Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/35 E. 2020/23 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/35 Esas
KARAR NO : 2020/23
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/01/2020

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
10.08.2017 tarihinde yapılan … kayıt nolu ihaleyi müvekkili firmanın kazandığını belirttikten sonra; davalı idarenin sözleşmesel ilişkiye aykırı hareket ederek ihale dökümanı ve eki teknik şartnameye aykırı taleplerde ısrar ettiğini, muayene ve kabul işlemlerini geciktirdiğini, kamu zararı oluşmasına sebebiyet veren idareciler ve sözleşmesel ilişki gereği yaşadıkları mağduriyetleri gidermek konusunda her türlü şikayet ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere;
Müvekkili firmanın sözleşme kapsamında iki adet teminat mektubunun paraya çevrilmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini,
22.02.2018 tarihli yazıları ile teslim işlemi yapılmasını talep ettikleri 145 adet gövde, 150 adet kuyruk, 42 adet kule, 320 adet balans ağırlıklarının kabulünün yapılarak davalı Kuruluşça teslim alınmasına, 01.03.2018 tarihinden başlamak üzere ihale konusu malların kabul ve teslim işleminin yapılacağı tarihe kadar geçecek süre kadar ek süre verilerek,(makul sürenin 30 gün kabul edilerek) 01.04.2018 tarihinden itibaren fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.359.000,00 TL’nin işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,gecikmeden kaynaklı fiyat farkı hesaplaması ile tahsiline,
Sözleşme ve eki teknik şartnamede yer almayan işler ile ilgili yapılan 9.452,11 TL masrafın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL depolama masrafının tahsiline, yargılma gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini ….Asliye Hukuk Mahkemesi nin … Esasa sayılı dava dosyasında talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle
Usule ilişkin beyanlarında ; Davanın ticari nitelikli olması sebebi ile öncelikli olarak görevsizlik kararı verilmesini, davacının huzurda ki davayı açma hakkı bulunmaması sebebi ile davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine,
Esasa ilişkin beyanlarında; davacı şirket ile 31.10.2017 tarihinde sözleşmenin imzalandığını, 06.11.2017 tarihinde proje yönetiminin oluşturulduğunu,10.11.2017 tarihinde “Şamandıra Ön Dizayn Genel Yerleştirme Planının” tamamlandığının müvekkil Kuruluşa bildirildiğini,14.11.2017 tarihli tutanak ve 15.11.2017 tarihli müvekkil Kuruluş yazısı ile zikredilen ön dizayn genel yerleştirme planının, müvekkil Kuruluş “Proje Kontrol Heyetince”, “uygun görüldüğünü”, uygun görmeyi müteakip sözleşme uyarınca 23.11.2017 tarihinde %20 avans ödemesinin müvekkil kuruluşça yapıldığını, sözleşme uyarınca müvekkili firmaca her çap “şamandıra” için üretilen bir adet prototip numunelerin 22.12.2017 tarihinde müvekkil kuruluşa sunulmak üzere hazır olacağının 13.12.2017 tarihli yazı ile bildirildiğini,
Akabinde 26.12.2017 tarihinde müvekkil Kuruluş proje kontrol heyetince müvekkili firmanın proje kontrol ekibi ile birlikte ön dizayn üzerinde bir takım değişiklikler yapılmasına karar verilerek “tutanağın” imza altına alındığı, böylelikle örnek prototip numunenin onaylandığını, prototip numunenin onaylanmasına müteakip müvekkil firmanın 28.12.2017 tarihli dilekçe ile müvekkil Kuruluşa başvurması neticesinde 29.12.2017 tarihinde %20 ikinci avans ödemesinin yapıldığını.
29.12.2017 tarih ve 19931511-202-E.67791 sayılı yazı ile davalı kuruluşun ihale şartnamesi ve teknik şartnamede olmamasına rağmen “numune şamandıraların” , “deniz üstü” testlerini yapılmasını müvekkili firmadan talep ettiğini,
Talebin, müvekkili Kuruluşça kabul edildiğini, 02.01.2018 tarihli yazı ile 06-10 Ocak 2018 tarihleri arasında deniz üstü testlerinin Alsancak Limanında müvekkil Kuruluşun gözetiminde yapılacağının bildirildiğini, 09.01.2018 tarihinde testlerin yapıldığı ve testlerde kullanım kolaylığı bakımında belirlenen hususların firmaya bildirildiğini, 15.01.2018 tarihinde firma çalışanlarının da katılımıyla prototip şamandıralar üzerinde ekipman montaj yerlerinin belirlenmesine karar verildiğini,15.01.2018 tarihinde şamandıralar üzerine ekipman montaj yerlerinin belirlendiği, tutulan tutanakta ayrıca şamandıralarda değişiklik yapılmasının da kararlaştırıldığını, sözleşme harici bu değişiklikler ve testler nedeniyle oluşan masraflara ilişkin faturaların sunulduğunu, firmanın 22.02.2018 tarihli dilekçesi ile 01.03.2018 ila 25.03.2018 tarihleri arasında 70 adet üç metre, 40 adet iki buçuk metre, ve 50 adet iki metre çaplı şamandıraları şartname gereği ambalajlı olarak teslim edebileceğinin bildirildiği, bildirime rağmen şamandıraların teslim işleminin yönetmeliğe aykırı olarak gerçekleştirilmediğini,
04.04.2018 tarihli müvekkil Kuruluş “ Proje Kontrol Heyeti” tutanağında firmanın 22.02.2018 tarihli yazısı uyarınca yapılan incelemede; 160 adet polietilen şamandıradan 145 adet gövde, 150 adet kuyruk, 42 adet kule ve 320 adet balans ağırlıklarının sözleşmeye uygun olarak tamamlandığı ve kabule hazır olduğunun bildirildiğini,müvekkili Kuruluş Muayene ve Kabul Komisyonu ile firma yetkililerinin de hazır bulunduğu 9-11 Nisan 2018 tarihleri arasındaki incelemeler neticesinde teknik şartname ile sözleşmeye aykırı olarak tespit edilen hususların 25.04.2018 tarih ve … sayılı yazı ile bildirildiğini,
06.06.2018 tarihli ve … sayılı müvekkil kuruluş yazısı ile firmaya, teknik şartname uyarınca tespit edilen eksiklik ve hataların bildirildiğini,
Firmanın 28.06.2018 tarihli yazısı ile 06.06.2018 tarihli müvekkil Kuruluş yazısına cevap verdiğini,13.08.2018 tarih ve …-E … sayılı müvekkil Kuruluş yazısı ile teknik şartname ve Muayene Kabul Komisyonu raporundaki eksikliklerin giderilmediğinin firmaya tekraren bildirildiğini, firmanın 21.09.2018 tarihli yazısı ile 13.08.2018 tarihli yazıya cevap verdiğini, müvekkili Kuruluşun 11.10.2018 tarih ve … yukarıda zikredilen yazılarda belirttiği eksikliklerin firmadan istediğini belirterek; haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; … San ve Tic. A.ş ile davalı … ğü arasında 31/10/2017 tarihinde imzalanan Polietilen Şamandıra Mal Yapım-Alımına Ait Sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi nin … esas sayılı dava dosyasında … sayılı ve 05/12/2019 tarihli görevsizlik kararı verilmiş, kararın taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, dava dosyası tevzien mahkememize gelmiştir.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi … sayılı ve 27/04/2018 tarihli kararında;
“6102 sayılı TTK’nın 4(1) maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları” ve “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ile “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava), ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da aynı maddede 6 bent halinde sayılan ticari davalardan (mutlak ticari dava) olması gerekir. Taraflardan biri “tacir” değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın “ticari işletme” ile ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Davacı şirketin “tacir” olduğu ve uyuşmazlığın “ticari işletmesi” ile ilgili bulunduğu çekişmesiz ise de, davalının( Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü) “tacir”, işletmesinin de “ticari işletme” olduğu kanıtlanamamıştır. Diğer yandan taraflar arasındaki uyuşmazlık 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, eser sözleşmesinden kaynaklanan hukuk davaları TTK’nın 4 (1) maddesinde veya diğer özel kanunlarda sayılan mutlak ticari davalar arasında da yer almamaktadır. Bu nedenle eldeki davaya Ticaret Mahkemelerinde de bakılamaz. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece işin esasının incelenerek varılacak sonuca göre hüküm verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
Somut olayda; Uyuşmazlık “şamandıra mal yapım-alım sözleşmesinden” kaynaklanmaktadır.Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcuttur.
Uyuşmazlığın sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekmektedir.
Davacı şirketin “tacir” olduğu ve uyuşmazlığın “ticari işletmesi” ile ilgili bulunduğu, davalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün ise tacir olmadığı ihtilafsızdır. Bu durumda davanın niteliğine göre davaya bakmak görevi tarafların sıfatı da dikkate alındığında asliye hukuk mahkemesine aittir.Mahkememiz dava dosyasında görevli değildir.
HMK.nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden tarafların arasındaki uyuşmazlığın “şamandıra mal yapım-alım sözleşmesinden” kaynaklandığı anlaşıldığından mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, bu dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi de mümkün olmamakla, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE, dava dosyasında İstanbul ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ nin görevli olduğuna,
2-Mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dava dosyasında daha önce … ASHM nin … sayılı ve 05/12/2019 tarihli görevsizlik kararı verilip istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden görevli mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesi ‘ne gönderilmesine
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına
Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.15/01/2020

Başkan …
e imza

Üye …
e imza

Üye …
e imza

Katip …
e imza