Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/460 E. 2021/80 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/460 Esas
KARAR NO : 2021/80
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil banka ile davalı … arasında diğer davalıların müşterek/müteselsil kefaleti ile Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imza edilerek bir kısım ticari kredi ilişkisi kurulduğunu, kullandırılan ticari kredi ilişkisi kapsamında davalıların geri ödemelerini vadesinde yapmadıklarından tüm bırcun muaccel olduğunu, davalıların ödemelerini yapmaması üzerine müvekkil banka tarafından …. Noterliği’nin 12/09/2019 gün ve … yevmiye no’lu ihtarname keşide edilerek, sözleşme hükümlerine dayanarak kredi hesabının kat edildiği ve verilen süre içinde borcun ödenmesi gerektiği bildirildiğini, ihtara rağmen verilen süre içinde davalı/borçlular tarafından ödeme yapılmadığından alacağın tahsili amacıyla davalılar hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin dosyaya vekaletnamesini ibraz ettiği ancak duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının kredi alacağının davalılardan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, hesap hareketleri, ihtarname, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 29/01/2020 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 31/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlular vekili tarafından 07/02/2020 tarihinde takibe, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca, yetkiye ve tüm fer’îlere itiraz edildiği ve davalı borçluların itirazlarının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Banka Emekli Müdürü … tarafından sunulan 15/12/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Dava konusu alacak tutarının davacı banka ile davalı … arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan … no.lu taksitli ticari kredi borcundan kaynaklandığı, yapılan hesaplama sonucunda davacının 29/01/2020 takip tarihi itibariyle davalı asıl borçludan dava konusu kredi nedeniyle 228.701,89 TL alacak tutarının bulunduğu, takip talebinde ise davacı banka tarafından 233.480,10 TL talep edildiği, bu durumda 4.778,21 TL (233.480,10 – 228.701,89) fazla talebin yerinde olmadığı, davalı kefiller … ve …’in taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerinde ayrı ayrı olmak üzere toplam 1.945.000,00 TL’lik geçerli kefaletleri bulunduğu, adı geçen kefiller davalı asıl borçlu ile birlikte 18/09/2019 tarihinde temerrüte düştüklerinden davalı asıl borçlu için takip tarihi itibariyle hesaplanan ve kefillerin kefalet limitleri içinde kalan toplam 228.701,89 TL’lik borçtan davalı kefiller … ve …’in müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulabilecekleri, imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin 11/b maddesi uyarınca davacı banka tarafından TC.Merkez Bankası’na yapılan bildirimdeki %36,00 en yüksek faiz oranı esas alınarak, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %46,80 (%36,00 x 1,30) temerrüt faiz oranı talep edildiği ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02/05/2019 tarih ve 2017/1650 Esas 2019/507 Karar sayılı emsal kararında bankaların TC.Merkez Bankası’na bildirdikleri fakat müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı ve sözleşmede temerrüt faiz oranı da belirlenmemişse krediye uygulanan akdi faiz oranı esas alınarak temerrüt faiz oranının tespit edilmesi gerektiği, bu durumda dava konusu krediye yıllık %32,40 akdi faiz oranı uygulandığından sözleşmenin 11/b maddesi uyarınca takipten itibaren asıl alacak tutarı için %42,12 (%32,40 x 1,30) temerrüt faiz oranı talep edilebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı şirket arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların müteselsil kefil oldukları, sözleşme gereği davalı şirkete taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davalı şirketin 12.06.2019 ve sonraki taksitleri ödemediği, davacı banka tarafından 11.09.2019 tarihinde kredi hesabının kat edildiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu davacının takip tarihi itibarıyla 195.015,01 TL asıl alacak, 30.942,05 TL işlemiş faiz, 1.547,10 TL faizin %5 gider vergisi ve 1.197,73 TL masraf olmak üzere toplam 228.701,89 TL alacağının bulunduğunun hesaplandığı, yine bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada yıllık %42,12 oranında temerrüt faizi istenebileceği tespit edildiğinden hesaplanan bu değerler üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça ödeme yapılmadığı halde likit ve bilinebilir olan borca haksız ve kötü niyetle itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile takibin 195.015,01 TL asıl alacak, 30.942,05 TL işlemiş faiz, 1.547,10 TL faizin %5 gider vergisi ve 1.197,73 TL masraf olmak üzere toplam 228.701,89 TL üzerinden asıl alacağa 29/01/2020 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek yıllık %42,12 temerrüt faizi üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 195.015,01 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 15.622,63-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 2.819,86-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 12.802,77-TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 2.819,86-TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 24.459,13-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 394,75-TL posta giderleri olmak üzere toplam 1.394,75-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.366,21-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalılardan alınarak Hazineye irad kaydına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/02/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪