Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/322 E. 2022/423 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/322
KARAR NO : 2022/423
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari alım satım işleminin olduğunu, davacının bunun karşılığında satıcı olarak fatura düzenlediğini, ancak davalının, satım ilişkisinden kaynaklı olarak üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeyip ödeme yapmadığını, bunun üzerine, davalı aleyhine 17.01.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E sayılı takibin başlatıldığını, takip dayanağının ise 18 ayrı fatura olduğunu, ödeme emrinin 25.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, takip başladıktan sonra, ödeme emri henüz tebliğ edilmeden 21.01.2020 tarihinde davalı borçlu tarafından, davacı alacaklının hesabına takip dayanağı 17 faturanın bedeli olan 90.674,03 TL’nin gönderildiğini, bu paranın alacaklı tarafından tahsil edildiğinin ise icra dairesine bildirildiğini, daha sonra ödeme emrinin tebliği üzerine davacının borcun tamamına itiraz ettiğini, arabuluculuk sürecinin de olumsuz şekilde neticelendiğini,
taraflar arasında yapılan bu satış işlemi karşılığında;
26.06.2019 tarih .. numaralı 2.360,00 TL bedelli,
19.09.2019 tarih .. numaralı 6.879,40 TL bedelli,
18.09.2019 tarih … numaralı 212,40 TL bedelli,
18.09.2019 tarih … numaralı 2.448,50 TL bedelli,
17.09.2019 tarih … numaralı 3.687,50 TL bedelli,
09.09.2019 tarih … numaralı 1.774,72 TL bedelli,
05.09.2019 tarih … numaralı 2.855,60 TL bedelli,
05.09.2019 tarih … numaralı 448,40 TL bedelli,
05.09.2019 tarih … numaralı 3.687,50 TL bedelli,
29.08.2019 tarih … numaralı 920,40 TL bedelli, 
29.08.2019 tarih … numaralı 3.976,60 TL bedelli,
29.08.2019 tarih … numaralı 236,00 TL bedelli,
28.08.2019 tarih … numaralı 16.579,00 TL bedelli,
26.08.2019 tarih … numaralı 14.514,00 TL bedelli,
26.08.2019 tarih … numaralı 3.711,57 TL bedelli,
23.08.2019 tarih … numaralı 1.602,44 TL bedelli,
19.08.2019 tarih … numaralı 24.780,00 TL bedelli,
16.09.2019 tarih … numaralı 10.336,80 TL bedelli olmak üzere;
toplam 18 adet faturanın düzenlendiğini, faturalar üzerinde ödeme tarihi olup, satıcının satmış olduğu ürün ile beraber faturaların davalıya gönderildiğini, ayrıca e- fatura düzenlendiği için, faturaların düzenlendiği tarihte davalıya tebliğ edildiğini, davalının satılan ürünlerle beraber faturayı teslim almasına rağmen icra takibine olan itirazı haricinde bugüne kadar herhangi bir itirazda bulunmadığını, oysaki TTK madde 21 fıkra 2’ye göre; “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” davalı bir itirazda bulunmadığından faturayı ve içeriğini kabul etmiş sayıldığını, bu sebeple icra takibine konu faturalara karşı borcu olmadığı yönündeki itirazının geçersiz olduğunu, taraflar arasındaki satış işleminin davacı tacir olduğu için ticari defterlerinde de kayıtlı olduğunu, bu sebeple davacının usulüne uygun olarak tutulmuş 2019 yılına ait ticari defterlerine delil olarak dayandıklarını, ticari defterler incelendiğinde söz konusu satış işleminin ve borcun baki olduğunun görüleceğini, davalının, 17.01.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı takibi başlatıldıktan sonra yaptığı ödemenin yukarıda sayılan faturaların 17 tanesine ilişkin olduğunu, 16.09.2019 tarih .. numaralı 10.336,80 TL bedelli fatura yanlış düzenlenmiş olduğundan, buna ilişkin bir ödeme yapılmadığını, bu faturaya ilişkin bir taleplerinin bulunmadığını, bu faturanın dava dışı değerlendirilmesi gerektiğini, itirazın iptali davasını yukarıda sayılan ilk 17 faturaya müteakip açmış bulunduklarını, davalının, 21.01.2020 tarihinde ödeme yapmış olduğundan, bu tarihte de icra takibi başlatılmış olduğundan borcum yoktur itirazının haksız olduğunu, zira icra takibi açıldıktan sonra ödeme emri henüz tebliğ edilmemiş olsa dahi, borçlunun zamanında borcunu ödemeyerek takip açmaya sebebiyet verdiği için icra dosyasındaki vekâlet ücreti, takip giderleri, faizlerden de sorumlu olduğunu, bu durumda, ödeme takipten sonraki ödeme olup, kısmi ödeme olduğundan, TBK’nun 100. maddesi gereğince, öncelikle işlemiş faiz, icra vekâlet ücreti ve takip masraflarından düşülerek icra müdürlüğünce bakiye borcun hesabında dikkate alınacağını, icra takibi ile takibe konu 17 adet faturada yazan toplam 90.674,03 TL asıl alacağın yıllık işleyecek avans faizi ile birlikte talep edildiğini, 2019 yılı içerisindeki %19,50 avans faizi oranı, fatura üzerindeki ödeme tarihleri, 365 güne göre hesaplama yapıldığında, temerrüt tarihlerinden takip tarihine kadar toplam işlemiş faizin 4.611,13 TL, 17 adet fatura bedeli ve faiz toplam miktarı olan 95.285,16 TL için hesap edilen vekâlet ücretinin 13.002,09 TL, dosya açılırken yapılmış olan harç ve tebligat masraflarının toplam 611,46 TL, tahsil harcının ise 104,68 TL olup, itiraz edildiği zaman dosyanın güncel borç miktarının 109.004,39 TL olduğunu, dosyaya yatan paranın ise 90.674,03 TL olup, dosya miktarından çıkartıldığında (109.004,39 – 90.674,03=18.330,36 TL yaptığını, yatırılan paranın dosya borcunu karşılamadığını, yatırılan paranın ilk önce faiz, masraf ve vekâlet ücretine mahsup edildiğini, böylece hesaplanan 18.330,36 TL’nin kalan bakiye borç miktarı olup, asıl alacağa yönelik olduğunu beyanla davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Bilgi Üniversitesi İktisadi İşletmesi vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı taraftan almış olduğu hizmet bedellerinin tümünü ödeme emri tebliğ edilmeden, icra takibinden haberi olmaksızın ödediğini, devamında da gelen ödeme emrine herhangi bir borcu kalmadığından mütevellit haklı nedenle itirazlarını sunduğunu, ödeme emrinin ancak tebliğ ile hüküm ve sonuçlarını doğuracağını, müvekkilinin; davacı tarafa icra takibine konu asıl borcunu ödeme emrinin tebliğinden önce ödeyerek aradaki borç ilişkisini tamamen sona erdirdiğini, dolayısıyla bu borca isabet ettiği iddia edilen icra inkâr tazminatı ve takibe ilişkin diğer ferilerinden sorumlu tutulmasının kabulünün mümkün olmadığını, emsal içtihatlarla da müvekkilinin ödemiş olduğu borcun ferilerinden sorumlu tutulamayacağının kabul edilmekte olduğunu, TTK 10. Maddesinde “Aksine sözleşme yoksa ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” hükmünün bulunduğunu, bu hükümler gereğince, davacı alacaklının fatura vade tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz talep etmiş olması ve işbu faiz oranını kendisinin belirleyerek hesaplama yapmış olmasının kabul edilemez olduğunu, bu faiz oranını neye dayandırıldığının da dava dilekçesinde açıklanamayan bir diğer husus olduğunu, takip tarihi itibariyle müvekkilinden işlemiş faiz talep edebilmesi için müvekkili şirketi icra takibinden önce temerrüde düşürmüş olmasının gerektiğini, ancak davacı tarafın takip tarihinden önce müvekkili şirkete karşı bir ödeme ihtarında bulunmadığı için temerrüde düşürmüş olmamakla takip talebi ile talep edilen faiz alacağının reddinin gerekeceğini, davacı alacaklı ile müvekkili arasında bakiye alacak bedelinin ödenmiş olduğu noktasında uyuşmazlığın olmadığını, bakiye borç bedelinin olduğu iddiası ve bu suretle talep edilen alacakların taraflarınca kabul edilmesinin beklenemeyeceğini, iki taraf arasında alacak borç ilişkisi kalmadığından işbu borcun ferilerinden bahsetmenin mümkün olmadığını, alacak iddiası kabul anlamına gelmemekle, davacı tarafça hesap edilen işlemiş faiz alacağının belirli ya da belirlenebilir olmadığının dosya kapsamından anlaşılmakta olduğunu, tümüyle itiraz ettikleri icra takibinde müvekkilinin borcunun bulunmaması ve yine talep edilen faiz ve diğer alacak taleplerinin likit alacak olmadığı sabit olmakla icra inkâr tazminatı talebinin hukuka uygun bir nitelik arz etmediğini, yerel mahkemece icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için itirazda bulunan borçlunun haksız olması ve takip konusu alacağın likit yani borçlu tarafından tüm unsurlarıyla bilinebilir nitelikte olmasının gerektiğini, öte yandan mezkûr takip dosyası incelendiğinde, takip talebi ve müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinde bulunması zorunlu unsurlardan olan “alacağın sebebi” nin ve faiz taleplerinin ve neye dayandırıldığının yer almadığının görüleceğini, bu haliyle, davacı tarafça hiçbir bilgiye yer verilmeksizin talep edilen bakiye borç bedeline dair talep edilen alacağın taraflarınca tüm unsurlarıyla bilinebilir ve likit nitelikte olmadığından, davacı tarafça talep edilen icra inkâr tazminatının kabulünün mümkün olmadığını, alacağı kabul anlamına gelmemekle, emsal içtihatlar doğrultusunda davacının alacak talebinin bir feri nitelik taşıması sebebiyle davacının icra inkar tazminatı talep edemeyeceğinin kabulünün gerekmekte olduğunu, ayrıca haksız yere ve kötü niyetli icra takibi başlatan davacı aleyhine ÜK 67/2 kapsamında kötü niyet tazminatı taleplerinin bulunduğunu, kötü niyetle maddi menfaat elde etme gayesiyle hareket ettiği ve itirazın iptali davası açtığının ortada olduğunu beyanla davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle davacı aleyhine takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 104.197,50-TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile BK 100 maddesi uyarınca takipten sonra yapılan ödemelerin de değerlendiği, borcun olup olmadığı varsa miktarının tespit edildiği rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş, Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 11/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Takip ve dava konusu alacağa dayanak gösterilen faturaların 4810094149 vergi sicil numaralı … adına düzenlendiği, fatura bedellerinin de takipten sonra, ödeme emrinin tebliğinden önce 21.01.2020 tarihinde … Üniversitesi tarafından ödendiği, 17.01.2020 Tarihinde … İsletmesi aleyhinde başlatılan takipte; 18 adet fatura nedeniyle 101.010,93 TL asıl alacak, 13.686,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 114.697,49 TL talep edildiği, … İşletmesi’nin vergi sicil numarasının ise 4810620627 olduğu, işbu davanın da; … İsletmesi adına açıldığı, ödeme emrinde yer alan 16.09.2020 tarih, 10.336,80 TL tutarlı faturanın yanlış düzenlendiği beyan edilerek, faturanın dava dışı değerlendirilmesinin talep edildiği, davaya konu 17 adet faturanın toplam tutarı 90.674,03 TL olup, davacı talebine göre hesaplama yapıldığında işlemiş faiz tutarının 4.611,13 TL olacağı, BK 100 maddesi uyarınca hesaplama yapıldığında; 21.01.2020 ödeme tarihindeki davacı asıl alacağının 18.329,35 TL olacağı kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları nazara alınarak dosyanın rapor hazırlayan bilirkişi … ya tevdi ile davalı itirazları doğrultusunda ek rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 08/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davalı vekilince sunulan Yargıtay kararlarına göre; … Üniversitesi’nin harçtan muaf olduğu, 492 Sayılı Harçlar Kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün 1-3 maddesinde tahsil harcının, ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağının öngörüldüğü, davalı tarafça, ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapıldığı, bu nedenlerle tahsil harcının hesaplamaya alınmadığı, …Başkanlığının Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/4 maddesine göre; ödeme süresi içerisinde borcun ödenmesi durumunda tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçünün takdir edileceği, Bu tespitler ve BK 100 maddesi uyarınca hesaplama yapıldığında; 21.01.2020 ödeme tarihindeki davacı asıl alacağının 14.974,16 TL olacağı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu, ek raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamanda tdavalı … Üniversitesi aleyhine 18 adet faturaya istinaden 17.01.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E sayılı takibin başlatıldığı, ödeme emrinin 25.01.2020 tarihinde tebliğ edilip takip başladıktan sonra, ödeme emri henüz tebliğ edilmeden 21.01.2020 tarihinde davalı borçlu tarafından, davacı alacaklının hesabına takip dayanağı 17 faturanın bedeli olan 90.674,03 TL’nin gönderildiği anlaşılmıştır.
Başlatılan takipte; takip borçlusu; … Cad. … Elektrik Santralı 2/13 Eyüp/İstanbul adresinde, … vergi no.lu … Üniversitesi İktisadi İşletmesi gösterilmiş, Arabuluculuk Son Oturum Tutanağı ise, karşı taraf olarak gösterilen … Üniversitesi vekilince imzalandığı, Dava dilekçesinde-, davalı olarak; … Mah. … Cad. No: … adresinde, … vergi no.lu … Üniversitesi gösterilmiş ise de, Tevzi Formunda davalı olarak … Üniversitesi İktisadi İşletmesi gözüktüğü, Davaya cevap verme süresinin uzatılması ile ilgili dilekçe ve cevap dilekçesi; … İktisadi İşletmesi vekilince verilip husumet itirazı yer alan cevap dilekçesinin … Üniversitesi İktisadi İşletmesi tarafından ibraz edildiği , Takip ve dava konusu alacağa dayanak gösterilen faturalar; … vergi sicil numaralı … Üniversitesi adına düzenlenmiş olup, ödemeler de … Üniversitesi tarafından … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 27.07.2020 tarihli yazısına göre; … Üniversitesi İktisadi İşletmesinin vergi kimlik numarası … , … Üniversitesi vergi kimlik numarasının ise … olduğu takibin bu vergi numarası belirtilmek sureti ile davalı ünvanının … Üniversitesi İktisadi İşletmesi olarak yazıldığı ancak fatura ödemelerinin … Üniversitesi tarafından yapıldığı nazara alınarak HMK 124/2 maddesi uyarınca mevcut yanlışlığın usul ekonomisi de gözetilerek kabul edilebilir bir yanılgı neticesi bu şekilde gösterildiği kabul edilerek resen davalı ünvanının … Üniversitesi olarak düzeltilmesine karar verilmiş dava tevzi formunda davalı olarak kayıtlara geçen … Üniversitesi İktisadi İşletmesi yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Davalı … Üniversitesi söz konusu faturalara itiraz etmediği ve bu faturalara ilişkin ödeme yaptığından dolayı taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin başkaca bir ispatına gerek kalmaksızın faturaların taraflar arasındaki ticari ilişkiye yönelik düzenlendiği anlaşılmıştır.
İcra Dosyası ödeme emrinde asıl alacak miktarı 101.010,93 TL, işlemiş faiz tutarı 13.686,56 TL olup, talep edilen toplam tutarın 114.697,49 TL olduğu,
.Davalının, 17.01.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı takibi başlatıldıktan sonra yaptığı ödemenin faturaların 17 tanesine yönelik olarak yapılmış olup 16.09.2019 tarih …08 numaralı 10.336,80 TL bedelli faturanın yanlış düzenlenmiş olduğundan buna ilişkin bir ödeme yapılmadığı dolayısıyla davacı tarafından bu faturaya ilişkin işbu davaya konu edilmediği anlaşılmıştır.
… Üniversitesi tarafından 21.01.2020 tarihinde 17 adet fatura bedeli olarak toplam 90.674,03 TL ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf mevcut değildir.
TTK madde 1530 fıkra 2 gereğince; “Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer.” davalı faturada belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemediği için ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüştür. Bu sebeple ödeme tarihinden itibaren faiz hesaplaması doğru olup kararın da bu yönde verilmesi gerekmektedir…” şeklindedir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmayıp ticari ilişkileri sözlü sözleşme kapsamında olup taraflar arasındaki ilişkinin mal tedarikine yönelik olup , Bu kapsamda TTK 1530 md kapsamı nazara alınarak fatura üzerinde yer alan ödeme tarihlerinin temerrüt başlangıcı kabul edilerek bilirkişi tarafından TTK 1530 md gözetilerek hesap edilen 4.611,03 TL faiz alacağı olduğu anlaşılmıştır.
02.01.2020 Tarih, 30996 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilen Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’nın Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/4 maddesi; “Borçlu ödeme süresi içerisinde borcunu öderse bu Tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü takdir edilir. Maktu ücreti gerektiren işlerde de bu hüküm uygulanır.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak yapılan hesaplama , davalının harçtan muaf olması gözetilerek ve davacı tarafça sunulan masraf belgeleri ve BK100 maddesi uyarınca hesaplama yapıldığında; 21.01.2020 ödeme tarihindeki davacı asıl alacağı 14.974,16 TL olacak olup, bilirkişi ek raporunda belirtilen :
Asıl Alacak 90.674,03
Takip Öncesi Faiz 4.611,13
Vekâlet Ücreti (Nisbi) 9.751,57
Masraf Toplamı 611,46
Toplam Alacak 105.648,19
21.01.2020 Ödenen -90.674,03
Kalan Asıl Alacak 21.01.2020 14.974,16 TL olduğu anlaşılmakla …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 14.974,16-TL asıl alacak üzerinden takip koşulları ile devamına ,İcra inkar tazminat talebinin davacı alacağının ferilerine ilişkin olması ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile reddinedair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-… Üniversitesi İktisadi İşletmesi aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-… Üniversitesi aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 14.974,16-TL asıl alacak üzerinden takip koşulları ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İcra inkar tazminat talebinin davacının alacağının ferilerine ilişkin olması ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile reddine,
3-Davalı … Üniversitesi Vakıf Üniversitesi olup harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5.100-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.356,20-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK 124 maddesi gereği taraf sıfatı değiştirilen … Üniversitesi İktisadi İşletmesi vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Üniversitesi İktisadi İşletmesi’ne verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 159,10-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.200-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.467,90-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.219,06-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
9-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere karar verildi. 24/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır