Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/409 E. 2022/736 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/409 Esas
KARAR NO : 2022/736
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili olan şirket … San. ve Tic. Ltd. Şti., kendisine ait … plakalı aracın davalı … nezdinde 26.10.2018 başlangıç ve 26.10.2019 bitiş tarihli, … poliçe numaralı genişletilmiş maksimum kasko poliçesini akdedildiğini, aracın şirket çalışanı olan … …’nin sevk ve idaresinde iken 05.10 2019 tarihinde aracın frenlerinin tutmaması sonucu bariyerlere çarparak ağır hasar aldığını, aracın hasarının sigorta kapsamında giderilmesi talep edilerek aracın yetkili servise götürülmüşse de davalı … 26.12.2019 tarihli cevabi yazısında teknik uzmanlarca yapılan analizlerde riziko gerçekleştikten sonraki beyan yükümlülüğüne uygun davranılmadığı anlaşıldığından dosyada ödeme yapılamayacağını beyan ettiklerini, 16.03.2020 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu ancak davalı …Ş.’nin katılım sağlamadığını ve anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, arz ve izah olunanlar muvacehesinde müvekkili olan şirkete ait … plakalı … şasi numaralı 2012 model … marka araçta 05.10.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan hasarın sigorta poliçesi kapsamında davalı … şirketince karşılanması gerekirken davalı şirketin hasar onarımını karşılamayı haksız ve yersiz olarak reddettiği, reddedilen hasara karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 197.026,44-TL sigorta tazminatının davalının temerrüde düştüğü tarih olan 25.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak müvekkili olan şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup cevap dilekçesi sunulmamıştır.
18.03.2021 tarihli bilirkişi … … ve … …’ün heyet raporu özetle; 05.10.2019 tarihli trafik kazasında meydana gelen hasar nedeniyle davacıya ait … marka, … tipi, 2012 model aracın Yargıtay İlamlarında yer alan esaslar kapsamında tam zayi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, meydana gelen gerçek zararın 135.000,00 TL olduğunu görüş ve beyan etmişlerdir.
25.11.2021 tarihli bilirkişi … ‘ın heyet raporu özetle; Sürücü … …nın ifadesinde aracıyla yokuş aşağı seyrederken frenlerinin tutmaması nedeniyle aracının hızlandığını belirtmişse de, araçta kazadan önce bir fren arızası olmaması dikkate alındığında, sürücü beyanı ile kazanın oluşu arasında bir uyum olmadığını, dosyadaki hasarlı araç fotoğraflarından aracın ön tamponunda bariz bir hasar izi mevcut olmadığını, aracın sağ ön tekerleğinin dıştan içe doğru bir darbeye maruz kaldığının anlaşıldığını, dolayısıyla aracın ön tampon sağ köşesinde bir darbe izi yokken sağ ön lastiğinin bariyere çarpması mümkün olmadığından ve aracın sağ ön tekerleğine dıştan içe doğru bir darbe etkidiği dikkate alındığında, kazanın beyan edilen şekilde meydana gelmediğini görüş ve beyan etmişlerdir.
25.04.2022 tarihli bilirkişi … ‘ın heyet ek raporu özetle; 25.11.2021 tarihli kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını görüş ve beyan etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya ait araç 26.10.2018 – 26.10.2018 tarihleri arasında davalı … şirketine kasko sigortası ile sigortalıdır. Davacı tarafından 05.102019 tarihinde meydana geldiği iddia edilen hasar nedeniyle sigorta şirketine başvuru yapılmıştır. Davalı … tarafından, riziko gerçekleştikten sonraki beyan yükümlüğüne uygun davranılmadığı gerekçesi ile hasarın teminat kapsamında bulunmadığı belirtilerek ödeme yapılmamıştır.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan TTK.nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları)
Somut olayda riskin gerçekleştiği sabit olup, bu riskin farklı şekillerde gerçekleştiği iddiasını davalı sigortacı ispat etmek zorundadır. Sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil, iddia ettikleri şekilde gerçekleştiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; reddedilen hasara karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 197.026,44-TL sigorta tazminatının davalının temerrüde düştüğü tarih olan 25.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak müvekkili olan şirkete ödenmesini talep etmiş olup; 18.03.2021 tarihli bilirkişi … … ve … …’ün heyet raporunda; 05.10.2019 tarihli trafik kazasında meydana gelen hasar nedeniyle davacıya ait … marka, … tipi, 2012 model aracın Yargıtay İlamlarında yer alan esaslar kapsamında tam zayi olarak değerlendirilmesi gerektiği, meydana gelen gerçek zararın 135.000,00 TL olduğu tespit edilmiş, davacı vekili son celsede bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı … şirketinin, riziko gerçekleştikten sonraki beyan yükümlüğüne uygun davranılmadığını iddia ettiği, olayın iddia ettiği şekilde meydana gelmiş olması halinde ise Kasko Sigortası Genel Şartların A.5.Maddesinde belirtilen hangi haller nedeniyle teminat kapsamında olmadığı ve doğru ihbar yükümlülüğünün kasten ihlal edildiği hususunu ispat edemediği, davacının hasar nedeniyle gerçek zararının 135.000,00 TL olduğu ve kasko sigorta teminatı kapsamında bulunması nedeniyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 135.000-TL’nin 25.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziye birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 9.221,85-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 3.364,72-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 5.857,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 21.250,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 9.924,23- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.419,12-TL ilk gider, 191,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.610,12-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 6,290,74-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere İstinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.05/10/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)