Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/464 E. 2021/1019 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/464 Esas
KARAR NO : 2021/1019
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/08/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin oğlu … davalı …’ın sahibi ve kullanıcısı olduğu … plakalı aracın 15/11/2016 tarihinde seyir halinde iken sürücüsünün kusurlu olarak çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı ve iyileşemeyerek 20/11/2016 tarihinde vefat ettiğini, elim kazadan sonra müvekkilinin tek çocuğu olan …’yi kaybetmenin çok büyük üzüntüsünü yaşadığını ve desteğini kaybettiğini, kazadan sonra ceza davası açıldığını ve davalı …’ın asli derecede kusurlu olduğunun belirtildiğini, kazadan sonra … plakalı ZMMS ile sigortalayan davalı … Sigorta AŞ.ne (Yeni Unvan …Anonim Şirketi) başvuru yapıldığını, hasar dosyası açıldığını ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazada tek çocuğunu kaybeden müvekkili için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkil sigorta şirketi kapsamında … plaka sayılı aracın başlangıç ve bitiş tarihi 03.02.2016 / 03.02.2017 dönemi olmak üzere … sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, davacı tarafın sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur tespiti için ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınarak aktüerya bilirkişisine tazminat hesabı yaptırılması gerektiğini, kazada davacının oğlunun yolcu konumunda olduğu ve hatır için taşındığından indirim uygulanması gerektiğini, davacı tarafa SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme veyahut gelir bağlama işleminin yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilebilir ve uygulanması gereken faiz türünün yasal faiz olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulün uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; trafik kazası nedeniyle desteğini kaybeden davacının bu zararını davalılardan tazminini talep edip edemeyeceği ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, poliçe, hastane kayıtları, trafik kayıtları, hasar dosyası, veraset ilamı, tanık, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ile birlikte davaya konu trafik kazasında tarafların kusurunu gösterir bilirkişi heyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, … Trafik Kürsüsünde görevli bilirkişiler Makine Mühendisi Prof.Dr. … , Makine Mühendisi Prof.Dr. … ve Makine Mühendisi Dr.Öğr.Üyesi … tarafından hazırlanan 29/07/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle; ”Davacının murisi yaya …’in bölünmüş 3 şeritli yolda yürümemesi gerekirken bu kurala uymamış, yolun içinde ve araçlara ayrılan bölümde tedbirsizce yürüyerek aynı yönde arkasından seyreden araçları göremeyecek durumda tehlikeli davrandığı, bu şartlarda ölen yaya …’in olayda % 50 oranında asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın ise meskun mahalde aşırı hızlı ve dikkatsiz tedbirsiz araç kullandığı, aydınlatmanın olduğu cadde vasfındaki yolda duran yayaya karşı zamanında etkili fren ve direksiyon tedbiri almadığı, mevcut aşırı hızıyla frensiz şekilde çarparak ölümüne neden olduğu, bu nedenle davalı sürücü …’da olayda % 50 oranında eşit derecede asli kusurlu olduğu, dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davacının murisi yaya …’in % 50 (Yüzdeelli) oranında asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın da % 50 (Yüzdeelli) oranında eşit derecede asli kusurlu olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ile birlikte dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdi ile destekten yoksun kalma tazminat hesaplaması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, … Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi bilirkişi Dr. … tarafından hazırlanan 17/08/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacı tarafça 07/08/2019 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketine başvurulduğu, başvurunun davalıya tebliğ tarihinin dosya kapsamında tespit edilemediği, dosyaya sunulu hasar kaydı bilgilerinde ihbar tarihinin 15/08/2019 olarak belirtildiği, başvurunun usulüne uygun yapıldığının ve 15/08/2019 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü halinde temerrüt tarihinin 28/08/2019 olduğu, davalı sürücü …’ın desteğin ölüm tarihinden 20/11/2016 itibaren sorumlu olduğu, 15/11/2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle 20/11/2016 tarihinde ölen …’in babası …’in destekten yoksun kalma zararının 81.745,99 TL olarak belirlendiği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Davacı vekilinin; 22/10/2021 tarihli bedel arttırım talepli ıslah dilekçesi sunarak müvekkil davacı … için maddi tazminatı 81.745,99 TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiş olup, ıslah harcını süresi içerisinde yatırdığı ve ıslah dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşıldı.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı …’in murisi …’in karayolundan yaya olarak karşıya geçerken davalı …’ın sürücülüğünü yaptığı ve davalı … Anonim Şirketi’nin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesini düzenlediği … plakalı aracın çarpması sonucu 15/11/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu 20/11/2016 tarihinde öldüğü, maddi tazminat yönünden araç sürücüsü davalı …’ın “Meskun mahalde aşırı hızlı ve dikkatsiz tedbirsiz araç kullandığı, aydınlatmanın olduğu cadde vasfındaki yolda duran yayaya karşı zamanında etkili fren ve direksiyon tedbiri almadığı, mevcut aşırı hızıyla frensiz şekilde çarparak ölümüne neden olduğundan” kazanın oluşumunda yüzde elli oranında kusurlu bulunduğu, yaya …’in “Bölünmüş üç şeritli yolda yürümemesi gerekirken bu kurala uymadığı, yolun içinde ve araçlara ayrılan bölümde tedbirsizce yürüyerek aynı yönde arkasından seyreden araçları göremeyecek durumda tehlikeli davrandığından” yüzde elli oranında kusurlu bulunduğu, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı … Anonim Şirketi’nin maddi zarardan sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitinde sorumlu olduğu, aktüerya bilirkişi raporuyla destekten yoksun kalma zararının tespit edildiği anlaşıldığından davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulüne, manevi tazminat yönünden kaza sonucu davacının murisinin öldüğü, Türk Borçlar Kanunu’nun 56 ncı maddesinin “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü düzenlediği, işbu kazada davalı sürücü …’ın murisin ölümünde yüzde elli oranında kusurlu bulunduğu, tarafların kusur oranı, sosyal ve ekonomik durumları ile murisin yaşı göz önünde bulundurulduğunda manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
81.745,99 TL destekten yoksun kalma tazminatının 28/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 5.584,07-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 272,38-TL ıslah harcından mahsubuyla eksik kalan 5.311,69-TL harcın davalılar … Anonim Şirketi ve …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 683,10-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 58,07-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 625,03-TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.426,98-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 58,07-TL peşin harç, 272,38-TL ıslah harcı, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 164,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.548,85-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır¸

Hakim …
e-imzalıdır¸