Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/285 E. 2021/384 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/285 Esas
KARAR NO : 2021/384
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirketin aralarındaki ticari ilişki sebebiyle davalı borçlu …’dan toplam 40.727,87 TL bedelli cari hesap alacağı bulunduğunu, davalı borçlunun fatura karşılığında ürün sattığını ancak bu faturaların bedelini tahsil edemediğini, iş bu sebeple alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin 22/01/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlunun vekili marifetiyle haksız ve dayanaksız olarak 29/01/2019 tarihinde itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı ve davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, faturalar, cari hesap ekstreleri, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 15/01/2019 tarihinde 38.140,09 TL asıl alacak ve 2.587,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.727,87 TL üzerinden örnek 7 nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 22/01/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket vekili tarafından 29/01/2019 tarihinde borcun tamamına, anaparaya, faize ve tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden bilirkişi raporu alınması yönünden … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, davalı şirkete çıkarılan ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen davaya konu ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden bilirkişi raporu alınamadığı anlaşıldı.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 08/04/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacının davaya konu ticari defter ve kayıtlarının kanuna uygun tutulduğu, faturaların BA ve BS bildirimlerinin süresinde yapıldığı, dosyadaki mevcut belgelerden ve davacının ticari defterleri incelendiğinde taraflar arasında akdedilmiş sözleşme varlığının olmadığının anlaşıldığı, davacının ticari defterleri incelendiğinde davacının davalı …’ya hem mal sattığı, hemde davalıdan mal alışları olduğunun görüldüğü, davacının icra takip dosyasında davalı … aleyhine 15/01/2019 tarihli takip talebi ile 06/09/2018 tarihli cari hesap alacağı 38.140,09 TL asıl alacak ve 2.587,78 TL değişen oranlarda işleyen avans faizi olmak üzere toplam 40.727,87 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davacının takipte talep ettiği asıl alacak tutarının davalıya sattığı malları takip ettiği cari hesaptaki alacak bakiyesi tutarlı olduğu ancak davacının davalıdan aldığı malları takip ettiği farklı bir cari hesabı olduğu, davacının davalıdan mal alımından kaynaklı bu hesaptaki borcunu mal satışından kaynaklı alacağından düşmeden takip başlattığının tespit edildiği, davacının hesaptaki alacağından davalıdan mal alımları nedeniyle borcunun takip edildiği hesaptaki 21.233,63 TL lik borcu düşüldüğünde davacının davalıdan takip tarihinde alacağının 38.140,09 TL – 21.233,63 TL = 16.906,00 TL olduğu, davacının davalıdan dava tarihinde alacağının ise 35.807,32 TL olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, borcun ödenmediğinden bahisle davacı tarafça icra takibi yapıldığı, davalı tarafın takibe itiraz ettiği, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, davalı tarafın ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacı taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olduğundan sahibi lehine delil teşkil edeceği, davacı taraf ticari defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 38.140,09-TL alacaklı gözüktüğü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222 (3) maddesi uyarınca davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davacı taraf ticari defterleri delil olarak kabul edilerek asıl alacak yönünden davanın kabulüne, takip öncesi ihtar bulunmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, davalı taraf likit ve bilinebilir borca ödeme yapmadığı halde haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 38.140,09 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 38.140,09 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 2.605,35-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 695,54-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.909,81-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 695,54-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.721,01-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 700,00-TL bilirkişi ücreti ve 100,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 800,50-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 749,64-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/06/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪