Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/372 E. 2021/1051 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/372
KARAR NO : 2021/1051
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/06/2012 tarihinde plakası tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken hızlı, tedbirsiz, dikkatsiz hareket etmesi neticesinde yaya konumunda bulunan müvekkili … … …’ya çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde aşırı hızlı, dikkatsiz, tedbirsiz hareket etmesi sonucunda plakası tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin bu kaza neticesinde vücudunun çeşitli bölgelerinden yaralandığını, ağır travma geçirdiğini, uzunca süre hastanede hayati tehlike altında tedavi gördüğünü, müvekkilinin maluliyetinin oluştuğunu, davalı şirkete 26/06/2020 tarihinde başvuru yaptıklarını ancak davalının yasal 15 gün içerisinde cevap vermediğini beyanla; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5-TL sürekli iş görmezlik, 5-TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 10-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddia edilen maluliyetin trafik kazası neticesi meydana geldiğinin ispatlanmasının gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun plakası tespit edilemeyen motorlu aracın kusur oranı ile kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının kazadaki kusura katılımı ile kusur oranının belirlenmesinin gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 23.06.2012 tarihinde saat 00:00 sıralarında, … İli, … İlçesi, … Sokak kavşağında seyir halinde olan plakası ve sürücüsünün kimliği tespit edilemeyen motosikletin davacı yaya … … …’ya çarpması sonucu yaralan davacının davalı …ndan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının dava konusu kaza ile ilgili maluliyet oranının tespiti için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından sunulan … karar sayılı maluliyet raporunda;
Mevcut belgelere göre … ve … oğlu 08.05.1995 doğumlu … … …’nın 23.06.2012 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr 1 XII(27C…7)A%11,
E cetveline göre: % 8.1 (yüzdesekiznoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği kanaati bildirilmiştir.
Maluliyet raporu alındıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdi ile kusur ve hesap raporu alınmasına karar verildiği, Yük. Müh. Aktüer Bilirkişi … ve Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 08/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; olayın, davacı yaya … … … 03.07.2012 tarihli ifadesine uygun şekilde meydana gelmiş olması durumunda; kenarında yaya yolu bulunmayan yolda gece görüş şartlarında yüksek hızla seyir halinde iken yolda yürümekte olan yaya çarpan plakası tespit edilmeyen motosikletin kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün %75 oranında asli kusurlu olduğu, yüksek hızla seyir halinde olan motosikletin sesinin tedbir alınacak kadar uzaktan duyulabilir olduğu, yasa gereği yolda yürümek zorunda olan yayaların mümkün mertebe yol kenarında yürümeleri gerekmesine rağmen 03.07.2012 tarihinde kolluk tarafından düzenlenen Olay Yeri Görgü ve Tespit Tutanağı’ nda çarpma noktasının yolun kenar kısmında görece uzakta işaretlendiği göz önüne alındığında tedbirsiz davranışlarının kaza oluşumunda etkili olduğu anlaşılan yaya … … …’ nın %25 oranında tali kusuru olduğu, 08.05.1995 doğumlu olan davacı küçük … … … 23.06.2012 kaza tarihi itibarı ile (17) yaşında olup yapılan hesaplamalar ile davacının indirimsiz sürekli iş göremezlik maddi zararının 138.952,30 TL olduğu, Kusur indiriminin (138.952,30 TL x %25) 34.738,08 TL olduğu ve Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 104.214,22 TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 13/12/2021 tarihli değer arttırım dilekçesi ile; sürekli iş görmezlik tazminat taleplerini 104.214,22-TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiştir.
Davacının yaralanmasına sebep plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün olması nedeni ile davalı …na sorumluluk yöneltilmesi mümkün olup, 5684 sayılı Sigorta Kanununun 14/2/b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte sigortalısı belli olmayanların neden olduğu bedensel zararlar için,” …na başvuru yapılacağı düzenlenmiş olup, dava konusu edilen talep, maluliyet tazminatı talebine ilişkin olması nedeniyle bedensel zarar kapsamındadır. Davacının 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’unun 14. ve … Yönetmeliğinin 9. maddeleri uyarınca, …na başvuru şartları oluşmuştur.
Anılan durum karşısında plakası belli olmayan aracın sürücüsünün olayda % 75, Davacı’nın %25 kusurlu olduğu ve ATK 2. İhtisas Kurulunun 08.07.2021 tarihli raporuna göre davacının tüm vücut engel oranının %8,1 olup ,tıbbi iyileşme süresinin (9) ay olduğu anlaşılmış, kaza tarihi itibari ile davacı henüz 17 yasında olup gelir getiren bir iste çalışması söz konusu olmadığı, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, geçici işgöremezlik zararı bulunmadığı anlaşılmakla bu yöndeki talebinin reddi gerekmiştir
Davalıya gerekli tüm belgelerle birlikte dava öncesinde 26.06.2020 tarihinde ihtarın tebliğ edildiği anlaşılmakla temerrüt başlangıcı 26.06.2020 tarihinin 8 iş günü sonrası olan 09.07.2020 tarihi olduğu, Kaza tarihi itibari ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ZMSS poliçe limitleri sakatlık halinde ve tedavi giderleri yönünden ayrı ayrı 225.000,00 TL olarak belirlenmiş olması nedeni ile davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararı 104.214,22 TL olup, 225.000,00 TL tutarındaki sakatlık teminat limitinin altında kalmaktadır.
…nın sorumluluğu düzenlemiş olduğu poliçe nedeniyle değil Yasaca yüklenilen görev nedeniyle olduğundan işleyecek faiz nev’i yasal faizdir.
Tüm bu bilgiler ışığında davanın 104.214,22-TL sürekli iş görmezlik tazminatı üzerinden 09/07/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 104.214,22-TL sürekli iş görmezlik tazminatının 09/07/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geçici iş görmezlik tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 7.118,87-TL Harçtan peşin alınan 355,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.762,92-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 13.850,35-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 410,35-TL ilk gider, 165,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 820-TL Adli Tıp Fatura Bedeli ile 1.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.895,85-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 2.895,73-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır