Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/299 E. 2021/822 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/299 Esas
KARAR NO : 2021/822

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına ilişkin Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat numaralı dosyası ile müvekkilleri …’a ve …’ya ait iş yerlerinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini ve iş yerlerinin üst kat ve alt kat bağımsız bölümlerden oluştuğunu, haciz tutanağında ismi geçen borçlu …’in ve aynı zamanda müvekkili olan diğer borçlu …’in haciz yapılan iş yerleri ile bir ilgisi bulunmadığını, müvekkili …’a ait iş yerinin vekili olan müvekkili …’in iş yerine ait evrakları göstermesine rağmen alacaklı vekilinin talebi üzerine, haciz işlemine devam edildiğini ve hacizli malların muhafazasının sağlanmak istendiğini, haciz işlemi sırasında alacaklı vekilinin müvekkili …’i tehdit ederek ve üzerinde baskı kurarak iş yeri faaliyetlerine engel olacağını ve iş yerine ait malları kaldırtacağını ifade ettikten sonra, müvekkillerine düzenlediği bonoyu zorla baskı ile imzalattığını, korkutma etkisi altında senet imzalayan kişinin kambiyo senedi düzenlemek yönünde iradesi mevcut olmadığını, söz konusu kambiyo senedinin hükümsüz olduğunu, davalı vekilinin senedi 28.02.2020 tarihinde Ankara’da haciz esnasında imzalattırdığı halde, söz konusu senede düzenleme tarihini 29.02.2020, düzenleme yerini ise İstanbul olarak yazdığını, müvekkillerin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyalarına ilişkin senedin düzenlenme tarihi itibariyle yaklaşık 145.000,00 TL bedelli bir borcu bulunmadığını, ayrıca senet bedeli ile icra dosyasındaki borç bedelinin uyuşuyor olmasının da senedin gerçek iradeye dayanmadan düzenlendiğini kanıtladığını, davalının ticari defterleri incelendiğinde, davaya konu 145.000,00 bedelli bononun davalının ticari defterlerinde mevcut olmadığının görüleceğini belirterek müvekkillerinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, dava konusu kambiyo senedinin hükümsüzlüğüne, teminat mukabilinde davaya konu kambiyo senedinin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili bankanın alacaklı olduğu, borçlu … ve davacı borçlu …’in … No.lu Kredi ve … No.lu Kredi borçlarından dolayı, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararına istinaden, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davaya konu 29.02.2020 tarihli Protokol ve ödeme aracı olan 29.02.2020 tanzim, 11.03.2020 vade tarihli, lehtarı…A.Ş. ve borçluları davacılar olan …, …, … ve … tarafından serbest iradeleri ile imzalandığını, davaya konu Protokol ve ödeme aracı olan bononun, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla düzenlendiğini ve bu hususun protokolde yer aldığını, sözleşme serbestisi çerçevesinde düzenlenen protokol ile davacıların borçlarını kabul ve taahhüt ettiklerini, borçluların serbest iradeleri ile imzaladıkları protokolün icra kefaleti niteliğinde değil, borcun üstlenilmesi niteliğinde olduğunu, iptali istenilen bononun, TTK m. 776’da düzenlenen tüm zorunlu unsurlarını taşıdığını, protokolde tarafların serbest iradesiyle kararlaştırılarak imza altına alınan vade tarihinde ödemenin gerçekleştirilmediğini, dava tarihi ile de alacaklı müvekkile yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığını, haciz baskısı altında protokol ve bononun düzenlendiğine ilişkin iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu ve kabulünün mümkün bulunmadığını belirterek haksız ve kötü niyetli olarak talep edilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, haksız ve kötü niyetle ikame edilen davanın reddine, davacılar aleyhine % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen Banka E. Müdürü/Müfettişi …ile Dr. Öğr. Üyesi … tarafından sunulan 19/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;

 Davalı banka ile dava dışı asıl borçlu… arasında imzalanan 3 adette 560.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden, dava dışı …’e taksitli krediler kullandırıldığı,
 Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde, huzurdaki davanın davacısı …’in toplam 560.000,00 TL’lık geçerli kefalet imzasının mevcut olduğu,
 Davalı bankaya kredi geri ödemelerinin yapılmaması nedeniyle, davalı bankaca dava dışı kredi borçlusu … ve davacı … hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile toplam 111.021,60 TL tutar üzerinden, 12.02.2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı,
 Huzurdaki davanın davacılarından kefil … bakımından takip tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonucunda, 100.583,90 TL Asıl Alacak, 8.266,72 TL İşlemiş Faiz, 178,92 TL BSMV ve 490,38 Masraf olmak üzere, toplam 109.519,92 TL’lık borçtan adı geçen kefilin sorumlu tutulabileceği, bu durumda 1.501,68 TL’lık fazla talebin yerinde olmadığı,
 Davalı banka ile davacılar arasında 29.02.2020 tarihinde imzalanan Protokol ile davalı bankaca, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün…E. sayılı dosyasından başlatılan takibe konu borcun, davacılar tarafından kabul edildiği ve ayrıca davacıların borçlu, davalı bankanın alacaklı, 29.02.2020 tanzim tarihli 145.000,00 TL’lık bononun imzalanarak davalı bankaya verildiği,
 Dava dışı …’e ait borcun tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nden başlatılan takibe konu borcu, imzalanan Protokol ile kabul eden ve davaya konu bonoda borçlu olarak imzası bulunan davacılardan sadece …’in, icra takibine dayanak sözleşmelerde kefaleti bulunduğu, diğer davacıların ise davalı banka ile dava dışı … arasındaki sözleşmelerde taraf olmadıkları,
 Dosya kapsamındaki haciz tutanağı, tanık ifadeleri, düzenlenen bono tutarının takip alacağından yüksek tutarda olması, davacı senet keşidecilerinden kefil … dışındaki senet keşidecileri davacılatın takip konusu kredi alacağının borçlusu olmamaları, haciz işlemi ile bono düzenleme tarihi de dikkate alındığında; davacılar …, …, … ve …’ın davalı takip alacaklısı banka vekilince haczin gerçekleştirildiği işyerindeki malların haczine ve muhafazasına engel olmak için baskı altında 29.02.2020 keşide tarihli 11.03.2020 vadeli 145.000,00Tl tutarlı emre yazılı senedi (bono) düzenlediklerinin söylenebileceği,” görüş ve kanaatiyle rapor tanzim edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacıların İstanbul … İcra dairesinin…Esas sayılı dosyasına konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, takibe konu bononun tehditle ve haciz baskısı altında imzalatıldığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı bankanın alacaklı olduğu, borçlu davacı … ve borçlu davacı …’in …No.lu Kredi ve…No.lu Kredi borçlarından dolayı, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararına istinaden, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, 28.02.2020 tarihinde haciz yapıldığı, davaya konu 29.02.2020 tarihli Protokol ve 29.02.2020 tanzim, 11.03.2020 vade tarihli, lehtarı … A.Ş. olan bonuyu borçlu davacılar …, …, … ve …’ın imzaladığı, davaya konu bonoya dayalı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatıldığı ve bu hususun protokolde yer aldığı, haciz tutanağı içeriğinden haciz esnasında gerginlik yaratan tarafın davacı taraf olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafça borçluların tehdit edildiği veya borçlulara baskı yapıldığına dair bir ibarenin tutanakta yer almadığı, haciz yapılan dosyada borçluların Selvi ve Soner olduğu, diğer iki davacının da uyuşmazlığa konu bono ile protokolü imzaladıkları, sözleşme serbestisi çerçevesinde düzenlenen protokol ile davacıların borçlarını kabul ve taahhüt ettikleri, iptali istenilen bononun, TTK m. 776’da düzenlenen tüm zorunlu unsurlarını taşıdığı, haciz baskısı altında protokol ve bononun düzenlendiğine ilişkin iddiaların ispat edilemediği, bononun sebepten mücerret olduğu anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar mahkememizce İİK 72/2. maddesi uyarınca tedbir kararı verilmiş ve davalı taraf cevap dilekçesinde tazminat isteminde bulunmuş ise de; icra dairesinin 26.10.2021 tarihli yazı cevabında, tedbir kararının infazı için tarafların talepte bulunmadığı ve takibin devam ettiği bildirildiğinden, ihtiyati tedbir ara kararının infaz edilmemesi nedeniyle davalının zararı oluşmadığından, tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 2.476,24-TL nin 59,30-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 2.416,94-TL harcın talep halinde davacılara iadesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 17.725,00-TL. nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır