Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/26 E. 2020/279 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/26 Esas
KARAR NO : 2020/279
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2014
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA:
Davacı/Karşı Davalı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan 04.05.2013 başlangıç tarihli tarihli ve bir yıl süreli bayilik sözleşmesinin, davalı tarafça vaktinden evvel 30.01.2014 tarihinde haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, fesih sebebiyle müvekkilinin elinde kalan 59.028,96 TL bedelindeki ürünlerden doğan zararın matuf müspet zarar kapsamındaki 4.000,00 TL kâr mahrumiyeti ile sözleşmenin erken feshi nedeniyle bitimine kadarki alım satımlardan mahrum kalınan müspet kâr mahrumiyeti 4.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı/karşı davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/Karşı Davacı vekilinin cevap dilekçesi özetle; taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığını, yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak; Sağlık Bakanlığı tarafından çıkartılan yönetmeliğe dayanılarak kurulan bu sistemde bayi ifadesinin kullanılmış olmasının dikey ilişkinin varlığına delil olamayacağını, taraflar arasında bayilik ilişkisinin bulunmadığını, davacının talebine konu ettiği kâr kaybının ancak sözleşmeyi kusurlu olarak fesheden taraftan istenebileceğini, taraflar arasında bir sözleşmenin yokluğu karşısında talebin dinlenebilir yanı olmadığını savunarak davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise; müvekkili şirket tarafından davacı/karşı davalı adına faturalandırılan ve konsinye bırakılan ürünlerin müvekkili şirkete aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde ise ürünlerin bedeli olan toplam 51.086,12 TL’nin davacı/karşı davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı/karşı davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava; sözleşmenin haksız feshi iddiasıyla alacak istemine ilişkindir.
KARŞI DAVA:
Karşı Davacı/Davalı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı … şirketine müvekkil şirket tarafından faturalandırılan … marka, … Stem isimli ve konsinye bırakılan … Seti isimli ürünlerin davacı müvekkiline aynen iadesine, iadenin mümkün olmaması halinde ise … bedeli olan 7.234,00 TL + %8 KDV bedeli olan 578,72 TL ve … Seti 43.273,40 TL mal bedellerine karşılık toplam 51.086,12 TL bedelin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı davalı/ davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı Davalı/Davacı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Karşı davacının iddia ettiği … marka … adlı ürünün ikrar ve kabulünde olduğu üzere müvekkiline satışı yapılarak faturalandırıldığını, 7.234,00 TL olan bedeli ve KDV’si de müvekkilince ödendiğini, ürünün zilyetliğinin devredildiğini ve mülkiyeti de geçirilerek satış sözleşmesinin tamamlandığını, bu durumun faturalar ile sabit olduğunu, karşı davacının bedeli ödenmiş ürün için ikinci kez ürün bedeli tahsili veya bedeli ödenmiş ürünün aynen teslimini talep etmesinin TBK.nun 235.maddesi hükmünce mümkün olmadığından bahisle karşı davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı davacı/davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı dava; konsinye verildiği iddia edilen ürünlerin iadesi, iade mümkün olmaz ise ürünlerin bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2018 tarih ve 2014/652 Esas – 2018/351 Karar sayılı Yetkisizlik kararı sonucu dosya mahkememize gelmiştir.
Taraflarca delil olarak; bayilik sözleşmesi, sevk irsaliyesi, fesih belgesi, iade faturaları, ihtarname, fiyat listesi, ticari defter ve kayıtlar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkemece davacı tarafın ticari defterleri, dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak uyuşmazlıkla ilgili ve dava dilekçesindeki her bir talebe ilişkin olarak ve ayrı ayrı belirtilmek suretiyle yönünden hukukçu ve mali müşavir bilirkişilerden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … ve Hukukçu … tarafından sunulan 24/03/2016 tarihli raporu özetle; ”Asıl dava yönünden; taraflar arasında 04/05/2013-05/05/2014 dönemi için bayilik için bayilik sözleşmesi yapıldığı, söz konusu dönem için bayi/davacı-karşı davalı … şirketine, ithalatçı/davalı-karşı davacı şirketin ürünlerini muhtelif illerinde satma yetkisi verildiği, sözleşmenin davalı-karşı davacı tarafından tek yanlı feshedildiğine dair yazılı belge bulunmadığı, ancak davacı-karşı davalı … şirketi tarafından bir kısım ürünlerin iade edilmesi, davalı-karşı davacı … şirketinin iade edilen ürünlerin bedelini 2 taksit halinde ödeneceğini beyan etmesi, karşı davada konsinye malın iadesinin istenmesi, davacı/karşı davalının ticari defterlerindeki en son mal alış kaydının 20/01/2014 tarihi olması nedeniyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin fesih nedeniyle sona erdiği sonucuna varıldığı, davacı/karşı davalı tarafından sözleşmenin 30/01/2014 tarihinde sona erdiği ve feshin haksız olduğunu iddia edilmiş olup davalı tarafından feshin haklı olduğu kanıtlanmadığından feshin haksız olduğu sonucuna varıldığı, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle davacı/karşı davalının davalı/karşı davacıdan almış olduğu toplam KDV hariç 59.028,96 TL tutarındaki ürünlerin satılmadığı ve elde kaldığının kabul edilmesi halinde davacı/karşı davalının mahrum kaldığı kârın 59.028,96 x %55 = 32.465,92 TL olabileceği, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 95 gün önce feshi nedeniyle davacı/karşı davalının 95 gün için mahrum kaldığı kâr kaybının 13.919,90 TL olabileceği, Karşı dava yönünden; Aynen iadesi aynen iadenin mümkün olmaması halinde 7.812,72 TL bedelinin tahsili istenilen … isimli ürünle ilgili olarak davacı/karşı davalının bu ürünü fatura ile satın aldığından davalı/karşı davacının talebinin yerinde görülmediği, aynen iadesi aynen iadenin mümkün olmaması halinde 43.273,40 TL bedelinin tahsili istenilen …Seti isimli ürünle ilgili olarak fatura ve 2009 yılına ait … no.lu sevk irsaliyesi, 17/12/2012 tarihli mutabakat belgesi ve 02/01/2013 tarihli belgenin asıllarının sunulması ve sunulan belgelere davacı/karşı davalının beyanının alınması halinde bir değerlendirme yapılabileceği, söz konusu ürünün davacı/karşı davalıda konsinye olarak bulunduğunun kabulü ile aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ürüne ait faturanında dikkate alınarak talep edilebilecek bedelinin ancak mahkemece görevlendirilecek uzman bilirkişi tarafından tespit edilebileceği, yargılama sonunda davalı/karşı davacının bir alacağının tespit edilmesi halinde davacı/karşı davalı, karşı dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğünden alacağa 22/04/2014 tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak ticari yasal faiz uygulanması gerektiği” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkemece dosyaya davalı-karşı davacı vekilince eklenen belgeler, taraf vekillerinin itirazları değerlendirilerek konsinye satış konusunda uzman bir bilirkişi eklenmek suretiyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi …, Hukukçu… ve Borçlar Hukukçusu Prof.Dr. … tarafından sunulan 22/11/2016 tarihli heyet ek raporu özetle; ”Asıl dava yönünden; taraflar arasında 04/05/2013-05/05/2014 dönemi için bayilik için bayilik sözleşmesi yapıldığı, üzerinde konsinye yazılı sevk irsaliyeleri dikkate alındığında taraflar arasında konsinye satış ilişkisinin söz konusu olduğunun kabul edilebileceği, tacirler arasındaki ihtar ve ihbarların TTK.nun 18.madde b.3’de aranan şekle uyularak yapılması gerektiği de dikkate alındığında, sözleşmenin davalı/karşı davacı tarafından tek yanlı feshedildiğine dair yazılı belge bulunmadığı, ancak davacı/karşı davalı … şirketi tarafından bir kısım ürünlerin iade edilmesi, davalı/karşı davacı … şirketinin iade edilen ürünlerin bedelini 2 taksit halinde ödeneceğini beyan etmesi, karşı davada konsinye malın iadesinin istenmesi, davacı/karşı davalının ticari defterlerindeki en son mal alış kaydının 20/01/2014 tarihi olması nedeniyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin fesih nedeniyle sona erdiği sonucuna varıldığı, davacı/karşı davalı tarafından sözleşmenin 30/01/2014 tarihinde sona erdiği ve feshin haksız olduğunu iddia edilmiş olup davalı tarafından feshin haklı olduğu kanıtlanmadığından feshin haksız olduğu sonucuna varıldığı, mahkemece feshin haksız olduğunun kabulü halinde davacı/karşı davalının davalı/karşı davacıdan satın almış olduğu KDV hariç 59.028,96 TL tutarındaki ürünlerin satılmadığı ve elde kaldığının kabul edilmesi halinde davacı/karşı davalının mahrum kaldığı kârın 59.028,96 x %55 = 32.465,92 TL olabileceği, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 95 gün önce feshi nedeniyle davacı/karşı davalının 95 gün için mahrum kaldığı kâr kaybının 13.919,90 TL olabileceği, Karşı dava yönünden; 24/03/2016 tarihli kök rapor ile aynı kanaatte olduklarını” rapor tanzim etmişlerdir.
Davacı vekilinin; 24/04/2018 tarihli bedel arttırım talepli ıslah dilekçesi sunarak elde kalan üründen doğan zararını 32.465,92 TL ve kâr mahrumiyetini 13.919,90 TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiş olup, ıslah harcını süresi içerisinde yatırdığı anlaşılmıştır.
Sekizinci celse davalı – karşı davacının karşı dava dosyası HMK 150 nci maddesi gereği yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış ve sonrasında yenilenmemiştir.
GEREKÇE :
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında tıbbi ürün ve cihazların satışına ilişkin bayilik sözleşmesi bulunduğu, mevzuat gereği bayilik sözleşme kaydının SGK Türkiye İlaç Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası ve davalı şirketin kayıtlarında görülmesinin zorunlu olduğu, taraflar arasındaki son sözleşmenin 04.05.2013 – 05.05.2014 tarihleri arasını kapsadığı ancak davalı tarafça sözleşmenin bitim tarihinden önce 30.01.2014 tarihinde elektronik ortamda tek taraflı irade ile sona erdirildiği, davalı tarafça sözleşmenin haklı olarak feshedildiği ispat olunamadığından haksız olarak feshedildiğinin kabulü gerektiği, sözleşme haksız olarak feshedildiğinden davalı tarafın elde kalan üründen doğan zarar ve kâr mahrumiyetini ödemesi gerektiği, bilirkişiler tarafından her bir zarar kaleminin hesaplandığı anlaşıldığından asıl davanın kabulüne, karşı dava takip edilmediğinden işlemden kaldırıldığı ve süresinde yenilenmediğinden karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın KABULÜ ile,
32.465,92 TL elde kalan üründen doğan zarar 31/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
13.919,90 TL kar mahrumiyeti 31/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karşı davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 3.168,62-TL karar ve ilam harcının davacı/karşı davalı tarafından peşin yatırılan 136,65-TL peşin harç ve 655,54-TL ıslah harcı toplamı 792,19-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.376,43-TL harcın davalı/karşı davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Asıl dava yönünden davacı tarafından peşin yatırılan 136,65-TL peşin harç ve 655,54-TL ıslah harcı toplamı 792,19-TL’nin davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine,
5-Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.830,16-TL nispi vekalet ücretinin davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine,
6-Asıl dava yönünden davacı tarafından yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti ve 241,23-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.041,23-TL yargılama giderinin davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine,
7-Karşı dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcının davalı/karşı davacı tarafından peşin yatırılan 872,45-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 818,05-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalı/karşı davacıya ödenmesine,
8-Karşı dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine,
9-Karşı dava yönünden davalı/karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.23/06/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪