Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/288 E. 2021/198 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/288 Esas
KARAR NO : 2021/198
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2015
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket hakkında davalı şirket tarafından 12.430,00 TL fatura alacağı tahsili istemiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin böyle bir borcunun olmadığını, bu miktara ilişkin davacıya gönderilen “…Bekleme Bedeli” açıklamalı faturaya itiraz edilerek davalıya iade edildiğini, taraflar arasında herhangi bir bir hizmet sözleşmesi bulunmadığı gibi bu miktarda faturaya dayalı hizmetin alınmadığını, icra takibine itiraz süresinin kaçırılmış olduğunu, alacaklı tarafından faturaya dayanak yapılan şeyin 288 Euro bedelli bir malzemeye dayalı olduğu ve malzemenin …Ltd. Şti. Tarafından nakliyesinin İspanya’dan “… İSTANBUL” klozu ile 30.03.2011 tarihinde yapılarak… Gümrük Müdürlüğünde … bedelsiz olarak teslim edildiğini, müvekkilin sorumlu tutulması için …’nun malzemenin muhatabı olarak müvekkiline malzemenin teslime hazır olduğu bildirimini yapmış olması ve ücret talep edebilmesi içinde alıcı tarafından kontrol edilerek eksiksiz olması halinde alıcının teslimi kabul ederek tamamlanması gerekmekte olduğunu, ancak bildirimlerinin hiçbirinin yapılmadığını, müvekkili firma tarafından malın kabul edilmediğinin sabit olduğunu, bu durumda alacaklının muhatabının müvekkili firma değil gönderici satıcı İspanya firması olması gerektiğini, icra takibine dayanak olan fatura tarihinin 19/08/2014 olduğunu malın antrepoda 3,5 yıl bekletilmesi ve bekleme süresi için …bekleme ücreti istenmesinin yasal düzenlemelere aykırı olduğunu belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, alacaklının haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak aleyhine icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacının faturayı tebliğ aldığını, süresi içinde itiraz etmediğini, faturayı kabul etmiş olduğunu, fatura alacağı için icra takibi başlatıldığını, davacının ödeme emrine itiraz etmediğini, 30/03/2011 tarihinde Gümrük Beyannamesi verildiğini ve Gümrük Beyannamesinin verilmesinden sonra davacının eşyanın müvekkili şirketin antreposunda olduğunu bilmediğinin iddia etmesinin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, taraflar arasında bir sözleşme kurulduğunu, davacının malı teslim almadığı yönündeki iddiasının geçersiz olduğunu, yasaya göre eşyanın … kaldığı sürece antrepo ücreti talep edilebileceğini,… ücretlerinin serbest piyasa rayiçlerine göre belirlendiğini, yükün antrepoya teslimiyle davalı depo tarifesinin de kabul edilmiş olacağını belirterek, davanın ve haksız ve hukuki dayanaktan yoksun icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu alacak ile ilgili olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Somut olayda anılan icra takibine dayanak faturanın 19/06/2014 tarihli 12.430,00-TL’sı bedelli antrepo ücreti olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizin 04/04/2017 tarih ve E.2015/168 K.2017/240 sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 12/06/2020 tarih E.2017/4806 K.2020/1088 sayılı karar ile “…Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, davalının faturaya dayalı olarak başlattığı takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı taraf ise müvekkilinin antrepo ücreti nedeniyle alacaklı olduğunu savunmuştur. Dosyada uyuşmazlık davalının, davacıdan antrepo ücreti alacağı olup olmadığına ilişkindir. Yargılama sırasında alınan 16/10/2015 tarihli muhasebeci bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davalının dava konusu fatura nedeniyle davacıdan alacaklı olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüş, yine yargılama sırasında alınan 22/04/2016 tarihli lojistik ve taşıma uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise, davacının antrepo ücretinden sorumlu olduğu, ancak 13/08/2010 tarihli ve 2010/41 sayılı genelge uyarınca davacının 6 aylık ücretten sorumlu olacağı, dosyada davalıya ait 2011 yılı ücret tarifesi bulunmadığından bedelinin hesaplanamadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Görüldüğü üzere raporlar arasında çelişki bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından gümrük, taşıma ve lojistik konularında uzman bir bilirkişiden raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinin istenmesi, davalının ne miktarda ve ne süre için… ücreti isteyebileceği hususlarında, davalı tarafça da ilgili döneme ait ücret tarifelerinin de dosyaya getirtilerek ayrıntılı incelemeyi içerir ve istinaf denetimine elverişli bir rapor alındıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…” gerekçeleri ile İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/04/2017 tarih, …esas, … karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin anılan kararı gereği, Mahkememiz 2020/288 Esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen … ve … tarafından sunulan 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…1-Davacı yan 30.03.2011 gün ve …sayılı … beyannamesi tescil ettirmekle, eşyanın … mevzuat hükümleri doğrultusunda kaldığı süreçte oluşan ardiye ücretine karşı sorumlu olacağı, bu halde Davalı … HİZ. A.Ş, (…) 1 kap 62 Kg eşyayı antreposunda “mevzuat hükümlerinin öngördüğü kıstaslarda” depoladığı müddetçe ardiye ücreti doğacağı, 2-Davacı …A.Ş. firması, dolaylı temsilcisi gümrük müşavirine Gebze …Noteri 18.03.2010/… yevmiye nolu vekalet verdiği, gümrük müşavirinin iş bu vekalete binaen …Müdürlüğünden …sayı ve 30.03.2011 günlü antrepo beyannamesini tescil ettirmekle, taraflar arasında yazılı metne bağlı olmayan, davacı bakımından saklatan, davalı bakımından depolama hizmeti veren vasfıyla iş birliğinin kurulmuş olduğu, 3-Konu eşyanın 30.10.2011 tarihinde tasfiyelik hale gelmiş olmasına rağmen, tasfiye sürecinin mevzuatın öngördüğü sürelerde davalı … ileticisi tarafından yerine getirilmediğinden eşyaların uzun süre antrepoda kalmasına … işleticisinin sebebiyet verdiği, davacı eşya sahibinin bu sürece bir etkisinin bulunmadığı, bu halde eşyalann antrepoya alındığı 30.03.2011 tarihinden TTB’nin düzenlenmesinin hazır hale geldiği 10.12.2011 tarihi aralığında 254 günlük ardiye ücretinden sorumlu olacağı, 4-Antrepo ileticisinin 1 kap 62 Kg eşya için kestiği faturanın ücret tarifesi ile bağdaşmadığı, eşyanın niteliği gözetilerek sunmuş olduğu ücret tarifesine göre yapılan hesaplamada 6.689,77 TL hesaplandığı, ancak davacı yanın kesmiş olduğu fatura tutarına nasıl ulaştığının anlaşılamadığı, somut uyuşmazlık kapsamında yapılan incelemeler/tespit ve değerlendirmeler neticesinde, antrepo ileticisi yükümlülüğünde olan …sayılı genelge usullerini gerektiği gibi işletmediği tespiti ile; eşyaların antrepoda fazladan kalmasına antrepo işleticisinin sebebiyet vermiş olduğu, bu halde … ileticisinin saklama için düzenlemesi gereken faturanın 254 gün ile sınırlı 1.358,55 TL olabileceği…” kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Gümrük Kanunu’nun 101 maddesinde “1. Eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresi sınırsızdır. Ancak, gümrük idarelerince gerek görülen hallerde, eşyaya gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanım tayin edilmesi için bir süre belirlenebilir.
2. İhracata bağlı önlemlerden yararlanabilecek tarım ürünleri için Müsteşarlıkça özel süreler belirlenebilir” hükmü düzenlenmiştir.
Anılan hükümde belirtildiği üzere, gümrük idarelerince gerek görülen hallerde, eşyaya gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanım tayin edilmesi için bir süre belirlenebilecektir.
Gümrük Yönetmeliğinin 346 maddesinin 3. fıkrasında Müşteşarlığın eşyanın antrepoda kalabileceği süre konusunda belirleme yetkisi olduğu ayrıca beşinci fıkrada, antrepoda bulunan eşya için gümrükçe onaylanmış bir işlem ve kullanım tayin edilmesine ilişkin beyannamenin tescilinden itibaren otuz gün içinde işlemleri bitirilmeyen eşya ile, bir süre tayin edilmiş ise bu sürede kaldırılmayan eşyanın, Kanunun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri uyarınca tasfiye edileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda yayımlanan …Müdürlüğü’nün “…Uzun Süre Bekleyen Eşyalar” konulu 13.08.2010 tarih ve … sayılı Genelgede 4458 sayılı Gümrük Kanununun 101/1 fıkrası gereğince gümrük idarelerince tayin edilen 30 günlük süre içerisinde gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmayan veya sahip, kanuni temsilcisi yada kanuni mirasçıları tarafından antrepoda kalmaya devam etmesini istedikleri yönünde talepte bulunulmayan eşyanın Gümrük Kanununun 177 nci maddesinin (g) bendi uyarınca tasfiye edilmesi uygun bulunduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; Davacı…A.Ş. firmasının, dolaylı temsilcisi gümrük müşavirine Gebze …Noteri 18.03.2010/… yevmiye numaralı vekalet verdiği, gümrük müşavirinin iş bu vekalete binaen…Müdürlüğünden … sayı ve 30.03.2011 günlü antrepo beyannamesini tescil ettirdiği, eşyanın 30.10.2011 tarihinde tasfiyelik hale gelmiş olmasına rağmen, tasfiye sürecinin mevzuatın öngördüğü sürelerde davalı antrepo işleticisi tarafından yerine getirilmediğinden eşyaların uzun süre … kalmasına antrepo işleticisinin sebebiyet verdiği, diğer yandan davacının bu süreçte söz konusu eşyanın teslim alınması hususunda eylemde bulunmaması nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğu kanaati ile bilirkişi raporunda eşyanın antrepoya alındığı tarih ile icra takibine dayanak fatura tarihi arasında hesaplanan 6.689,77-TL’sı tutar ile ilgili mevzuat kapsamında anılan Genelge ile belirlenen süre dikkate alınarak hesaplanan 1.358,65-TL’sı tutar arasında oluşan fark tutar olan 5.331,12-TL’sı tutarın %20’si oranında müterafik kusur uygulanmış (5.332.12X0,80 =4.264,89 + 1.358,65 = 5.623,54, 13.046,22 -5623,54 = 7.422,68) ve davalının davacıya 7.422,68-TL’sı tutarında borçlu olmadığı kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne ve 17/02/2015 tarih ve… E. Sayılı karar ile İstanbul 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili takibe konu borcun tamamının icra veznesine davacı tarafından yatırılması halinde bu paranın dosya alacaklısına ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğinden davalı tarafın %20 tazminat talebinin kabulüne karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE ve İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına konu alacağın 7.422,68-TL’sı kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı tarafın, 5.623,54-TL’sının %20’si oranında 1.124,70-TL’sı tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Fazlaya dair istemlerin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 507,04-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 222,80-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 284,24-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen kısım yönünden hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 250,50-TL ilk gider, 1.800,00-TL bilirkişi, 116,00-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.166,50-TL. yargılama giderinin kabul ve red durumu nazara alınarak takdiren 1.340,61-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarfaından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin kabul ve red durumu nazara alınarak takdiren 43,10-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır