleşen …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… e. Numaralı dosyası ile istenen manevi tazminat istemine yönelik olarak ; kaldırma kararı kapsamında Karayolları Fen Heyeti tarafından ibraz edilen kusur raporu ile ;
… plakalı araç sürücüsü … … seyri sırasında gereken dikkat ve özeni göstermemesi, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 46 ve 56. Maddelerine aykırı olarak şerit değiştirmesi sonucu 84.maddesinde asli kusur olarak belirtilen “İkiden fazla şeritli taşıt yollarında, karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme” hareke¬tinden dolayı dava konusu Kazamın meydana gelmesinde 1. Derecede Kusurlu olduğu, sürücünün seyri sırasında 2918 sayılı K.T.K.’da belirtilen hususlara ve trafiğin genel akışına uygun olarak hareket etmesi halinde dava konusu trafik kazasının meydana gelmeyeceği kanaatine varıldığı,
Dava dosyasında ver alan tüm bilirkişi raporlarında … plakalı araç sürücüsü … …’ın dava konusu kazanın meydana gelmesinde Asli kusurlu olduğunu konusunda görüş ve kanaat birliği bulunduğu,
Bilirkişi … Tarafından Hazırlanarak … Cumhuriyet Savcılığına sunulan 13.11.2009 Tarihli Bilirkişi Raporu ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Tarafından hazırlanan 31.12.2009 tarihli bilirkişi raporunda … plakalı kamyon sürücüsü …’m herhangi bir kusuru bulunmadığı, Bilirkişiler … ve … Tarafından Hazırlanan 14.12.2015 tarihli Bilirkişi Raporunda ise …’m karşı şeritten gelen aracın gelişindeki tehlikeyi görüp gerekli tedbirleri almaması nedeniyle %20 oranında tali kusurlu olduğu kanaatlerinin bildirildiği,
Karayolları Trafik Fen Heyeti tarafından yapılan değerlendirme sonucunda … plakalı kamyon sürücüsü …’ın kendi şeridinde seyri sırasında dava konusu kazanın meydana gelmesinde doğrudan etkisi olmamakla beraber, gereken dikkat ve özeni göstermesi, karşı şeritten gelerek kendi şeridine giren aracı görerek sağa doğru direksiyon ve fren tatbiki yapması halinde dava konusu kazanın meydana gelmesini önleyebileceği ya da sonuçlarının daha hafif olmasını sağlayabileceği,
Sürücünün kaza öncesinde diğer şeride doğru manevra yapması karşı şeritten kendi şeridine gelen aracı fark ettiği, ancak fren ya da sağa manevra hareketi yapmakta geç kaldığı için sol şeride doğru manevra yaptığı nazara alındığında … plakalı kamyon sürücüsü …’ın hareketleri ile dava konusu kazanın meydana gelmesi ve sonuçları arasında illiyet bağı bulunduğu, bu bakımdan %20 oranında 2. Derecede kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde Kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın satın alma gücü nazara alınarak kaldırma kararından önce mahkememizce eş … için takdir olunan 10.000 TL manevi tazminat eşini kaybeden davacının elem ve üzüntüsü yeniden değerlendirilerek davacı Eş … için 30.000-TL olarak takdir edilmiş, Diğer davacı çocuklar yönünden bir değişiklik yapılmaksızın davacı … için 10.000-TL, … için 10.000-TL olmak üzere toplam 50.000-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/11/2009 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada Davalılar aleyhine maddi tazminat istemli davanın sigorta şirketleri tarafından maddi zararın karşılanması ile konusuz kaldığı bildirilmek ve anlaşılmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Asıl davada manevi tazminat yönünden harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından manevi tazminatı yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 31,40-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 25,20-TL peşin harç 2.600-TL ıslah harcı olmak üzere 2.625-TL harçtan mahsubu ile 2.593,60-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iade edilmesine,
4-Davalılardan … ve … Sigorta vekillerinin masraf ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacının maddi tazminat taleplerinin dava açıldıktan sonra davalı … şirketleri tarafından karşılandığı, davalılar … VE … vekillerinin ise dosyaya ilk karardan sonra vekalet sundukları ve davacının dava açmasına davalıların sebebiyet verdiği görülmekle davalılar … VE … lehine vekalet ücretine yer olmadığına,
BİRLEŞEN …. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2016/… E. SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN:
6-Birleşen …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… e. Sayılı dosyası ile davalılar … ve … yönünden manevi tazminat istemli davanın KISMEN KABULÜ ile tarafların ekonomik ve sosyal durumu kazanın meydana geliş şekli kaza tarihi kusur durumu paranın satın alma gücü nazara alınarak davacı Eş … için 30.000-TL, … için 10.000-TL, … için 10.000-TL olmak üzere toplam 50.000-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/11/2009 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.415,50-TL Harçtan peşin alınan 2.988,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 426,93-TL harcın davalılar … VE …’tan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 7.300-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … VE …’tan tahsili ile davacılara ödenmesine,
9-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 7.300-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar … VE …’a ödenmesine,
10-Davacılar tarafından yapılan 3.017,77-TL ilk gider, 107,80-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 2.250-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.375,57-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 3.691,43-TL sinin davalılar … VE …’dan tahsili davacılara verilmesine,
11-Davalılar … VE … tarafından yapılan 150-TL tebligat ve müzekkere giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 107,14-TL nin davacılardan tahsili ile davalılar … VE …’a verilmesine.
12-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır