Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 E. 2021/311 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/476 Esas
KARAR NO : 2021/311
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, müvekkil şirketin verilen hizmet karşılığında davalı şirkete makbuz kestiğini ancak bu makbuzlarla ilgili müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalı borçlunun müvekkiline faiz hariç 105.074,91 TL faizi ile beraber 117.182,86 TL tutarında borcu bulunduğunu, müvekkilinin davalı borçludan olan alacağının tahsili için 07/11/2019 tarihinde … İcra Dairesi’nde 2019/… Esas sayılı dosya ile takip başlattıklarını, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, faturalar, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/11/2019 tarihinde toplam 117.182,86-TL olmak üzere 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 21/11/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket vekili tarafından 26/11/2019 tarihinde icra takibine, ödeme emrine, borca, faiz oranına ve miktarına, ve tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden bilirkişi raporu alınması karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 23/03/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”07/11/2019 tarihinde başlatılan takipte 105.074,91 TL asıl alacak + 12.107,95 TL faiz = 117.182,86 TL mahsubu talebinde bulunulduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, faturaların mail ile mutabakata varılması suretiyle davalıya düzenlendiği, davacı şirkete ait ticari defterlerin incelenmesinde davaya konu 2018-2019 yılı ve 2020 yılı ticari defterlerinin kanuna uygun sürelerde açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, 07/11/2019 icra takip tarihi itibariyle hemde 03/09/2020 dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 109.033,85 TL alacaklı olduğu, davacının takibe konu ettiği faturaların ise 11 adet Reklam Bedeli ve Yurtdışı Yayın Bedeli olarak davalıya düzenlenen faturalar toplamının 105.074,91 TL olduğu, takibe konu edilen faturaların tümünün davacının ticari defterlerine kayıtlı olduğu, vergi dairesine BS formu ile fatura beyanlarının süresinde usule uygun yapıldığı, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden inceleme yapılamadığını, davacının ticari defterlerine kayıtlı ödenmemiş faturalar nedeniyle davalı şirketten takipte talep ettiği 105.074,91 TL nin uygun olduğu, her bir faturanın son ödeme tarihinden takip tarihine kadar (yıllık %9 kanuni faiz oranı ile) 11.330,70 TL faiz işleyeceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Davalı tarafa ticari defterlerini mahkemeye sunması için ihtaratlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE :
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın davalı tarafa hizmet verdiği ve bunun karşılığı faturalar düzenlediği, davalı tarafça faturaların ödenmemesi üzerine icra takibi yaptığı, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiği, davacı taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak ve faiz miktarlarının tespit edildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222 (2) ve (3) maddeleri uyarınca davacı taraf ticari defterlerin, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olduğundan ayrıca davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden sahibi lehine delil olacağı anlaşıldığından bilirkişi raporuyla tespit olunan değerler üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Dairesi’nin 2019/… İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile,
5.861,06-TL asıl alacak ve 361,30-TL geçmiş gün faizi,
578,20-TL asıl alacak ve 35,64-TL geçmiş gün faizi,
3.240,28-TL asıl alacak ve 177,37-TL geçmiş gün faizi,
7.080,00-TL asıl alacak ve 336,93-TL geçmiş gün faizi,
4.845,08-TL asıl alacak ve 192,34-TL geçmiş gün faizi,
3.121,10-TL asıl alacak ve 100,05-TL geçmiş gün faizi,
1.298,00-TL asıl alacak ve 32,65-TL geçmiş gün faizi,
1.711,00-TL asıl alacak ve 29,11-TL geçmiş gün faizi,
2.085,34-TL asıl alacak ve 20,57-TL geçmiş gün faizi,
38.063,01-TL asıl alacak ve 4.936,72-TL geçmiş gün faizi,
37.191,84-TL asıl alacak ve 5.108,02-TL geçmiş gün faizi,
olmak üzere toplam 116.405,61-TL üzerinden TAKİBİN AYNEN DEVAMINA,
Asıl alacak 105.074,91-TL’nin %20’si olan 21.014,98-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 7.951,67-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.415,29-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 6.536,38-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.415,29-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 15.008,53-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 99,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.099,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.091,71-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
7-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/04/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪