Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/414 E. 2021/455 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/414 Esas
KARAR NO : 2021/455
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil banka ile davalı … arasında diğer davalıların müşterek/müteselsil kefaleti ile Genel Kredi Sözleşmeleri imza edilerek ticari kredi ilişkisi kurulduğunu, kullandırılan ticari kredi ilişkisi kapsamında davalıların geri ödemelerini vadesinde yapmadıklarından tüm bırcun muaccel olduğunu, davalıların ödemelerini yapmaması üzerine müvekkil banka tarafından … Noterliği’nin 03/01/2020 gün ve … yevmiye no’lu ihtarname keşide edilerek sözleşme hükümlerine dayanarak kredi hesabının kat edildiği ve verilen süre içinde borcun ödenmesi gerektiği bildirildiğini, ihtara rağmen verilen süre içinde davalı/borçlular tarafından ödeme yapılmadığından alacağın tahsili amacıyla davalılar hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Kredi borcuna müteselsil kefalet söz konusu olduğu iddiasıyla müvekkilleri aleyhine icra takibi yapılmasının haksız olduğunu, zira ne TBK m. 583’teki şekil şartlarının ne de müteselsil kefile gidilmesi şartlarının oluşmadığını, davacı banka tarafından gönderilmiş olan hesap kat ihtarına yasal süre içerisinde ihtarname ile itiraz edildiğini, davacının gönderdiği kat ihtarı, içerik, şekil, sürelere aykırılık ve tebliğ şekli yönünden de geçerli bir ihtar mahiyetinde olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla hesap kat ihtarında işlemiş faize ve faiz oranına da itiraz ettiklerini, davacı tarafın fahiş hesaplanmış işlemiş faizi de anaparaya ilave ederek takip talebinde bulunduğunu, iş bu hususun hatalı ve haksız olduğunu, takip talebinde ve ödeme emrinde talep edilen tüm faiz oranlarının sözleşmeye, mevzuata ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kefil görülen müvekkilleri açısından eşin rızasının alınma şartı yerine getirilmediğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının açmış olduğu takibin kötüniyetli olması sebebiyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalıların vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, ihtarname, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 14/01/2020 tarihinde 61.881,77-TL asıl alacak, 4.438,65-L takip öncesi faiz, 10.820,24-TL işlemiş faiz, 238,41-TL diğer masraf ve 327,32-TL masraf olmak üzere toplam 77.706,39-TL üzerinden örnek 7 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 17/01/2020 tarihinde davalı borçlulara tebliğ edildiği, davalı borçlular vekili tarafından 22/01/2020 tarihinde icra takibine, borca, işlemiş faize, anapara miktarına, takipten sonraki faiz istemine, faiz oranlarına ve borcun tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tarafların ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Banka Emekli Müdürü / Müfettişi bilirkişi … tarafından sunulan 18/02/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Dava konusu alacak tutarının davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında en son 07/09/2016 tarihinde imzalanan 2.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalıya kullandırılan 2 yıl vadeli ve 2 taksitten oluşan Taksitli Ticari Kredi ile Ticari Kredili Mevduat Hesabı borcundan kaynaklandığı, davalı asıl borçlu ile davalı kefillere gönderilen kat ihtarnamesinin huzurdaki davanın temelini teşkil eden icra takibinin açıldığı 13/01/2020 tarihinden sonra tebliğ edildikleri, bu durumda davalıların takiple temerrüde düştükleri, ancak dava konusu ticari kredi alacağının taksitli ticari kredinin son taksitinden oluştuğu, bu sebeple ifa tarihi önceden belirlenmiş olduğundan taksitli ticari krediye vade tarihinden itibaren gecikme faizi talep edilebileceği, davalı asıl borçlu için taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın 13/01/2020 takip tarihi itibariyle 61.881,77 TL’lik kısmı asıl alacak tutarı olmak üzere toplam 77.824,68 TL (72.433,37 TL + 5.391,31 TL) alacak tutarının bulunduğu, takip talebinde ise 77.706,39 TL talep edildiği, ancak söz konusu tutarın içinde 238,41 TL diğer masraf adı altında talep edilmiş olmakla birlikte talebe ilişkin makbuz sunulamadığı, bu sebeple davacının talebi 77.467,98 TL (77.706,39 TL – 238,41 TL) olarak dikkate alındığında taleple bağlı kalınmasının yerinde olacağı, davalı asıl borçlu ile birlikte takiple temerrüde düşen davalı kefiller … ve …’un taraflar arasında imzalanan 07/09/2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden ayrı ayrı 2.000.000,00 TL’lik geçerli kefaletleri bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davalı asıl borçlu için hesaplanan 77.467,98 TL’lik borç tutarı, adı geçen kefillerin kefalet limiti içinde kaldığından 77.467,98 TL’lik borç tutarından davalı kefillerin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulabilecekleri, takip tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 5.000,00 TL’lik kısmı Ticari Kredili Mevduat Hesabından kaynaklandığından takip tarihinden itibaren Kredili Mevduat Hesabından kaynaklanan 5.000,00 TL asıl alacak tutarı için TC.Merkez Bankası tarafından yayımlanan 2019-40 sayılı duyurusu uyarınca yıllık %24,00 faiz oranı üzerinden ticari krediden kaynaklanan 56.881,77 TL’lik asıl alacak tutarına ise yıllık %36,72 faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve beyanları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı … arasında en son 07/09/2016 tarihinde 2.000.000,00-TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmede davalılar … ve …’un ayrı ayrı olarak 2.000.000,00-TL tutarlı kefalet imzalarının bulunduğu, sözleşmeye istinaden davalı …’ne Kredili mevduat Hesabı açıldığı ayrıca 29/09/2017 tarihinde 2 yıl vadeli 2 eşit taksit ödemeli Taksitli Ticari Kredi kullandırıldığı, dava konusu taksitli ticari kredinin ilk taksitinin geç, ikinci taksitinin ise hiç ödenmediği ve davacı bankaca hesabın kat edildiği, bilirkişi incelemesi sonucu davacı tarafın talep edebileceği miktarın tespit edildiği ve davalı tarafın ödeme belgesi sunmadığı anlaşıldığından tespit olunan değerler üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalıların … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 61.881,77 TL asıl alacak, 4.438,65 TL takip öncesi faiz, 10.820,24 TL işlemiş faiz ve 327,32 TL masraf olmak üzere toplam 77.467,98 TL üzerinden kredili mevduat hesabından kaynaklanan 5.000,00 TL asıl alacak tutarı için yıllık %24 faiz oranı üzerinden, ticari krediden kaynaklanan 56.881,77 TL’lik asıl alacak tutarı için yıllık %36,72 faiz oranı üzerinden devamına,
Asıl alacak 61.881,77 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 5.291,84-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.327,04-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.964,80-TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalılardan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.327,04-TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.870,84-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 238,41-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 54,40-TL başvurma harcı ve 162,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.216,40-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.212,83-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/06/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪