Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/385 E. 2022/430 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/385 Esas
KARAR NO : 2022/430
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin …’nun işletmesini yürüttüğünü, davalı borçluya ait … ve … plakalı araçlar ile 06/09/2016 – 30/10/2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini ödeyenlere ceza uygulanmadığını, alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Davalı şirketin icra takibinden sonra ünvan değişikliğine gittiği görülmüştür.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası, ihlalli geçişlere ilişkin görüntüler, ihlalli geçiş listesi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 17/11/2017 tarihinde 6.703,25- TL asıl alacak geçiş ücreti, 307,28-TL faiz ve 55,32-TL KDV olmak üzere toplam 7.065,85-TL alacağı üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 07/12/2017 tarihinde takibe, borca, faize ve takibin tüm ferîlerine itiraz edildiği, itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın iddiaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak dava konusu asıl alacak, ceza miktarı, faiz ve KDV’nın hesabı ile davalının sorumluluğu açısından bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, SMMM bilirkişi Dr. … tarafından sunulan 30/03/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”… ve … plakalı iki adet aracın davalı şirkete ait olduğu, dosya içerisinde davalı şirkete ait araçların ihlalli geçiş ücretlerinin ödendiğine dair herhangi bir belge ve belgenin olmadığı, ihlalli geçiş ücreti ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Hizmetleri Hakkında Kanunu’nun madde 30/5 fıkrası gereği uygulanan 4 kat ceza toplamının 3.054,05 TL olduğu, 3605 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun madde 24/c ye göre ”Vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler matraha ilave edilirken uygulanan KDV oranı üzerinden hesaplanır.” hükmüne göre 3.054,05 TL asıl alacak + 1.945,04 TL işlemiş faiz + 155,60 TL KDV olmak üzere toplam 5.154,69 TL borç olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafa ait … ve … plakalı araçların 06.09.2016 ve 30.10.2017 tarihleri arasında davacı tarafça işletilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlı otoyolundan ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığı, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında; 4046, 3465 ve 3996 sayılı Kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceği, 7. fıkrasında geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağı belirtilmiştir. Davalı tarafın, ödemesiz geçiş tarihlerini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretlerini usulüne uygun olarak ödemediği, davalı tarafın kaçak geçiş yapmadığı savunmasının borçtan kurtulma sonucunu doğurmayacağı, bilirkişi incelemesi sonucu 255 adet ihlalli geçiş tespit edildiği anlaşıldığından 16/05/2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18 nci maddesiyle değişik 6001 sayılı Kanunun 30 ncu maddesinin beşinci fıkrası ve geçici üçüncü maddesi göz önünde bulundurularak davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 3.012,60 TL asıl alacak, 138,10 TL faiz ve 24,86 TL KDV olmak üzere toplam 3.175,56 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 3.012,60 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 216,92-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 162,92-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.175,56-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 137,75-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.246,55-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır