Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/33 E. 2021/340 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/33
KARAR NO : 2021/340
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı yana topraklama ölçümü hizmeti başta olmak üzere verilen hizmetlere istinaden dava konusu icra takibine dayanak olan 09.07.2018 tarihli, Seri:A Sıra:… numaralı 3.127,00 TL, 09.07.2018 tarihli, Seri:A Sıra:… numaralı 9.832,11 TL, 10.08.2018 tarihli, Seri: A Sıra:… numaralı 1.770,00 TL, 25.10.2018 tarihli, Seri:A Sıra:… Numaralı 17.936,00 TL tutarlı İrsaliyeli Faturaların düzenlendiğini, faturaların davalıya tebliğ edilerek müvekkili şirket tarafından da ticari defterlere işlendiğini, Taraflar arasında yapılan harici görüşmelere istinaden davalı tarafından ödeme yapılmadığı gibi, düzenlenen 31.12.2018 tarih, … sıra numaralı iade faturasının müvekkili şirket tarafından 03.01.2019 tarihinde tebellüğ edildiğini ve “Taşeron giderleri işçilik bedeli” adı altında düzenlenen faturaya … Noterliği’nin … yevmiye numaralı, 09.01.2019 tarihli ihtarnamesi ile itiraz edilerek iade edildiğini, bunun üzerine borçlu davalı tarafından daha önce tebliğ edilerek itiraz edilmemiş faturalara istinaden … İcra Müd. 2019/ … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı yan tarafından kısmi ödemede bulunularak borcun 14.683,72.TL’lik kısmına itiraz edildiğini, müvekkili tarafından üzerine düşen tüm edimlerin yerine getirilerek davalının tüm işleri bitirilmiş ve akabinde düzenlenen faturalar dahi tebliğ edilmişken davalı yan tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla;
Davanın kabulü ile İcra takibine yapılan itirazların iptaline, takibin devamına, borçlunun takip dosyasında itiraz ettiği tutar olan 14.683,72 TL üzerinden alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında taşeronluk ilişkisinin mevcut olduğunu, icra takibi ve dava konusu bedellere ilişkin işleri davacı firmanın hiç yapmadığı gibi müvekkili şirkete yapmadığı işler için fatura düzenlediğini, bu durumun tespiti akabinde derhal ilgili bedel için iade faturasının kesilerek davacı şirkete iletildiğini, ancak iade faturasının, davacı şirketçe haksız ve kötü niyetli oiarak ihtarname ile iade edildiğini, akabinde …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı icra takibinin 32.655,11-TL alacak üzerinden ikame edildiğini, müvekkilince borcun 17.981,39 TL olduğunun kabul edildiğini, 14.683,72 TL’sine kısmi itiraz edildiğini, yani müvekkilinin kısmi ödeme yaparak davacının yapmış olduğu işlerin bedelini ödediğini, hiç yapmamış olduğu işler için ise itiraz ettiğini, müvekkili şirketin davacı ile aralarındaki iş ilişkisinden doğan borçlarını geciktirme veyahut da kötü niyetli olarak hiç ödememe gayesinde olmadığını, müvekkili şirketin kötü niyetli olarak borçlarını geciktirme gayesinde olması halinde takibin büyük bir kısmını kabul etmek yerine tamamına itiraz ederek icra takibini tümden durduracağını, tarafların müvekkilinin yüklenicisi olduğu bir projede birçok farklı kalemde işin yapılması amacıyla anlaştığını, davacının ise bu işlerin bir kısmını yaptığını, bir kısmını ise hiç yapmadığını, buna rağmen tüm işler tamamlanmış gibi fatura kesildiğini, davacı şirketin müvekkilinin yüklenicisi olduğu işlerde taşeron olarak bir çok iş yapmakta olduğundan, gerek esas iş sahibi nezdinde yapılan işlerin müvekkilince derhal denetiminin sağlanamaması, gerekse de diğer bir çok iş kalemiyle birlikte yapılmayan işlerin de fatura edilmesi nedeniyle itiraz süresinde ilgili faturaya itiraz edilemediğini, esas iş sahibinden yapılan bildirim neticesinde müvekkilinin bazı işlerin hiç yapılmadığını öğrendiğini ve derhal davacı firmaya iade faturasını kestiğini, davacının hiç yapmadığı işler için düzenlediği faturanın işi yaptığını ispatlama niteliğinde belge olarak kabul görmeyeceğinin açık olduğunu, hukuki açıdan fatura kesilmiş olmasına rağmen, gerçekte hizmet hiç yapılmamış ise faturanın delil olabilme niteliğinden yararlanabilmesinin mümkün olmadığını beyanla;
Davanın reddini, davacı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 32.665,11-TL asıl alacağın tahsili amacıyla 14/01/2019 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 25/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 29/01/2019 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2018 ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 10/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Bilirkişi görev tanımı ve uzmanlık alanı ile sınırlı olarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler ışığında; 21.01.2019 Tarihinde başlatılan takipte 4 adet irsaliyeli fatura nedeniyle 32.665.11-TL asıl alacak talep edildiği, Davacı şirket defter kayıt ve belgelerine göre; davalı şirketin takip tarihi itibariyle 28.665.11-TL borçlu olduğu, Davalı şirket defter kayıt ve belgelerine göre; davacı şirketin takip tarihi itibariyle 17.981,39 TL alacaklı olduğu, bakiyeler arasında 10.683,72 TL fark bulunduğu, farkın ihtilaflı davalı şirket iade faturasından kaynaklandığı, anılan faturanın davacı şirketçe 09.01.2019 tarihinde keşide edilen ihtarname ile davalı şirkete iade edildiği, Takip dosyasında kabul edilen 17.981,39 TL tutarındaki davacı şirket alacağının 01.02.2019 tarihinde ödendiği, işbu davada da (32.665,11-17.981,39) 14.683,72 TL’ye yapıian itirazın iptalinin talep edildiği, Dosya içeriğinde 30.10.2018 tarih, … sayılı davacı faturasına konu hizmetlerin verildiğine ilişkin herhangi bir belgeye rastlanmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında mevcut taşeronluk ilişkisi kapsamında davacı tarafça topraklama ölçümü hizmeti başta olmak üzere verilen hizmetlere istinaden dava konusu icra takibine dayanak olan 09.07.2018 tarihli, Seri:A Sıra:… numaralı 3.127,00 TL bedelli , 09.07.2018 tarihli, Seri:A Sıra:… numaralı 9.832,11 TL bedelli, 10.08.2018 tarihli, Seri: A Sıra:… numaralı 1.770,00 TL bedelli , 25.10.2018 tarihli, Seri:A Sıra:… Numaralı 17.936,00 TL bedelli İrsaliyeli Faturaların düzenlenerek davalıya tebliğ edildiği davalı tarafça 31.12.2018 tarih, … sıra numaralı iade faturasının düzenlenerek faturaların “Taşeron giderleri işçilik bedeli” adı altında düzenlenen faturaya Beyoğlu 59. Noterliği’nin 00341 yevmiye numaralı, 09.01.2019 tarihli ihtarnamesi ile itiraz edilerek iade edildi sonrasında davacı tarafça … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı icra takibinin 32.655,11-TL alacak üzerinden ikame edildiği ve davalı tarafça borcun 17.981,39 TL olduğunun kabul edildiğini, 14.683,72 TL’sine kısmi itiraz edilmesi üzerine iş b davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde usulünce tutulmuş davacı defterleri ile; Davalı şirketle olan ticari ilişki … Hesabı Altında … kodlu yardımcı hesapta izlenmekte olup, Davalı şirket adına düzenlenen irsaliyeli faturaların toplam tutarı 32.665,11 TL olup, fatura borcuna karşılık 03.11.2018 tarihinde 4.000,- TL tahsilât yapıldığından, davalı şirket fatura borcu 28.665,11 TL’ye gerilediği ,bu bakiyenin 31.12.2018 tarih, … sayılı yevmiye kapanış maddesinde davalı cari hesabı karşısında aynen yer aldığı görülmüştür.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı , 21.01.2019 tarihinde başlatılan takipte ise 32.665,11 TL asıl alacak talep edilmektedir.
Usulünce tutulan davalı ticari defterlerinde ;davacı şirketle olan ticari ilişki 320-Satıcılar Kebir hesabı altında … kodlu yardımcı hesapta izlenmekte olup,Davacı şirketçe düzenlenen 09.07.2018 tarihli 3.127,00 TL bedelli , 09.07.2018 tarihli, 9.832,11 TL bedelli, 10.08.2018 tarihli 1.770,00 TL bedelli faturalar nedeniyle oluşan 32.665,11 TL tutarındaki borca karşılık 02.11.2018 tarihinde 4.000,- TL ödeme yapılmış olup, borç tutarı 28.665,11TL’ye gerilemiş olup, Taraf defterlerinde bu işlemler ve bakiyede tam mutabakat bulunduğu anlaşılmıştır..
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacı tarafça “… İşletme Sorumluluğu” açıklaması ile düzenlenmiş olan 25.10.2018 tarih, … sayılı ve 17.936,- TL tutarlı faturaya karşılık “Taşeron Giderleri İşçilik A… Faturaya İstinaden” açıklaması ile düzenlenmiş olan 31.12.2018 tarih, … sayılı, 10.683,72 TL tutarındaki davalı şirket iade faturasından kaynaklanmaktadır.
Düzenlenen 31.12.2018 tarih, … sayılı iade faturası nedeniyle davacı cari hesabına 10.683,72 TL borç kaydedildiğinden, davacı alacağı 17.981,39 TL’ye gerilediği Anılan bakiyenin envanter defterinin 7. sayfasında davacı cari hesabı karşısında aynen yer aldığı görülmüştür.
Davalı şirketçe düzenlenen iade faturasının alt kısmında “İşletim Sorumluluğu ve Bakımların Her İkisinin Eksiksiz Yapılmaması Nedeniyle İade Edilmiştir” şeklinde not bulunmakta olup, mahkememizce davacı tarafa hizmetin verildiğine dair delillerini ibraz etmesi fırsatı tanınmış ancak bu yönde bir delil ibraz edilmemiştir.
Anılan durum karşısında 4 adet irsaliyeli fatura nedeniyle 32.665.11TL asıl alacak üzerinden başlatılan takipte davacı şirket defter kayıt ve belgelerine göre; davalı şirketin takip tarihi itibariyle 28.665.11 TL borçlu olduğu, Davalı şirket defter kayıt ve belgelerine göre; davacı şirketin takip tarihi itibariyle 17.981,39 TL alacaklı olduğu, bakiyeler arasında 10.683,72 TL fark bulunduğu, farkın ihtilaflı davalı şirket iade faturasından kaynaklandığı, anılan faturanın davacı şirketçe 09.01.2019 tarihinde keşide edilen ihtarname ile davalı şirkete iade edildiği, Takip dosyasında kabul edilen 17.981,39 TL tutarındaki davacı şirket alacağının 01.02.2019 tarihinde ödendiği, işbu davada da (32.665,11-17.981,39) 14.683,72 TL’ye yapıian itirazın iptaline yönelik olduğu ancak davacı tarafça 30.10.2018 tarih, 44210 sayılı faturaya konu hizmetlerin verildiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediği görülmekle davanın reddi gerektiği kanaatine varılmış , davalı tarafça kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de takibi başlatmakta davacı tarafın kötüniyetli olduğu hususu ortaya konulamadığı bu kapsamda tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla bu talebinde reddi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilince talep edilen kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 87,44-TL den 59,30-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 28,14-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4–6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 4.080-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır