Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/364 E. 2021/358 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/364 Esas
KARAR NO : 2021/358
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeni ile davalı tarafa taşıma hizmeti verildiğini ancak davalı tarafça hizmet bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı tarafa defalarca kez müracaat edildiğini ancak bir netice elde edilemediğinden davalı borçlu şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap verilmediği anlaşıldı.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davacı tarafça delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, cari hesap dökümü, faturalar, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 11/10/2019 tarihinde 8.542,09-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 18/10/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 21/10/2019 tarihinde takibe, borca, yasal faizden fazla faiz oranına ve tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tarafların ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde incelemede yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanacak faiz yönünden bilirkişi raporu alınması karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 28/01/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süreleri içerisinde yetkili noterlikçe yapıldığı ve lehine delil teşkil ettiği, davacı şirketin davalı şirkete kesmiş olduğu 11 adet açık faturadan oluşan 8.542,09 TL cari hesap alacağı için davalı şirkete ihtarname çekerek temerrüde düşürmediği, taraflar arasında temerrüdün oluşmadığı, davacı şirketin 04/12/2018 tarihinde davacı şirket adına …adıyla davalı şirket … adına onaylı web sisteminden e-mutabakat portalı ile 8.542,09 TL alacakları bulunduğu, mutabakat bilgilerini gönderdiği ancak dosyaya sunulan fotokopi bilgilerinden tespit edildiği, davacı şirketin davalı şirkete kestiği dava ve icra takibi konusu olan 11 adet açık faturadan cari hesabında oluşan 8.542,09 TL esas alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar değişen oranda faiz ve fer’ilerini talep edebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Davalı tarafa ticari defterlerini mahkememize sunması için ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş ancak davalı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmamıştır.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı tarafa taşıma hizmeti verildiğinden bahisle faturalar tanzim edildiği, faturaların davacı taraf ticari defterlerine işlenildiği ve vergi dairesine bildirildiği, davacı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu için sahibi lehine delil olarak kullanılabileceği, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği ve diğer kesin delillerle de savunmasını ispatlamadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222 (3) maddesi uyarınca davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 8.542,09 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 583,51-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 103,17-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 480,34-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 103,17-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 83,25-TL posta giderinden oluşan toplam 1.137,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/05/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪