Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/297 E. 2022/400 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/297 Esas
KARAR NO : 2022/400
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Olay günü meydana gelen dava dışı trafik kazasına müdahale etmek için olay yerine giden jandarma trafik görevlisi … …’in sevk ve idaresinde olan … plakalı aracı yolun kenarında bıraktığını, vatandaşlara yardım ettiği sırada park halindeki jandarma aracının kendiliğinden geri geri gelerek kar ve tipiden dolayı yolun kenarında aracının başında bekleyen müvekkili …’e çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında … plakalı otomobil sürücüsü … sayılı KTKnın 117. maddesinde belirtilen duraklamada alınacak önlemler, madde 117: duraklama için en uygun yerin seçilmesi, bulunulan şeritte en az yerin işgal edilmesi, varsa banketlerden yararlanılması kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğunu, bu kazada davacı müvekkili …’in yaya konumunda olduğunu, …’in kazada yaralanmış olup özel … … hastanesinde tedavi altına alındığını, Sol Radius distal uç kırığı meydana geldiğini, … hastanesi tarafından düzenlenen 23.10.2019 tarihli ve 2019/907 sayılı Adli Kurul Raporuna göre davacı geçirdiği kaza sonucu % 14 malul kaldığını, kaza nedeniyle … C. Başsavcılığının 2019/… E sayılı dosyasının açıldığını ve şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, kazaya neden olan … plakalı araç davalı şirkete trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle davalı şirkete başvurulmuş ancak 15 gün içinde cevap verilmemiş ve ödeme yapılmadığını, kazanın meydana geldiği tarihte alınan sağlık kurulu raporunun davalı şirkete iletildiğini, olay nedeniyle davalı … şirketine başvurulduğunu, ancak başvurunun ret edildiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.500-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı … şirketten başvuru tarihi olan 23.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan KTK madde 97 uyarınca işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete sunmuş olduğu başvuru dilekçesi ekinde sadece hastane evraklarını ve tespit tutanaklarını sunulmuş olduğunu, sunulan bu evrakların eksik olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları Ekinde açıkça sigorta şirketine yapılacak başvuru sırasında sunulması gereken belgelerin sayıldığını, söz konusu belgelerin “Sağlık kurulu raporu, Hak sahibi gerçek kişiler için: T.C Kimlik No, Kaza raporu, Mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesi, Hak sahibine ait banka hesap bilgileri” olarak belirtildiğini, davacı taraf yapmış olduğu başvuruda maluliyet durumunu gösterir Sağlık Kurulu Raporunu sunduğunu, davacı tarafın eksik evrak ile başvuru yaptığını ve yapılan başvurunun geçerli bir başvuru olmadığını, davacının müvekkili şirkete eksik evrakla başvuru yapmış olduğundan söz konusu başvurunun geçerli olmadığını, kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 01.01.2019 – 01.01.2020 tarihlerini kapsayan … poliçe numaralı Zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına geçerli olan teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu Genel Şartlarda üzerine aldığı sorumluluk olduğunu, kusur durumunun adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi tarafından tespitinin gerektiğini, müvekkil Şirket kazaya karışan aracın ZMMS Poliçesini düzenleyen şirket olduğunu, müvekkil Şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde araç sürücüsünün kusuru oranın olduğunu, kusur konusunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesi halinde kusur raporunun Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınması gerektiğini, maluliyet raporunun 20.02.2019 tarihli erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik’e uygun olarak alınması gerektiğini, davacının zararın artmasına kendi kusuru ile sebep olmasından dolayı müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, davacı müvekkil şirkete başvurusuna rağmen ödeme olmaması sebebiyle temerrüt faizi talep ettiğini, davacının tazminat hesabının ana unsurlarından olan özürlülük oranı raporunu sunmadığını, bunun bir an dava şartı olmadığı hususu kabul edilse bile hesap için şart olduğunu, özür oranı belli olmadığı için ödenecek tazminatın da belli olmadığını, dolasıyla müvekkilinin ancak özürlülük oranını ve kusur oranının tespitinden sonra temerrüte düşmüş olacağını, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini belirterek başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine, kusuru raporu alınmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine, birlikte kusur ve hatır durumları gözetilerek bu hususlarda indirim yapılmasına, maluliyet raporu alınmak üzere davacının Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’ne sevkine, SGK nezdinde alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasına, itirazlarının kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan alınan 24/03/2021 tarih ve 5524 karar sayılı raporunda;
“İsmail ve Saime oğlu 05.05.1977 doğumlu … ’in 27.01.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak
Gr1 VIII (2Aa…….20) A %24 x2/3 = %16
E cetveline göre %15.0 (yüzdeonbeşnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” bildirilmiştir.
Dosyanın İddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taleplere dayanak trafik kazasında kazaya karışan hangi kişilerin hangi eylem ve davranışlarının zararlı sonucun doğmasına neden olduğu hususunda kusur oranları da belirtilmek suretiyle kusur incelemesi ve aktüer inceleme yapılmak üzere, dosyanın, kusur ve aktüer inceleme yapılmak üzere, bilirkişi heyetine tevdine karar verildiği, Adli Trafik Uzmanı Fuat ÖZTÜRK ve Aktüerya Tazminat hesabı Uzmanı … tarafından sunulan 28/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Kaza tarihinde … plakalı … Jandarma Komutanlına ait resmi otomobilin KZMS sigortası olana davalı ….’nin ise açıklanan kurallar gereği araç sürücüsü dava dışı … …’in kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu, Aktüerya yönünden ise kazanın oluşu konusunda 2 farklı iddiaya göre alternatif inceleme yapıldığı,% 15 oranında Malül kalan davacı …’in
1- … ‘e göre; talep edebileceği bir Maddi Tazminat olmadığı,
2- … ‘ye göre; Maddi Zararın ( 309.229,70) TL den ibaret bulunduğu” sonuç ve kanaatiyle rapor tanzim edilmiştir.
Dosyanın alınan kusur raporu ile 28/09/2019 tarihli kusur raporu arasında çelişki bulunduğu anlaşıldığından çelişkinin giderilmesi için dosyanın … makine mühendislerinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdine karar verildiği, Prof Dr. M. … tarafından sunulan 10/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle:
Dava konusu olayda davacı yaya …, olay yerinde görevli trafik jandarma ekibi olarak zorunlu olarak bulunan ve mevcut şartlarda aracını kaza yerinin 50 m yukarısına park eden Jandarma aracının buzlu zeminde kontrolsüz şekilde aşağı kayması sırasında aracın kaydığını görmesine rağmen kendisini derhal aracın seyir şeridi dışına atmadığından, kendi can güvenliğini sağlamadığından, kayan jandarma aracının kendi aracına çarpmaması için yokuş aşağı yol üzerinde buzlu zeminde kayan araca müdahale etmeye çalıştığından kendi yaralanmasında % 100 oranında tamamen kusurludur.
… plakalı görevli Jandarma aracı ise el freni çekili ve ön tekerleklerinde zincir takılı, ayrıca 4 tekerleğinde kış lastiği takılı olduğu halde görevi nedeniyle zorunluluktan dolayı bulunduğu noktaya park edildiğinden ve ilk park edildiği sırada kaymayıp daha sonra meteorolojik koşulların değişmesi sonucu yol yüzeyindeki buzlu ortamın da değişmesi nedeniyle kaymaya başladığından, aracın sürücüsü … …in bu şartlarda aracın kaymasını önlemek için alabileceği başka ek bir tedbir olmadığından, kendisine yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut olmadığı, belirtilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, olay günü dava dışı başka bir trafik kazasına müdahale etmek için jandarma görevlilerinin geldiğini, Jandarma … …’in sevk ve idaresinde olan … plakalı aracı yolun kenarında bıraktığını, jandarmanın vatandaşlara yardım ettiği sırada park halindeki jandarma aracının kendiliğinden geri geri gelerek kar ve tipiden dolayı yolun kenarında aracının başında bekleyen müvekkili …’e çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini iddia etmiştir.
Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre; olay günü … ili … ilçesinde 30. kilometrede meskun mahal dışında, hava karlı, yol asfalt kaplama ve karlı ve buzlu iken … plakalı aracın … plakalı otomobile çarpması sonucu kaza meydana gelmiş olup, … plakalı Jandarma trafik aracı sürücüsü … …’in başka bir kazaya müdahale için aracı yol üzerinde durdurup yanından ayrıldığı sırada bir süre sonra … plakalı aracın zeminin buzlu ve eğimli olması nedeniyle kendiliğinden geri geri kayarak 10 m gerisinde buzlanma nedeniyle duran sürücü … plakalı otomobilinin sol ön tarafına çarpması sonucu kaza meydana geldiği, kazada … plakalı aracın arka tamponunda, … plakalı aracın sol ön kısmında hasar oluştuğu, bu kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü … …in, 2918 sayılı KTKnın 117. maddesinde belirtilen duraklamada alınacak önlemleri almadığından tamamen kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü … ın kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Soruşturma aşamasında … plakalı aracın sürücüsü … …; jandarma aracının 10 m gerisindeki … plakalı … marka başka bir araca çarptığını, aracın durmayıp geri geri gitmeye devam ettiğini, bu sırada yanlarındaki … in koşup aracı durdurduğunu, jandarma aracının … adlı şahsın koluna çarpmadığını, Kadir’in o anki kargaşadan faydalanarak jandarma aracının kendisine çarptığını beyan ederek kendilerini suçladığını belirtmiştir.
Davacı yaya … soruşturma aşamasındaki ifadesinde, olay sırasında aracıyla kar festivaline gittiğini, 4 araçlı bir kaza olduğunu, … telefonunu arayıp kazayı ihbar ettiğini, 11.20 sıralarında Jandarma ekibinin geldiğini, kaza yerinin 50 m yukarısına aracını park ettiğini, sonra ne olduğunu anlamadan jandarma aracının birden kayarak geldiğini gördüğünü, aracın gelip kendisinin sol koluna çarptığını, “sanırım trafik aracının el freni çekilmiş değildi” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Tanık … soruşturma aşamasındaki ifadesinde, … isimli şahsın aşağı kayan jandarma aracının kendi aracına çarpmasını önlemek için araca doğru giderken ayağının kayıp düştüğünü gördüğünü, muhtemelen bu sırada kolunun kırıldığını, trafik aracının bir süre kaydıktan sonra birisinin müdahalesiyle durduğunu belirtmiştir.
Tanık … soruşturma aşamasındaki ifadesinde, … isimli şahsın kayan jandarma aracının kendi aracına çarpmaması için aracı iteklerken zeminin buzlu olması nedeniyle ayağının kaydığını ve sertçe yere düştüğünü, durdurulan trafik aracını kontrol ettiğinde el freninin çekili, zincirinin takılı olduğunu gördüğünü belirtmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığınca; … tarihli ATK … İhtisas Dairesi raporunda, tüm dosya kapsamına göre olayda müştekinin yaralanmasının kayan aracın çarpması sonucu meydana geldiği, olayda şüpheliler … … ve Adil Şahinin araçlarının buzlu zeminde kayması olayında kusurlarının olmadığı, müşteki …in olay yerinde kaza nedeniyle durduğu sırada araçlara karşı kendisini koruma önlemi almadığından dikkatsiz ve tedbirsizliği nedeniyle kendi yaralanmasında kusurlu olduğunun, olayda … plakalı aracın buzlu zeminde kaymasının etkili olduğunun belirtildiği, her ne kadar müştekinin alınan ifadesinde şüphelilerden şikayetçi olmuşsa da bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, olayda şüphelinin kusurunun olmadığı ve atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporları, soruşturma aşamasındaki beyanlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu olayda davacı yaya …, olay yerinde görevli trafik jandarma ekibi olarak zorunlu olarak bulunan ve mevcut şartlarda aracını kaza yerinin 50 m yukarısına park eden Jandarma aracının buzlu zeminde kontrolsüz şekilde aşağı kayması sırasında aracın kaydığını görmesine rağmen, kendisini derhal aracın seyir şeridi dışına atmadığından, kendi can güvenliğini sağlamadığından, kayan jandarma aracının kendi aracına çarpmaması için yokuş aşağı yol üzerinde buzlu zeminde kayan araca müdahale etmeye çalıştığından, kendi yaralanmasında % 100 oranında tamamen kusurludur. … plakalı görevli Jandarma aracı ise el freni çekili ve ön tekerleklerinde zincir takılı, ayrıca 4 tekerleğinde kış lastiği takılı olduğu halde görevi nedeniyle zorunluluktan dolayı bulunduğu noktaya park edildiğinden ve ilk park edildiği sırada kaymayıp daha sonra meteorolojik koşulların değişmesi sonucu yol yüzeyindeki buzlu ortamın da değişmesi nedeniyle kaymaya başladığından, aracın sürücüsü … …in bu şartlarda aracın kaymasını önlemek için alabileceği başka ek bir tedbir olmadığından, kendisine yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut değildir. Sonuç olarak somut olayda, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmaması ve davacının %100 oranında kusurlu olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 80,70-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “… Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 5.100,00-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır