Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/465 E. 2020/879 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/465 Esas
KARAR NO : 2020/879
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/09/2010
KARAR TARİHİ : 24/12/2020

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkillerinden … Hizmetleri Ltd Şti nin … Sigorta, … Sigorta, … Sigorta ve … Sigorta acentesi olarak … hizmetleri ile iştigal ettiğini, şirket merkezi İstanbul’da olan müvekkili şirketin …’da şube açtığını, …’da bulunan müşterilerinin sigorta işlemlerinin, hasar ödemelerinin gerçekleştirilmesi amacıyla çalışan …’a, “şirket işlerinin takibi ve şirket işleri ile sınırlı olmak” kaydı ile bankalardaki iş ve işlemlerin yapılması ve çek keşide etmek yetkisini tanıyan vekaletname verildiğini, müvekkili şirketin … şubesinin adres değişikliği esnasında davalılardan … heykel şubesi ile olan ticari ilişkisini sona erdirdiğini, sözlü olarak bu durumun şube yetkilisine bildirildiğini, verdiği talimat ile de bu şubedeki hesapların kapatılmasını istediğini,
31/12/2007 tarihinden sonra davalı … Aş … şubesinden müvekkili şirkete bankacılık faaliyetine ilişkin hiç bir bilgi ve belge gönderilmediğini, … şubesi çalışanlarından … …’ın 13/09/2009 tarihinde 22-22.30 saatlerinde müvekkili şirket yetkilisi … …’i arayarak acele görüşmek için …’ya çağırdığını, 14/09/2009 tarihinde …’ya giden … …’e şirket çalışanları … ve … tarafından kendilerinin bankalara olan kredi ve kredi kartları borçlarını ödeyebilmek amacıyla davalılardan … heykel şubesinden müvekkili şirket adına çek karnesi alarak, bu çek karnesinden tefecilere çek keşidesi suretiyle para aldıkları, çeklerin vadesi geldiğinde, ödeyemedikleri için başka kişilere çek keşidesi suretiyle paralar alarak, bu şekilde zincirleme para temini cihetine gittiklerini, son zamanlarda para temin edemedikleri için şirket tahsilatlarını zimmetlerine geçirdiklerini, şirket adına aldıkları ve şahsi menfaat temini için keşide ettikleri çekleri ödemek imkanlarının kalmadığını, yaklaşık 600.000,00 TL – 650.000,00 TL tutarında muhtelif miktar ve günlü çeklerin gayri kanuni para işi yapan kişiler, oto işi ve ticareti yapan kişiler elinde bulunduğunun ifade edildiğini, olayları ve şirketin düştüğü durumu öğrenen şirket yetkilisinin durumdan vekillerini haberdar ettiğini ve 15/09/2009 tarihinde … ve … aleyhine Cumhuriyet Savacılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu gibi aynı tarihte …’ın vekaletten azledildiğini, davalılardan … … Şubesine müvekkili şirketin faaliyetini devam ettirdiğinin, … Bankasına ve müşterilere yazılı bildirim ve talimatların gönderildiğini, yapılan şikayet sonucunda …’ın … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/ … E. sayılı dosyasından yargılanmakta olduğu gibi evrakta sahtecilik yapan kişilerle birlikte … ve … … aleyhindeki … Cumhuriyet Savcılığı’ndaki ayrı bir tahkikatın da devam ettiğini,
Yaşanan bu olaylar sırasında davalıların yasalara aykırı hareket ettiklerini, müvekkili şirket tarafından 2000 yılında şirket çalışanı …’a verilen vekaletname de çek karne alma hak ve yetkisinin olmadığı halde şirket çalışanı …’a çek karneleri verildiği, davalıların 3167 S.K’nun hükümlerine ticari örf ve adete aykırı hareket ettikleri, basiret ve özen görevini yerine getirmeyerek, davacı tarafın zarara uğramasına sebep oldukları, müvekkillerinden … …’in gerek hukuk mücadelesi nedeniyle yaptığı masraflar gerekse acentelikleri yitirmemek amacıyla acentelere yapılan erken ödemelerden ötürü maddi ve manevi sıkıntılar yaşadığını, bu süreçte davalı banka şubesi tarafından talep edilen bilgilerin kendisine ve mahkemelere zamanın da verilmemesi nedeniyle 4-5 ay boyunca hafta da 2-3 gün …’ya gidip gelindiğini, davacıların telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğramış olmaları nedeniyle bu zararların tespiti ile maddi tazminata ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili şirket için 50.000,00 TL, şirket yetkilisi … … için 200.000,00 TL toplam 250.000,00 TL, manevi ve şimdilik kısmi dava olarak müvekkili şirket için 700.000,00 TL, şirket yetkilisi için 100.000,00 TL olmak üzere toplam 800.000,00 TL maddi zararın 03/11/2009 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili bankanın … Şubesinin pasif husumet ehliyeti olmaması rağmen davalı olarak gösterilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zaman aşımı husumet itirazları bulunduğunu beyanla, esas yönünden de davacı sigorta şirketi tarafından …’a verilen genel nitelikte ve dava konusu işlemleri de kapsayan vekaletname ile müvekkili banka şubesince işlemlerin gerçekleştirildiğini, …’a verilen 21/01/2000 tarihli ve … Yevmiye numaralı vekaletnamede tüm bankacılık işlemlerini yapmaya yetkili kılındığını, çek karnesi verilmesinin vekaletnamelerde özel yetki gerektiren hususlardan olmadığını, müvekkili bankanın tüm yasal sorumluluklarını yerine getirerek çek karnesi verdiğini, davacı şirkete toplamda 54 adet çek karnesi ve 770 adet çek yaprağının verildiğini, söz konusu çek karnelerinin 2000 yılından itibaren düzenli olarak alındığını, en son 24/08/2009 tarihinde çek karnesi alınmış olduğunu, davacı şirketin toplamda 2.093.732,89 TL’lik ödeme yaptığını, hesaplarından ödenen bu kadar tutara herhangi bir itirazı olmadığı gibi basiretli bir tacirin de 9 sene boyunca hesaplarından ödenen bu kadar tutarı bilmediğini iddia etmesinin hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığını, davacı şirketin tazminat ödemelerini ve tüm ticari işlemlerini bankadan aldığı çekleri kullanarak gerçekleştirdiğini, sürekli ve düzenli olarak hesap cüzdanının işletildiğini, İnternet bankacılığı kullanıldığından, hesaptan yapılan çek ödemelerinin tamamına vakıf olunduğunu, …’ın şirket temsilcisi olarak … şubesinin iş ve işlemlerini yürüttüğünü, davacı tarafından bu konuda kendisine vekalet verildiğini, davacı … Sigorta’nın 9 yıl boyunca müvekkili bankadan çek karnesi alıp, kullandığı halde çek karnesi alma yetkisinin vekaletnamede bulunmadığı yönündeki iddiasının ve 9 yıl sonra dava açmasının çelişkili olduğunu, davacılar tarafından …’ın yetkilerinin kaldırılması sonrası müvekkili bankanın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacıların kiralık kasa konusunda herhangi bir zararlarının söz konusu olmadığı, davacı gerçek şahıs aleyhine müvekkili bankanın herhangi bir eyleminin mevcut olmadığını, davacı … …’in iddia edilen usulsüzlüklerin yapıldığını belirttikleri dönemde şirketin müdürü olup, şirketi gereği gibi yönetememişse bunun sorumluluğunu müvekkili bankaya yükleyemeyeceğini, davacılar tarafından oluştuğu iddia edilen zarar ile banka eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Davacı şirket çalışanı …’ın yetkisi olmadığı halde davalı banka şubesinden aldığı çek karnesi ile davacıların uğradıklarını iddia ettiği maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; 01/12/2011 tarih ve 2010/… esas 2011/… karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının temyizi üzerine Yargıtay ….Hukuk Dairesi 20/05/2014 tarih ve 2013/… E- 2014/… Karar sayılı ilamında; “….Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak, her bir davacı için ayrı ayrı maddi tazminat isteminde bulunulmuş olmasına göre davanın reddi nedeniyle maddi tazminat yönünden davacılara yüklenmesi gereken vekalet ücreti, her bir davacının reddedilen maddi tazminat istemine göre ayrı ayrı hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken, bu şekilde bir ayrıma gidilmeden reddine karar verilen tüm maddi tazminat toplamı üzerinden hesaplanan 40.720,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacılar yararına bozulması gerekmiştir..” gerekçesini açıklayarak mahkememiz kararını bozmuştur.
Mahkememizce bozmaya uyulmamış önceki kararda direnilerek 08/09/2016 tarih 2016/758 e- 2016/635 k sayılı direnme kararı verilmiştir.
Mahkememiz direnme kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 03/10/2019 tarih ve 2017/11- … esas 2019/… karar sayılı ilamda; ” …her ne kadar davacılar vekili dava dilekçesinin talep sonucunda, ayrı ayrı belirttikleri miktarların toplamı olan tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ederek harcı da toplam değer üzerinden yatırmış olsa da, davacılar arasındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşlığı olup, ihtiyari dava arkadaşlığında da her bir dava birbirinden bağımsızdır. Davacı vekilince maddi tazminat taleplerinin dayanağı her bir davacı için açıklanarak, davacılardan şirket için 700.000TL, şirket yetkilisi için ise 100.000TL maddi tazminat talebinde bulunulmuş, mahkemece belirtilen taleplerin reddine karar verilmiştir. Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 326. maddesinin 3. bendine göre davacıların yargılama giderinin bir türü olan vekâlet ücretinden müteselsilen sorumlu olacaklarına dair bir hüküm de kurulmadığına göre bu şekilde hükmedilen vekâlet ücreti doğru olmayıp, temyiz edenin sıfatı ve davada haksız çıkan davacıların (ihtiyarî dava arkadaşları) reddedilen maddi tazminat tutarları esas alınarak davacıların sorumlu olacakları vekâlet ücreti miktarlarının ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Hâl böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesi ile mahkememiz direnme kararı bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay … HD nin 2013/…-2014/… sayılı ve 20/05/2014 tarihli bozma ilamı doğrultusunda verilen HGK nun 2017/11-415 esas 2019/989 karar sayılı bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkememizce davanın esası hakkında verilen red kararı Yargıtay … HD nin ve 20/05/2014 tarih ve 2013/…-2014/… sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Yargıtay … HD nin ve 20/05/2014 tarih ve 2013/…-2014/… sayılı bozma ilamında açıklandığı şekilde her bir davacı için ayrı ayrı maddi tazminat isteminde bulunulmuş olması dikkate alınarak davanın reddi nedeniyle maddi tazminat yönünden davacılara yüklenmesi gereken vekalet ücreti, her bir davacının reddedilen maddi tazminat istemine göre ayrı ayrı hesaplanarak hüküm altına alınmıştır.Bozma ilamı gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın esası hakkında verilen red kararı Yargıtay incelemesi sonunda kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince maktu olarak hesaplanan 54,40 TL. karar ve ilam harcının peşin alınan 15.592,50 TL.Harçtan mahsubu ile arta kalan 15.538,1 TL harcın istek halinde ve karar kesinleştiğinde davacılara iadesine.
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından bu dava sebebiyle yapılan 292,00 TL harç ve 83,00 TLyargılama gideri toplamı 375,00 TL nin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden ;
istenen maddi tazminat nedeniyle ; karar tarihindeki AAÜT gereğince 13.450,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı … … den, 52.050,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı … Hiz Ltd Şti den , alınarak davalılara verilmesine,
İstenen manevi tazminat nedeniyle; karar tarihindeki AAÜT nin 10/3 maddesi gereğince; 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı … … den, 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı … Hiz Ltd Şti den , alınarak davalılara verilmesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay yargı yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/12/2020

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza