Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/255 E. 2021/189 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/255 Esas
KARAR NO : 2021/189

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/06/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirketin Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile Şişli / İstanbul adresindeki sigortalı iş yerini 02/01/2018 – 02/01/2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortaladığını, 17/04/2018 tarihinde sigortalı iş yerinde davalı şirkete ait ve proje müteahhidi olduğu…projesi kapsamında yapılan derin kazı çalışması, fore kazıklı ankrajşı iksa perde sistemleri vb. gibi inşai faaliyetlere bağlı olarak zeminde oluşan hareketlenme sonucu binanın arka kısmında depo girişi, otopark ve bahçe istinat perde duvarlarında kısmen düşey deformasyon ve çatlaklar meydana geldiğini, jeneratörün bulunduğu alanda zeminde çökme meydana geldiğini, binanın arka bahçe duvarında duvar boyunca hafif çatlaklar oluşmaya başladığı tespit edildiğini, meydana gelen hasar sonucunda sigortalı otelinde sunulan eksper raporu doğrultusunda toplamda 20.000,00-TL hasar tespit edildiğini ve sigortalıya hasar miktarının tamamının müvekkil şirket tarafından ödendiğini, anılan ödeme ve sigortalıdan alınan temlikname ile müvekkil şirketin Türk Ticaret Kanunu madde 1472 ve TBK Temlik Hükümleri uyarınca sigortalısının dava ve talep haklarının halefi olduğunu, davalı şirket ile dava öncesi yapılan görüşmelerde taleplerine olumlu cevap verilmemesinin akabinde alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı şirket aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu şirketin haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı şirketin alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali için aynı talepler ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayı ile açtığı dava iş bu davanın açıldığı tarih itibariyle derdest olduğundan öncelikle dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, müvekkil şirketin Nidapark Bomonti şantiyesinin ne işvereni ne de ana yüklenicisi olduğunu, müvekkil şirketin malik yada müteahhidi olmadığı bir şantiyeden ötürü sorumlu tutulması da mümkün olmadığını, bu hususun tapu kayıtlarıyla sabit olacağını, icra takibine ve davaya konu alacak ile bir ilgisi bulunmayan müvekkil şirket hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti yönünden reddi gerektiğini, davacının iddialarının doğru olmadığını ve yol ve duvardaki çatlakların hiçbirinin Nidapark Bomonti şantiyesinden kaynaklanmadığını, çatlakların tamamının davacı alacaklı sigorta şirketinin sigortalısının ucuz malzeme ve yetersiz teknik donanım ile imalatından ötürü meydana geldiğini, davacının kendi sigortalısının kusurlu davranışından yararlanamayacağını, müvekkil şirketin herhangi bir temerrüdü söz konusu olmadığından davacının faiz talebinin de yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, kötüniyetle huzurdaki davayı açan davacının müvekkil şirket lehine dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava, davacının hasar bedeli alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, poliçe, hasar dosyası, eksper raporu, temlikname, hasar beyanı, ödeme dekontu, rücu yazısı, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 29/03/2019 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde 20.000,00-TL asıl alacak ve 1.385,75-TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 21.385,75-TL talep edildiği, ödeme emrinin davalı borçluya 03/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 09/04/2019 tarihinde takibe, borca, işlemiş ve tüm fer’îlere itiraz edildiği ve davalı borçlu tarafın itirazlarının süresinde olduğu görülmüştür.
Dosyaya getirtilen… Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğü’nün 28/09/2020 tarihli yazı cevabında İstanbul ili Şişli ilçesi Merkez mahallesi … ada… parsel sayılı A-B-C bloklarına ait üç adet yapının ruhsatında müteahhidi olarak … A.Ş. olduğunun bildirildiği görüldü.
Davacı vekilinin 08/02/2021 tarihli dilekçesiyle itirazın iptali olarak açtıkları davada dava dilekçesinde davalı tarafın yanlış gösterilmiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmakta olduğundan HMK madde 124 kapsamında taraf değişikliği talebinde bulunduğu ve davanın ıslah yoluyla alacak davasına dönüştürülmesini talep ettiği görüldü.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; dava rücuen tazminat davasıdır. Davacı taraf, davalı tarafa ait taşınmaz tarafından sigortalısına zarar verildiğini, buna istinaden ödeme yaptığını ileri sürerek davalı taraftan rücu talebinde bulunmuştur. …Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğü’nden getirtilen evrak incelendiğinde, davacı taraf sigortalısına zarar verdiği iddia edilen taşınmaz maliki veyahut müteahhidinin davalı taraf olmadığı tespit edilmiş olup, davacı tarafça resmi makamlardan yapılacak küçük bir araştırma ile sorumlu kişi ya da kurumların tespit edilebileceği anlaşıldığından HMK 124/3 maddesi kapsamında davalı tarafı yanlış göstermesi kabul edilebilir bir hata olarak görülmediğinden tarafta iradi değişiklik talebi kabul edilmemiş ve davalı tarafın da haksız fiili işlemediği anlaşıldığından davanın reddine, davalı şirket ile yapı müteahhidi aynı holding bünyesinde yer aldığından davacı tarafın davalı taraf aleyhine icra takibi başlatmakta kötü niyetli sayılamayacağı anlaşıldığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 258,29-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 198,99-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪