Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/475 E. 2021/519 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/475 Esas
KARAR NO : 2021/519
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında …/İstanbul adresinde bulunan 1 Adet 8 duraklı 625 Kg 3300 …, 1 Adet 8 duraklı 2000 Kg 5500 … model asansörün temin ve tesisi müvekkil şirket tarafından yapıldığını ve tesliminin gerçekleştirildiğini, imzalanan bu sözleşmenin ”İşin Fiyatı” başlıklı 3.maddesinde toplam iş bedeli yalnız 60.000,00 USD+ KDV olarak belirlendiğini, kesilen faturadaki 10.800,00-USD KDV ile toplam fatura bedeli 70.800,00-USD olduğunu, müvekkil şirketin imzalanan sözleşmenin 7. Maddesinde belirtilen üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğinden 13.03.2018 tarihli fatura kesildiğini, kesilen bu faturaya istinaden davalı tarafın bir kısım ödemeler yapmış olup, kalan 10.888,86 USD borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı şirket tarafından davaya konu olan davanın süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, 13.09.2018 tarih ve 30534 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 12.09.2018 tarih ve 85 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’na (85 sayılı Karar) ilişkin Türk Parasını Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ilişkin Tebliğ ‘de değişiklik yapılmasına dair 2018-… Nolu Tebliğ 6.10.2018 tarih ve 30557 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini ve müvekkil şirketin davacı şirket ile ilgili sözleşmeden kaynaklı borç bulunması halinde Tebliğ’ belirtilen ve 2/1/2018 tarihinde gösterge niteliğindeki TCMB efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan TL cinsinden ödenmesinin talep edilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek ile birlikte davacı yanın asansör yapım ve montaj işlemleri ayıplı olduğu gibi aynı zamanda eksik ifa içerdiğini, bahsedilen ayıp ve eksik ifadan ötürü müvekkil şirketin dava konusu edilen asansör yapım işini başkaca bir yükleniciye yaptırmak zorunda kaldığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalıların vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası, Asansör Temin ve Tesis Sözleşmesi, fatura, teslim protokolü, cari hesap ekstresi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 14/02/2019 tarihinde 10.888,86-USD asıl alacak üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 26/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 01/03/2019 tarihine ödeme emrine, borca ve tüm fer’îlerine itiraz edildiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve asansörün temin ve tesisinin yapılıp yapılmadığı yönünden bilirkişi rapor alınmasına karar verildiği, Yeminli Mali Müşavir bilirkişi Prof.Dr. … ve … Öğr.Üyesi Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 12/03/2021 tarihli raporu özetle; ”Davacı ile davalı arasında 12.07.2017 tarihinde Asansör Temin ve Tesisi Sözleşmesi imzalanmış olduğu, davacı tarafından 60.000,00 USD + KDV fatura düzenlenmiş olduğu, davacının alacağın bir kısmını tahsil ettiği, 10.840,91 USD tutarın hala alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinin davacı ticari defterlerini teyit ettiği, davalı yan kayıtlarına göre de davacının 10.840,91 USD alacaklı olduğu, dava konusu asansörlerin sorunsuz ve kusursuz olarak çalıştığının davalı vekili tarafından beyan edildiği” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın davalı tarafa iki adet asansör imalatı gerçekleştirdiği, bu ticaret sonucu davalı tarafın bakiye borcu ödemediği ve yapılan icra takibine borcu olmadığından bahisle itiraz ettiği, icra takibine itiraz üzerine işbu itirazın iptali davasının açıldığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu taraf ticari defterlerinin 10.840,91 USD borç – alacak yönünden birbirini doğruladığı, yapılan asansörlerin sorunsuz ve kusursuz olarak çalıştığının tespit edildiği, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No:2018-32/52)’in davamızla bir ilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından 10.840,91 USD asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça bilinebilir ve likit olan borç için yapılan takibe ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 10.840,91 USD asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 57.253,01 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 6.467,82-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.081,37-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 5.386,45-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.081,37-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.944,92-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 418,79-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 87,50-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.141,90-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre yüzde 99,55’i olan 2.132,26-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/06/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪