Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/470 E. 2022/812 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/470 Esas
KARAR NO : 2022/812
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davanın konusunun müvekkili tarafından davalı banka’dan alınan …- … Bank’a ait net 873.464,00 USD/ brüt 888.854,00 USD nominal değeri 845.000,00 USD, vadesi 24.01.2023 tarihi olan Eurobond alımı olduğu, bahsi geçen Bankanın eurobond un vadesinden önce itfa edildiği, nasıl hesap edildiği belli olmayan bir şekilde paraya çevrilerek müvekkilin hesabına yatırıldığı, itfa öncesi müvekkile bilgi verilmediği, vade tarihinden önce gerçekleşen itfa sebebiyle müvekkilinin eurobonda satın alırken ödediği bedelin tarafına iade edilmediği, vade tarihine kadar işleyecek faiz kaybının dikkate alınmadığı, mağduriyetin ilgili Bankaya noter vasıtasıyla bildirimde bulunarak zararın tazmininin istendiği, muhatap Bankanın cevabında kamuya açık bilgilendirme metninde erken itfanın sözkonusu olabileceğinin (belirtildiği), ancak müvekkil ile imzaladığı “bilgi formu” ile davalının konunun bizzat muhatabı haline geldiği, davalının uhdesinde var olan bir varlığı pazarlarken kendisinin de nemalanmış olması sebebiyle kusur bir yana, kusursuz sorumluluk esaslarınca sorumlu olduğu, müvekkilin anılan işlemi Bankaya duyduğu güven sebebiyle gerçekleştirdiği, davalının ürünün asıl sahibi ile yapmış olduğu anlaşmanın müvekkili bağlamayacağı, müvekkilin muhattabının davalı Banka olduğu, Bankanın cevap ihtarnamesinde bahsi geçen “erken itfanın” müvekkilinin kendi iradesiyle erken itfanın yapılması için başvuruda bulunması halinde olacak senaryoyu tarif etttiği, oysa müvekkilin imzaladığı belgede eurobonda’un erken itfasının sonuçlarının tarif edilmediği, protokolde olmayan/ muhatabı olmadıkları bir şartı kabul etmedikleri, müvekkilinin eurobond alırken kâr/ zarar ortaklı iradesi ile deği, kâr amaçlı irade sergilediği, davalı Bankanın müvekkiline ihbar etmediği bir anlaşmaya dayanarak sorumluluktan kutulamayacağı, müvekkilin erken itfa başvuru almadığı, karşı tarafın resen uyguladığı erken itfa hakkı ve bunun da müvekkil tarafından kabul edildiğini gösteren bir belgenin bulunmadığı, müvekkilinin vade tarihine tekabül eden anaparasını ve faizini aldığı, ama bu erken itfa ile bakiye faiz dışında anaparasını dahi geri alamadığı gerekçesiyle Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğine başvurduğu,bu başvuru neticesinde müvekkilin haklılığının kabul edilmekle birlikte, zararın tahsiline dair karar ehliyetinin bulunmadığı, yargıya başvurulması gerektiği yönünde karar alındığı ifade edilerek şimdilik zararın 1.000,00 USD ye karşılık kalan kısmının 09.03.2018 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte iadesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Usule ilişkin olarak; davanın husumet yönünden … … Bank’a yöneltilmesi gerektiği, müvekkil bankanın sadece satın alıma aracılık ettiği, dolayısıyla davacı taleplerinin muhattabının … … Bank olduğu, dava konusunun talep sonucu müddeabihin tam ve kesin olarak belirlenebilecek olması sebebiyle dava değerinin belirlenmesini talep ettikleri, nitekim davacının 01.05.2018 tarihli şikayet dilekçesinde mahrum kaldığı faiz kaybını 43.854,00 USD olarak beyan edildiği, davacının hesabının dava dışı … ile ortak hesap olduğundan mecburi dava arkadaşlıkları bulunduğu, bu sebeple davayı birlikte açmaları gerektiği, esasa ilişkin olarak; davacının … … Bank’a ait toplamı 845.000,00 USD nominal değerli dört tertip tahvili müvekkil Banka’dan satın aldığı, tahviller için toplam 885.713,89 TL bedel ve 3.137,75 USD komisyon ve vergi ödediği, davacının kendisine yapılan ilk kupon ödemeleriyle birlikte sökonusu Euro tahvillerinin alış bedelleri ile nominal değerleri arasındaki fiyat farklarını ve ödediği komisyon ve vergileri geri aldığı, itfanın gerçekleştiği tarihe kadar muhtelif tarihlerde toplam sekiz kez yapılan kupon ödemeleri ile toplamda 236.800,00 USD aldığı, buna göre davacıya yapılan kupon ödemeleri ile davaya konu tahvillerin nominal değerleri ve alış bedelleri arasındaki fiyat farkları ile ödemiş olduğu komisyon ve vergilerinin karşılanmış olduğu, hatta yüksek bir faiz kazancı da sağlamış olduğu, … … Bank’ın 24.01.2018 tarihinde tahvilleri erken itfa ettiği, bu sebeple aynı tarihte davacı hesabına 845.000,00 USD yatırıldığı, müvekkil Bankanın tahvillerin ihraççısı olmadığı sadece satın alıma aracılık ettiği, erken itfa sebebiyle müvekkile bir sorumluluk yüklenemeyeceği, müvekkil Bankanın rolünün sadece işlem aracılığından ibaret olduğu, müşterinin sermaye piyasası araçlarıyla ilgili emirlerini müşteri nam v hesabına alınması olduğu, müvekkilin yatırım danışmanlığı yetki belgesi de bulunmadığından danışmanlık da yapmadığı, müvekkil Bankanın ürüne ait genel bilgiler verdiği, müşteri emrinin gerçekleştirilmesi dışında danışmanlık yapmadığı, bu hususların ekte sunulan Eurobonda Alış/ Satış Müşteri Formları ile müvekkil Banka ve davacı taraf arasında imzalanan 18.04.2014 tarihli Bankacılık Hizmetleri Çerçeve Sözleşmesi ile Sermaye Piyasası araçları Alım Satım Aracılık Sözleşmesinde de yer aldığı, dolayısıyla davaya konu Euro tahvillerin alım satım ile erken itfa işlemlerinin müşteri emir, piyasa teammülleri ve izahnameye uygun gerçekleştirildiği, 18.01.2013 tarihli Bilgilendirme Yazısında erken itfanın olabileceğinin belirtildiği, MKK kayıtlarında nitelikli yatırımcı olarak kabul edilen davalının erken itfa konusunu bilmemesinin mümkün olamayacağı, ihraççı … … Bank’ın erken itfa ve kendisi tarafından belirlenecek bir fiyat üzerinden geri çağırma hakkının bulunduğu, bu hususların TSPB Müşteri Uyuşmazlıkları Hakem Heyeti (24.04.2019 t., 2018/ 36 dosya ve 2019/40 k.) kararında da belirtildiği, öte yandan erken itfa sonrası hesaba geçen paraların nasıl değerlendirildiğinin, ne kadar bir kazanç elde edildiğinin de zararın tespiti bakımından önem arz ettiği, davaya konu tahvillerin 24.01.2018 tarihli erken itfası sonrasında 845.000,00 USD bono geri alış bedelinin davacı hesabına yatırıldığı ve akabinde de ilgili tutara vadeli hesap açıldığı, avans faizi taleplerinin de haksız ve mesnetsiz olduğu davalı banka dava dilekçesindeki iddia ve taleplerin haksız ve hukuki dayanaktan olması sebebiyle işbu asılsız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
31.08.2022 tarihli … ve … ‘ın bilirkişi heyet raporu özetle; Davalı bankanın davacı ile sözleşmenin ikmal edildiği andan itibaren yatırım yapılan Eurobond özelinde, feri müdahil ihraçcının izahnamesinde belirttiği şartlar çerçevesinde borçlanma aracının erken itfa edildiği, davacının Eurobond’u itfa tarihine kadar hesabında tutması durumunda kupon ödemeleriyle ulaşacağı teorik değerle, erken itfadan kaynaklı mahrum kalınan kupon ödemeleri ve Eurobond’un ikincil piyasadan nominal değerinin üzerinden bir fiyattan alınması sebebiyle 106.825 USD getiri farkının oluştuğu (Eurobond kupon ödemeleri ile ulaşılacak değer – KYD USD Mevduat Ekdeksi), davaya konu işlemlerde davalı bankanın işlemlere sadece aracılık ettiği, erken itfa hususunun Eurobond’un izahnamesinde yer aldığı, bu sebeple davalı bankaya ve feri müdahil ihraçcıya atf-ı kabil bir kusurdan ve bu minvalde husule gelen bir maddi zarardan bahsedilemeyeceğini, davacının davalı banka nezdindeki yatırım hesabı ekstreleri incelendiğinde bir çok farklı Eurobond borçlanma aracında alım satım işlemleri yapıldığı, bunun yanında davacının sermaye piyasası araçları konusunda bilgi sahibi olduğu ve bir çok farklı risk seviyesine haiz sermaye piyasası araçlarında işlem yaptığı, menkul kıymetlerin riski hakkında genel bilgi sahibi bir “Nitelikli Yatırımcı” sıfatı taşıdığı, bu sebeple Eurobond’un edinim anında,menkul kıymetin erken itfa olasılığından davacının haberdar olmaması neticesinde oluşan getiri kaybından aracı konumundaki bankanın ve feri müdahil ihraçcının sorumlu tutulmasının somut olay özelinde yerinde olmadığını görüş ve beyan etmişlerdir.
31.08.2022 tarihli …, … ve … ‘nun bilirkişi heyet raporu özetle; Davalı Bankanın somut olayda aracı rolü üstlendiği, davaya konu tahvillerin davacı yatırımcıya satılması konusunda yatırım tavsiyesi niteliğinde bir önerisinin dosya kapsamında görülemediği, ihraççı müdahil Banka ile aynı grupta faaliyette bulunuyor olsalar dahi dava konusu tahvillerin erken itfasını, aracılık tarihi itibariyle bilemeyeceğini, davacının nitelikli bir yatırımcı olarak yüksek miktarlarda yatırım yapmış olduğu sermaye piyasası araçlarının taşıdığı riskleri bilebileceğini, dava konusu tahvillerin yurtdışında yayınlanan İzahnamesinde tahvillerin erken itfa edilebileceğinin açıkça yer aldığı, bahis konusu tahvillere yatırım yapmadan önce işbu İzahnameyi davalı bankadan talep ederek okumasının mümkün olduğu, İngilizce dilinde yazılan bu İzahnamenin dilimize tercüme edilmesini de talep edebileceği, ancak yabancı dilde yayınlanan İzahnamenin Türkçe olmaması sebebiyle yatırımcı davacının zarar edip etmediği hususunun mahkememizin takdirinde olacağını, Nominal değeri 885.000,00 USD olan tahviller için davacı yatırımcının maliyetinin komisyon ve vergiler dahil toplam 888.851,64 USD olduğu, davacı yatırımcıya erken itfa tarihine kadar toplam 236.800,00 USD kupon/ faiz ödemesi yapıldığı, erken itfa tarihinde tahvillerin nominal değeri olan 845.000,00 USD anaparanın davacı yatırımcının hesabına yatırılmış olduğu, erken itfa yapılmamış olsaydı (33.800,00 USD kupon ödemesi ve asıl itfa tarihine kadar tahvillerin davacı tarafından nakde çevrilmeyeceğinin kabulü halinde) davacının 338.000,00 USD ilave kupon geliri elde edebileceğini, davacı yatırımcının eurobond yatırımı yapmak yerine birikimlerini azami faiz oranlarıyla vadeli dolar hesabında değerlendirmiş olması halinde 300.139,24 USD daha fazla faiz geliri elde edebileceğini, somut olayda, yatırımcı davacının tercih etmiş olduğu eurobond yatırımı sebebiyle, davalı ve müdahil bankaların sorumlu olabileceği konusunda bir bilgi, belge ve kanaate ulaşılamadığını görüş ve beyan etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, davalıdan eurobond /menkul kıymet alım satım işlemleri yapan davacının erken itfa nedeniyle zarara uğradığından bahisle alacak istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı bankanın somut olayda aracı rolü üstlendiği, davaya konu tahvillerin davacı yatırımcıya satılması konusunda yatırım tavsiyesi niteliğinde bir önerisinin olmadığı, ihraççı müdahil banka ile aynı grupta faaliyette bulunuyor olsalar dahi dava konusu tahvillerin erken itfasını, aracılık tarihi itibariyle bilemeyeceği, davacının nitelikli bir yatırımcı olarak yüksek miktarlarda yatırım yapmış olduğu, sermaye piyasası araçlarının taşıdığı riskleri bilebileceği, dava konusu tahvillerin yurtdışında yayınlanan İzahnamesinde tahvillerin erken itfa edilebileceğinin açıkça yer aldığı, bahis konusu tahvillere yatırım yapmadan önce işbu İzahnameyi davalı bankadan talep ederek okumasının mümkün olduğu, İngilizce dilinde yazılan bu İzahnamenin dilimize tercüme edilmesini de talep edebileceği, somut olayda, yatırımcı davacının tercih etmiş olduğu eurobond yatırımı sebebiyle, davalı ve müdahil bankaların sorumlu olabileceği konusunda bir bilgi, belge ve kanaate ulaşılamadığının iki ayrı bilirkişi heyeti tarafından tespit edildiği dolayısıyla davalı bankanın somut olayda kusuru olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 125,03-TL. nin 80,70-TL nispi karar harcından mahsubu ile fazla 44,30-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “… Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 7.321,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere İstinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı, davalı ve fer-i müdahil vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 26/10/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)