Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/375 E. 2022/75 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/375 Esas
KARAR NO : 2022/75
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil bankanın … Şubesi ile davalılardan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiş olup davalılardan … tarafından işbu sözleşme müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, borçlu şirket tarafından kredi borcunun zamanında geri ödenmemesi sebebiyle kredi hesaplarının kat edildiğini ve davalılara … Noterliği’nin 07.09.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnamenin gereklerini yerine getirmeyen borçlu şirket ve kefil hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçluların haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafça gayrinakdi alacak talebinde bulunulduğunu, söz konusu gayrınakdi alacağın sebebinin çek yaprakları ile ilgili bankanın her çek yaprağı başına ödemekle sorumlu olduğu bedelin davacı tarafından gayrinakdi alacak olarak talep edildiğini, banka tarafından söz konusu çeklerle ilgili herhangi bir ödemede bulunulmamışken bankanın gayrinakdi alacak şeklinde talepte bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, banka yönünden henüz talep edilebilir bir alacak bulunmadığını, müvekkil şirketin icra takibi itibariyle bankaya henüz iade etmediği toplamda 5 adet çek yaprağı bulunduğunu, müvekkil tarafından söz konusu 5 çek yaprağından 4 adedi müvekkil tarafından toplanmış olup davacı bankaya iade edildiğini, dolayısıyla müvekkilinin talep edildiği şekilde davacı bankaya 8.860,00-TL miktarında gayrınakdi borcu bulunmadığını, henüz iade edilmeyen 1 adet çek yaprağının da en kısa süre içinde bankaya iade edileceğini, diğer müvekkili Zekeriya …’ın müvekkil davalı şirket lehine verdiği geçerli bir kefalet bulunmadığından müvekkilinin kefilliği söz konusu olmadığı için herhangi bir borcuda bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından davacı bankadan kullanılan krediye karşılık olarak 20.12.2018 vadeli 7.500,00-TL bedelli ve 20.01.2019 vadeli 7.500,00-TL çek, 26.10.2018 tarihinde nakit 1.500,00-TL olmak üzere 16.500,00-TL ödemede bulunduğunu ve bu şekilde kredi borcunu kapattığını, davacı banka tarafından söz konusu kredi borcuna istinaden 351,99-TL faiz ve 17.60-TL BSMV talep edildiğini ancak müvekkillerinin davacı bankaya faiz veya BSMV borcu da bulunmadığını, davacı banka tarafından talep edilen faizin fahiş ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından fazin başlangıç tarihi olarak 07.09.2018 tarihi esas alındığını ancak bu tarih hesap kat ihtarnamesinin tarihi olup davacı banka bu ihtarnamenin müvekkillerine tebliğinden sonra ve ihtarnamede verdiği 1 günlük ödeme süresi geçtikten sonra faiz talep etme hakkı doğabileceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalıların vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, ihtarname, banka kayıtları, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 21/03/2019 tarihinde toplam 7.852,21-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 25/03/2019 tarihinde davalı borçlu şirkete, 07/05/2019 tarihinde davalı Zekeriya …’a tebliğ edildiği, davalı borçlular vekili tarafından 10/05/2019 tarihinde takibe, borca, faize, faiz türüne, faiz oranına ve takibin tüm ferîleirne itiraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak tarafların hak ve borçlarının tespiti yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, E.Banka Müdürü bilirkişi … tarafından sunulan 11/07/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Taraflar arasında 07/11/2017 tarihinde 1.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, Kredi Genel Sözleşmesi’nin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin 583.maddesinde belirtilen hususları içerdiği ve kefaletin geçerli olduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi halinde; davacı bankanın davalılardan 21/03/2019 takip tarihi itibariyle … numaralı ticari numaralı kredili mevduat hesabından kaynaklanmış 5.326,40 TL asıl alacak, 1.748,62 TL temerrüt faizi ve 87,43 TL temerrüt faizinin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 7.162,45 TL alacağının bulunduğu, çek hamillerine ödenmiş çek yaprağı garanti bedellerinden kaynaklanmış 0,00 TL asıl alacak, 506,00 TL temerrüt faizi ve 25,30 TL temerrüt faizinin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 531,30 TL alacağının bulunduğu, bedellerinin tahsil edilmesine müteakip davalı şirketin kredi borcundan düşülmek üzere davalı şirket tarafından davacı bankaya teslim edilen çeklere ait tahsil masrafından kaynaklanmış 157,50 TL alacağının olduğu, davacının hesaplanan toplam alacağının 7.851,25 TL olduğu, davacının icra ödeme emrinde talebinin ise 7.852,21 TL olduğu, davacının tarafınca hesaplanan asıl alacak tutarı ile davacının icra ödeme emrinde yazılı asıl alacak talebi arasındaki aleyhte farkın temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında yapılan 3 adette toplam 16.500,00 TL tahsilatın ait oldukları tarihlerde sırasıyla anapara tutarlarına mahsup edilmesi gerekirken davacının takip tarihi itibariyle hesapladığı toplam alacağına mahsup etmesinden ve bu şekilde talepte bulunmasından kaynaklandığı, davalı şirketine verilen çek yapraklarından davalı şirket uhdesinde kalan alacaklı bankaya iade edilmemiş 1 adet çek yaprağı için çek hamilince talep edilebilecek garanti bedellerinden kaynaklanmış, … numaralı çek yaprağı sebebiyle Merkez Bankası’nın 29/01/2021 yürürlük tarihli 2021/1 sayılı tebliği uyarınca 2.670,00 TL gayrınakdi riskinin olduğu, davacının bu riski için Genel Kredi Sözleşmesinin 5/17.6 ve 3/5.2.6 maddelerine dayanarak davalılardan alacaklı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo talebinde bulunabileceği, davacının hesaplanan alacağının imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin kapsamına uygun olduğu ve banka kayıtlarının fiilen incelenmesi suretiyle tespit edildiği, tahsilde tekerrür oluşturmamak ve TBK.nun 100.maddesi uyarınca kısmi ödemelerin öncelikle borcun faiz ve ferilerine mahsubu sağlanmak kaydıyla davalıların … numaralı ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanmış 5.326,40 TL asıl alacağa takip tarihinden asıl alacağın tamamen ödendiği tarihe kadar yıllık %30,24 ve kredi kartları ile kredili mevduat hesaplarına uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranlarının belirlenmesi görevi verilen Merkez Bankası’nın üçer aylık dönemler itibariyle kamuoyuna duyurduğu azami gecikme faiz oranlarını geçmemek üzere davacı bankanın uyguladığı dönemler itibariyle değişen oranlardaki gecikme faiz oranları üzerinden temerrüt faizi hesaplanmak suretiyle takibin bu rakamlar üzerinden devam edeceği, davacının yapılan hesaplamaya göre çek hamillerine ödenmiş çek yaprağı garanti bedellerinden kaynaklanmış asıl alacağının bulunmadığı ve 157,50 TL çek masrafı alacağı için faiz talebinin olmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, usulüne uygun alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı Anadolubank Anonim Şirketi ile davalı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi arasında 07.11.2017 tarihinde diğer davalı …’ın kefaletiyle 1.000.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davalı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi adına … numaralı ve 20.000,00-TL limitli ticari kredili mevduat hesabı açılarak nakit, davalı şirkete çek karnesi verilerek gayri nakit krediler kullandırıldığı, kullandırılan ticari kredili mevduat hesabı dönem borcunun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından 07.09.2018 tarihinde hesabın kat edildiği, bilirkişi incelemesi sonucu davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği nakit miktarın asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV olmak üzere toplam 5.695,99-TL olarak, gayri nakit miktarın ise 2.670,00-TL olarak tespit edildiği, bu suretle icra takibine itirazın kısmen haksız olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalılarca likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalıların … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 5.326,40 TL asıl alacak, 351,99 TL işlemiş faiz, 17,60 TL BSMV olmak üzere toplam 5.695,99 TL üzerinden yıllık 30,24 faiz üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 5.326,40 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.670,00 TL gayri nakit alacağın icra takibindeki talep gibi depo edilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 389,09-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 94,84-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 294,25-TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 94,84-TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.156,22-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 750,00-TL bilirkişi ücreti ve 151,75-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 956,15-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 693,59-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır