Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/417 E. 2021/225 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/417 Esas
KARAR NO : 2021/225

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin … Nüfus idaresinden aldığı nüfus cüzdanındaki bir kısım bilgiler kimliği bilinmeyen 3. Kişiler tarafından kullanıldığını, üzerine başka bir fotoğraf yapıştırılmak suretiyle İstanbul …A.Ş, … ve… Şubelerinde kredi çekildiğini, ayrıca adına kayıtlı işyeri açılarak… Dairesinden adına ödeme emri gönderildiğini, İstanbul .. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından verilen 7.731,24-TL’lik aciz belgesine istinaden 01.12.2016 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğünin dosyasından müvekkili adına ödeme emri düzenlendiğini, söz konusu ödeme emrine taraflarınca itiraz edildiğini, icra takibinin durmasından sonra İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas …Karar sayılı ilam dosyasından itirazın kaldırılması kararı verildiğini, İstanbul … İcra hukuk mahkemesi söz konusu kararının gerekçesini borç ödemeden aciz belgesini İİK68. Maddesinde anılan itirazın kesin kaldırılmasını sağlayan belgelerden olduğunu, borçlu davacı müvekkilinini aynı nitelikteki belge ile borcu ödediğini ispatlayamadığına dayandırdığını, İstanbul … Vergi Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasından da Müvekkili aleyhine… Dairesi Müdürlüğü tarafından başlatılan ödeme emrinin iptaline ve yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini,…Cumhuriyet Başsavcılığının…Soruşturma No, … Karar No’lu dosyasından söz konusu işlemi gerçekleştiren Noterlik Hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmaya konu olan imza beyannamesinin düzenlenmesi sırasında davacı müvekkiline ait kimliğin ele geçirilip üzerine kendi fotoğrafını takan meçhul şahsın kimliği mükemmel şekilde düzenlemiş olmasından, şüphelilerin suç kasıtlarının olmamasından ötürü kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, Davacı müvekkilinin kimlik bilgileri usulsüz bir şekilde kullanılarak …A.Ş ye de borçlandırılmış olmasına karşılık yapmış oldukları itirazlar doğrultusunda 04.08.2006 tarihinde … tarafından yapılan soruşturmada müvekkilinin kimliğinin sahte evraklarla adına taşıt kredisine başvurulduğu anlaşıldığından bu kredi ile ilgili bankaya borcu olmadığına ilişkin ibra yazısı kendisine verildiğini beyanla, davacı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı borçlunun…A.Ş (birleşme sonrası yeni ünvanı … A.Ş) ile imzalamış olduğu Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi gereği, kullanılmış kredi kartı borcunu ödemediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile takibe geçildiğini, söz konusu icra dosyasından tahsilat yapılamaması üzerine 01.02.2008 tarihinde alacaklı bankaya Borç Ödemeden Aciz Belgesi verildiğini, söz konusu alacağın birleşme sonrası …A.Ş olan ilgili bankadan müvekkili …A.Ş şirketine devredildiğini, Borç Ödemeden Aciz Belgesine dayanarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. dosyası ile yeni bir ilamsız takip başlatıldığını, Davacı/borçlu aleyhine düzenlenen bu borç ödemeden aciz belgesiyle yapılan takibe itiraz ettiğini ancak Mahkeme borç ödemeden aciz belgesini İİK m. 68 hükmü uyarınca kıymetli evrak niteliğinde kabul ederek bu itirazı reddettiğini, davacı/borçlunun iddia ettiği sahte evrak konusunun başka bankalar ve alacaklarla ilgili olduğunu, bu nedenle ileri sürülen iddiaları tevsik eden bir belge malesef bulunmadığını, temlik aldıkları bankaya verilmiş bir bilgi, herhangi bir suç duyurusu ve davacı/borçluyu mağdur ve haklı gösteren bir mahkeme kararının da bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasıdır.
Somut olayda; İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı icra takibi nedeniyle alınan 7.731,24-TL’sı miktarlı borç ödemeden aciz belgesine dayanakla başlatılan İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasında borçlu olunmadığının tespiti talep edilmektedir.
İstanbul … İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyasında İstanbul … İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyasından alınan borç ödemeden aciz belgesine dayanıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Dairesi’nin …takip sayılı dosyasının incelenmesinden ise, icra takibinin kredi kartı üyelik sözleşmesi, ihtarname, hesap özetine dayanakla başlatıldığı anlaşılmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 2. maddesinde bu Kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağı, 3. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde “tüketici”nin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olduğu, (l) bendinde “tüketici işlemi”nin; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade edeceği belirtilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceği belirtilmiştir.
Eldeki davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın temeli tüketici işlemine dayanmakta olup, davacı tacir olmadığı gibi davanın da mutlak ticari dava olmadığı, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği ve mahkememizin görevsiz olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Bu sebeplerle; dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1., 20., 114/1-c ve 115. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.17/03/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır