Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/290 E. 2021/971 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/290
KARAR NO : 2021/971
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2015
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2010 yılı itibariyle bilişim hizmeti verdiğini, davalı şirket ile yapılan işin bağlantısının davalı çalışanlarından … ile gerçekleştirildiğini, ticari ilişkinin devamı sırasında …’nın hizmet vermişçesine müvekkilinden fatura kesmesini istediğini, müvekkilinin de hatıra binaen yapmadığı işler için fatura kestiğini, bu fatura nedeniyle yapılan ödemeleri de davalıya iade ettiğini, bu işlemin Davalı çalışanı … tarafından sürekli hale getirildiğini, daha sonra davalı tarafça 2010 yılına ait … ve … nolu faturalar ile 2011 ve 2012 yıllarında usulsüz satışlar olduğunu ve bu satışlara kesilen faturaların 195.000-TL olduğunun tespit ettiğini, Müvekkilinin iyi niyeti ile davalı çalışanı …’yı zor durumda bırakmamak için davalı ile “tutanaktır” başlıklı protokol yapmayı kabul ederek ve daha önce kestiği faturaların paralarını iade edildiğinden bahisle 195.000-TL karşılığında kambiyo senetlerini imzaladığını, ancak daha sonra davalının daha önce iade edilmesine rağmen kambiyo senedini tahsil etmeye çalıştığını, müvekkili şirketin kestiği faturaların tutarlarını iade ettiği için borçlu olmadığını, bu sebeplerle davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde yer verilmiş olan iddialar gerçeği yansıtmadığını, …’nın müvekkil şirkette bilgi işlem sorumlusu olarak görev yaptığını, çalıştığı süreç içerisinde kendi bulunduğu alan ile ilgili olan hususlarda şirketi yönlendirdiğini ve talimatları doğrultusunda da hareket edildiğini, müvekkili şirket birçok defa davacı tarafından hiçbir hizmet vermeksizin kesilen faturalar karşılığında davacı şirkete ödeme yaptığını, ancak bu faturalar karşılığında hizmet almadığını bilmediğini, en son davacı taraftan bilgisayarlar için lisans sistemi alındığı ifade edilerek fatura kesildiğini ve müvekkili şirkete ödettirildiğini, sonrasında lisans şirketinin arayarak sistemlerinde müvekkil şirket adına kayıtlı birçok bilgisayarın göründüğü ama lisanslarının alınmamış olduğu ifade edilmesi üzerine müvekkil şirketçe bir araştırmaya gidildiğini, yapılan araştırmalarda davacı tarafından bilgisayarların lisans ücreti adı altında fatura kesildiğinin ve müvekkil şirketçe ödeme yapıldığının görüldüğünü, müvekkili şirketin dolandırıldığının, … ile anlaşarak müvekkil şirkete karşı hiçbir hizmet vermeksizin fatura kestiğinin ve bu faturalarında ödendiğinin ortaya çıktığını, bunun sonucunda da “Tutanak” imzalandığını ve davacı tarafça müvekkili kandırarak almış olduğu ödemelerin toplam bedeli hesaplanarak senet imzalatıldığını, davacı taraf ile … birlikte hareket ederek müvekkil şirketi dolandırarak hiçbir hizmet vermeden faturalar kestiğini ve bu faturalara istinaden ödemeler aldığını, müvekkili şirket bu faturaların karşılığında hizmet alındığını düşündüğünü ve bu nedenle de ödeme yaptığını, kendisine yapmış olduğu bu ödemelere karşılık olarak herhangi bir geri iade söz konusu olmadığını, söz konusu senetlerin geçersiz olmadığından, hukuka uygun şekilde düzenlenmiş olan senetlere dayalı olarak başlatılmış olan icra takiplerine karşı yapılan ödemeler hukuka uygun olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, Davacı aleyhine %40 oranından aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce 19/12/2016 tarih 2015/… esas 2016/… karar sayılı kararı ile “Davacının davasının gider avansını yatırması için verilen kesin süre nedeniyle REDDİNE ” karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf talebi üzerine dosya … Bölge Adliyesi’ne gönderilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin 15/11/2018 tarihli 2017/… esas 2018/… karar sayılı ilamında; “…. şayet bir delille ilgili avans süresinde yatırılmamış ise HMK’nun 324.maddesi uyarınca sadece o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılması gerekir ve dosyadaki mevcut delillere göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan bu hususlar gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesi ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
Mahkememizce … Bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin 15/11/2018 tarihli 2017/… esas 2018/… karar kaldırma kararı ile yargılamaya devam edilmiştir.
Yargılama sonunda mahkememizce 03/12/2019 tarih 2019/… esas 2019/… karar sayılı karar ile Davanın Reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekilinin istinaf etmesi üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 11/06/2020 tarih 2020/… esas 2020/… karar sayılı ilamında;” Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili davasını 19.500,00TL üzerinden harçlandırmış ise de, Dairemizin kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesince getirtilen icra dosya örnekleri incelendiğinde dava değerinin harçlandırılan değer ile örtüşmediği, dava dilekçesinde 27.857,00TL bedelli 7 adet senet yönünden tedbir talep edildiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece öncelikle davacı vekiline harç ikmali hususunda Harçlar Kanunu 30.maddesi gereğince süre verilmesi gerekli iken bu husus dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı olup kararın bu yönü ile re’sen kaldırılması gereklidir.
Bununla birlikte; menfi tespit istemli davada tüm icra dosyalarının celbi ile delillerin değerlendirilmesi gerekir. Dava dilekçesinde yer alan … İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyasına ilişkin yazı cevabında; dosyanın taraflarının örtüşmediği belirtilmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararında yer verilen … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… esas sayılı dosyası ile 2014/… esas sayılı dosyasının ise somut uyuşmazlıkla ilgisi olmadığı, taraflarının dava dışı kişiler olduğu görülmüştür.
Davacı vekili, 7 adet icra dosya numarası bildirerek menfi tespit talebinde bulunmuş olduğundan menfi tespit istemine konu doğru icra dosyalarının getirtilip ilk derece mahkemesince değerlendirilerek esas hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Kabul edilen istinaf istemlerinin mahiyeti dikkate alındığında davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına dair karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmış,
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 11/06/2020 tarih 2020/… esas 2020/… karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir.
Kaldırma kararı doğrultusunda dosya rapor hazırlayan bilirkişiye tevdi ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 07/06/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; İncelenen davacı şirkete ait 2010-2011-2012 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, fakat kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, Davalı yanca yersiz ve fazla düzenlendiği iddia edilen faturalar karşılığında yine davalı yan tarafından keşide edilen toplam 195.000,06 TL tutarındaki 13 adet fatura ile bu iade faturalarından doğan borcun kapatılması amacıyla davalı yana keşide edilen her biri 27.857,14 TL tutarındaki toplam 194.999,98 TL bedelli, takip konusu senetlerin davacı yan kayıtlarında yer aldığı, İncelenen davalı şirkete ait 2010-2011-2012 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Yersiz ve fazla düzenlendiği iddia edilen faturalar karşılığında davacı yana keşide edilen toplam 195.000,06 TL tutarındaki 13 adet fatura ile bu iade faturalarından doğan alacağın tahsili amacıyla davacı yan tarafından keşide edilen her biri 27.857,14 TL tutarındaki toplam 194.999,98 TL bedelli, takip konusu senetlerin davalı yan kayıtlarında yer aldığı, Tarafları uyumlu olan icra dosyaları içerisinde sadece …. İcra Müdürlüğünün 2012/… E. sayılı dosyasında (masraf ve feriler dahil 41.375,28 TL) ve davacı yanın dava dilekçesinde yer vermediği 2013/… esas sayılı dosyada (masraf ve feriler dahil 62.988,51 TL) ödeme yapılmış olduğu, Bununla birlikte, ödemelerin kim tarafından yapıldığı hususunun (icra dosyalarında davacı haricinde başkaca borçlu sıfatını haiz gerçek kişilerin de yer aldığı görülmektedir) icra dosyaları içerisinde yer alan belgelerden tespitinin mümkün olmadığı, Dava dosyasına sunulu banka hesap ekstrelerinden, davacı şirket hesaplarına davalı şirket tarafından gönderilen paraların 187.096,00 TL lik kısmının, davacı şirket hesabından bazen direkt olarak …’ya, bazen şirket yetkilisi ve çalışanları …, ve … hesaplarına, oradan da yine … hesaplarına gönderildiği, bu anlamda davalı şirket hesaplarına iade edilmiş bir tutarın söz konusu olmadığı, Söz konusu ödemelerin davalı şirket hesabına değil, davalı şirket çalışanı … hesabına gönderilmiş olmasının, takibe konu senetlere etkisinin olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı dava dilekçesinde, 27.857 TL bedelli 7 adet senet için … İcra Müdürlüğünün 2015/…, 2014/…, 2013/…, 2013/…, 2013/… E. sayılı, … İcra Müdürlüğünün 2014/ … E. sayılı, … İcra Müdürlüğünün 2012/… E. sayılı dosyaları ile davalı tarafça kendisi aleyhine icra takiplerine başlandığı, bu dosyaların bir kısmında kısmi tahsilatların yapıldığı, icra tehdidi altında yapılan bu haksız tahsilatların iadesini talep etmiştir.
Davacı tarafça 7 adet icra takibine yönelik dava açılmış olmasına rağmen … İcra Müdürlüğünün 2015/…, 2014/…, 2013/…, 2013/…, 2013/… E. sayılı, … İcra Müdürlüğünün 2014/… E. sayılı, …. İcra Müdürlüğünün 2012/… E. sayılı dosyaları dava dilekçesinde belirtilmiş olmasına rağmen tarafları ve dayanak konusu aynı olan … İcra Müdürülüğünün 2013/ … esas sayılı icra dosyasının dava dilekçesinde belirtilmediği, … İcra Müdürlüğünün 2015/…, 2014/… ve … İcra Müdürlüğünün 2014/… E sayılı dosyalarındaki borçlu ve alacaklı taraflarının davanın tarafları ile uyumlu olmadıkları görülmüş davacı tarafından sunulan 18.09.20120 tarihli açıklama dilekçesi ile toplam 7 adet icra takibine yönelik dava açılmış olmasına rağmen açıklama dilekçesi ile 8 adet takip dosyası bildirilmiş davacı tarafça bildirilen ve tarafları uyumlu olmasına rağmen dava dilekçesinde yer almayan İstanbul İcra Müdürülüğünün 2013/… esas sayılı dosyasının dava konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Tarafları uyumlu olan icra dosyaları içerisinde sadece …. İcra Müdürlüğünün 2012/… E. sayılı dosyasında masraf ve feriler dahil 41.375,28 TL ve davacının dava dilekçesinde yer vermediği ,2013/… esas sayılı dosyada masraf ve feriler dahil 62.988,51 TL ödeme yapıldığı görülmekle, ödemelerin kim tarafından yapıldığının belirlenmesi için yazılan müzekkerelere verilen cevap ile …. İcra Müdürlüğünün 2012/… E. sayılı dosyasında yapılan ödemelerin borçlu … tarafından yapıldığı , davacının dava dilekçesinde yer vermediği ve dava kapsamı dışında olduğu değerlendirilen 2013/… esas sayılı dosyada masraf ve feriler dahil 62.988,51 TL olarak yapılan ödemenin borçlu … tarafından davalı alacaklı vekili Av. … ‘a yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı şirkete ait 2010-2011-2012 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, fakat kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davalı şirkete ait 2010-2011-2012 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davalı tarafından yersiz ve fazla düzenlendiği iddia edilen faturalar karşılığında yine davalı tarafından keşide edilen toplam 195.000,06 TL tutarındaki 13 adet fatura ile bu iade faturalarından doğan borcun kapatılması amacıyla davalıya keşide edilen her biri 27.857,14 TL tutarındaki toplam 194.999,98 TL bedelli, takip konusu senetlerin davacı kayıtlarında yer aldığı, yersiz ve fazla düzenlendiği iddia edilen faturalar karşılığında davacıya keşide edilen toplam 195.000,06 TL tutarındaki 13 adet fatura ile bu iade faturalarından doğan alacağın tahsili amacıyla davacı tarafından keşide edilen her biri 27.857,14 TL tutarındaki toplam 194.999,98 TL bedelli, takip konusu senetlerin davalı kayıtlarında yer aldığı bilirkişi raporu ile bildirilmiş olup davacının takibe konu senetler bakımından davalıya borçlu olduğu,
Tarafları uyumlu olan icra dosyaları içerisinde sadece …. İcra Müdürlüğünün 2012/… E. sayılı dosyasında (masraf ve feriler dahil 41.375,28 TL) ve davacının dava dilekçesinde yer vermediği 2013/3606 esas sayılı dosyada (masraf ve feriler dahil 62.988,51 TL) ödeme yapılmış olduğu, dava dosyasına sunulu banka hesap ekstrelerinden, davacı şirket hesaplarına davalı şirket tarafından gönderilen paraların 187.096,00 TL lik kısmının, davacı şirket hesabından bazen direkt olarak …’ya, bazen şirket yetkilisi ve çalışanları …, … ve … hesaplarına, oradan da yine … hesaplarına gönderildiği, bu anlamda davalı şirket hesaplarına iade edilmiş bir tutarın söz konusu olmadığı, söz konusu ödemelerin davalı şirket hesabına değil, davalı şirket çalışanı … hesabına gönderilmiş olmasının, takibe konu senetlere etkisinin olmadığı anlaşılmış bu kapsamda … İcra Müdürlüğünün 2015/ … , 2014/ … ve … İcra Müdürlüğünün 2014/… E sayılı dosyalarınının dava dilekçesinde belirtilmiş ve mahkememizin 15.09.2020 tarihli ara kararı neticesi davacı vekili tarafından ibraz edilen açıklama dilekçesi ile yine bildirilmiş olan dosyaların davayla bir ilgisi olmadığından bunlara yönelik talebin reddi gerektiği anlaşılmış, davacı taraça ileri sürülen mükerrer ödeme iddiasının ispat edilemediği bu nedenle davanın reddi gerektiği yine davacı vekili tarafından 07/1222/20121 tarihli celsede icra kefili olan … tarafından yapılan ödemelerin kendisine iadesi talep edildiği ancak … un davaya taraf olmadığı gibi dava konusu dışında olan bu talebinde değerlendirilmesi bu dosya kapsamında mümkün olmadığı kanaatine varılmış, şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 333,02-TL den 59,30-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 273,72-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 22.100-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır